17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YENİ ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör Ürünler İnşaatta çalışanlar için MP3 çalar Ryobi T e k 4 Allplay elverişsiz ortamlarda kullanılabilen bir MP3 çalar. Toza, suya ve darbeye dayanıklı olan MP3 çalıcısı kemere ve bilekliğe takılabiliyor. Ryobi firması yeni ürününü özellikle inşaat alanlarında çalışanlar için üretmiş. Ryobi Tek4 Allplay bu yüzden ileri teknoloji cihazdan çok kaba bir alet sapını andırıyor. MP3 çalıcı avuç içinde tutularak ayarlanabilir şekilde tasarlanmış. 4V lityum iyon aküsü şarj edildiğinde 72 saat çalışan MP3 çalıcısı WMA, WAV ve AAC iTunes dosyalarını da okuyor. 2GB belleğe 500 müzik parçası yüklemek mümkün. Fiyatı: 70 Dolar. Bilgi için: http://www.coolestgadgets.com/20100217/ryobitek4allplayjobsitemusicplayer/ Modern Sanatlar Müzesi’nde sergilenen bu ilginç lambanın üzerinde isteğe göre ucu sivri bir çekiçle delikler açılıyor ve çeşitli motifler yaratılıyor. Her vuruş tasarımı değiştiriyor ve kişiye özel kılıyor. Yumurta biçimindeki gövdeyi kırarak da kullanmak mümkün. Fiyatı: 875 Dolar. Bilgi için: http://technabob.com/blog/2010/02/11/lesslampbreakyourlamp/ Şu anda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının karşısındaki en büyük problem bireysel olarak bilgi değerlendirmesi yapılması zorunluğudur. Bu zorunluğun bir problem olarak tezahür etmesinin nedeni ise, ulus olarak bilgi değerlendirmesi yapma alışkanlığımızın olmamasıdır. Bilgi Değerlendirmesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları etnik ve dinsel kökenleri ne olursa olsun, genellikle kendilerine otorite olarak gördükleri kişi ve kurumlar tarafından tebliğ edilen ifadelere inanma eğilimindedir. Bilgi akışı tek bir otoriteden geldiği sürece bu toplum için bir sorun olmaz: Evde babanın, okulda öğretmenin, askerde komutanın, siyasette liderin, cemiyet hayatında hükümet ve temsilcilerinin ve onun çevresinde şekillenmiş basın, sözlü ve görüntülü medya vb. kurumların ifadeleri doğru olarak algılanır. Sorun, bu kaynaklardan gelen bilgiler çeşitlendiği zaman ortaya çıkar: Toplum hangi bilgiye inanacaktır? İşte bu durumda topluma verilen eğitimin doğası belirleyici bir rol oynar. Çocuk otoriter bir babanın egemen olduğu bir evde yetişmişse, yaklaşık 67 yaşına kadar, verilen bilgiyi veya alınan kararları sorgulamanın pahalıya patlayacağını öğrenir ve öğrenilen bu kalıp onu ömür boyu pençelerine alır. Böyle bir ortamda yetişen çocuk kendi aklını ve gözlemlerini kullanmayı öğrenemez veya öğrense bile bunu açıkça değil, dolambaçlı ve gizli yollardan yapmayı tercih eder (yani namussuzluğu öğrenir). Yakında İngiltere’de yapılan «Zamanımızın Çocuğu» (Child of our time) adlı bir proje, otoriter evlerde yetişen, kendisine küçük yaşta bir birey olması nedeniyle değerli olduğu hissi verilmeyen çocukların aynı zamanda ömürleri boyu karamsar bireyler olarak yaşadıklarını göstermiştir. Türkiye’deki ailelerin ezici çoğunluğu hâlâ otoriter pederşâhî aileler olup böyle ailelerde çocuğa birey olarak değer verilmez. Çocuk yavru olarak sevilir ve kollanır, ama kendisine bir birey olarak saygı duyulmaz. Bu kendi aklını ve gözlemlerini kullanamayan (yani aptal) bireyler oluşturduğu gibi, bu bireyleri aynı zamanda karamsar da yapar. Bu ortamdan okula gönderilen çocuk orada da genellikle otoriter öğretmenlerle karşılaşır, zira öğretmen de aynı toplumun çocuğudur. Üstelik hele ellili yıllardan sonra öğretmen yetiştirmede yapılan fahiş hatalar nedeniyle öğretmenlerin bilgi düzeyi de günden güne düşmüştür. Cahil öğretmen cehaletini genellikle şiddete baş vurarak kapatmak yolunu seçerek, çocuğun evden zaten tanıdığı baskı rejimini sürdürür. Okulu bitiren erkek askere gider ve orada karşısına çıkan disiplin kavramını o zamana kadar gördüğü otoriter ortamın havasıyla karıştırdığı için, askeri disiplinin gerçek doğasını anlayamadan ve ne yazık ki hayatının kendisine askere gidene kadar vermiş olduğu intibalarını güçlendirerek terhis olur. Kız çocuğu ise tahsilini bitirince evlenir ve genellikle baba otoritesinden koca otoritesinin altına teslim edilir. Böyle bir toplumsal ortamın sağlıklı ve bağımsız düşünebilen bireyler üretmesinin imkânsız olduğu muhakkaktır. Bu ortamlarda en başarılı egemenlik araçları sorgusuz inanç demek olan «iman» (İng. faith, Al. Glaube, Fr. foi) kavramını temel alan dinlerdir ve bilhassa baba imajına sahip tek ve herşeye kadir Tanrı’ya inanan üç büyük Sâmi dinidir. Bu nedenle bağımsız bir eleştirel düşünce, yani yargı yeteneği gelişmeden önce çocuklara verilecek her türlü dinsel eğitim, türü ne olursa olsun, toplumun zararınadır, çünkü çocuğun bireysel muhakeme ve değerlendirme yeteneğinin gelişmesine zarar verir. Böyle bir eğitim bireyler değil, robotlar (kullar) toplumları üretir. Son zamanlarda televizyon ve gazetelerde yurttaşlarımdan en çok duyduğum şikâyet «kime inanacağımızı şaşırdık» şeklinde dile gelen bir otorite arayışıdır. Halbuki yapılacak iş duyulan ifadeleri bir akıl süzgecinden geçirmek ve inanılabilecekle inanılamayacağı birbirinden ayırmaktan ibarettir. Bu her zaman açık olmayabilir, ama uzun bir sürede meydana gelen olayların zincirlenmesi en sonunda bireye bir fikir verir. Onun için yurttaşlarım şunlara dikkat etmelidirler: Söylenenlerin kendi içindeki tutarlılıkları; söylenenlerin o zamana kadar edindikleri bilgilerle olan tutarlılıkları; söyleyenlerin konumları ve o konumlarına göre mevcut olabilecek art niyetlerinin olup olmayabileceği; söyleyenlerin geçmişleri; bilgi kaynaklarının çeşitli olup olmadığı ve bu kaynaklar arasındaki tutarlılık; tarihten ve günümüzden başka ortamlardaki olaylarla söylenenlerin benzerlik gösterip göstermediği. Bunlara dikkat edenler şunu da kesinlikle bilmelidirler ki, kesin bilgi kaynağı hemen hiçbir konuda yoktur. Doğru bilgiyi üretmek bireye ait bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu büyüğüne, yöneticisine, dinine vs. yıkmaya kalkan insanlığından feragatle koyunluğa razı olmuş demektir. Masa altında düzen Corsair USB bellek artık daha güvenli Soon Mo Kang tarafından tasarlanan TAB çoklu priz masa altındaki düzensizliğe son vererek hangi fişin hangi alete ait olduğunu gösteriyor. Prizlerin üzerindeki sembollere basıldığında fişler kendi kendine çıkıyor. Ayrıca TAB çoklu prize isteğe göre eklentiler yapmak mümkün. Ürün henüz tasarım aşamasında. Bilgi için: http://www.yankodesign.com/2010/02/19/tabthepowerstrip/ Kalem biçiminde tarayıcı Planon firması Cebit 2010 fuarında kalem biçiminde üç tarayıcısını tanıtacak. Dokümanların üzerinde gezdirilen aletler 1.200 dpi çözünürlüğe kadar ulaşabiliyor. Kaydedilen verilen Bluetooth ile işlemciye aktarılabilmekte. Yazıcılar daha çok yolculuk sırasında örneğin sözleşme, hesap, Veri güvenliği özellikle de USB belleklerde çok önemli. Birincisi çok kolay kaybedilebiliyor ve çaldırılabiliyor. İkincisi veriler yalnızca birkaç saniye içerisinde okunabiliyor. Tabii bellekleri şifre programlarıyla daha güvenli hale getirmek mümkün, ancak bu işlem birçokları için fazla zahmetli geliyor. Corsair firmasının bulduğu çözüm aslında yeni değil. Bellek üzerindeki rakamlı tuşlar firmanın 2007 yılında ürettiği bellekler üzerinde de vardı ama yeni modelde sayı kombinasyonu on rakama kadar çıkarılabiliyor ki bu da 265 AES şifreleme sisteminde oldukça güvenli sayılır. Avrupa’da Mart ayında piyasaya çıkması beklenen Corsair Flash Padlock 2USB bellek 8GB gücünde. Fiyatı: yaklaşık olarak 40 Avro. Bilgi için: http://www.corsair.com/products/padlock2/default.aspx makbuz veya tek sayfalı benzer veriler için düşünülmüş. Docupen Xtreme serisinden olan X50 1.200 dpi çözünürlüğe kadar ulaşırken, X05 ve X10 modellerinin çözünürlüğü 600 dpi ile sınırlı. Tüm modellerde 64MB bellek var. Bilgi için: http://www.planon.com/ Ekolayzırlı başlık MP3 çalıcısı, iPod veya mini disk çalıcısı gibi aletlerle uyumlu müzik başlığı üzerine dikili özel sensorlarla çalışıyor. Sensörlar müziğin sesine göre hareket ediyor. Ses ne kadar yüksekse o kadar çok mavi çizgi görünüyor. Başlık 2 adet CR2032 tipi pille çalışıyor. Piller başlıkla birlikte sunuluyor. Fiyatı: 30 Avro. Bilgi için: http://www.iwantoneofthose.com/gadgetsgizmos/equalisermusichat/index.html Herkese özel lamba Yumurta biçimindeki Less Lamp, yalnızca çekiçle işlendiği zaman aydınlatıyor. İspanyol sanatçı Jordi Canudas tarafından tasarlanan ve Nilgün Özbaşaran Dede CBT 1198/ 5 5 Mart 2010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle