02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;[email protected] “Türkiye’de bir yenilik sisteminin iyi işleyebilmesi için gerekli olan kurumların neredeyse tamamı var. ...Dahası, sistem ARGE’yi teşvik eden iyi programlar da içeriyor. Ama...” Türkiye niçin ileri teknoloji üretiminde yetersiz? Bilim sıralamasında Türkiye’nin gerçek yeri.. Cumhuriyet döneminde Türkiye’de 1. 2. ve 3. kuşak bilim adamlarının Kimya bilimine katkıları Türkiye’de çağdaş bilimsel çalışmalar Cumhuriyet döneminde başlatılıp geliştirildi. Son 80 yılda Türkiye’de yapılan tüm bilimsel çalışmaları inceleyip değerlendirmenin güçlüklerini düşünerek, Cumhuriyet döneminde Türkiye’de 1. 2. ve 3. kuşak kimyacıların kimya bilimine katkılarını inceledik. Prof. Dr. Bahattin Baysal, Türkiye Bilimler Akademisi kimyacı bilim insanının 1702 çalışma yayımladıkları ve bu çalışmalara 25.503 atıf verildiği biliniyor (Mayıs 2009 sayımları). Kore Farkı... Araya başka konular girdiği için bir türlü sözünü edemediğim önemli bir kitap var elimde; adı Models for National Technology and Innovation Capacity Development in Turkey (Ulusal Teknoloji Modelleri ve Türkiye’de Yenilik Kapasitesinin Geliştirilmesi)... Bu kitap, [Güney] Kore Cumhuriyeti’nin Strateji ve Finansman Bakanlığı ile Kore Kalkınma Enstitüsü’nün (KDI) 2004 yılında uygulamaya koydukları Bilgi Paylaşım Programı çerçevesinde, adı geçen kuruluşlarla Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) tarafından, 2008’de başlanarak birlikte yürütülen bir projenin sonuçlarını yansıtıyor. Bu yıl Mayıs ayında Kore’de yayımlanan kitap (dili İngilizce) sekiz bölümden (364 sayfa) oluşuyor. Dört ana konu ele alınmış; her konuya iki bölüm ayrılmış. Bu bölümlerden birinde, konu, Kore özelinde, diğerinde Türkiye özelinde irdelenmiş. Kore özelindeki irdelemeleri Kore’den dört uzman; Türkiye özelindeki irdelemeleri de Türkiye’den dört uzman yapmış ve bilgi paylaşımında bulunulmuş. Kitabı daha iyi anlatabilmek için bölümlerinin başlıklarını sıralamakta yarar var. Bölüm yazarlarının adlarını ve mensup oldukları kurumları da parantez içinde belirteceğim: Bölüm 1’in başlığı: Kalkınma Stratejisi ve Kore’nin Yenilik Sisteminin Gelişimi (Yazarı: Joong Hae Suh, Araştırmacı, KDI). Bunun paralelindeki Bölüm 2’nin başlığıysa: Kalkınma Stratejisi ve Türkiye’nin Yenilik Sisteminin Gelişimi (Yazarı: Erol Taymaz; Profesör, ODTÜ). Bölüm 3: Üniversite ve Sanayi Arasındaki Bağlar (Joon Mo Yang; Profesör, Yonsei Üniversitesi); Bölüm 4: Türkiye’de Üniversite ve Sanayi Arasındaki Bağlar (Mahmut Kiper; Uzman, TTGV). Bölüm 5: Teknoloji, Girişimcilik ve Kuluçka Dönemi (Incubation) (Byung Su Kang; Profesör, Chungnam Ulusal Üniversitesi); Bölüm 6: Türkiye’de Teknoloji Tabanlı Girişimcilik ve Kuluçka Dönemi (Deniz Bayhan; Uzman; TTGV). Bölüm 7: Kümeleşme Yaklaşımıyla Sanayi Düzeyinin Yükseltilmesi (Chai Sung Lim; Profesör, Konkuk Üniversitesi); Bölüm 8: Türk Otomotiv Sanayiinde Kümeleşme (Tülay Akarsoy Altay; Uzman, TTGV). Kitabı elime alır almaz, Türkiye’den katılan bölüm yazarlarının adlarını görünce, Koreliler, Türkiye’nin teknoloji geliştirme ve yenilik kapasitesini herhâlde çok iyi öğrenerek ülkelerine dönmüşlerdir, diye düşünmüştüm. Yanılmamışım; iyi öğrendiklerini bu kitapla belgelemişler. Malum, E. Taymaz, yenilik sistemimizi, kurumlarını çok iyi bilen; bu sistemi ve ARGE destek programlarını sistematik ve sürekli olarak değerlendiren bir iktisatçımız. M. Kiper, D. Bayhan ve T. Akarsoy ise, sanayi kesimine yönelik, geniş kapsamlı ilk ARGE destek programımızı uygulayan TÜBİTAK biriminin (TİDEB’in) kuruluşunda görev almış, bu birimi geliştirip programın tutunmasını sağlamış olan kadronun aslarından... Şu anda da TTGV gibi özgün bir kurum eliyle yürütülen benzer destek programlarının içindeler; üstelik son derece özgün konularda uzmanlar... Örneğin Kiper, üniversitesanayi işbirliği; Akarsoy otomotiv sanayiinde bilim, teknoloji ve yenilik strateji ve politikalarında uzman... (TTGV’den katılanlar irdelemelerini yaparken yanlarına aynı kurumdan birer de genç eleman almışlar; iyi de etmişler.) Peki, kitap sonuçta Türkiye için ne söylüyor? Öz olarak şunu: “Türkiye’de bir yenilik sisteminin iyi işleyebilmesi için gerekli olan kurumların neredeyse tamamı var. Bazı zayıf kurum ve halkalar yok değil ama, sistemin kurumsal yapısı tamam. Dahası, sistem ARGE’yi teşvik eden iyi programlar da içeriyor. Ama...” Evet, burada kocaman bir ‘ama’ var... Bu kocaman ‘ama’dan sonrasını gelecek hafta, Kore’ye ilişkin tespitlerle birlikte biraz genişçe yazacağım. T ürkiye’de kimya öğretiminin 1933 yılında açılan İstanbul Üniversitesi’nde Avrupa’dan gelen konuk bilim adamları tarafından geliştirildiği biliniyor. 1933 –1960 yıllarında İstanbul ve Ankara üniversitelerinde 33 kimyacı konuk bilim adamı çalıştı. Bu bilim adamlarının SCI’de yer alan dergilerde yayınladıkları 487 bilimsel çalışmaya (4369) atıf yapılmış. Bu kimyacı bilim adamlarından Fritz Arndt, Felix Haurowitz, F.L. Breusch, A.G. Parts, L. Z. Stary, dünyaca tanınmış kimyacılar arasında yer alıyor. Çizelge1 Öğrenimlerini yurtdışı üniversitelerde tamamlayarak Türkiye Üniversitelerinde görev yapan 3. Kuşak kimyacı bilim adamlarının katkıları ile 2008 yılında Türkiye adresli bilimsel yayınların sayısı 24.161 çıktı. Bu sayısal artışın Cumhuriyet Türkiyesi’nin büyük başarısı olduğu kuşkusuzdur. Çizelge–1’de SCI dergilerinde yayımlanan Türkiye (Turkey) adresli bilimsel makale sayıları verildi. 1970’li yıllarda sadece 2 kimya makalesinin yayımlandığı görülüyor. Burada, polimerler üzerinde yayınlanan makaleler de yer alıyor. 1980’li yıllardan önce SCI’deki sıralamaların o denli sağlıklı olmadıkları anlaşılıyor. 3. Kuşak ve izleyen dönemlerde kimyacıların katkılarını ayrıntılı olarak incelemek kolay değil. Bu nedenle, kimya bilim dalında Türkiye’nin gerçek katkısını değerlendirmek amacı ile Çizelge–2 düzenlendi. Burada, Türkiye’de çalışarak TÜBİTAK Bilim Ödülü alan kimyacıların son 10 yıl içinde yayınatıf ve 20’nin üstünde YURT DIŞI atıf almış makale sayıları veOrd.Prof. Dr. Felix Haurowitz, Biyokimya Enstitüsünde, çalışma rildi. İlk TÜBİTAK Bilim Ödülleri 1965 yılında iki kimyacıya verildi. Kimyacıların arkadaşları ile. (Kay.5). 1984’den sonra hemen sürekli olarak TÜ CBT 1183/ 6 20 Kasım 2009 İ.Ü. Fen Fakültesi Kimya Enstitüsü Direktörü Ord. Prof. Dr. F. Arndt’ın ve İ.Ü. Tıp Fakültesi Biyokimya Enstitüsü Direktörü Ord. Prof. Dr. Felix Haurowitz’in fotoğrafları bu yazıda yer alıyor. İstanbul ve Ankara üniversitelerinde konuk bilim adamları ile çalışmış (16) kimyacının Türkiye’nin 1. Kuşak kimyacıları oldukları biliniyor. Tümü Almanya ve Fransa’da okumuş olan bu kimyacılar, kimya öğretiminin Türkiye’de yerleşmesinde etkili oldu. 1. Kuşak kimyacılar arasında Prof. Dr. Muvaffak Seyhan, Prof. Dr. Remziye Hisar ve Prof. Dr. Rasim Tulus önemli bilimsel yayınları ile öne çıkanlar arasındadır. Benim de içinde bulunduğum 2. Kuşak kimyacılar, genellikle konuk bilim adamları ile 1. Kuşak kimyacıların öğrencileridir. 2. Kuşakta çalışan 50 kimyacı üniversitelerde 1950 – 1980 döneminde etkili oldular. 1. ve 2. Kuşakta yer alan 70 kadar Çizelge2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle