Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Alkol ve madde bağımlılığı Türkiye’de ve dünyada hızla alkol ve uyuşturucu madde alım oranları artmakta, maddeye başlama yaşları ise tüyler ürpertici bir şekilde gittikçe düşmektedir. işinin bedensel, ruhsal ve sosyal hayatını yok eden, insanı insan olmaktan çıkaran uyuşturucu maddelerle mücadele etmek, geleceğimiz olan çocuklarımızı bu maddelerden korumak ancak iyi bir koruyucu halk sağlığı yaklaşımıyla olabilecektir. Ancak koruyamadığımız ve bir şekilde maddeyle karşılaşmış kişilerin maddeden kurtarılması için iyi bir psikiyatrik tedavi protokolünün olması zorunludur. Bu kişilerin iyileşebileceğine, maddeden kurtulabileceğine öncelikle biz sağlıkçıların inanması gerekmektedir. Madde tedavisini “ya tutarsa “ mantığıyla karşılamak ve kişilere bu mantıkla yaklaşmak tabii ki başarı şansını daha baştan azaltacaktır. Haliyle psikiyatr, psikolog, sosyal hizmet uzmanları, rehber öğretmenler, aileler, yakın arkadaşlar ve bağımlı kişiler işbirliği içinde olmalı, bir ekip çalışması halinde sorunun üzerine gitmelidir. K 3. Çevrede madde kullanımının yaygın olması da riski artırmaktadır (arkadaş, komşu v.s.). Genellikle özenti şeklinde başlayan madde kullanımı bağımlılığa kadar gitmektedir. 4. Stres etkenlerinin olması riski artırır. Eğer kişide bir psikiyatrik rahatsızlık varsa, madde kullanım riski artmaktadır. Mesela toplum önünde etkinliklerde bulunmaktan korkma şeklinde giden sosyal fobide alkol bağımlılığı %19, uyuşturucu madde bağımlılığı %13 oranında görülmektedir. 5. Aile içi iletişim ve paylaşım sorunlarının olması kişileri maddeye iten önemli bir etken olmaktadır. Prof. Dr. Nevzat Tarhan NPIİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı/Psikiyatri Uzmanı NPIİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi’nde bu bilgilerin ışığında nasıl bir yaklaşım sergilenmektedir? Alkol ve madde kullanım bozuklukları psikiyatri dünyasın Alkol Bağımlılığının Tipleri vardır: Psikolojik bağımlılık safhasında kişi ruhsal ya da bedensel bir sıkıntıyı gidermek için olağandışı, aşırı alkol alma durumundadır. Bırakıldığı zaman Madde kullanımının en korkulan sosyal sonucu gençlerde yaygınlığının kesilme belirtisi görülmez. Bunun bir ileri aşamaartmakta olduğudur. Madde kullanan bir genci tanımak için dikkat edilsında kişide aşırı alkol alma sonucu gastrit, polimesi gereken noktalar şunlardır: nevrit, karaciğer yağlanması gibi bedensel bozuk• Geceleri çok sık dışarı çıkması ve bar disko gibi eğlence yerlerine çok luklar çıkmaya başlar ve bunlar fiziksel bir bağımsık gitmeye başlaması lılığın ortaya çıktığının belirtileridir. Daha ileri • Eski arkadaşlarını bir bir ve kısa sürede terk edip yeni ve çok sık beraaşamada istemli denetim ortadan kalkar, içme isber olduğu yeni arkadaşlıklar kurması ve kim olduklarından ailesine teği durdurulamaz bir hal alır. Bedensel bozuklukbahsetmemesi lar gelişir ve alkol bırakıldığı zaman kesilme belir• Gece saatleri bile olsa gelen bir telefonla apar topar dışarı çıkması tileri ortaya çıkar. Bu alkole ruhsal ve fiziksel veya cevapsız telefonların sayısında belirgin artış olması yönden bağımlılık oluştuğunun bir delili olarak • Çok para harcamaya veya istemeye başlaması karşımıza çıkar. Artık en ileri safhada kişi alkole • Ona ait olmadığını bildiğiniz eşyalarla gelmesi ve bunları bir daha gösusamış gibidir. Aşırı bir istek ve tutku ile alkol rememeniz armaya başlar. Bulunca su gibi içerler. Günler, • Ani kilo kayıpları ve iştah sorunlarının olması haftalar bazen de aylarca süren bu dönemleri daha • Uyku düzeninin bozulması sonra hatırlamayabilir. Bu son safha kişinin psiko• Göz çevresinde kızarmalar, donuk bakışlar olması sosyal yıkımının en üst düzeyde olduğu ve alkolün • Elde ve vücutta daha önce görmediğiniz titremelerin olması ve daha kişiyi adeta esir ettiği safhadır. Şiddetle tedaviye birçok aniden değişen sosyal ve fiziksel şartların olması. ihtiyacı olduğu bir dönemdir. Çünkü alkole bağlı ölümler ve zehirlenmeler ve kalıcı bozukluklar bu safhada oluşur. da hekimin çaresiz kaldığı ve sınırlı imkânlara sahip olduAlkole bağlı psikiyatrik ve bedensel hastalıklar çok ğu hissini veren bozukluklardır. Bu kategoride yer alan kiağır seyreden hastalıklardır. Deliryum tremens denilen bir şiler genellikle tedavi edilemeyecek derecede kişiliği bozuk tablo vardır ki alkolün kesilmesinden sonraki 48 saat içinbireyler olarak algılanır. Hatta sağlıkçıların arasında bile de ortaya çıkan bilinç bozukluğudur. Bilinç bozukluğu çev bu kişiler için farkına varılmayan bir damgalama yaklaşımı rede olan bitenin farkında olma düzeyinin azalması şeklinvardır. “Madde kullanım bozuklukları zaten tedavi edilede görülür. Hasta gün içinde açılıp kapanmalar gösterebimeyen bozukluklardır, madde alan kişiler genellikle problir. lemli olduklarından uyumları da bozuktur. Dolayısıyla bir Bu dönemde eğer gerekli tıbbi müdahale yapılmazsa şeyler yapmaya çalışalım, ama pek sonuç alınabileceğini ani kalp ve solunum durmalarına bağlı ölümler ve kalıcı sanmıyorum” düşünceleri birçok defa zihinlerden geçmekbunamaya giden şiddetli bozukluklar görülebilmektedir. tedir. Hâlbuki iflah olmaz diye nitelendirilen kişilik bozukUzun vadede alkol paranoyası, alkole bağlı bunama, deplukları madde kullananların sadece %30’unu oluşturmaktaresyon, kaygı bozuklukları, uyku bozuklukları, cinsel işlev dır. Geri kalan %70’lik kesim tedavi potansiyeli olan kişibozuklukları, iktidarsızlık, felç, karaciğer ve pankreas haslerdir. Bu bilginin ihmal edildiği bu yaklaşım tarzı, haliyle talıkları, beyincik hastalıkları, ağız boşluğu, yemek borusu, tedavi başarısını olumsuz yönde etkilemekte ve daha yolun kalın barsak, karaciğer ve pankreası tutan kanserler sık gö başında ümitsizliği körüklemekte, madde kullanım bozukrülen hastalıklardandır. luklarının tedavisinde en önemli etken olan cesareti balta Bir kişinin madde aldığından şüphelendiren şeyler nelerdir? Genel Sebepler 1. Kişilik sorunları; özellikle aşırı güvensiz, bağımlı, engellenmeye dayanma tahammülü olmayanlar, depresif ve içe dönük kişilerde madde kullanımı daha sık görülmektedir. 2. Çevresel etkenler; Ailesinde madde kullanımı olan bireylerde risk daha çoktur. Mesela birinci derece akrabalarında alkol bağımlılığı olanlarda alkol bağımlılığı riski 7 kat daha fazladır. Bu bir ilandır. CBT 1209/ 7 21 Mayıs 2010 lamaktadır. Madde tedavisinin birinci kuralı hekimin hastasını iyileştireceğine inanması, hastasına inanması, hastanın da hekimine ve iyileşeceğine inanmasıdır. Tedavide başköşeyi tutan bu duygusal aşamayı başarıyla geçtikten sonra maddeyle somut mücadele başlamaktadır. Maddeyle mücadele her şeyden önce bir ekip işidir. Bir psikiyatri uzmanının yönettiği bu ekibin içinde psikolog, sosyal hizmet uzmanı, sanat terapisti, spor uzmanı, müzik terapist, hemşire, hastabakıcı ve yakın çevreden kişiler yer almalıdır. Ayrıca madde kullanım bozuklukları bedensel hastalıklara ve bozukluklara sebep olduğu için bir dâhiliye uzmanı ve nöroloji uzmanının da danışman hekimler olarak ekipte yer alması gerekmektedir. Böyle bir ekiple madde kullanım bozukluğu içindeki kişi tedavi boyunca yalnız bırakılmamakta ve maddeye yenik düşmesinin engellenmesine çalışılmaktadır. Madde kullanım bozukluğunun tedavisi çoğu zaman bir klinikte başlar, ama hayatın içinde devam eder. O yüzden klinik harici hayatının tanziminde ve mücadelesinde yardımcı olmadaki etkililik, tedavi başarısını büyük ölçüde artırmaktadır. Böyle bir ekibin oluşturulduğu hastanemizde, çok önem verdiğimiz güven ve inanma felsefesi içinde madde kullanım bozukluğu için gelen kişileri önce rutin bir değerlendirmeden geçiririz. Değerlendirme ve tedavi aşamaları şu şekilde gelişmektedir; 1. Acil değerlendirme; eğer madde kullanım bozukluğuna bağlı zehirlenme, kalp ve karaciğer bozukluğu, genel durum bozukluğu, deliryum tremens, yoksunluk gibi acil bir durum söz konusu ise ilk değerlendirme acil tedavi birimindeki hekim tarafından hızla değerlendirilir ve kişi ihtiyacına göre yoğun müşahede altına alınır. Bu arada rutin kan ve idrar tahlilleri, gerekirse beyin MR’ı ve ultrason, beyin haritası (kantitatif EEG) tetkikleri yapılır. Dâhiliye ve nöroloji tarafından değerlendirilip girişim gerektiren bir hayati durum olup olmadığı tespit edilir. Eğer kişinin o an ki durumu daha yakın bir gözlemi gerektiriyorsa yoğun bakım ünitesine alınır. 2. Poliklinikte psikiyatrik değerlendirme: acil olmayan şartlarda poliklinikte görev yapan psikiyatri uzmanı, gelen kişiden ayrıntılı bir psikiyatrik hikâye alır ve değerlendirme sonrasında ilgili testleri ve tetkikleri ister. Bu tetkiklerin sonrasında kişide bir yoksunluk ihtimalinin olup olmadığını, hastane ortamında mı ayaktan mı takip etmenin uygun olacağını, nasıl bir tedavi stratejisi izlemesi gerektiğini, kimlerle ve hangi branş hekimleriyle fikir alış verişi yapması gerektiğini tespit eder. Bu genel değerlendirilme aşamasından sonra özellikle madde kullanım bozukluğu olan kişiler için hazırladığımız tedavi programına başlanır. A. Biyolojik destek programı; B. Psikolojik destek programları; a. Bilişsel terapiler b. Davranışçı terapiler c. Psikoteknik uygulamalar: Neurobiofeedback (sinirsel ve bedensel geribildirim tekniği RehaCom (Bilgisayarlı Eğitim Modülleri) d. Rehabilitasyona yönelik terapiler: Meşguliyet terapileri (Ergoterapi) Sanat terapileri Müzikterapi (müzikle tedavi): Sosyal terapiler Yapılan çalışmalarda 1 yıllık bırakma döneminin bulunmasının uzun dönem gidiş için olumlu bir gösterge olduğu vurgulanmıştır.