02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Açık Görüş Akıllı Petro’nun Bilimler Akademisi! Üç asır önce Rus Çarı “Akıllı” Petro’nun kendi akademisine gösterdiği bilgeliği Türkiye Bilimler Akademisi’ne gösterecek birileri çıkar mı? Haluk Ertan, [email protected], The University of New South Wales KensingtonSydney P etro (I. Pyotr A. Romanov) (16721725), tarihin büyük liderleri arasına girmiş Rus Çarı’dır. Herhalde dünyada bizden başka kimsenin “deli” diye anmadığı bu devlet adamı, ülkesini, çağdaşlık yolunda ilerleyen dev bir imparatorluğa dönüştürmüştü. Ondan önce Rusya, doğu Avrupa’nın sıradan krallıklarından biriydi. Halk, ortaçağdan kalma feodal bir düzen içinde yaşıyordu. Örneğin 17. yüzyıl Rusya’sında, bilim ve teknoloji eğitimi veren hiçbir yüksek öğretim kurumu ve akademisyen yoktu. Gerektiğinde bu işler için Avrupa’dan çoğu Alman olan uzmanlar getiriliyordu. Ayaklanmalarla dolu bir dönemde çarlığa getirilen çocuk yaştaki Petro, 1694’e kadar, sembolik bir konumda, ülkesinin başında bulunur. Bu yıldan sonra tüm gücü eline alarak Rusya’da büyük bir çağdaşlaşma hareketi başlatır. İşe etkili bir donanma gücü kurmakla başlar. Bunun ilk meyvesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun Karadeniz’deki önemli üssü Azak Kalesi’ni ele geçirmek olacaktır. Daha sonra, sürekli huzursuzluk çıkaran Rus “yeniçerileri” diyebileceğimiz özel güvenlik birimini dağıtır. Askerler dahil tüm devlet görevlilerinin sakal bırakmasını yasaklar; artık batı tipi yeni kıyafetler giyilecektir. 1700’de Avrupa’nın kullandığı Jülyen Takvimi’ne geçilmesinden birkaç yıl sonra, ilk Rusça gazete halkın eline ulaşacaktır. 1704’de kadınların kendi onayları olmadan evlendirilmeleri uygulamasını, sert yasalar koyarak, kaldırır. Rus alfabesinin harf sayısını azaltarak, basitleştirir. Evrensel kültürün tanınmış yapıtlarını Rusça’ya çevirtir (Bunlar arasında Türklerden sağlanan Kuran da vardır). İlk hastanenin ve tıp fakültesinin kurulması da onun zamanında olur. Büyük Petro, Rus Kilisesi’nin dini konular dışındaki işlerle uğraşmasını kesinlikle yasaklayarak, laik bir düzenin ilk adımlarını atar. Yenilik politikalarına karşı çıkanları ise acımasızca cezalandıracaktır. Usta bir siyaset taktisyeni olan Petro, ileride Osmanlı İmparatorluğu’nun başını çok ağrıtacak olan, Balkan, Kafkas ve Kırım politikalarını devreye sokarak, bölge halklarını Rusya’nın yanına çekmeyi başarır. On dokuzuncu yüzyılın sonlarına gelindiğinde Osmanlı bu toprakların önemli bir bölümünü kaybetmiş olacaktır. Bunlara benzer birçok uygulamayı hayata geçiren Büyük Petro’nun ülkesi için yaptığı çok önemli bir başka hizmet daha vardır ki o da, Rusya Bilimler Akademisi’ni kurmasıdır. Petro’nun çağdaş bilimle ilk karşılaşması 1697’de yaptığı on sekiz aylık batı Avrupa turunda olur. Bu yolculukta akla gelebilecek her türlü teknik gelişme hakkında bilgi toplar. Hatta tutkusu olan gemi yapımının inceliklerini öğrenmek için bir Hollanda tersanesinde birkaç ay bizzat çalışır. Gezisinin İngiltere durağında Kraliyet (Bilim) Topluluğu Müzesi’ni de ziyaret eder. Fakat bilimler akademisi düşüncesini aklına ilk sokan kişi, 1711’de kendisiyle yüzyüze görüşme olanağı bulan büyük Alman düşünürü ve bilimcisi Gottfried Leibniz olacaktır. Büyük bilgin bir süredir, ülkelerinde bilim toplulukları (akademileri) oluşturmaları için Avrupa liderlerini ikna etme çabasındadır. Örneğin kendi memleketi Prusya’da yönetim, onun önerisine kulak vererek, 1700’de, daha sonra Prusya Kraliyet Bilimler Topluluğu adını alacak kurumun temelini atmıştır. Leibniz’e göre, ulusal bilim toplulukları kurulduktan sonra bunları birbirine bağlayacak bir bilim ağı da kurulmalıdır. Bilimin ve eğitimin ilerlemesi için örgütlenmenin öneminin farkındadır. KADIN İSTERSE EVLENİR Akademiye katılan yabancı bilimciler içinde dev isimDahi bilginden oldukça etkilenen Petro kendisini dolgun ler vardır: Örneğin bir maaş karşılığı danışmanı yapar. Leibniz, bilimler akadeastronom ve coğrafmisi düşüncesini bu kez somut bir proje haline getirerek Çar’a yacı Joseph Delisle, sunar. Onun modelinde akademi, Rusya’nın ihtiyaç duyduğu büyük matematikşekilde, hem araştırma yapan hem de bilimci yetiştiren bir Leon hard çiler kurum olacaktır. Fakat Leibniz önerisinin hayata geçtiğini Euler, Anders Lexgöremeden 1716’da yaşamını yitirir. ell, Christian Goldbach ve Bernoulli Büyük Petro PETRO, PARİS BİLİMLER kardeşler, büyük emAKADEMİSİ’NDE briyolog C aspar Bu arada, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı kendine yanWolff, botanikçi Johann Gmelin, tanınmış oryantalist daş bulmak amacıyla 1717’de yaptığı ikinci Avrupa yolcuTheophilus Bayer ve tarihçi Gerhard Muller bunlar arasınluğunda Büyük Petro, Paris Bilimler Akademisi’ni de ziyadadır. ret eder. Çar onuruna akademinin düzenlediği görkemli otu1728’de üyelerinin araştırmalarını yayımlamak için akarumda kendisine son bilimsel gelişmeler hakkında bilgiler demi ilk bilimsel dergisini çıkartır. Çarlık kütüphanesi ve kosunulur. Fransız bilimcilerle yaptığı sohbetlerde en büyük arleksiyonları akademiye bağışlanır. zularından birinin benzer bir akademiyi kendi ülkesinde de Kısa sürede kitaplık, müze, gözlemevi, anatomi laboratukurmak olduğunu dile getirir. Ancak yüzyılın başından bevarları, botanik bahçesi, sanat atölyeleri, basımevi vb. yari İsveç Krallığı ile süregelen savaş (17001721) bu düşünpılar akademiye eklenir. Kuruluşundan kısa süre sonra akacesini gerçekleştirme olanağı vermez kendisine. demi, Rusya’nın az bilinen bölgeleri hakkında bilgi toplanAslında Petro’nun esas güçlüğü içeridedir: Şöyle ki, batı ması için büyük araştırma yolculukları düzenler. Avrupa’nın tanınmış bilim toplulukları, bilimcilerin kişisel Venüs gezegeninin 243 yılda bir gerçekleşen geçişini (Veçaba ve girişimleriyle kurulmuş, bağımsız kurumlardı. Bunnüs’ün Güneş ile Dünya arasından geçişi) izleyebilmek amalar zaman içinde yöneticilerin desteğiyle, bilim akademilecıyla akademi üyeleri gözlem istasyonları kurarlar. Örneğin rine dönüşmüştü. Rusya’ da ise üzerine akademi kurulacak 1761’deki geçişi izleyen, “akademinin yetiştirdiği” büyük Rus böyle bir bilim temeli yoktu. doğabilimcisi Mikhail Lomonosov, Venüs’ün bir atmosferi olduğunu keşfedecektir. Çok değil bundan kırk elli yıl önce akademiyi kuracak bilimcisi olmayan ülke, bilimsel baRusya Bilimler Akademisi’nin Saint Petersburg’da bulunan ilk merkezi. şarıların eşiğindedir. Tarihi bilgiler Büyük Petro’nun düzenli bir eğitim almadığını göstermektedir. İsmi dışında bir şeyler yazabilmeyi muhtemelen ilk gençliğinde öğrenecektir. Eğitimsizliğine karşın, çoğu büyük devlet adamı gibi, ülkesinin geleceğinin bilim, eğitim ve teknolojiye bağlı olduğunu iyi kavramıştır Petro. Bu nedenle akademisini ileri görüşlülükle tasarlar. Örneğin kendi imzasıyla senatoya sunulan bilimler akademisinin kuruluş tasarısında, akademinin “özerkliği” açıkça belirtilir. Akademi kendi üyelerini ve başkanını seçme hakkına sahip olacaktır (Graham, 1968; Schulze, 1985). Gerçi onun ölümünden sonra yöneticilerinin belirlenmesinde bu ilkeye uyulmasa da, yüzyıllar boyu yeni üyelerin hemen hemen tümü akademi tarafından teklif edilen adaylar arasından seçilecektir. Büyük Petro’nun Bilimler Akademisi bugün dünyanın en eski ve saygın bilimsel kurumlarından biridir. Yirmiye yakın üyesi Nobel ödülünü kazanmıştır. Kendine bağlı birimlerle birlikte değerlendirildiğinde dünyanın en büyük bilimler akademisidir. Bu arada, henüz yirminci yılına erişmeye çalışan kendi akademimizi sorarsanız; bir süredir sıkıntılı günler yaşamaktadır. Ne yazık ki, sorunu yaratanla onu çözmesi gereken yer aynı makamdır. Yine de insan, üç asır önce “Akıllı” Petro’nun kendi akademisine gösterdiği bilgeliği Türkiye Bilimler Akademisi’ne gösterecek birileri çıkar mı? diye düşünmekten kendini alamıyor… Kaynaklar Graham L R., (1968). Science in Russia: Foreign and Domestic Influences. Comparative Education Review. 12(3). s. 227247. Lipski A., (1953). The Foundation of the Russian Academy of Sciences. Isis. 44(4). s. 349354. Schulze L., (1985). The Russification of the St. Petersburg Academy of Sciences and Arts in the Eighteenth Century. The British Journal for the History of Science. 18(3). s. 305335. AKADEMİDE DEV İSİMLER ÇAR GÖRMÜŞTÜ: GELECEK BİLİMDE BİLİMLER AKADEMİSİNİ KURUYOR CBT 1282/ 7 14 Ekim 2011 Leibniz’in ölümünden birkaç yıl sonra Çar bu kez, onun ardılı olarak bilinen bir başka büyük Alman bilimci Christian Wolff’dan akademinin kuruluşunda kendisine yardım etmesini ister. Ondan destek sözü alan Petro sonunda özel doktoru Laurentius Blumentrost’a, projeyi hayata geçirmesi talimatını verir. Senatoda kabul edilen 28 Ocak 1724 tarihli bir kanunla, “Saint Petersburg Bilimler Akademisi” kurulur. Akademinin masrafları, gümrüklerden ve liman ruhsatlarından elde edilen sağlam gelirlerden karşılanacaktır. Akademiye katılacak yabancı bilimcilere Avrupa’daki benzer kurumların verdiğinin iki üç katı ücret verilmesi kararı alınır. Maaşlardan vergi kesilmeyecektir. Bunun yanında konuk bilimcilere ücretsiz mobilyalı konut, yakacak ve aydınlatma da sağlanacaktır. Yolculuk ve deney aletlerinin taşınma giderleri karşılanacak olan bilimcilere ücretsiz birer hizmetli de verilecektir. Bu çalışmalar sürdürülürken 12 Ocak 1725’de Büyük Petro ölür. Bunu fırsat bilen yobaz gruplar yeni yönetimi etkilemek için ciddi çaba sarfetseler de, başa geçen I. Katerina, eşinin reformlarına sahip çıkar. Yabancı bilimcilerin Rusya’ya erişmesiyle akademinin çalışmaları hızlanır. Çariçe Katerina 7 Aralık 1725’te, Büyük Petro’yla birlikte projenin temelini atan Dr. Blumentrost’u akademi başkanlığına atar. Bundan üç hafta sonra bilimler akademisi sarayın, soyluların ve büyükelçilerin katılımıyla halka açık ilk toplantısını görkemli bir şekilde yapar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle