Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Türkiye’de Kimya Sanayisinin Kurulması ve Gelişimi Evet çok gelişti kimya sanayi ama dünyada baş döndürücü gelişme gösteren kimyasal araştırma ürünü plastikler, paslanmaz çelikler, üstün nitelikli özel alaşımlar, silisyum bazlı özel malzemeler, yarı iletkenler, seramikler, kompozitler, laser, biyoteknoloji ürünü maddeler, çoğu tıbbi malzeme ve aletler, optik ve elektronik ölçü sistemleri ve elektronik aletler gibi ürünlerin büyük bir kısmını üretemiyor ancak kullanabiliyoruz. Prof. Dr. Mehmet Doğan (dogan@hacettepe.edu.tr) Kimya alanında Cumhuriyet döneminin en önemli kazanımlarından biri de Kırıkkale ve Elmadağ’da Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun askeri amaçla kurduğu fabrikalarda dumansız barut, tri nitro toluen (TNT), dinamit gibi üretimlerdir. Birçok özel sektör kuruluşu tarafından geliştirilen boyalar, sentetik elyaf, lastik üretimleri özellikle 1984 yılında Mersin’de faaliyete geçen Kromsan’ın krom kimyasalları üretimi Cumhuriyet dönemi kimya sanayimizdeki önemli gelişmelerdir. Son yıllarda devlete ait birçok sanayi kuruluşu ya özelleştirme kapsamında satılarak özelleştirilmiş ya da kapatılmıştır. Özel kuruluşların bir çoğu kapasite düşüklüğü nedeniyle uluslararası devlerle rekabet edemeyerek kapanmış, kalanlar ise kısmen halka açılarak varlıklarını sınırlı alanda sürdürmektedirler. C umhuriyet dönemine kadar, kimya eğitim alanında olduğu gibi kimya sanayisinde ve kimyasal madde üretiminde de hiçbir gelişme olmamıştır. Tek üretilen sanayi ürünü barut ve benzeri savaş kimyasalları idi. Ülkemizde Cumhuriyetten önce de özel sektör ilkel usullerle sabun üretiyordu. Ancak sabun üretiminde ana madde olan sud kostiği ithal ediyordu. Eczacılık, dericilik, başta olmak üzere ihtiyaç duyulan tüm kimyasal maddeler de ithalatla karşılanıyordu. Taş ve toprağa dayalı kimyasal üretimler de ülkemizde bilinmiyordu. İlkel usullerle kireç ve alçı dışında üretilen madde yoktu. İlk çimento fabrikası 1911 yılında üretime başlamıştır. 1996 yılında çimento fabrikalarının sayısı 48’e ulaştı. Klinker işleyen tesislerle bu sayı bugün çok daha arttı. İlk şeker Fabrikası 1923 yılında açılmış, 1950 yılına kadar buna 4 yenisi eklenmiş, bugün sayıları 30’u geçmiştir. Artık dış desteksiz ve kendi teknolojimizle şeker fabrikası kurabilecek düzeye geldik. İlk suni gübre fabrikasını 1939 yılında Karabük DemirÇelik Fabrikası bünyesinde baca gazları amonyak ve kükürt dioksiti amonyum sülfat halinde bağlayan gübre fabrikasını, 1954 yılında İskenderun, 1961 yılında Yarımca’da kurulan süper fosfat fabrikaları izledi. 1962 yılında üretime başlayan Kütahya Azot Sanayi, ülkemiz kimya sanayisinin gelişiminde önemli bir yer tutmuştur. 1989 yılında gübre üretimimiz 10 milyon tonu aşmıştır. Bugün özel sektör de üretime katılmıştır. 1962 yılında Bandırma Borik Asit ve Boraks Fabrikası’nın ve 1975 yılında Mersin Soda Fabrikasının üretime başlaması, cam üretiminde dışa bağımlılığı da azaltmıştır. HES Fiber Fabrikasında ileri teknoloji ürünü ve çağdaş iletişim aracı olan fiber optik kablo bile üretilmektedir. 1945 yılında İzmit’te kurulan Kâğıt Sanayi bir yandan kâğıt ve selüloz üretimini gerçekleştirirken bu üretim için gerekli kloralkali ve sodyum hidroksit üretimini de başlatmıştır. Böylece sabun sanayisini gelişmesine yardımcı olmuş, ayrıca Türk halkı çamaşır suyu ile tanışmıştır. 1960 yılında Yarımca, daha sonra Tarım Koruma Klor Alkali tesisleri ve diğer kâğıt fabrikaları ve onlara ait klor alkali tesisleri ile bu alandaki ihtiyaç yerli üretimle karşılanabilecek düzeye ulaşmıştır. İzmir TARİŞ Fabrikaları, Yarımca Petrokimya kompleksi bünyesindeki deterjan kimyasalları ve yabancı ortaklı deterjan fabrikalarının üretime başlaması ile en çok kullanılan kimyasal maddelerden olan deterjan kimyasalları da üretilmiştir. 43 BİN KİŞİYE İSTİHDAM 1995 yılında kimya sanayimizin yapısı incelendiğinde, 229 370 milyon TL katma değerle GSMH içindeki payının yüzde 4 olduğu ve 43 000 kişiye istihdam imkânı sağladığı, 820 milyon dolar ihracata karşı 5420 milyon dolarlık kimyasal madde ithal ettiğimiz görülür. Bu sonuç bile kimya sanayisinde geri olduğumuzu doğrulamaktadır. Bir başka kaynak ise petrokimya ve ilaç sanayi dahil, kimya işyeri sayısını 1041, işçi sayısını 108.144, kimya mühendisi ve kimyager sayısını ise 16.202 olarak vermiştir. Bu rakamlar da çok düşüktür. Ülkemizde son 30 yılda kimya mühendisi, özellikle kimyager sayısı çok yükseldiği halde, kimyasal üretimdeki istihdamları azalmıştır. Kimya sanayi bilgi, sermaye ve istihdam yoğun bir sanayi olduğundan gelişimi ülkemizdeki işsizliğin önlenmesine de olumlu katkı sağlayacaktır. Unutmayalım ki kimya sanayisi ilerlemeden sanayileşme olmaz. Dünyada baş döndürücü gelişme gösteren kimyasal araştırma ürünü plastikler, paslanmaz çelikler, üstün nitelikli özel alaşımlar, silisyum bazlı özel malzemeler, yarı iletkenler, seramikler, kompozitler, laser, biyoteknoloji ürünü maddeler, çoğu tıbbi malzeme ve aletler, optik ve elektronik ölçü sistemleri ve elektronik aletler gibi ürünlerin büyük bir kısmını üretemiyor, ancak kullanabiliyoruz. Kimya sanayisinin mevcut durumunu gelecek yazımızda tartışacağız. İLK İLAÇ, ECZACIBAŞI’DAN Ülkemizde ilk ilaç Fabrikası Eczacıbaşı Grubu tarafından 1950 yılında açılmış, bunu yabancı ortaklı diğer kuruluşların açtığı ilaç fabrikaları izlemiştir. Özellikle 1970’lerde antibiyotikler gibi ileri ilaç kimyasalları da üretilmeye başlanmıştır. Bugün ilaç üreten önemli ülkeler içinde yer alıyoruz. İzmit’te 1962 yılında fermantasyonla asetik asit üretimi, şeker fabrikalarında melastan alkol üretimi başlamıştır. Birçok demir çelik fabrikası ve bakır fabrikalarında sülfürik asit ve sanayi gazlarının üretimi, diğer kimyasal üretimlerin artmasını sağlamıştır. Özellikle ilki 1970 yılında Yarımca’da ikincisi 1983 yılında İzmir Aliağa’da üretime geçen petrokimya kompleksleri kimyasal üretimleri ile bir yandan ülke ihtiyacını karşılarken diğer yandan kimyasal üretimde Türk kimyacılarının deneyim kazanmasına imkân sağlamıştır. CAMDA DIŞA BAĞIMLILIK AZALDI 1935 Yılında Paşabahçe’de ilk cam üretimine başlanmış, bugün Türkiye Şişe Cam, Trakya, Çayırova ve Kırklareli Cam Fabrikaları ile bir yandan düz cam ve oto camı, diğer yandan cam malzeme ve kristal camla dünyada önde ülkeler arasına girdik. ODTÜ Konfüçyus Merkezi CBT 1247 / 14 11 Şubat 2011 Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bünyesinde Türkiye ve Çin arasında bilim, teknoloji ve eğitim alanındaki işbirliğini güçlendirmek amacıyla Konfüçyus Merkezi açıldı. Kurum ayrıca Çin dili eğitiminin geliştirilmesini desteklemek, Türk ve Çin halkları arasındaki karşılıklı anlayışı arttırmayı da hedefliyor. Merkez yalnızca ODTÜ için değil, tüm akademik topluluk ve genel olarak Türkiye açısından önemli işlevlere sahip. Konfüçyus Merkezi, öncelikle multimedya ve internet dahil olmak üzere çeşitli yöntemler kullanarak Çince öğretiyor. Bunun yanı sıra ODTÜ ve Çin üni versiteleri arasında bilimsel ve akademik işbirliğini teşvik etmek amacıyla yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin, doktora sonrası araştırmacıların ve öğretim üyelerinin iki ülke arasındaki hareketliliğinin artmasına yönelik önemli katkılarda bulunuyor. Konfüçyus Merkezi, ODTÜ mensupları dışında tüm öğrencilere, öğretim elemanlarına ve genel olarak kamuya açık. Yürütülecek ortak projeler aracılığıyla Türk toplumu Çin toplumu hakkında daha kapsamlı bilgi edinebilme imkânına da kavuşmuş olacak. Konfüçyus Merkezi, Çince dersleri, filmler ve TV programları, danışmanlık hizmetleri, başvuru kaynakları ve sağladığı benzeri olanaklar yardımıyla toplumumuzun Çin toplumu ile olan bağlarını güçlendirecek. MS’li çocuklara resim yarışması Bayer, Türkiye MS Derneği ve İzmir MS Derneği işbirliği ile “Ailem, Ben, Bir de MS” adlı bir resim yarışması düzenliyor. MS hastalığı bulunan 616 yaş grubundan tüm çocuklar istedikleri teknikle yapacakları resimlerle katılabilecek. Resim yapmanın, zorlu bir hastalıkla henüz küçük yaşlarda tanışmış çocukların kendilerini ifade etmeleri için önemli bir araç olacağı düşüncesiyle düzenlenen yarışma, 610 ve 1116 olmak üzere iki farklı yaş kategorisinde gerçekleştirilecek. Yarışmanın sonuçları 23 Nisan 2011 tarihinde açıklanacak. Yarışmanın katılım koşulları hakkındaki detaylı bilgilere www.msgateway.gen.tr ve www.bayer.com.tr adreslerinden ulaşılabilecek.