02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BiLCEM takımı Kendi konularında dünyanın en iyisi olma aşamasına gelmiş olan doktora öğrencileri bu başarılarda en büyük katkıyı yapıyor. Uluslararası bir mükemmeliyet merkezi olması nedeniyle, Türkiye’den ve yurtdışından doktoralı araştırmacılar da BiLCEM’e uzun süreli ziyaretler yapmakta ve ortak araştırma çalışmaları yürütmekteler. Yüksek lisans örencileri ve profesyonel mühendislere ek olarak, lisans öğrencileri de BiLCEM’de çalışma olanağı bulabiliyor. Kıdemli doktora öğrencisi Özgür Ergül hem hızlı çözüm algoritmaları, hem de paralel programlar geliştirerek dünya rekorlarının kırılmasına en büyük katkıyı yapıyor. Doktora öğrencisi Tahir Malas büyük matris denklemlerinin iteratif çözümlerini hızlandırabilmek için önemli çalışmalar yapmaktadır. Doktora öğrencisi olan Alp Manyas ise yüksek frekans problemlerinin hızlı çözümleri konusunda çalışmaktadır. BiLCEM’in kurucusu olan Prof. Dr. Levent Gürel halen araştırma merkezinin direktörlüğünü yürütmekte. Spor Yapan İnsan Felsefe çalışmalarını Yaşama Sorunu’nda yoğunlaştıran, spor felsefesi konusunda ülkemizin önde gelen bilim insanlarından biri olan Atilla Erdemli, “Spor Yapan İnsan” isimli kitabında spor yapan insanı tanımlarken, öncelikle “Spor Yapan İnsan Kimdir?” sorusuna yanıt arıyor. Bu soruyu “Herkes” olarak yanıtlayan Erdemli, Spor yapan İnsan’ın her insanın varlık yapısında bulunan ve gerçekleştirilmeyi bekleyen insanlardan birisi olduğunu öne sürüyor. Kendimizi tanıyıp, bilmemiz sürecinde O’nu da tanıyıp bilmemiz gerekmektedir, çünkü O varlığımızın zorunlu yanlarından biridir. Spor Yapan İnsan’ı anlatmak bir başka bilgi alanının işidir. Orada Spor Bilimleri’nde ortaya konulan bilgilere dayanarak işleyip gelişen bir başka bilgi uğraşı Spor Yapan İnsan’ı bütün olarak anlatmayı dener. Bu bilgi işine genel olarak Felsefe denilmektedir. Spor Yapan İnsan’ı konu alan felsefe Spor Felsefesidir. Diğer yandan Spor Felsefesi bir Yaşama Felsefesi’dir, çünkü spor bir yaşama olayıdır. Atilla Erdemli, E Yayınları rilebilmesi için en yeni bilişim olanakları, en gelişmiş çokçekirdekli işlemciler kullanılarak paralel bilgisayar sistemleri kuruluyor. Değişik niteliklerdeki ihtiyaçları karşılayabilmek için BiLCEM’de halen irili ufaklı pek çok paralel bilgisayar sistemi var. Bunların arasında en önemlileri 64 çekirdekli ve 128 çekirdekli iki süper bilgisayar sistemidir. www.top500.org sitesinden de teyit edilebileceği gibi, bu bilgisayarlar dünyanın en güçlü 500 bilgisayarı arasındadır. BiLCEM’de dünyanın en güçlü bilgisayarları kullanılmadan dünyanın en büyük problemlerinin çözülebiliyor olması başarısının ardında, BiLCEM’de geliştirilen matematiksel fiziğe dayalı çözüm yöntemleri, hızlı algoritmalar ve paralel programlar yatıyor. Ufukta neler var? Halen dünyanın en büyük bilişimsel elektromanyetik problemlerini çözebilen BiLCEM araştırmacılarının bundan sonraki çalışmaları için iki ana hedefleri var. Birincisi, daha büyük ve daha çeşitli elektromanyetik problemlerinin yüksek doğrulukla çözülebilmesi için eldeki yeteneklerin geliştirilmesinin sürdürülmesi. İkinci hedef, halen dünyanın en güçlüsü olmasına rağmen geliştirilmeye devam edilen bu elektromanyetik çözüm motorunun gerçek yaşamda önem taşıyan, evrensel bilim birikimine katkıda bulunacak ve ülkemiz ekonomisine yararlı olacak uygulama konuları ve problemleri üstünde kullanılması. Daha fazla bilgi için: www.cem.bilkent.edu.tr web sitesinden takip edilebilir. Kim bilir, belki de bir sonraki ziyaretinizde yeni bir dünya rekoruyla karşılaşabilirsiniz ve bu gururu BiLCEM takımıyla paylaşabilirsiniz. Galileo’dan Sartre’a herkes yasaklı! Çok büyük elektromanyetik problemlerin çözümleri için BiLCEM’de kurulan 64 ve 128 çekirdekli bilgisayarlar. BiLCEM’de gerçekleştirilen projeler BiLCEM’in araştırma projeleri, Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM), ASELSAN, TÜBİTAK ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) gibi seçkin kurumlar tarafından desteklenmektedir. Uluslararası düzeyde ise, Intel, IBM ve Nokia gibi firmaların ileri araştırma gruplarıyla işbirliği içinde araştırma projeleri yürütülmekte. Avrupa Birliği projeleri kapsamında Avrupa’daki üniversitelerle yapılan işbirliklerine ek olarak, dünyanın önde gelen diğer üniversiteleriyle de ortak çalışmalar var. BiLCEM’de dünyanın en iyisi olarak geliştirilen kabiliyetler, gerek ulusal savunma sanayiine, gerekse sivil elektronik endüstrisine yönelik araştırma projelerinde kullanılabiliyor. Örneğin, uzaktan algılama, radarlar, antenler, uydu teknolojileri, nanoteknoloji, paralel süper bilgisayarlar gibi alanlarda yürütülen çalışmalar hem savunma amaçlarına, hem de sivil amaçlara hizmet etmektedir. SSM ve ASELSAN tarafından desteklenen projelerde hava, deniz ve kara hedeflerin uzaktan algılanması, radar izlerinin çıkarılması, yüksek çözünürlüklü görüntülerinin elde edilmesi çalışmaları yürütülürken, TÜBİTAK ve TÜBA tarafından desteklenen projelerde lazer ve optik görüntüleme sistemlerinin modellenmesi, nanoteknoloji ürünü metamalzemelerin tasarımı ve analizi gerçekleştirilmektedir. Bunlara ek olarak, BiLCEM’de geliştirilen kabiliyetler gerçek yaşamda önem taşıyan pek çok başka projede de kullanılabilir. Örneğin, uydu üstünden uzaktan algılama ve optik görüntüleme sistemleri için geliştirilen modelleme kabiliyetleri, bambaşka bir konu gibi gözükmesine rağmen, benzer elektromanyetik prensiplerle çalışan mikrodalgalarla tıbbi görüntülüme sistemlerinin geliştirilmesi için de kullanılabilir. Bu sayede, BiLCEM’de yürütülmüş olan toprak altına saklı mayınların tespiti projesine benzer şekilde, tıbbi görüntüleme alanında da deri altında bulunan tümörlerin yüksek çözünürlüklü görüntülerinin elde edilmesi projesi gerçekleştirilebilir. Böylece, bazı durumlarda biyopsi yapmaya gerek kalmadan tanı konabilmesi mümkün olacaktır. Bir matrisin her elemanını 1 cm² içine sığdırabilseydik, (2050 km)x(2050 km) boyutlarındaki matrisin alanı Türkiye yüzölçümünün beş katından fazla olurdu. CBT 1145/ 7 27 Şubat 2009 Bilim ve Gelecek Dergisi Şubat 2009 tarihli sayısında Katolik Kilisesi’nin 400 yıllık “Yasak Kitaplar Listesi”nin (Index Librorum Prohibitorum) öyküsünü yayınladı. İlk kez 1559 yılında Vatikan tarafından resmen ilan edilen Liste, 1966 yılına kadar sürekli yenilenerek yürürlükte kalmış. Liste ilk olarak Hıristiyan dünyasındaki en büyük bölünmeyle sonuçlanan Protestan Reformasyonunu baskı altına almak için hazırlanmış. Dünyanın evrenin merkezi değil Güneş etrafında dönen sıradan bir gezegen olduğunu ileri sürenler, ahlakın kaynağının din olmadığını düşünenler ve daha niceleri birer birer listeye eklenmiş. Son yıllarda araştırmacılara açılan Vatikan belgelerinden anlışılıyor ki, Yasaklılar Listesi, yürürlükten kaldırıldığı 1966 yılına kadar 4000 başlık halinde Batı Uygarlığının düşünsel ve kültürel birikimini temsil eden önemli tüm yazar ve kitaplarını kapsamakta. Yasaklılar içinde bilimsel devrimin büyük isimleri Galileo, Kopernik, Kepler, Bruno ve Erasmus Darwin’in (ünlü Darwin’in büyük babası) temel eserleri doğal olarak listede. Bilimsel düşüncenin temellerini atan Descartes, Machiavelli, Bacon, Grotius, Hobbes, Hume, Locke, Spinoza, Kant, Berkeley, Bergson, Comte, J. S. Mill gibi büyük filozoflar hemen listeye eklenmiş. Voltaire, Rousseau, Montesquieu, Diderot, Helvetius, D’Alembert, D’Holbach, Concordet, Condillac gibi ünlü Aydınlanma filozoflarının hemen hemen tüm eserleri yasaklanmış.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle