Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SON ARAŞTIRMALAR BEYİNDEKİ NİKOTİN FRENİ Moleküler biyologlar farelerin beyninde, nikotin bağımlılığından sorumlu bir reaksiyon yolu saptadı. Bulgunun yeni terapilerin geliştirilmesinde yardımcı olması bekleniyor. İnsanları nikotin kullanıma iten ne? Ve beyindeki hangi mekanizmalar bağımlı kılıyor? Kaliforniya Scripps Araştırma Ensititü’sünde Paul Kenny ile çalışan araştırmacılar şimdi bu sorulara yeni yanıtlar buldu. Sigara içimi yüzünden yılda beş milyon kişi yaşamını yitiriyor ve yetişkin ölümlerin onda birinden yine nikotin tüketimi sorumlu. Bu insanların ise yüzde doksanı akciğer kanseri yüzünden yaşamını yitirmektedir. Biaçıkladı. Daha önceki araştırmalardan şempanze ve insan kalıtımının yüzde doksan dokuz oranında özdeş olduğu zaten biliniyordu. Nature dergisindeki araştırmaya göre, orangutanın kalıtımı milyonlarca yıl içinde diğer insansı maymunlar ve insana kıyasla çok daha yavaş değişmiş. Orangutan, insansı maymunlar arasında evrimsel açıdan insana en uzak olanıdır. İnsan ve orangutanın ortak evrimi 1216 milyon yıl önce sona ermişti. Oysa insan ve şempanzenin yolları yaklaşık olarak 4.56 milyon yıl önce ayrıldı. Washington Üniversitesi Kalıtım Merkezi’nden Devin Locke, 31 ülkeden 100 bisayılır diyor bilim insanları. Genetik çeşitlilik, hayvanlara değişen çevreye uyum sağlamalarında yardımcı oluyor. Ancak bu özellikleri sayesinde hayvanların durmadan bozulan yaşam alanlarına da uyum sağlayabileceklerine kuşkuyla bakıyor araştırmacılar. BOMBANIN VARLIĞINI HABER VEREN BİTKİLER Moskova havaalanında yaşanan son bombalı saldırının ardından bilim insanları harıl harıl patlayıcı maddeyi tanıyan malzeme arayışına girişirken Colorado Eyalet Üniversitesi bilim insanları şimdi ilginç bir öneri getirdi. Klorofil oranı değiştiren bitkiler, yakınlarında patlayıcı madde bulunup bulunmadığını gösterebilirler, diyor araştırmacılar. Bitkiler bir çevreyi kimyasal olarak analiz edebilen doğal bir donanımdır. Bilim in lim insanları farelerle gerçekleştirdikleri deneyler sonucunda CHRNA5 olarak isimlendirilen ve daha önce de nikotin bağımlılığıyla ilişkilendirilen genin fonksiyonunu çözdü. Bu gen nikotin moleküllerine reaksiyon gösteren (beyin hücrelerinin yüzeyindeki bir giriş noktası olan) bir reseptörü çalıştırıyor. Bu genin normal versiyonu, küçük bir doz nikotin karşısında bile beyne “nikotin tüketimine son ver” mesajı gönderiyor, diyor bilim insanları. Daha büyük dozlarda ise bozuk yiyecek veya içecek tüketimi sırasında yaşanan bir hissi uyandırıyor diyor Kenny. Fakat alfa 5 olarak bilinen bir alt reseptörün devre dışı bırakılması halinde farelerde, farklı etkiler ortaya çıkmış. Şöyle ki, olumsuz mesaj hiçbir zaman gönderilmediği için kemirgenlere verilen nikotin asla yeterli olmamış. Araştırmacılar benzer bir durumun bazı insanlar için de geçerli olduğuna inanıyor. Kalıtım taramalarına dayanan araştırmalarda, alfa 5’in işlevini zayıflatan bir genetik değişim saptanmış. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki nüfusun yüzde otuz ila otuz beşinin, engellenemeyen nikotin isteğini tetikleyen CHRARA5 gen biçimine sahip olduğu düşünülüyor. Araştırma sonuçları, bu genetik varyasyonu taşıyan kişilerin nikotin bağımlılığına daha eğimli olduğunu gösteriyor, diyor Kenny. Nature dergisinde yayımlanan sonuçların ardından Kenny, Amerika’daki Ulusal Uyuşturucu Bağımlılığı Enstitüsü’nden yeni ilaç üretimi için ödenek aldı. CBT 1247/ 4 11 Şubat 2011 kalı araştırmacılar şimdi cilt hücrelerini, doğrudan doğruya atmakta olan kalp hücrelerine dö nüştürdü. Scripps Araştırma Enstitüsü’nden (La Jolla, Kaliforniya) Sheng Ding ve arkadaşları, bugüne kadar yetişkin hücrelerin geri programlanmasında kullanılan dört geni (Ockt4, Sox2, Kf4, cMyc) aşılamışlar hücrelere. Fakat genler, hücrelerin embriyo evresine dönüşmesinden önce devre dışı bırakılmış ve hücrelere kalp hücrelerine dönüşmeleri için bir sinyal verilmiş. Hücrelerin, beyin veya pankreas hücrelerine de dönüştürülebileceğini söyleyen Ding, şimdi bu teknikle hücrelerin geri programlanmasında yaşanan sorunları ortadan kaldırabilmeyi ve toplam süreyi kısaltabilmeyi hedefliyor. Ding’in ekibi şu sıralar kansere neden olabilecek dört geni değiştirmeyi deniyor. Hücrelerin embriyo evresine geri programlanmasında yani tetiklenmiş pluripotent kök hücrelerine (iPShücrelerine) dönüştürülmesinde bazı bilim insanları bu genleri kullanmadan da başarılı oluyor. Araştırmacılar, yeni hücrelerle Parkinson, Alzheimer veya kalp hastalıkları bulunan insanlara yardımcı olmak istiyor. (Nature Cell Biology) ORANGUTAN VE İNSAN KALITIMI YÜZDE DOKSAN YEDİ ORANINDA ÖZDEŞ Orangutanın kalıtımını çözen uluslararası bir araştırma ekibi, insan ve orangutanın, kalıtımlarının yüzde 97’sini paylaştıklarını lim insanıyla birlikte ilk önce Sumatra orangutan türüne (Pongo abeliii) ait Suzi adlı bir dişinin kalıtımını ayrıntılı bir şekilde incelemiş. Bu referans kalıtımıyla daha sonra beş diğer Sumatra orangutanı ve beş Borneo orangutanının (Pongo pygmaeus) kalıtımı analiz edilmiş. Bu çalışmayla bu iki orangutan arasındaki ortak evrimin sanılandan çok daha sonra yani 400.000 yıl kadar önce sona erdiği ortaya çıkmış. Orangutan kalıtımının yavaş değişimine rağmen, Borneo ve Sumatra adalarında yaşayan iki türde büyük genetik çeşitlilik söz konusu. İki popülasyonda insana kıyasla iki misli varyasyon söz konusu. Doğal ortamdaki sayıları 7000’i bile bulmamasına rağmen Sumatra orangutanlarındaki biyolojik çeşitlilik, Borneo orangutanlarına kıyasla daha büyük. Borneo orangutanlarının sayısı 50.000 olarak tahmin edilmekte. Bu nedenle Sumatra’daki bu küçük popülasyonda bu kadar büyük bir çeşitliliğin bulunması sürpriz sanlarının PLoS One dergisinde yayımladıkları fikirleri de bu ilkeye dayanıyor. Amacımız mümkün olduğu kadar basit bir sistem bulmak diyen June Medford, ekibiyle birlikte bitkinin kimyasal reaksiyonunu, renk değişimiyle birleştirerek başarıya ulaşmış. Bitkiler laboratuvarda, en sık kullanılan patlayıcı madde olan TNT’yi tanıyacak şekilde değişimden geçirilmiş. Bitkiler patlayıcı maddenin yakınına bırakıldıklarında, yeşil boyar madde olan klorofili kaybedip, beyaza dönüşüyor. Üstelik bu dönüşüm eğitimli bir köpeğin algılayabildiği miktarın sadece yüzde biri miktarda patlayıcı maddenin varlığında gerçekleşiyor. Nilgün Özbaşaran Dede Araştırma YAPAY PANKREAS ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİ KORUYOR Cambridge Üniversitesi bilim insanların göre, yapay pankreas diyabet hastası hamilelerin yaşamını kurtaracağı gibi bebeğin sağlığını da olumlu yönde etkileyebilecek. Hamilelik sırasındaki hormonsal değişimler, diyabet hastalarında, kan şekeri değerinin ayarlanmasını zorlaştırmaktadır ki bunun zararlı etkileri olabiliyor. Helen Murphy ve arkadaşlarınca geliştirilen yapay pankreas, değerlerin normal seviyede kalmasını sağlayacak. Diyabet tip 1’de düzenli olarak ensülin iğnesi yapılması gerekiyor. Ancak hamilelik sırasındaki güvenli seviyeler farklıdır. Yetişkinler üzerinde hiçbir etki yapmayan yüksek veya düşük değerler, anne karnındaki bebeğe zarar verebiliyor. Murphy’ye göre, diyabet tip 1 hastası annelerin bebeklerindeki şeker seviyesi yüksek olduğu için genelde aşırı kilolu doğuyor. Ayrıca İngiltere, Galler bölgesi ve Kuzey İrlanda’da daha önce gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda diyabet hastalarında ölü doğumların ya da birinci haftadaki ölüm vakalarının dört misli fazla olduğunu göstermişti. Hamilelik öte yandan anne için de tehlikeli olabiliyor. Diyabet tip 1 hastası kadınların kan şekeri seviyesi günde on saat uygun olmayan değerlere ulaşır. Bilim insanları yapay pankreası on kadında denemişler. Kandaki şeker seviyesin ölçen bir sensor bu bilgileri, bir ensülin pompasına ileten bir bilgisayara aktarıyor. İlk sonuçlar bu şekilde normal değerlerin elde edildiğini göstermiş. Bilim insanları diğer testlerin de bu yıl içinde gerçekleştirilebilmesini umuyorlar. CİLT HÜCRESİNDEN KALP HÜCRESİNE Bilim insanları yeni hücre türleri üretebilmek için hücreleri ilk önce embriyo evresine geri döndürmek zorundaydı. Ameri