17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SÜPER MAKASLAMA DEPREMLERİNİN ETKİLİ OLDUĞU 11 BÖLGE 1) ÖLÜ DENİZ/Ürdünİsrail İki deprem otoyoluFay uzunluğu 1.000 km50 km içinde 5.2 milyon kişi yaşıyor 2)DENALİ/Alaska Bir deprem otoyoluFay uzunluğu 1.400 km50 km içinde çok az sayıda insan yaşıyor 3) SAN ANDREAS FAYI /Kaliforniya İki deprem otoyoluFay uzunluğu 1.050km50 km içinde 13.1 milyon kişi yaşıyor 4) ALTYN TAGH/Tibet Üç deprem otoyoluFay uzunluğu 1.200 km50 km içinde 62.000 kişi yaşıyor 5) BULNAY/Moğolistan İki deprem otoyoluFay uzunluğu 300 km50 km içinde 20.000 kişi yaşıyor 6) KUNLUN/Tibet Dört deprem otoyoluFay uzunluğu 1.600 km50 km içinde 150.000 kişi yaşıyor 7) SAGAING/Burma Bir deprem otoyoluFay uzunluğu 1.000 km50 km içinde 9.1 milyon kişi yaşıyor 8) RED RİVER/VietnamÇin Üç deprem otoyolu Fay uzunluğu 1.000 km50 km içinde 25.7 milyon kişi yaşıyor 9) CHAMAN/Pakistan, HERAT/Afganistan 3 deprem otoyoluFay uzunluğu 1.100 km 50 km içinde 2.5 milyon kişi yaşıyor 10) LUZON/Filipinler Bir deprem otoyoluFay uzunluğu 1.600 km50 km içinde 2.1 milyon kişi yaşıyor 11) GREAT SUMATRA Dört deprem otoyoluFay uzunluğu 1.600 km50 km içinde 6.7 milyon kişi yaşıyor 20. yüzyılın sismik açıdan en aktif kıtasal fayı olan Kuzey Anadolu Fayı üzerinde 7.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 1979’daki Kaliforniya depreminden farklı olarak, İzmit depreminde fay çevresinde, depremin ürettiği makaslama dalgalarının hızını ölçecek yeterli miktarda sismik istasyon bulunuyordu. Yer hareketlerinin ölçümü de ayrıca yırtılan fayın hızı ile ilgili verileri oluşturuyordu. New Scientist dergisinde (1 Ağustos 2009) yayınlanan yazıya göre, bütün bu verileri bir araya getiren bilim insanları –başta Grenoble Üniversitesi’nden Michel Bouchondepremin süpermakaslama sınıfına dahil edilebileceğini belirttiler. Deprem ölçümlerini değerlendiren iki ayrı grup, birbirlerinden bağımsız olarak İzmit depreminin hızının saniyede 5 km’ye ulaştığını açıkladılar (Geophysical Research Letters, vol 28, p 2723). Artık gerek kuramsal gerekse pratik açıdan depremlerin süpermakaslama olgusunu yaratabileceği biliniyor. Şimdi dünyanın dört bir yanındaki sismologlar yeni depremlerin sonrasında süpermakaslama izlerinin peşine düştü ve pek çok kanıta ulaştı. Baştarafı 5. sayfadan gün saat 2 24 Jüpiter Ay’ın 3 derece güneyinde 4 19 DOLUNAY 5 24 Uranüs Ay’ın 6 derece güneyinde 6 23 Merkür alt kavuşumda (Yer–Merkür–Güneş) 12 05 SON DÖRDÜN 13 03 Pallas Güneş’e en yakın 16 11 Ay Yer’e en yakın 17 13 Uranüs Güneş’e en uzak 17 21 Satürn Güneş’e en yakın 18 22 YENİ AY 20 13 Merkür Güneş’e yakın 21 11 Juno Güneş’e en uzak 22 24 Güneş sonbahar noktasında (gece süresi gündüze eşit) GEZEGENLER NEREDE? 26 08 İLK DÖRDÜN Akşam Gece Sabah 28 07 Ay Yer’e en uzak Jüpiter Jüpiter Merkür (26–30) 28 21 Merkür üst kavuUranüs Uranüs Venüs şumda (Yer–Güneş–Merkür) Neptün Neptün Mars Uranüs GÖK OLAYLARI GÜNLÜ Ü GÜNCEL UZAY HABERLERİ En yeni gök atlası Türksat (www.turksat.com.tr) tarafından yaptırıldı. Zengin astronomi içeriği ve modern baskısı ile bir kültür hizmeti olarak ücretsiz hediye edilmektedir (örnek resim bu sayfada verildi). Astronomi öğretiminde ilk adım en önemli yıldızları tanımaktan geçer. Bu iş için de gök atlaslarının kullanılması gerekir. 1942 yılına kadar Türkiye’mizde basılan bir gök atlası yoktu. Bununla birlikte, bilim tarihçilerimize göre gerçekte denizcilerimiz gök atlası kullanmışlar. İlk gök atlası 57 yıl önce (o zamanki ismi ile “gökyüzü haritası”) İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Bölümü’nün eski öğretim üyelerinden Ord.Prof.Dr. Wolfgang Gleissberg tarafından hazırlandı. Astronomiyi öğrenmeye başlayanlar, üniversite öğrencileri ve gökyüzü meraklıları için ülkemizde üretilen gök atlasları herhangi bir gün ve saatte ufkun üstünde bulunan gökyüzü manzarasını göstermekte olup Türkiye’mizin her yerinde kullanılabilir. Gök atlaslarının kullanımı basittir ve kolay öğrenilir; kullanım bilgisi ayrıntısıyla kendisinin ve zarfının üzerinde yazılıdır. Gök atlaslarını kullanarak, başka bir kaynağa gereksinim duymaksızın, bütün önemli yıldızlar ve takım yıldızlar öğrenilebilir. Orta öğretimden mezun olup Fen Fakültesine giren ilgili öğrencilerimiz yıldızlar hakkında esaslı bilgiye maalesef sahip olmadıklarından ve bu durum üniversitelerdeki astronomi öğretimini güçleştirdiğinden, orta öğretimdeki astronomi öğretimini ilerletmek/kuvvetlendirmek ve kolaylaştırmak için ülkemize ait gök atlaslarının hazırlanması geliştirilerek hep sürdürülmüştür (Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nün gök atlasları buna bir örnektir). Astronomi derslerinde kullanılmak üzere orta öğretim öğretmenlerimize önerilir. Tamalayıcı olması bakımından gök atlaslarının önemi hakkında güncel bir yazının hazırlanmasını da gök bilimcilerimizden istemiş olalım. Depremleri sonradan değerlendirmek önemli, ancak daha önemlisi bir sonraki depremin nereyi vuracağını tahmin etmek. Şimdi Oxford Üniversitesi’nden sismolog David Robinson, Shamita Das ve meslektaşları artık bu sorunun yanıtını verebileceklerini düşünüyor. Bilinen süpermakaslama depremlerini benzerlikleri açısından karşılaştıran Oxford ekibi, bu bilgilerden yararlanarak yeni depremlerin nereyi vuracağını tahmin etmeye çalışıyor. Robinson öncelikle süper depremlerin şu koşullarda ortaya çıkacağını tahmin ediyor: 1) Süpermakaslama depremlerini sadece yanal atımlı faylar üretiyor. Bunlarda kaya oluşumları çok az miktarda dikey harekete maruz kaldıkları için birbirlerine yanal olarak sürtünürler. Bu nedenle kayaların birbirlerinin üzerinden kaydığı faylar bu tür depremler yaratmaz.. 2) Okyanustabanlı faylar da bu gruba dahil değil. Bunların en büyük tehlikesi tsunami yaratmaları. 3) Bugüne dek süpermakaslama yaratan depremler fayların uzun ve düz kısımlarında meydana geldiği için, Robinson 100 km boyunca 5 derece ve daha fazla sapma yapmayan fayların incelenmesini uygun görüyor. Dünyada bu özellikleri taşıyan 11 farklı fay sisteminin üzerinde 26 bölge bulunuyor. Kaliforniya’daki San Andreas fayı bunlardan biri. Robinson bu faylara “süperotoyol” adını takmış. Ne var ki süpermakaslama depremleri yaratma riski taşıyan 26 fay bölümü, Robinson’ın araştırmalarına göre, yoğun nüfus barındıran kentlerin yakınlarında bulunuyor. Bunların her biri 2 milyon kişiyi etkileyebilir. Robinson’ın çalışmasını “mükemmel” olarak nitelendiren ve geçen hafta İTÜ'de yapılan deprem toplantısında da bu konuda bir sunum yapan Bouchon, “Bugüne dek gözlemlediğimiz süpermakaslama depremleri her zaman uzun, yanal atımlı, lineer bölümleri olan faylarda meydana geldi” diyor. YEN DEPREMLER N YER Memleketimizde bilimsellik adına güzel şeyler oluyor: Çanakkale 18 Mart Üniversitesi büyük teleskopuna kavuştu, 122 cm çaplı teleskopun kurulumu kısa sürede tamamlandı ve “ilk ışık” başarıyla alındı. Yakın zamanda tayfölçeri de takıldığında programlı bilimsel gözlemlere resmen başlanacak. Dev teleskopun örnek resmi bu sayfada verildi. Ülkemiz bir büyük teleskopa kavu tu CBT 1171/ 7 28 Ağustos 2009 ABD’de 1990’lı yıllarda oluşturulan son inşaat yönetmeliğine göre aktif fayların 5 kilometre yakınında yapılan binalar, sağlamlık açısından sıkı denetimlere tabi tutuluyordu. Oysa şimdi Caltech’teki deprem mühendisliği simülasyon grubundan Swaminathan Krishnan, süpermakaslama depremlerinin yol açacağı riskler açısından 5 km dışında kalan binaların da aynı yönetmeliğe bağlı olarak sağlamlaştırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca Mach cephesi (Mach front) olgusuna bağlı olarak yerin daha büyük bir şiddette sarsılması olasılığına karşı halihazırdaki bina standartlarının de yenilenmesi gerekebilir. Laboratuvarlarda yapılan simülasyonlarda şok cephesi (shock front) vuruşlarının tipik sismik dalgalarından daha şiddetli olabileceği ortaya çıktı. Krishnan, pek çok şehir planlamacısının sismologların uyarılarını ciddiye almadığından yakınıyor. Bunun için mühendislere daha fazla miktarda verinin sunulması gerektiğine inanan Krishnan’a göre, gerçek depremlerin süpermakaslama etkisini ölçmek için faylar boyunca sismik istasyonların kurulması önem kazanıyor. Derleyen: Reyhan Oksay Kaynak: New Scientist, 1 Ağustos 09 TEHL KEL ALANLAR SANILANDAN GEN Ça Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Merkezi, Uzay ve Astronomi Ofisi’nce (Yenive/Mersin; http://fenedebiyat.cag.edu.tr/cag.php?Kod=haberdetay&hID=28) 611 Eylül 2009 tarihleri arasında “Astrofizikte Alternatif Çözümler ve Dünya Astronomi Yılı” çalıştayı düzenlendi. Ele alınacak konular: Kozmik GammaIşın Patlamaları ve İlişkili Konular, Yerötesi Gezegenler ve Gözlem Teknikleri, Çanakkale Ulupınar Gözlemevi’nin 120cm’lik Yeni Teleskopu, Astronomi ve Yıldızevlerinin Bilim Eğitimindeki Yeri, Çağ ve Çukurova Üniversitelerinde Dünya Astromomi Yılı Etkinlikleri, Türkiyenin Bilim Turizmi Potansiyeli. Süleyman Demirel Üniversitesi’nde “Amatör Teleskop Yapımı Çalıştayı” gerçekleştirildi. 10 adet teleskop katılımcılar tarafından yapımı tamamlandı ve akşamı da gökyüzüne bakılarak “ilk ışık”larını aldılar. Bu konuda rekor 99 teleskopun yapımı ile yine geçtiğimiz haftalarda İstanbul Kültür Üniversitesi’nce Kilyos kumsalında düzenlenen bir çalıştayda gerçekleşmişti. Teleskopun örnek resmi bu sayfada verildi. Kaynakça: The Astronomical Almanac 2009 Atölye çal malar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle