Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör Eylül Ayı Boyunca Gök Olayları Hasan H. Esenoğlu, İstanbul Üniv. Fen Fak. Astronomi ve Uzay Bilimleri, esenoglu@istanbul.edu.tr G 17 Ağustos’un onuncu yıldönümü münasebetiyle pek çok televizyon kanalı ve gazeteden fikir beyan etmek için davet aldım, hepsini reddettim. Fatih Altaylı ile Habertürk’de sanırım bir yıl kadar önce yaptığım bir sohbette, önemli bir gelişme olmadığı takdirde deprem konusunda halkın önünde artık konuşmayacağımı söylemiştim. Yaptığım, bu sözüme sadakatten ibarettir. ÜNEŞ: Güneş’in Sonbahar noktasında olacağı tarih: 23 Eylül gece saat 00:19Güneş, bu tarihte gece ve gündüz sürelerinin yaklaşık eşitlendiği (fark sadece 7 dakika) ve Sonbahar Gündönümü ismi ile anılan (ya da teknik ismi ile omega) sanal noktada yer alır. Bu ta Kapanan Beyanat Defterim Başından beri benim halk önünde söylediklerimin tek bir amacı vardı: Bilimin o an ulaştığı neticeleri halkla paylaşmak. Söylediklerim genellikle olumsuz algılandı, felâket tellâllığı yaptığım söylendi. Tellâl herhangi bir bilgiyi halka yüksek sesle aktaran anlamına geldiğine göre, benim felâket tellâllığı yaptığım doğrudur. Bunu yapmaya devam ediyorum, zira felâket dörtnala bize doğru geliyor, biz ise ona sırtımızı çevirmiş, duyduğumuz nal sesi midir, tokmak sesi midir, onun tartışmasını yapıyoruz. Söylediklerimin olumsuz algılanması, bilgi değerlendirmesi yapamayan halkımızın, gerçekten kaçma eğiliminin sonucudur. Ancak korkunun ecele faydası olmadığı gibi, bilgiden kaçmak da maalesef gelecek İstanbul depreminin zararlarını azaltmayacak, aksine arttıracaktır. Bundan böyle önemli bir yenilik olmadığı takdirde beyanat vermeme kararımın temelinde ise bilim insanının görevinin niteliği yatıyor. Bilim insanı toplum lideri değildir. Bilim insanı o an doğru olarak bildiğini toplum ile paylaşmak sorumluluğuna sahiptir, o kadar. O bilgi ile toplumun ne yapacağı onu bilim insanı olarak ilgilendirmez (gerçi vatandaş olarak ilgilendirebilir). Yeni bir şey olmadığı takdirde beyanatta bulunmama kararım, toplum lideri olma hevesimin olmaması ve hele siyasete karşı derin bir nefret duymamdır. Mümkün olduğunca bir siyasetçi ile karşılaşmamaya, talihsiz bir tesâdüf sonucu aynı mekânda bulunuyorsak, uygar davranış çerçevesinde kendisiyle konuşmamaya özen gösteririm. Yeni bilimsel bulgu olmadan eskileri temcit pilâvı gibi tekrarlamanın iki amacı olabilir: Ya ortalıkta görünme hevesi veya topluma bir şeyler empoze edebilme arzusu (veya her ikisi de). Yapacak daha önemli işlerim olduğundan bu her iki arzuyu da duymuyorum. Gerçi bir bilim insanı toplumuna bazı şeyleri empoze etmeye çalışmalıdır da. Ancak Türkiye’de medya tarafından yaratılan zehirli ortam böyle insansever bir çabaya ne yazık ki imkân vermiyor. Bilenin bilmeyenden ayrılamadığı, akıllının aptaldan tefrik edilmediği, kimin hangi amaçla ortaya döküldüğünün düşünülmediği ortamlarda, genel kültür düzeyi çok düşük bir toplumu yapıcı bir şekilde yönlendirmek hemen hemen imkânsızdır. Bu, toplum önderlerinin görevidir. Ancak Türkiye gibi demokrasinin başıboşluk, hoyratlık, seviyesizlik vb şekillerde algılandığı bir toplumda toplum önderleri de ne yazık ki benim açımdan rahmetli İhsan Ketin Hocamın tâbiriyle gayri kâbili hitap oluyorlar. Susmamın bir diğer nedeni de bilimsel işimin başımdan aşkın olmasıdır. Bilimde beni sürükleyen tek etken merakımdır. Bu etken tamamen benden kaynaklandığı için, dış dürtülerle değişmez. Bu nedenle sürekli olarak bir sorunun peşinden koşmak zorunda kalırım. Bu, bence bir insanın yapabileceği en zevkli şeydir. Çok geniş ilgi alanım içinde yalnızca dar bir şeridi işgal eden deprem sorununun, bilimsel sorun çözme dışında zamanımı almasına izin vermem. Medyada yöneltilen soruların ekseriyeti ilgi alanım dışında oluyor. Ben de bunlara cevap vermiyor, uygun olabilecek kişilere sorulmasını öneriyorum. Kuzey Anadolu Fayının Marmara’daki dalının bir seferde mi, üç seferde mi kırılacağı beni ilgilendirmiyor. Beni ilglendiren fayın geometrisi ve bölgenin jeolojik gelişmesinde oynadığı roldür. Bu rol fay tek parçada da kırılsa, on parçada da kırılsa, hattâ hiç deprem üretmeden kayarak da davransa aynı olacaktır. Dolayısıyla bir mühendis için yaşamsal önemi olan bu soru benim için önemsizdir. Ben de ona (en kötü ihtimali içeren cevabı vermiş olmama rağmen) daha fazla vakit ayırmam. Bilim insanı ne falcıdır ne de politikacı. O öğrenmeye çabalayan bir insandır. Muazzam çabasına karşı, başarı ümidi çok, ama çok azdır. Onun için, kısa bir ömüre çok bilgi sığdırmaya çalışan bir insan, dedikodu endüstrisinde iş yapamaz ve hele hele politikanın balçığına asla adım atmaz. GÖK ATLASI 15 Eylül akşam saat 21:00 için verildi. Gök atlasına gökyüzüne bakar şekilde doğru yönlerde yukarıya kaldırarak eşleştirmek yeterli. Ay boyunca takım yıldızlar– burçlar buradan izlenebilir… AY EVRELERİ İlk Dördün Dolunay Son Dördün Yeni Ay Gün Saat Gün Saat Gün Saat Gün Saat 26 07:50 4 19:03 12 05:16 18 21:44 AY–YER UZAKLIĞI Ay Yer’e En Yakın Ay Yer’e En Uzak Gün Saat Uzaklık Gün Saat Uzaklık km km 16 11 364055 28 07 404335 rihten itibaren geceler uzamaya ve gündüzler kısalmaya başlayacak. GÖKYÜZÜNDE LG NÇ GÖRÜNÜM 1–22 Eylül arası akşamdan sabaha kadar Uranüs–Juno yakın konumda görülecek. İkili gece saat 01 itibariyle güneyde ufuktan 46 derece yüksekte Balıklar takım yıldızında yer alacak. Parlaklıkları sırasıyla 5.7 ve 8.2 kadir. Görünümleri resimde verildi. PARLAK GEZEGENLER N GÜNE ’TEN AÇISAL UZAKLIKLARI VE PARLAKLIKLARI (D: Doğu taraftan, B: Batı taraftan, Uzaklık: yay derecesi biriminde, Par.: kadir) Tarih (Eylül) 6 16 27 Merkür Uzaklık Par. D D D 23 +0.8 10 +3.5 27 +0.2 Venüs Uzaklık Par. B B B 31 –3.9 29 –3.9 33 –3.9 Mars Uzaklık Par. B 66 +0.9 B 70 +0.9 B 63 +1.0 Jüpiter Uzaklık Par. D 156 D 145 D 167 –2.8 –2.8 –2.8 Satürn Uzaklık Par. D D D 10 +1.1 2 +1.1 19 +1.1 Küçük Gezegen Pallas Juno Güne ’e En Yak n 13 Eylül – Güne ’ten En Uzak – 21 Eylül 6 EYLÜL’DE KÜÇÜK GEZEGENLER N PARLAKLIKLARI (Kadir) Ceres Pallas Juno Vesta 8.8 8.7 8.1 8.4 Yazının devamı 7. sayfada ° CBT 1171/ 5 28 Ağustos 2009 KÜÇÜK GEZEGENLER N KONUMLARI