02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Mükemmeliyet Merkezlerine Doğru ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1193 29 Ocak 2010 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir Sağlık sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.3437274 Faks: 0212.3437264 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul CBT 1193 / 3 29 Ocak 2010 Gelişmiş üniversitelerimizden pek çoğunda çeşitli bölüm ve merkezlerin, bilimin ön cephelerinde araştırma yaptıklarını biliyoruz. ODTÜ Mikro Elektronik Mekanik Sistemler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (MEMS), AB Çerçeve Programı’ndan merkezin daha da gelişmesi için 2,7 milyon Avro, Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünün de aynı programdan 1,1 milyon Avro destek almaları, aslında bu saptamanın bir tescilidir. Yoksa AB, başarılı olmayan, umut vaat etmeyen hiçbir kuruma, üniversiteye, özel şirkete bütçesinden zırnık koklatmaz. Yatırdığı, verdiği paranın, şu veya bu şekilde, ileride kendisine döneceğini, en azından yatırımlardan kendisinin de yararlanacağını görür ve bilir... ODTÜ MEMS, iki üç yıl önce de dergimiz sayfalarına konuk olmuştu. Algılayıcılar/sensörler konusunda yaptıkları temel araştırmaların ve geliştirdikleri cihazların savunma sanayiinde kullanıldığını biliyoruz. Bir süredir, biyomedikal sektöründe BiyoMEMS konusunda ARGE’yi de portföylerine eklediler. BiyoMEMS, büyük bir ekonomik potansiyeli olan bir alan. Araştırmacılarımızın bu konuda öncü buluşlara damga vurması, bize gelecek için umut verecektir. *** Sorun, bu tür merkezlerin desteklenerek, mümkün olan en hızlı bir şekilde mükemmeliyet merkezlerine dönüşmesini sağlamaktır. Bunun için AB’yi bekleyemeyiz! Türkiye’de çeşitli bilim/teknoloji geliştirme sektörlerinde 50100 kadar mükemmeliyet merkezinin varolması, bu merkezlerin dünya tarafından tanınması ve kabul edilmesi, Türkiye’ye önemli bir sıçrama yaptıracaktır. Ancak, ODTÜMEMS Başkanı Tayfun Akın‘dan duyduğumuz, “çok önemli yeni projelerimiz TÜBİTAK tarafından değerlendirmeye bile alınmıyor, bize, ‘hükümet parayı kesti’ deniyor” sözleri, neler oluyor sorusunu gündeme getiriyor. Evet, neler oluyor? TÜBİTAK para mı alamıyor, yeni projelere destek mi veremiyor? Bizi ekonomik olarak da bir yerlere getirecek seçkin bilim ve teknoloji projelerine destek vererek ancak kurtulabileceğimiz gerçeğini henüz görebilmiş değil miyiz? TÜBİTAK’ın sekreterliğini yaptığı, Başbakana bağlı BTYK’unda yapılan konuşmaların “büyüklüğüne” bakılacak olursa, iktidarın ARGE’yi desteğinin daha da arttıracağı yolunda umutlar doğururken... Paralar neden kesiliyor? *** Geçen hafta da, üniversitesanayi işbirliğinin yaşayan bir kaç iyi örneğinden biri olan, çalışmalarını İTÜ bünyesinde sürdüren Otomotiv Teknolojileri Araştırma Geliştirme Merkezi OTAM’ı sayfalarımıza taşımıştık. OTAM da, kendi alanında hem uluslararası bir merkez olma yolunda ilerliyor hem de otomotiv sektörünün ARGE sorunlarına çözümler sunarak, sektörün bilimselteknolojik altyapısının ülkemizde sağlam temeller üzerinde gelişmesine katkıda bulunuyor. Otomotiv sektöründe ARGE konusunda gelişmeler sevindirici. Sektöre yenilikçi geliştirici bir zeminde sürekli katkı artarak sunulmazsa, ülkemizde otomotiv sektörünün kendini koruyabilmesi olanaksız olur. Çünkü dünyada büyük bir rekabet var. Hemen her alanda! Otomobilciler Türkiye’de rekabetçi ve verimli bir alan bulamazlarsa, kimsenin şüphesi olmasın ki, üretim tesislerini trenlere TIR’a doldurarak başka ülkelere/bölgelere göçedeceklerdir! Bu nedenle, yan sanayisi ile birlikte, ARGE ve yenilikçilik, ulusal bir konu olarak ele alınmalıdır... *** Ancak, bütün bu adımlar, henüz minik miniktir. ARGE araştırmaları henüz sanayide önemli bir etki yapacak, ürüne dönüşecek, ekonomide önemli katma değer yaratacak ve ülke ekonomisinde tarihi bir değişime yol açacak noktadan çok uzak. Türkiye’nin toplam ihracatında, yüksek teknolojinin payı 1,4!!! Bu gösterge önemlidir.. Ne zaman ki bu göstergede ve orta ölçekli teknolojik ürünlerin payında grafik yukarıya doğru tırmanmaya başlar, ancak o zaman bir eşik atlamadan söz edebileceğiz.. Bu ulusal bir konudur. Siyaset, birinci derecede öncelikli alan olarak, ARGE’ye bakmazsa, bir kader değişiminden söz edemeyeceğiz. Yoksa sadece tedrici bir gelişme söz konusu olacaktır ki bunun da bu rekabet dünyasında fazla bir anlamı yoktur.. Gelecek cuma yeniden birlikte olmak umuduyla..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle