Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık Beyin tümörlerinin epidemiyolojik özellikleri Primer beyin tümörlerinin görülme sıklığı, bir yılda 100 bin nüfusta 8,2–8,3 kişide görülür. Buna vücudun çeşitli organlarının kanserlerinin metastazları da eklenince oran her yıl 100 binlik nüfusta yaklaşık 16–17 oluyor. Sıklık oranı, ilerlemiş tıbbi bakım, sofistike diyagnostik teknoloji, otopsi oranları, histolojik klasifikasyonlar nedeni ile değişime uğruyor. Prof. Dr. Ali Çetin Sarıoğlu, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Nöroşirürji Bölüm Başkanı 1 972’de tümör tanısı %37 oranında otopsilerde konmuş iken bu oran şimdi daha düşük. Çünkü gelişmiş tanı yöntemleri çok önceden tümör tanısı koyduruyor. Çağdaş yöntemlere karşın %20 oranında beyin tümörlerine başka tanı, %10 oranında başka nörolojik hastalıklara beyin tümörü tanısı konulmaktadır. Çocukluk çağı beyin tümörleri 1980’lerden sonra %35 artış gösterdi. Bu gerçek bir artış değildir. Şimdi bu tümörler teknik gelişmelere bağlı olarak daha kolay tanımlanabiliyor. 19801990 arası sürede beyin tümörleri görülme oranı aynı; tek istisna, lenfomalardaki dramatik artıştır. Yaş Dağılımı: Primer beyin tümörleri çocukluk yaş döneminde pik yaparak, 20 ila 70 yaş arasında eksponensiyal olarak artmakta, 70 yaşından sonra azalmaktadır. Yaşın ilerlemesi ile birlikte sıklık oranı da değişiyor. Oran, çocukluk çağında yılda 100 binde 2,32,7; 4555 yaş arasında ise yüzbinde 14. ŞEKİL 1 Tüm yaş gruplarında erkeklerde görülme oranı daha yüksektir. Histolojik Tip: 15 yaş altındaki tümörlerin histolojik tipi erişkinlerinkinden farklıdır. Çocuklarda medulloblastom ve astrositom, erişkinlerde glioma ve meningiom daha sıktır. İntrakraniyal Lokalizasyon: Çocuklarda infratentoriyal lokalizasyon yani serebellum ve çevresinde %70, erişkinlerde ise supratentorial lokalizasyon %70 olarak dikkati çekiyor. TÜMÖR CİNSİNE GÖRE SIKLIK Tümör cinsi 15 yaş altı 15 yaş üstü Glioblastoma %2.5 %29.5 Astrositoma %40 %14.5 Medulloblastoma %17.5 %0.7 Oligodendroglioma %0.5 %1.4 Ependimoma %7.4 %1.1 Meningioma %3.4 %24 Görüldüğü gibi 15 yaşın altında astrositoma ve medulloblastoma, 15 yaşın üstünde ise gliblastoma multiforme ve meningioma çokluğu dikkat çekmektedir. Coğrafik Lokasyon: En düşük primer beyin tümörü sıklığı Asya ülkelerindedir. Endüstriyelleşmiş toplumlarda daha fazla görülmektedir. İsveç’te 10/100.000/sene, Nijerya’da 1/100.000/sene. Burada ülkeler arasındaki sosyal normları dikkate almak gerekir. Doğumun olduğu ve erken çocukluk devresinin geçtiği yer ve bölgeler dikkat çeker derecede farklılıklar göstermektedir. Yaşam Süresi: 5 yıllık yaşam süresi; Avrupa’da (19831985) %15 (erkek), %18 (kadın); Amerika (19601963) %18, (19811986) %24. Tümör cinsi bazında bakıldığında ise erişkinlerde 5 yıllık yaşam süreleri; Glioblastoma %5.7 Astrositoma %33.5 Meningioma %91.6 Medulloblastoma %60.9 Oligodendroglioma %65 Ependimoma %60 Çocukların yaşam süreleri daha uzun olmaktadır. 5 yıllık yaşam süresi; Astrositomada %70. Prognozu Etkileyen Bireysel Faktörler: İmmünolojik durum, aile öyküsü, genetik faktörler, çevresel etkenler hastalığın prognozunu etkiler. Etnik Özellikler: Yahudi ırkında yüksek, Avrupa ve Amerika’dan İsrail’e giden Yahudilerde daha fazla görülmektedir, Asya kökenli ırklarda daha az görülmektedir. Avustralya göçmenlerinde, Avrupa kaynaklı olanlarda Asya kaynaklı olanlara göre daha yüksek. Kanada göçmenleri arasında da Avrupa kaynaklı olanlarda daha fazladır. Gebelik: İleri gebelik yaşı ve düşük anamnezi olanlarda beyin tümörleri riski yüksek olabilir. Gebelik döneminde bazı hormon duyarlı beyin tümörlerinin seyri hızlanabilir. Meningioması olan kadınlarda meme tümörü hikayesi bulunma olasılığı yüksektir. Menopoz döneminde meningiomaların büyüme hızı azalıyor. Menopoz döneminde glial tümör ve akustik nörinom görülme oranı artıyor. İlk doğan bebek ve yüksek doğum tartısı riskli grupta sayılıyor. Doğumsal malformasyon ile beyin tümörü gelişme olasılığı artmaktadır. Sistemik Hastalıklar: Hipertansiyon ile beyin tümörü arasında ilişki yok. İnme ile glioblastoma ve kadınlarda meningioma olasılığı arasında pozitif ilişki var. Diyabet ile glioma arasında hem artabilen hem de azalabilen olasılık bulunabiliyor. Epilepsi ile beyin tümörü olasılığı artıyor. Kafa travması geçirenlerde meningioma olasılığı yüksek. Primer beyin tümörü olanlarda melanoma ve akut nonlenfositik lösemi olma olasılığı var. Genetik: Glioblastoma, medulloblastoma ve meningiomanın aynı aile bireylerinde olma olasılığı var. Bazı konjenital genetik hastalıklarda beyin tümörü olasılığı bulunmaktadır: Neurofibromatosis; Bourneville’s hastalığı; Ataksitelenjektazi; Turcot Sendromu gibi hastalıklarda Kromozon 22’de kayıp veya translokasyon ile ailesel meningioma ve akustik nörinom arasında ilişki mevcut. Kromozon 9 veya 10’daki kayıplar ile gliomalar arasında da ilişki var. Radyasyon: İyonize radyasyon ile olan ilişki biliniyor. Erişkinlerde yüksek doz radyasyon ile meningioma gelişmesi arasında ilişki var. Diş için çekilen röntgenlerin bayanlarda meningioma oluşturma olasılığı var. Noniyonize radyasyon’un beyin tümörü oluşturma etkisi yok, ancak var olan tümörün gelişimine etki edebilir. Elektromanyetik alanlar ile çocukluk döneminde Prof. Dr. Ali Çetin Sarıoğlu beyin tümörü gelişme riski kanıtlanmış değil. Cep telefonunun beyin tümörü oluşturma olasılığı hakkında kanıt yok İnfeksiyon ve Bağışıklık: Tüberküloz ile glioma arasında ilişki bulunmaktadır. (Bozulmuş bağışıklık sistemi ?), Multiple skleroz ile astrositoma arasında ilişki var. HIV ile serebral sarkoma ve lenfoma ilişkisi biliniyor. İlginç şekilde alerjik hastalıkların koruyucu olduğu görülmüş. Meslekler: Çiftçilik, elektrikelektronik sanayi, uçak sanayi, dişçiler, laborantlar, tekstil işleri, kozmetik ve kimyasal ürünler ile uğraşanlarda beyin tümörü gelişme olasılığı daha fazladır. Yaşam Biçimi: Çiftlik hayatında yaşayanlar bazı hayvan kaynaklı virüsler ve kimyasal maddeler ile temasta olmalarından dolayı beyin tümörü gelişimine maruzlar. Diyet: Bazı hipotetik görüşler mevcut. Portakal suyu ve vitamin tüketimi çocukluk döneminde beyin tümör gelişimini azaltmaktadır. Almanya’da yapılan bir çalışmaya göre domuz eti ile beslenmede beyin tümörü gelişme olasılığı artabiliyor. Alkol: Çocukluk çağı tümörlerinde annenin hamilelik döneminde bira içmesi arasında ilişki var. Alkolün beyin tümörü oluşumunu arttırdığı veya etkilemediğini belirten birçok yayın var. Sigara: Pasif içicilik ile çocukluk yaşı tümörleri arasında ilişki mevcut. Sigara içen kadınlarda meningioma olasılığı artıyor. İlaç: Hamilelik döneminde barbitürat, antihistaminik ve diüretik kullanılması ile bebekte beyin tümörü gelişimi olasılığı artmaktadır. Uzun süre analjezik ve trankilizan kullanımı ile meningioma oluşması olasılığı var ancak istatistiksel önemi yok. Sonuç olarak, beyin tümörlerinin neden oluştuğu konusunda kesin bir neden söylemek çok zor. Mutlaka birden fazla faktörün etkili olduğu görülmektedir. Herediter faktörler ve radyasyonun tümör oluşmasında belirgin rol oynadıkları düşünülmektedir. CBT 1198/17 5 Mart 2010