17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Bilgisayarlı tomografi radyasyon ilişkisi, madalyonun öbür yüzü "Bilgisayarlı tomografi (BT) 1972 yılında rutin kullanıma girdi. İlk tomografi cihazı ile bir beyin incelemesi saatler sürerken günümüzde 1 saniyeden kısa sürede yapılabilir. İlk nesil BT cihazları 128x128 piksel oranı ile görüntüleme yapabilirken, günümüz cihazlarda 0.3 mm çözünürlülükte 512x512 piksel oranı ile görüntüleme yapılabilmektedir. Bügün tüm vücut 23 sn'de görüntülenebiliyor." Uzm. Dr. Terman Gümüş, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Radyoloji Kliniği prensip hem röntgen filmlerinin oluşturulmasında hem de çok daha gelişmiş BT görüntülerinin oluşturulmasında geçerlidir. Radyolojide xışınları; röntgen incelemelerinde, skopi incelemelerinde ve BT’de kullanılır. MR ve ultrasonografide görüntüler xışını kullanılmadan elde ediliyor. madığını gösterdi. Brezilya Guarapari kumsallarında maruz kalınan doz 788 mSv/yıl’dır. Burada geçirilecek 5 günlük tatil ortalama 10 mSv doz maruziyetine yol açar. Bu değer yaklaşık 250 akciğer filmi ya da 10 düşük doz akciğer tomografisi ile eşdeğerdir. Çok kesitli BT’lerin kullanıma girmesi ile BT’lerin görüntü kaliteleri arttı ve daha fazla hastalığın tanı ve tedavisinde kullanılmaya başlandı. Bazı merkezlerde tıbbi gereklilik dışında hiç bir şikâyeti olUzm. Dr. Terman mayan insanlara tarama makGümüş, sadı ile BT incelemeleri yapılmaya başlandı. İngiltere Sağlık Bakanlığı sağlıklı kişilere tarama amaçlı tüm vücut BT incelemesi yapılmasını yasakladı. T Xışınının anlık yüksek dozlarda radyasyon hastalığı, orta ve uzun vadede kansere ve çok yüksek dozlarda çok kısa sürede ölüme yol açıyor. Ancak 100 mSv’in altındaki düşük dozlarda, radyasyonun insana etkileri kesin bilinmiyor. İlgili çalışmalar Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasından sağ kurtulan ve belli miktarlarda radyasyona maruz kalan insanlar üzerinde yapıldı ve çalışmaların birçoğunda 100mSv düzeyinde radyasyona maruz kalan kişilerde kanser görülme sıklığında, bu tür bir radyasyona maruz kalmayan kişilere göre artış olduğu gözlendi. Bu verilerden yola çıkarak 10 mSv dozunda BT incelemesi yapılan kişilerin kanser riskinde % 0.05 arttığı varsayılır. Batı toplumlarında bir erkeğin kanser olma riski %25 kabul edilir. Bu nedenle 10 mSv dozunda BT incelemesi yapılan kişinin kanser olma riski %25.05 olur. Potansiyel %25’lik kanser olma riskinin yanında %0.05’lik artış oldukça düşüktür. Atom bombası atıldıktan sonra bu bölgedeki insanlar xışını ile birlikte, canlı dokularda ve DNA’da daha yıkıcı etkilere sahip başka radyo aktif parçaçıklara da maruz kaldılar. Oysaki BT’de radyasyon olarak sadece xışını var. Bu nedenle kanser yapma riskini tahminde kullanılan bu ve benzeri oranların kesinliği tartışmalıdır. Kalp ve kalbi besleyen damarlar yeni nesil BT ciTürkiye Atom Enerjisi Kurumu verilerine hazı ile 1.2 mSv dozda görüntülenebiliyor. göre, bir yılda İstanbul’da 0.66 mSv, Ankara’da Akciğer, kalp, ana damarlar ve tüm karın or Koroner arterlerin (Kalp kaslarını besleyen da 0,9 mSv dozda radyasyona maruz kalınıyor. Bu ganlarını içeren gövdeye yönelik BT ince marlar) BT ile değerlendirilmesi son 5 yıldır değer Sivrihisar'da 3.74 mSv/yıl’dır. Dünyanın lemesinin çekim süresi 1.6 sn’dir. yaygın olarak uygulanıyor. belli yerleri, radyoaktif kayaçların yoğun bulunması nedeniyle adeta açık hava radyoloji ünime ya da alıcılara (detektörlere) ulaşır. Genellikle filmde, ışı teleri gibidir. Rio de Janerio kumsallarında 1 yıl geçirirseniz yaknın daha az yoğunlukta ulaştığı alanlar beyaz, fazla olan alan laşık 6 mSv radyasyona maruz kalırsınız ki bu İstanbul’daki delar siyah renkte kodlanır. Dikkat ederseniz röntgen filmlerin ğerin yaklaşık 9 katıdır. İran’ın ormanlarla çevrili Ramsar kende kemikler beyaz renkte, akciğerler ise hava dolu olduğundan tinde yılda maruz kalınan doz 148 mSv’dir ve araştırmalar bu siyaha yakın renktedir. Diğer organ ve dokularda xışınını ge kentte yaşayan insanlarda kanser görülme sıklığında artış olçirme seviyesine göre grinin tonlarında kodlanırlar. Bu temel anı koyma süresinin hayati önem taşıdığı ağır travma geçirmiş olgularda, kısa sürede elde edilen tüm vücut görüntüleri (kemik yapılar, iç organlar ve damarların değerlendirilmesinde; mevcutsa kanama odağının tespitinde) yol göstericidir. BT gibi cihazların büyük gelişme kaydetmesi ile tüm tıp dallarında tanı koyma hızı ve doğruluğu arttı. Bu sayede, kanser gibi erken teşhisin, tedavinin etkinliğinde belirleyici olduğu hastalıkların tanısı, başlangıç aşamasında konulabilmekte. BT'ler, başarıları kadar, görüntülerin elde edilmesi için kullanılan xışını ve dolayısıyla radyasyon ile de gündeme geliyor: X ışını insan vücudundan, dokuların yoğunluğuna göre kısmen soğrularak geçebiliyor. X ışını kemik gibi sert dokulardan daha az, karaciğer böbrek gibi organlardan orta derecede, akciğerler ve bağırsaklar gibi hava dolu organlardan daha fazla geçebilmekte. Tüpten çıkan xışınları, insan vücudundan geçtikten sonra fil KANSER RİSKİ YENİ CİHAZLARDA DÜŞÜK DOZ Günümüz BT cihazları ile hastaların maruz kaldığı radyasyon dozu önceki cihazlara kıyasla azaldı. İlk nesil çok kesitli tomografilerde hastaların aldığı radyasyon dozu bir miktar arttı. Radyasyona olan duyarlılığın artması ve teknolojide ki gelişmelerin sağladığı imkânlar neticesinde, yeni BT cihazlarında radyasyon dozları azaltıldı. Radyoloji çalışanlarının önlemleri ile birlikte, 2006 yılı verilerine göre bir akciğer tomografisi için ortalama radyasyon maruziyeti 4 mSv iken, günümüzde bu inceleme 1,5 mSv ve hatta daha düşük dozlarda yapılabiliyor. Yıllar sonra gelişebilecek olası kanserden korunmak için, gerekli olduğu halde BT incelemesi yapılmaması, o anda mevcut kanser dokusunun küçük boyutlardayken tespit edilme şansının kaçırılmasına yol açabilir. Bilindiği üzere kanserde erken teşhis hayat kurtarıcıdır, erken tespit edilemeyen kanser dokusu çevre ve uzak organlara yayılırsa etkin tedavi şansı kalmayabilir. Tıpta, kâr/zarar kavramı doktorların güncel pratiğinde sıklıkla kullandıkları temel prensiplerden biridir. Tetkik isterken, tedavi önerirken, olası yan etkiler, oluşacak maliyet gibi kavramlar kâr/zarar dengesi açısından değerlendirilir. İyonizan radyasyon içermeyen ultrasonografi, MR gibi görüntüleme yöntemleri BT’ye eş ya da daha fazla bilgi verdiği durumlarda tercih sebebidir. Gerekliliği bir hekim tarafından belirlenmemiş, hiçbir BT incelemesi yapılmamalı. Çünkü gelecekte acil durumlarda ya da kalıcı bir hastalık oluştuğunda çok sayıda BT incelemesine gerek duyulabileceği göz önüne alınmalı. Hayat boyu ne kadar çok radyasyona maruz kalınırsa, oluşturabileceği kanser riskinde daha fazla artış olur. Mühendishane Kütüphanesi Mühendishane Kütüphanesi’nde, 1816 yılında sadece 199 başlık kaydı vardı. Osman Bahadır [email protected] CBT 1207/17 7 Mayıs 2010 M ühendishanei Berrii Hümayun (1795) daha eğitime başlamadan önce, 1793’te kütüphanesinin ilk adımı atılmıştı. Bu tarihte, Mühendishane hocası Abdurrahman Efendi’ye Enderun’dan 14 kitap teslim edilmiş, böylece henüz sadece Abdurrahman Efendi’nin odasındaki bir dolaptan ibaret olan kütüphane bu kitaplarla kurulmuştu. Bu 14 kitap arasında, Batlamyus’un ünlü Macesti kitabı, ona yapılan şerhler, Öklid’in kitabından yapılan bir çeviri kitap ve ona yapılan şerhlerle, İbrahim Müteferrika’nın kendi matbaasında basmış olduğu eserlerden bazıları (örneğin Cihannüma, Füyüzatül Mıknatıs) ile astroloji kitapları vb. bu lunuyordu. Kitap sayısı zamanla giderek artmış, yine Enderun’dan 18041806 yıllarında verilen kitaplarla kütüphanedeki kitaplar çeşitlenmeye başlamıştır. Enderun’dan teslim alınan yeni kitaplar arasında Diderot ve d’Alambert’in ünlü Ansiklopedi’lerinin 35 cildi de bulunmaktadır. Sürgün edildiği Rodos’ta 1799’da idam edilen Ebubekir Ratip Efendi ile Mühendishane başhocalarından Hüseyin Rıfkı Tamani’nin terekelerindeki kitapların da eklenmesiyle kitap sayısında önemli bir artış olmuştur. Sadece Ebubekir Ratip Efendi’den (1800’de) kalan kitap sayısı 117’dir. (Bir kısmı Fransızca olan bu kitaplar arasında logaritma cetvelleri, geometri kitapları ve top atış teknikleriyle ilgili eserler vardır. Ayrıca 3 adet de elektrikle ilgili kitap bulunmaktadır.) Hüseyin Rıfkı Tamani’nin terekesinden 1817’de satın alınan kitap sayısı ise 17’dir. Bu terekelerden ayrıca çeşitli mühendislik aletleri ile haritalar da kütüphaneye geçmiştir. Kütüphanenin mühendishane hocasının yönetiminden çıkarılarak bağımsız bir müdürün yönetimine devredilmesi 1804’te gerçekleşmiştir. 1816 yılında kütüphanede 199 başlık altında 2587 materyal kayıtlıdır. Sözlükler, ansiklopediler, haritalar, planlar ve askerlikle ilgili eserler de bu başlıklara dahildir. Gerçekte ise mühendislik dallarıyla doğrudan ilgili kitaplar, 155 başlık altındaki 550 materyal içerisindedir. Mühendishane Kütüphanesi ile ilgili saptanabilecek iki gerçek vardır. Birincisi, kütüphanede mevcut olan kitap ve materyallerin sayısı, modern bir mühendislik eğitimi için gerekli olan düzeyin çok gerisindedir. İkincisi, kütüphanedeki kitap varlığının, dikkat çekici bir biçimde III. Selim dönemine ait olmasıdır. Kütüphanedeki kitap sayısı, II. Mahmut döneminin büyük bölümünde değişmeden kalmıştır. Yararlanılan kaynak: Kemal Beydilli; Türk Bilim ve Matbaacılık Tarihinde Mühendishane, Mühendishane Matbaası ve Kütüphanesi (17761826), Eren Yayıncılık, İstanbul, 1995.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle