Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bizi nasıl bir gelecek bekliyor? Her son yeni bir başlangıç demektir. Saygın bilim dergisi Scientific American, Danışma Kurulu üyeleri arasındaki füturistlere Dünya’yı nasıl bir geleceğin beklediğini sordu. Bilim insanları derginin Eylül sayısında yakın geleceğimizi hangi trendlerin şekillendireceği konusunda görüşlerini dile getiriyorlar: Dijital Karmaşa Çağı DANNY HILLIS* Biz insanların kaderi artık makinelerin elinde. Teknolojimiz o kadar karmaşık bir hale geldi ki artık olan biteni anlamak bir yana, kontrol bile edemiyoruz. Başka bir deyişle Dijital Karmaşa Çağı’na girmiş bulunuyoruz. İlk insanlar cangılda yaşarken, karşılaştıkları tüm doğal olayları mistik bir kökene bağlama ağilimindeydi. Karanlık Çağlar’a gelince insanlar yaşamlarındaki tüm olumsuzluklardan tanrıları sorumlu tutmaya başladılar. Fakat Aydınlanma Çağı ile birlikte akıl devreye girdi: Dünyayı anlamanın yolu bilimsel analizlerden geçiyordu. Böylece insanoğlu artık kontrolü eline geçirdiğini, bilimsel gelişmelerden yararlanarak ileri teknolojiyi de yaratma gücüne sahip olduğunu düşünmeye başladı. Ancak internetin yaşantımıza girmesiyle Aydınlanma Çağı’ndaki gücümüzü ve kontrolümüzü yavaş yavaş yitirmeye başladık. Her şeyin iç içe geçtiği bu dünyada, inşa ettiğimiz sistemleri anlamak mümkün olmadığı gibi, onarımını da yapamaz hale geldik. 20. yüzyılda bilgisayar programcıları, bilgisayarlara ne yapmaları gerektiğini tam olarak dikte edebiliyordu. Nasıl çalıştığını tümüyle anladıkları bir sistemin üzerinde mutlak bir kontrole sahiplerdi. Bugün ise programcılar, başkaları tarafından geliştirilen karmaşık modülleri birbirine bağlıyor. Ama bu süreçte diğer parçaların tek tek nasıl çalıştığı konusunda en ufak bir bilgiye sahip değiller. Özetle insanlar, kontrol edemedikleri sistemlere bağımlı hale geldiler. Uzmanların her biri, yapbozun tek bir parçası üzerinde bilgi sahibiydi; dolayısıyla büyük resmi kimse göremiyordu. Artık bu gidişatı tersine çevirmek zorundayız. Bunun için işe basit bir “backup” sistemi kurarak başlamalıyız. Kritik sistemlerden birinin aksaması durumunda insanlığı kurtarmak için bazı insanların backup sistemini bütünüyle anlaması gerekir. Bu arada yıllar akıp giderken şu önlemlerin alınması uygarlığın yıkılmasını önleyebilir: Ticari iletişim sisteminin çökmesi durumunda amatör radyocular devreye girip bağlantıyı sağlayabilirler. Kısaca internetten bağımsız, basit bir iletişim sisteminin ayakta kalması şarttır. Bir siber saldırı, bilgisayar virüsü veya acil bir davranışın siber uzayı beklenmedik bir şekilde karıştırması sonrasında dahi iletişim sürdürülebilmelidir. Bazılarımız bugün cangıla bu kendi yarattığımız dijital bir cangıldır geri döndüğümüzün farkında. Bunlar çareyi mistisizmde arıyor. Ancak azınlıktalar. İnsanların çoğu karmaşıklığı kabul ediyor ve bununla yaşamayı öğreniyor. Bir diğer azınlık da interneti, cep telefonunu, penisilini, elektrik enerjisini hepten reddederek, olası bir felaketin dışında kalabileceğini sanıyor. Beğenin veya beğenmeyin, internete olan bağımlılığımız kopartılamayacak kadar güçlü. Dolayısıyla kaderimiz başkalarının ve teknolojinin elinde. *Long Now Vakfı’nın kurucusu KARMAŞA J.Craig Venter Mayıs ayında ekibiyle birlikte bir genomdan canlı bir bakteri yarattıklarını duyurdu. Önce bir genomu deşifre ettiler; yapay olarak yeniden yarattılar; daha sonra çekirdeği çıkartılmış Mycoplasma adlı bakterinin içine yerleştirdiler. Hibrid bakteri üremeye başlayınca ilk yapay organizma olarak kayıtlara geçti. Böylece yaşamı yalnızca bir yaratıcının veya özel bir gücün başlattığı inancı büyük bir darbe almış oldu. Bu deney sentetik biyolojinin büyük bir zaferiydi. Kaldı ki azımsanmayacak kadar çok sayıda bilim insanı bazı önemli sorunlara bakterilerin çözüm getireceğine inanıyordu. Örneğin şu bakteriler: • Petrol sızıntıları veya kimyasal atıklarla ile beslenen bakteriler • Güneş ışığından hidrojen veya sıvı yakıt üreten bakteriler •Vücudumuzda birikmiş kolesterol ve diğer zararlı maddelerle beslenen bakteriler Şu anda daha başlangıç evresinde olmakla birlikte bu teknolojinin çok sıkı denetlenmesi gerekiyor. Çünkü kötü niyetli ellerde bu çok güçlü bir silaha dönüşme riski taşıyor. Bazı insanlar yeni organizma yaratmanın yaşamın saygınlığına gölge düşüreceğini düşünüyorlar. Ancak her yeni buluşta olduğu gibi bu çalışma da bilginin zaferini işaret ediyor. Yaşamın gerçek değerine kavuşması için öncelikle çalışma mekanizmasını anlamak gerek. *Pennsylvania Üniversitesi öğretim görevlisi ler gelecek. Neyi kaydedeceğimize karar vermek yerine her şeyi kaydedebileceğiz. Bundan üç yıl önce yemek yediğiniz restoranın adını hatırlamanıza gerek kalmayacak. Video arşivinize başvuracaksınız ve aradığınızı anında bulacaksınız. Ne var ki sınırsız depolama yeteneği, özel yaşam kavramı için de ciddi bir tehdit unsuru oluşturuyor. Sizin başkalarının kayıtlarında yer almış olma olasılığınız çok yüksek olduğu için yaptığınız her yanlışlık veya utanç verici davranış sonsuza dek saklı kalabilir. Dolayısıyla vakit geçirmeden arşivlerin yönetimi ve bilginin kullanımı konularında yeni kuralların geçerli olmasını sağlamak gerekiyor. *Princeton Üniversitesi Bilgi Teknolojileri Merkezi yöneticisi Bilinç bilmecesinin Çözümü CHRİSTOF KOCH* Tarih boyunca, Platon ve Aristoteles zamanından günümüze, büyük düşünürler beyinvücut bilmecesi üzerinde kafa yordular. Kafatasının içindeki bir miktar et parçası bilinci nasıl üretir? Bilincin oluşabilmesi için maddi olmayan bir şeye ihtiyaç var mıdır? Yapay olarak yarattığımız bir yaratığa duygu yükleyebilir miyiz? Düşünürler yüzyıllarca somut veriler olmadan bu sorulara yanıtlamaya uğraşmış ancak tatminkâr bir yanıt bulamamışlar. Şimdi bilim insanları bilinçli bir beynin maddi temelini ortaya çıkartmak üzereler. Bazı araştırmalardan elde edilen sonuçlar çok ilginç. Nörologlar beyin görüntüleme teknikleri ve EEG yardımı ile beyinleri hasarlı hastaları inceliyorlar. Bu insanlar uyanık olmalarına karşın dış dünyaya tepki vermiyorlar. Bu insanların duygularının veya zihinsel fonksiyonlarının olup olmadığını inceleyen bilim insanları, şimdi tek tek sinir hücreleri ve bunların arasında ileti sağlayan salgılar üzerinde duruyor. Son yıllarda iletişim bilimi ve matematikten yararlanarak bilinç ile ilgili yeni kuramlar ortaya atılıyor. Ancak bunların oluşturduğu yanıtlar yalnızca nicel: Yeni doğan bir bebek ne zaman bilinç sahibi olur? Anne karnındaki fetüs bilinçli midir? Milyarlarca bilgisayarın bağlı olduğu internetin bilincinin olduğunu söyleyebilir miyiz? Köpekler kendilerini düşünen bir varlık olarak görüyor mu? Pek yakında bu soruların yanıtlanacağı tahmin ediliyor. *Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü bilişsel ve davranışsal biyoloji uzmanı SİNİRBİLİM Sınırsız Bilgi Depolama Çağı EDWARD FELTEN* İnsanoğlunun bugüne dek bestelediği tüm müzikleri cebinizde taşıyabildiğinizi hayal edin. Bu on yılın sonunda bu ha BİLGİ TEKNOLOJİLERİ CBT 1227/8 24 Eylül 2010 Sipariş Yaşamlar ARTHUR CAPLAN* BİYOMÜHENDİSLİK yal gerçek olacak. Tüm filmlerin ve TV programlarının cebinize indirilmesi için biraz daha uzun bir süre beklemeniz gerekecek. Veya tüm yaşamınızı ses kaydı olarak saklamak isterseniz, buna bugün bile erişebilirsiniz. Video kayıtları ise birkaç yıl içinde mümkün olacak. Sabit sürücü ve flaş bellek gibi bilgi depolama aygıtlarının kapasiteleri o kadar genişleyecek ve fiyatları o kadar düşecek ki, bir süre sonra depolama kapasiteleri sınır tanımayacak hale gelecek. Kısaca sınırsız depolama çağı başlamak üzere. Belleğin maliyeti logaritmik olarak ucuzladıkça cep telefonu gibi herkesin sahip olduğu bazı cihazlar da veri depolayabilecek özelliğe kavuşacak. İyi bir arama motoru ve endeksleme yazılımıyla yaptığınız ve gördüğünüz her şeyin arşivini tutabileceksiniz. Bilgiye bakış açımız da değişime uğruyor. Neyi saklayacağımıza karar vereceğimiz yerde, her şeyi saklayacağımız gün İnsan Sağlığına zarar vermeyen enerji İ R.JAMES WOOLSEY* Ulaşımda petrol çağının hakimiyeti sona ermek üzere, ancak bugünkü hızda sona ulaşmak biraz zaman alacak. Bu arada petrol tüketimi çevreye zarar vermeye devam edecek; stratejik ve ekonomik açıdan devasa sorunlar yaratacak. ABD’de bu geçişi hızlandırmak ve zararı azaltmak için şunları yapılabilir: • İçten patlarlı motorların verimini arttırmak • Elektrikli araçların üretimini teşvik etmek • Toplu taşıma araçlarında ve şehirlerarası taşımacıkta kul ENERJİ TEKNOLOJİLERİ