05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SON ARAŞTIRMALAR Son bir araştırmaya göre gülmek, diğer canlı türlerinde de görülen bir fenomen. Örneğin gıdıklanan çocuklar ve insansı maymunların çıkardıkları sesler yapı olarak birbirine çok yakın Yavru şempanzeler veya goriller gıdıklandıklarında küçük çocuklar gibi gülüyorlar. İnsansı maymunlar ve çocuklarla deneyler yapan Amerikalı ve Alman bilim insanları Current Biology dergisinde, gülmenin insan ve insansı maymunun son ortak atasına kadar yani 1016 milyon yıl öncesine kadar takip edilebildiğini söylüyor. Araştırmacılar goril ve orangutanların bile gülme sesi çıkardıklarını görmüşler. Alman veteriner Elke Zimmermann’a göre söz konusu çalışma insan ve dört insansı maymunun gülüşünü modern fiziksel yöntemlerle inceleyen ilk araştırma. Bilim insanları toplam olarak 800 ses ve video kaydını bir araya getirerek incelerken gülmeyi on bir özelliğe göre değerlendirerek, orangutan, goril, şempanze, Bonobo maymunu ve insan tarafından çıkarılan gülme seslerinin moleküler genetik akrabalıkla aynı benzerlikte olduğunu saptamışlar. Bir tür Homo sapiens’e ne kadar yakın ise gülme biçimi de o denli benziyor. Orangutan ve gorilin gülme sesleri (veya kıkırdama) sesleri neredeyse hiç duyulmazken, şempanze ve Bonobo maymununun gülüşü insanınkine benzer bir melodiye sahip. Sonuç: Gülmek insanın ve insansı maymunun ortak atasında ortaya çıkmış ve Homo sapiens ve insansı maymunun yolları yaklaşık olarak beş milyon yıl öce ayrıldığında gülme eylemi epeyce gelişmişti. Ancak o zamandan bu yana ifade biçimi türlere göre farklı bir şekilde gelişmiş diyor bulum insanları. İnsanın çıkardığı gülme sesleri biçim olarak birbirine daha yakın. Bu durum insanın gülme seslerini yalnızca nefesini verirken çıkarmasına bağlı diyor uzmanlar. Oysa şempanzeler hem nefes verirken hem de alırken gülebiliyorlar. Maymunlardaki gülme eylemi neşeli olmanın bir ifadesi. Bu açıdan bakıldığında bebeklerden farklı değiller. GÜLMEK YALNIZCA NSANA ÖZGÜ DE L 46.000 plastik çöp yüzüyor. Çöplerin çoğu uluslararası deniz yolculuklarına ait. Kaptanlar çöpleri limanlarda ücret karşılığında imha etmek yerine açık denizlere boşaltıyorlar. Gemi atıkları dışında evsel ve endüstri atıkları da nehirlerden okyanuslara ulaşarak, akıntılar ve rüzgârlarla geniş alanlara dağılıyor. Denizlerde biriken çöpler yüzünden her yıl bir milyonu aşkın su kuşu ve 100.000’i aşkın deniz memelisi yaşamını yitirmekte. Mesela plastik altılı şişe tutacağıyla boğuluyor ya da mideleri plastik parçalarıyla dolduğu için açlıktan ölüyorlar. Greenpeace örgütüne göre Koyundan sonra fare, sığır, keçi, kedi daha birçok hayvan kopyalandı. 2005 yılında ilk kopya köpek Snuppy dünyaya tanıtıldı. Bir Kore firması iki yıl kadar önce kanseri koklayarak teşhis edebilen köpek bile kopyalamayı başardı. Japon bilim insanları ise kısa bir süre önce on altı yıl boyu derin dondurucu da saklanan bir fareyi klonlamaya başardılar. Bilim insanları klonlama tekniğiyle mamut gibi soyları tükenmiş hayvanları yeniden yaratmak istiyorlar. sistemi bu hücreleri hastalık etkenleriyle temas edince üreterek, yeni bir karşılaşma esnasında daha etkili bir savunma reaksiyonunu başlatıyor. İmmünolojik bellek, bir aşının yıllarca etkili kalmasına izin vermekte. Kuzey Deniz’indeki fırtına kuşlarının %97’si midelerindeki plastikler yüzünden ölüyor. Hindistan’ın kuzeyindeki Haryana eyaletinde manda klonlandı. Garima olarak adlandırılan dişi manda 43 kilo ağırlığında ve bilim insanlarının açıklamasına göre yaşama şansı çok yüksek. Daha önceki denemelerde dünyaya gelen kopya manda sadece bir hafta yaşamıştı. Bilim insanları uzun bir süredir çeşitli hayvanları kopyalamaya çalışıyor. Bu macera 1996 yılında kopya koyun Dolly ile başladı. DÜNYANIN LK MANDA KLONU H ND STAN’DA DO DU Son araştırmalardan anlaşıldığı üzere diyabet tip2’de verilen Metformin kanser riskini düşürüyor. Metformin diyabet tip2 tedavisinde en fazla kullanılan ilaçlardan biri. Daha önceleri yapılan araştırmalarda da Metformin kullanan kadınlarda görülen meme kanserinin iyileşme olasılığının daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak o zamanlar Metforminin olumlu etkisinin ne şekilde işlediği bulunamamıştı. Philadelphia Üniversitesi bilim insanları şimdi olası bir mekanizma keşfettiler. Metformini denek hayvanlarına veren araştırmacılar ilacın bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkisini incelemişler. Diğer araştırmalarda da kanser aşısı olan hastalara aynı zamanda Metformin verildiğinde kanser riskinin düştüğü görülmüş. Olumlu etki Metforminin her şeyden önce yağ asitlerini daha hızlı bir şekilde yakmasına bağlı. Çünkü yağ asidinin daha fazla yakılması bellek hücrelerinin oluşumunu tetiklemekte. Bağışıklık D YABET LACI KANSERE DE Y GEL YOR Bitkilerin genel büyüme mekanizması çözüldü. Bilim insanları bitkinin her yerindeki büyümeden sorumlu fito hormonu oksinin (auxine) ne şekilde kontrol edildiğini buldular. Gelişkin canlılardaki beden yapılarının büyümesi embriyonun gelişiminden sonra az veya çok tamamlanır. Oysa bitkiler yaşadıkça yeni kökler salabilir, dallanıp budaklanır ve yeni filizler verebilirler. Araştırmacılar daha önceki çalışmalarında bitki köklerinin duyu organları olmaksızın nasıl devamlı aşağı doğru büyüdüklerini ve büyürken engelleri nasıl aşabildiklerini incelemişlerdi. Bu araştırmalar sırasında büyüme sırasında oksin hormonunun önemli bir rol olduğu ortaya çıkmıştı. Sadece köklerin büyümesi değil, çiçeklerin oluşması veya yeni yapıların büyümesi hücrelerdeki oksin seviyesine bağlı. Nilgün Özbaşaran Dede B TK LER N BÜYÜME MEKAN ZMASI ÇÖZÜLDÜ Araştırma Kimyasal stres de saçları beyazlatıyor Saçların psikolojik stres yüzünden kırlaştığı zaten biliniyordu. Japon bilim insanları şimdi kimyasal stresin de aynı etkiyi yaptığını buldular. Işın ve kimyasal zehir gibi faktörler saçların kök hücre kalıtımına zarar veriyor ve bunun sonucunda saçlar rengini kaybediyor. Tokyo Tıp ve Diş Hekimliği Üniversitesi (Medical ve Dental University) bilim insanı Emi Nishimura ile çalışan ekibin araştırması, saçların beyazlaşmasını önleyecek yeni olasılıklar doğurdu, ayrıca kök hücrelerin yaşlanmasıyla ilgili yeni bilgiler de verdi. Saçlara rengini veren melanosit kök hücreleridir. Aynı araştırma grubu daha önceleri melanosit kök hücre kaybına bağlı olarak saçların kırlaştığını bulmuştu. Saçlar uzarken, bu kök hücrelerden bazıları pigment hücrelerine dönüşmekte. Diğerleri ise gelecek nesil saçların rengini verebilmek için kök hücre olarak çoğalmaya devam ederler. Teorik olarak bu şekilde kök hücrelerin ömür boyu pigment hücresi üretimine katkıları bulunması gerekirdi. Ama ne var ki normal yaşlanma sürecinde bu kök hücre kaynağı tükenmekte ve bunun nedeni bugüne kadar bilinmiyordu. Nishimura işte bu soruya bir yanıt bulabilmek için sadece yaşlanma sürecini değil ışın veya belli başlı kimyasalların etkisini de araştırmış. Farelerin tüyleri de yaşlanmaya bağlı olarak kırlaştığı için araştırmacılar farelere ışın veya yüksek dozda kanser ilaçları vermişler. Bu şekilde tüyleri kırlaşmış genç fareler elde eden Nishimura, ayrıntılı moleküler incelemeler sonucunda kök hücrelerin ölmediğini bunun yerine olgunlaşmış melanosit hücrelerine dönüştüğünü görmüş. Bu stratejinin bir tür koruyucu önlem olduğu düşünülmekte. Çünkü melanosit hücrelerine dönüşen hücreler çoğalamadıkları için zarar görmüş kalıtımlarını da aktaramıyor ve türleşemiyor yani kansere neden olmuyorlar. Her ne kadar bu etki şimdiye dek sadece saç kök hücrelerinde saptandıysa da bilim insanları bunun genel bir mekanizma olabileceğini düşünüyorlar. Tahminlere göre bu mekanizma ciltteki pigment hücrelerindeki bozuk kalıtım yüzünden meydana gelen bir kanser türü olan melanomdan da koruyor. Saçların kırlaşmasını önleyecek tekniklerin de geliştirilmesine izin verebilecek araştırma sonuçları Cell dergisinde yayımlandı. CBT 1162/ 4 26 Haziran 2009 Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP) göre yedi dünya denizine her yıl 6.4 milyon ton çöp dökülüyor. Okyanuslarda her bir kilometrekarede DEN ZLERDEK ÇÖPLÜK HAYVAN DÜNYASINI TEHD T ED YOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle