24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;hagoker@ttmail.com HAİTİ DEPREMİNE ÖNCEDEN İŞARET EDEN YEATS: Başlık ‘kıssadan hisse çıkarmak’ da olabilirdi ama anlatacağım olaydan Türkiye’de kim ders alacaktı ki! “Ekonomik Milliyetçilik” Belki gözünüze çarpmıştır; 09 Ocak 2010 günlü Milliyet’te “Clio Ayaklanması” başlıklı bir haber yer aldı. Levent Köprülü ve Sabetay Varol’un bildirdiklerine göre, Renault’nun dördüncü nesil Clio modelinin üretimini, 2011’den itibaren Flins’teki fabrikasından OYAK’la ortak olduğu Bursa’daki fabrikasına kaydıracağı haberi, Fransa’yı ayağa kaldırmış. Sebep bu üretim kaymasının Fransa’da yol açacağı istihdam kaybı... Aynı habere göre, Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin partisi UMP’nin sözcüsü Frederic Lefebvre, Clio IV üretiminin tamamen Türkiye’ye kaydırılmasının kendileri için “kabul edilemez” olduğunu savunurken, bunun engellenebileceğini ima etmiş. Krizde, hükümetin otomotiv üreticilerine yönelik desteklerinin, üretimi ve istihdamı Fransa içinde korumaları şartıyla verildiğini hatırlatmış. İlgili sendika da, devleti duruma müdahale etmeye çağırarak “Clio üretiminin Fransa sınırları dışına taşınacağı doğrulanırsa, hükümetin buna seyirci kalması mümkün olamaz. Zira Fransız otomobil üreticilerinin istihdamı korumak için devletten aldığı destekler, halkın vergilerinden sağlanan kaynaklarla verilmişti.” demiş. Bu arada, Renault’nun Türkiye’deki ortağı OYAK’ın konuyla ilgili Grup Başkanı Celal Çağlar da “Bunlar stratejik konular. Görüşmeler devam ediyor.” demiş. 10, 12, 14 Ocak’ta yine Milliyet’te yer alan haberlerden öğreniyoruz ki, ekonomik kriz nedeniyle zora giren otomotiv sektörüne yardım amacıyla Renault ve PSA Peugot Citroen Grubu’na geçtiğimiz yıl 3’er milyar Avro’yu bulan çeşitli desteklerin verildiği Fransa’da, hükumet kanadından gelen tepkiler devam etmiş. “Ürünü üretmek üzere [fabrikalar] yabancı ülkelere taşındıktan sonra, dönüp aynı ürünü bize satma olayını kabul etmiyorum.” diyen Sanayi Bakanı Estrosi’nin ardından Cumhurbaşkanı Sarkozy de “Biz parayı fabrikaların dışarı gitmesini seyretmek için vermedik” demiş. 15 Ocak günlü Milliyet’te yer alan Ekonomi Servisi kaynaklı habere göreyse, Sanayi Bakanı Estrosi, Renault’un vereceği kararlarda daha çok söz sahibi olmak için Fransız devletinin Renault’daki %15,1’lik hissesini %20’ye çıkarabileceğini söylemiş. Ama aynı habere göre, AB’den Fransa’ya Clio IV için uyarı gelmiş. AB Komisyonu’nun rekabetten sorumlu üyesi Neelie Kroes, Renault’yu engellemeye çalışan Fransız yetkililerden savunma isteyeceğini açıklamış. Kroes, “Her zaman korumacılığa karşı sert çıktım. Ekonomik milliyetçilik, misilleme yaratarak bir kısır döngü oluşturur. Bu da krizi bugünkünden on kat kötü hale sokar ve toparlanma şansımızı da yok eder.” demiş. Yine bu haberlerden öğrendiğimize göre, Renault’un Clio IV’ün üretimini Bursa’ya kaydırmak istemesinin ana nedeni, Türkiye’de üretimin otomobil başına 1.400 Avro daha ucuz olmasıymış. Üstelik bu fabrika, üretiminin kalitesi bakımından Renault dünyasında “referans alınan” bir fabrikaymış. Anlıyoruz ki, Renault’un, Clio IV’ün üretim yeri olarak Bursa’yı seçmesinin nedeni, kaliteden taviz vermeden maliyet düşüşü sağlayarak dünya pazarlarında rekabet üstünlüğü kazanmak... Hani, OYAK’tan Grup Başkanı C. Çağlar “bunlar stratejik konular” demiş ya, işte o ‘stratejik konular’, sonuçta, Sarkozy ile Renault Başkanı Carlos Ghosn arasında yapılan görüşmede çözülmüş (S. Varol; Milliyet, 17 Ocak). Yapılan açıklamaya göre Renault Clio IV üretiminin tamamını Bursa’ya kaydırmak yerine bir kısmını da Flins’teki fabrikasında yapma ve bu fabrikada istihdamı koruma taahhüdünde bulunmuş... Üretimin tamamen Flins’te yapılması kararı çıksaydı Türk tarafı ne yapabilecekti? Hiçbir şey... Türk sanayicisi için bilinen basit gerçektir; ‘stratejik kararları’ teknoloji üstünlüğünü elinde tutan yabancı ortak verir. Siz, AB’nin çıkışına bakıp, ‘ama bu olayın ardında bir de ekonomik milliyetçilik var,’ diye düşünmeyin. AB’nin yaptığı hamamın namusunu kurtarma gösterisidir. Daha çok teknolojide nal toplayan ülkelerin o hamamda yıkanan ‘liberalleri’ için gösterime konur. Türkiye’de muhtemel depreme dikkat çekti Amerikalı jeolog Yeats, Tahran’ı da “patlamak üzere olan saatli bir bomba”ya benzetti. Kuzey Tahran Fayı önümüzde on yıllar içinde güney Kaliforniya’yı vurması beklenen depreme benzer büyük bir deprem üretebilir. Ancak İran’ın başkenti, bölgesel ileri teknolojisine rağmen, binaların pek çoğu depreme dayanıklı değil. Yeats, buna benzer diğer bölgelerin Peru’da Lima, Pakistan’da Karaçi ve Türkiye’nin büyük bir kısmında bulunduğuna dikkat çekiyor. Yeats’e göre Türkiye’de pek çok bölgede inşaatlar yolsuzluk ve yoksulluğa bağlı olarak çürük ve bu nedenle binalar güvenilir değil. H aiti depremi bazı sismologları çok fazla şaşırtmadı. Jeolojide sismik tahminler jeolojik zaman ölçeğine göre yapıldığı için, büyük deprem tahminlerinde onlarca yıllık yanılgılar normal karşılanır. Ancak depremden bir hafta önce bir uzman, Haiti’nin başkenti PortauPrince’deki bir depremin, San Andreas fayı üzerindeki bir depremden daha önemli olduğunu söylemişti. Haiti’de 12 Ocak tarihinde meydana gelen Richter Ölçeği’ne göre 7.0 büyüklüğündeki depremde 100 binden fazla kişinin öldüğü, 3 milyondan fazla kişinin etkilendiği belirtiliyor. Ne var ki bu deprem bazılarını çok fazla şaşırtmadı. Bunlardan biri de Oregon State Üniversitesi’nden yerbilimci Robert Yeats. Yeats, 6 Ocak tarihinde bir söyleşide, Kuzey Amerika kıtasının batı kıyılarında beklenen büyük bir depremin, Haiti’de meydana gelebilecek bir deprem kadar önemli olmayabileceğine dikkat çekmişti. Yeats’in böyle düşünmesinin nedeni büyük bir fayın başkent PortauPrince yakınlarından geçmesi ve nüfusunun çoğunluğunun yoksul olduğu başkentin böyle bir depreme hazırlıksız yakalanacak olması. Şöyle konuşmuştu: “PortauPrince’den geçen fayın üzerinde bir deprem olursa, ölü sayısı çok büyük rakamlara ulaşır.” USGS’nin Deprem Hasarları Programı koordinatörlerinden Michael Blanpied, depremden saatler sonra yaptığı açıklamada, “İki levha adayı ikiye bölüyor, eziyor ve öğütüyordu. Buna benzer büyüklükte herhangi bir deprem 18. yüzyıldan bu yana Haiti’yi sarsmadığı halde, burası son derece depreme açık bir bölgedir.” Kaldı ki Associated Press’in bildirdiğine göre bu, Hispaniola Adası’nı (Dominik Cumhuriyeti ve Haiti’nin birlikte yer aldığı ada) sarsan en büyük deprem de değildi. 1946 yılında 8.0 büyüklüğünde bir deprem Dominik Cumhuriyeti’ni sallamıştı. FAY ÜZERİNDE BÜYÜK GERİLİM BİRİKMESİ EnriquilloPlaintain Garden Fault adı verilen fay, PortauPrince’in 16 km. yakınından geçiyor ve Kuzey Amerika ve Karayipler tektonik levhalarının kesişme noktasında yer alıyor. Bu iki levhanın kayma hareketi dalmabatma fayı oluşturur. Aynı oluşum Kaliforniya’daki San Andreas Fayı üzerinde de görülür. San Andreas Fayı’nda Kuzey Amerika ve Pasifik levhaları farklı yönlere doğru kayarlar. Ayrıca San Andreas’ta olduğu gibi EnriquilloPlaintain Garden Fayı üzerinde de gerilim birikmesi söz konusudur. İngiliz Jeolojik Araştırmalar’dan sismolog Roger Musson,Time dergisine yaptığı bir açıklamada, fayın aşağı yukarı 200 yıldır hareketsiz olduğunu belirtti. Bu arada Amerikan Jeolojik Araştırmalar Kurumu’nun (USGS) açıklamalarına göre, Karayipler Levhası’nın Kuzey Amerika Levhası’na karşı doğuya hareket ettiği bu bölgede, levha hareketi yılda 7 mm hızındadır. Haiti’de büyük bir depremin olacağı tahmininde bulunan yalnızca Yeats değildi. Onlarca yıldır jeoloji uzmanları bölgeyi inceliyor. Ayrıca Texas Üniversitesi’nden bir grup jeolog özellikle Enriquillo Plaintain Garden Fayı’na odaklanmıştı. İki yıl önce 2008 Karayipler Jeolojik Konferansı’nda Austin’den gelen bir grup, fayın üzerinde 7.2 büyüklüğünde bir depreme yol açacak kadar gerilimin biriktiğine dikkat çekmişti. CBT 1193/ 6 29 Ocak 2010 DEPREME YOL AÇAN FAKTÖRLER 3 milyon insana çok büyük bir şok yaşatan deprem, yerin 10 kilometre altında meydana geldi. Blanpied’e göre bu görece oldukça yüzeysel bir deprem. USGS’den jeofizikçi Carrieann Bedwell, ayrıca depremin görece olarak gevşek bir toprakta olması nedeniyle sarsıntının çok güçlü olduğunu be
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle