02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;[email protected] 2011 NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ Memleketin mal varlığını “babalar gibi satarım”la işe koyuldular; şimdi işleri ‘babalara’, ‘babayiğitlere’ kaldı... Atomların olağanüstü mozağini bulana Yerli Marka Otomobilde Bir Babayiğit Çıkacak; İşaretler Belirdi... “Yerli marka otomobil” yapma konusundaki açıklamalarla hiç ilgilendiniz mi, bilmiyorum. Keşke bir göz atsaydınız; en azından memlekette sanayi politikalarının nasıl bir anlayış içinde belirlenip yürütülmek istendiğini bir kez daha görebilirdiniz. Açıklamalar, aslında, otomotiv sanayiinde izlenecek bir politikayla ilgili, ama burada ortaya konan anlayışı, sanayi politikasının tamamına da rahatlıkla teşmil edebilirsiniz. Hatırlayacaksınız, Türkiye’de kurulu otomotiv sanayiinden ‘yerli marka’ çıkarma politikası ve uygulamada izlenecek yol, Başbakan’ın, 20 Ocak’ta TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptığı bir konuşmayla belirlenmişti. O konuşmada Başbakan politikayı şöyle ifade etmişti: “Geçen akşam Sayın Koç’a dedim, ‘Artık soyadınız gibi bir marka ile şurada biz yerli otomobilimizi üretelim ve dünyaya diyelim ki, bak bu da artık bizim otomobilimiz.’ Şu anda otomotiv sektörü içinde olan babalar burada... Bu işi halledin. Bir araya gelerek mi yaparsınız, yok ben bunu kendim de yaparım mı dersiniz, nasıl arzu ederseniz...” İş böylece “otomotiv sektörü içinde olan babalar”a havale edilmiş oldu. Anlaşıldığı kadarıyla, işin havale edildiği ‘babalar’ bakmışlar ki pabuç pahalı; şirketlerinin üyesi olduğu Otomotiv Sanayii Derneği’ne (OSD) bir rapor hazırlatmışlar. Rapor, OSD Başkanı tarafından 29 Eylül’de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e sunuldu. Bakan, aynı tarihte yaptığı basın toplantısında, rapor ve bundan böyle izleyecekleri yol hakkında bilgi verdi. Ama Bakan’dan üç gün önce Başbakan, kendisinin belirlemiş olduğu ‘yerli marka otomobil’ politikasının devamının nasıl geleceğini de, konuyla ilgili ‘baba’lardan birinin Ankara’daki traktör fabrikasında 600 bininci traktörün banttan indirilmesi vesilesiyle yapılan törende zaten açıklamıştı: “...bu olacak. Türkiye, yüzde yüz yerli kendi otomobilini üretecek. ...Ülkemizi ve dünyayı iyi okuyan geleceği doğru tahmin eden iş adamlarımızın bu işe gönül vereceğini düşünüyorum. Hem siyasiler hem de işadamları için yerli bir otomobil markası oluşturmanın topluma karşı da borç olduğuna inanıyorum. Bu ülkede bu işe soyunacak bir yiğit, bir babayiğit vardır diye düşünüyorum. Hükümet olarak bu konuda her türlü desteği sağlayacağız.” (Milliyet, 27 Eylül 2011) İşi ‘babalara’ havale etmiştik ya; şimdi onların içinden çıkacak bir ‘babayiğit’ bekliyoruz. Özetle politikamız bu... Nitekim Bakan da bu politikayı basın toplantısında önemle vurgulamış: ‘’Bu raporda bir babayiğit çıkacağına dair bir işaret gördünüz mü derseniz, ben gördüm. Bu rapor bize bir belki de birden fazla babayiğidin çıkabileceğini gösterdi. O kim olacak, onun kim olacağını yapacağımız diğer çalışmalar gösterecek.’’ Bakan bu babayiğidin Türk özel sektöründen çıkmasını bekliyor: “Bunu Türk özel sektörü gerçekleştirecektir, biz onu teşvik edeceğiz.” Ama ne hikmetse bu ‘Türk özel sektörü’ meselesi biraz karışık. Çünkü “Türkiye’de yerli marka ve model bir otomobil üretilmesinin altyapısını, teşvik mekanizmalarını, fırsatlarını ortaya koyacaklarını anlatan” aynı Bakan, bir soru üzerine, “Yerli otomobili tek bir firma, bir konsorsiyum ya da tamamen yabancı bir firmanın üretebileceğini” kaydettikten sonra şunu söylemiş: ‘’Volkswagen’e gelin Türkiye’ye yatırım yapın, burada araba üretin diyoruz. Mesela onlar ‘Bu projeyi biz yapacağız’ derlerse, ‘Hayır mı’ diyeceğiz. Çünkü Türkiye’deki yatırım ortamı artık yerli ve yabancı sermaye ayrımı gözetmiyor. Önemli olan bizim için bu markanın, bu tasarımın burada ortaya çıkması, yerli katkı oranının çok yüksek olması, tasarımının ve markanın bize ait olmasıdır. Firmanın kime ait olduğunun burada çok önemi yok açıkçası...” (OSD, 30.09.2011) İşte size babalar gibi bir sanayi politikası! 2 gruptan ayrılmasını istedi. Ancak mücadelesine devam 011 Nobel Kimya Ödülü, atomların olağanüstü kriseden Shechtman bilim insanlarını maddenin doğasını bir talimsi yapılarını ortaya çıkartan İsrail Teknoloji kez daha gözden geçirmeye ikna etti. Üniversitesi'nden Daniel Shechtman'a verildi. Bu İspanya'daki Elhamra Sarayı'nda ve İran'daki Darbı keşif sayesinde bilim insanlarının katı maddeyi algılayış İmam Türbesi'nde örnekleri görülen Ortaçağ İslam şekilleri kökünden değişti. mozaiklerine benzer aperiyodik (dönemsel olarak kenKristalimsiler Arap Dünyası'nın büyüleyici mozaikdini tekrar etmeyen) mozaikler, bilim insanlarının krislerinin atom düzeyindeki kopyalarıdır. Bu düzenli şekiller talimsilerin atomik düzeyde neye benzediğini anlamasıhiçbir zaman kendilerini tekrarlamazlar. Bugüne dek krisna yardımcı olmuştur. Bu mozaiklerde, kristalimsilerde talimsilerdeki konfigürasyonun hep imkansız olduğu düolduğu gibi, şekiller bir düzen içindedir matematiksel kuşünülüyordu. Dan Shechtman bu yerleşik inanışa karşı rallara uygundur fakat hiçbir zaman kendi çıkarak kimyacıların katı maddeyi algılayış şekendilerini tekrarlamazlar. killerini kökünden değiştirdi. 8 Nisan 1982 tarihinde Dan Shechtman, ALTIN ORAN YİNE elektron mikroskobunda gördüklerinden şaşSAHNEDE kına düştü, çünkü bu görüntü doğa yasalarına Bilim insanları Shechtman'ın keşfini açıkters düşüyordu. O güne dek bir katı madde içinlarken matematik ve sanatta kullanılan bir deki atomların simetrik bir düzen içinde kükavramdan yararlanır. Bu “Altın Oran”dır. melendiği ve dönemsel olarak kendini tekrar Geometride sıklıkla karşımıza çıkan bu kavettiği düşünülüyordu. Bilim insanları için bir Daniel Shechtman ram, eski Yunanistan'da matematikçilerin de kristalin elde edilmesi için bu tekrar gerekliydi. dikkatini çekmişti. Örneğin kristalimsilerde atomlar arasındaki çeşitli mesafelerin oranı altın ortalama KENDİLERİNİ TEKRARLAMAYAN ile ilgilidir. KRİSTALİMSİLER Shechtman'ın keşfini izleyen bilim insanları, laboraOysa Shechtman'ın görüntüsünde, kristalin içindeki tuvarlarda farklı türde kristalimsiler ürettiler ve Rusya'daki atomların kümeleniş şekilleri kendini tekrarlamıyordu. bir nehirden toplanan mineral örneklerinde doğal krisBöyle şekil, bir futbol topunu tasarlarken yalnızca altı kötalimsiler buldular. İsveçli bir şirket de bir çeşit çelik yaşeli çokgenler kullanmak gibi bir şeydi. Oysa bir küreyi pıda kristalimsiler keşfetti. Bu örnekte kristaller malzeoluşturmak için beş ve altı köşeli çokgenler gerekir. meyi bir zırh gibi destekler. Bilim insanları şu anda kıShechtman'ın keşfi sert tartışmalara yol açtı. Araştırma zartma tavası ve dizel motorları gibi farklı ürünlerde krisgrubu bulgularını savunmaya çalışan Shechtman'ın talimsileri kullanarak deneylerini sürdürüyorlar. 2011 NOBEL EKONOMİ ÖDÜLÜ Makroekonomik değişkenlerin incelenmesinde kullanılan yöntemlere 2 nü açıklamakta kullanılabilir. 011 yılı Nobel Ekonomi Ödülü, makroekonomideThomas Sargent, yapısal makroekonometriksin, ekoki neden sonuç ilişkileri konusundaki deneysel ça nomik politikalardaki kalıcı değişikliklerin analizinde nalışmaları nedeniyle Thomas J. Sargent ve Christopher sıl kullanılacağını ortaya koydu. Sargent'in yöntemi, haA.Sims'e verildi. ne halkı ve şirketler beklentilerini ekonomik Faiz oranlarındaki geçici artış veya vergi ingelişmelere göre ayarladıkları zaman, makrodirimi gayri safi yurtiçi hasıla ve enflasyonu ekonomik ilişkilerin incelenmesinde kullanınasıl etkiler? Merkez Bankası enflasyon helabilir. Örneğin Sargent, büyük bir çoğunluğun definde kalıcı bir değişiklik yaparsa veya yüksek enflasyon politikasının uyguladığı hükümet bütçe açığı hedefini değiştirirse ne II.Dünya Savaşı ertesinde, zamanla ekonomik olur? 2011 yılının Nobel Ekonomi Ödüpolitikada sistematik değişikliklerin nasıl uylü'nü kazananlar bunlara ve diğer sorulara yagulandığını ve daha düşük enflasyona nasıl genıt oluşturmak için yeni yöntemler geliştirçildiğini inceledi. diler. Bu sorular, ekonomi politikaları ve Thomas Sargent Christopher Sims ise vektörotoregresyon adı GSMH, enflasyon, istihdam ve yatırımlar giverilen yöntemi geliştirdi. Bu yöntem yardımı bi çeşitli makroekonomik değişkenler araile ekonominin, ekonomik politikalardaki gesındaki neden sonuç ilişkileri ile ilgilidir. çici değişikliklerden ve diğer faktörlerden naBu sorular genellikle iki yönlü ilişkilerdir; sıl etkilendiğini analiz etti. Sims ve diğer bipolitika ekonomiyi, ekonomi de politikayı etlim insanları bu yöntem yardımı ile merkez bankiler. Bu ikili arasında karşılıklı etkileşimin kasının belirlediği faiz hadlerindeki artışın eten önemli yönü geleceğe ilişkin beklentilerkilerini inceledi. dir. Özel sektörün gelecekteki ekonomik Sargent ve Sims çalışmalarını birbirlerinden faaliyetlere ve politikalara ilişkin beklentileri, bağımsız olarak yürütmelerine karşın, katkıChristopher Sims ücret, tasarruf ve yatırım kararlarını etkiler. ları birbirlerini tamamlar niteliktedir. Sargent Aynı zamanda ekonomik politika kararları da ve Sims'in 1970'li ve 1980'li yıllardaki çalışmaları tüm özel sektördeki gelişmelere ilişkin beklentilerden etkile dünyada siyasiler ve bilim insanları tarafından benimsendi. nir. Bu yıl ödül alan bilim insanlarının yöntemleri bu ne Bugün ise bu ikisinin geliştirdiği yöntemler makroekoden sonuç ilişkilerini tespit etmek ve beklentilerin rolü nomik analizlerde yaygın biçimde kullanılıyor. CBT 1282/ 6 14 Ekim 2011
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle