Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;hagoker@ttmail.com Her ülke önce kendi sanayiini korur. Bu ancak, ‘küreselleşme’nin ta baştan beri zâten güçlü ülkelerin ulusal çıkarlarıyla örülmekte olduğunu, beyinlerini bu sürecin girişindeki vestiyere bırakmış oldukları için göremeyenlere şaşırtıcı gelebilir. Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması: Final yarın! 3 Yılda 5 Öğrenci Ekibi, fikirlerini ODTÜ Teknokent’te girişimci şirkete dönüştürdü! 75.000YTL’lik Teknoloji Ödülü ve 50.000YTL’lik Savunma Sanayii Özel Ödülü Sahiplerini Arıyor! Yarın ODTÜ’de 2008 finallerine kalanlar ve kazananlar açıklanacak. “Bu da bana ders olsun...” Çoğumuzun, günde en az iki kez, ‘iç karartma seanslarına’ katıldığını sanıyorum. Adeta mübtelâsı olunan bu seanslardan birincisi, genellikle saat 19.0020.00 dolaylarına, televizyonların akşam haberleri saatine rastlıyor. İkincisiyse sabahları, günlük gazeteleri önümüze serdiğimiz saatlere... Bakıyorum, bu seanslarda dile getirilen ülke meseleleri karşısında, bazen ‘biz buna müstahakız, cezamızı çekelim’; bazen de ‘onlar buna müstahak, oh olsun, burunları sürtülsün’, havasındayız. Ne var ki, başkasını suçlu ilân edip oh olsun demek de insanı rahatlatmıyor. Nasıl rahatlatsın ki, onlarca meselemiz var; suçlusu başkası da olsa, sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz, yaşayacağız. Son zamanlarda bunlara bir yenisi daha eklendi. O tam bir karabasan. İktisadî krizden söz ediyorum... Diyeceksiniz ki, bu mesele yeni eklenmedi ki, olacaklar zaten belliydi; biliniyordu. Doğru; kapitalist sistemin nasıl işlediğini bilenler için, kriz eşyanın tabiatı gereği ortaya çıkan bir olgu. Bugün olmaz yarın olur; ama olur. Kaldı ki, bu krizin kapımızda olduğunu, pek çok yazar, düşünür uzun bir süredir yazıyordu, söylüyordu. (Bu arada aklıma hemen Cumhuriyet’ten Ergin Yıdızoğlu’nun, gerçekten uzun bir zamandan beri yazdıkları geliyor.) Evet, iç karartma seanslarında krizin kapıda olduğunu öğrenmiştik. Ama bir şeyin olacağını bilmekle, fiilen yaşanması farklı. İşsiz kalmaya başlayan işçiler; pek çoğu bulunduğu işyerinde zaten eğreti duran ve her an işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan mühendisler, Türkiye’de yıllardır sürüp gelen bütün olumsuz şartlara rağmen zor yoldan para kazanmayı seçip kurdukları fabrikaları ayakta tutabilmek için bunca zamandır direnen sanayiciler ve daha pek çok kişi, artık krizi fiilen yaşamaya başladı; ama yaşadıkları, henüz iç karartma seanslarında tam anlamıyla sergilenmeye başlamadı. Örneğin, geçenlerde yapılan bir sektör derneğinin genel kurulunda, o zor yolu seçen sanayicilerimizden birinin (kendisinden izin almadığım için adını yazmıyorum) kulağıma gelen yakınması... O sanayicimiz, sürekli iş yaptığı Avrupalı bir sanayicinin kendisine söylediklerini aktarmış. Avrupalı sanayicinin söylediği meâlen şu: “Bugüne kadar tedarikçimiz sizdiniz. Sizden hiçbir şikâyetimiz yok. Ama artık sizden satın aldıklarımızı, sizinkinden pahalı da olsa, kendi ülkemizde kurulu fabrikalardan alacağız. Kriz şartlarında kendi ülkemizdeki fabrikaları kollamak; onlara iş yaratmak zorundayız.” Avrupalı sanayici, daha sonra “bizi anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz” mu; yoksa “bu da sizin siyasetçilerinizin kulağına küpe olsun” mu dedi, onu bilmiyorum. Ama bildiğim, sanayicimizin bunu, bizim siyasetçilerimizin kulağına küpe olsun diye anlattığı. Evet, kriz şartlarında, özellikle sanayimiz ve sanayide çalışanlar büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacaklar. Sanayi mallarındaki ihracatımızın ağırlıklı olarak Avrupa pazarlarına yönelik olduğu biliniyor. O pazarlarda talebin düşmesi bizim üretimimizi de olumsuz yönde etkileyecek; iç pazardaki daralma da buna eklenince, muhtemelen kapısına kilit vurulan fabrikalarımız olacak. Sorunumuzu daha da büyütecek olan, her ülkenin önce kendi sanayiini kollaması çok doğal. Bu ancak, ‘küreselleşme’nin ta baştan beri zâten güçlü ülkelerin ulusal çıkarlarıyla örülmekte olduğunu, “Batı ne eylerse güzel eyler” deyip, beyinlerini bu sürecin girişindeki vestiyere bırakmış oldukları için göremeyenlere şaşırtıcı gelebilir. Ne var ki, ‘küreselleşme’ sürecine, kendi ulusal çıkarlarımızı hiç gözetmeden, kayıtsız şartsız eklemlenmenin bedelini sadece onlar değil hepimiz ödeyeceğiz. Diyeceğim o ki, kriz haberleri iç karartma seanslarına bundan böyle daha çok yansıyacak. Dilerim, yaşamakta olduğumuz bunca karabasana tuz biber ekecek bu haberleri dinleyince, okuyunca ağzımızdan dökülecek sözler idam sehpasındaki ‘Temel’in şu son sözleri gibi olmaz: “Ha bu da bana ders olsun...” O DTÜ ve ODTÜ Teknokent’in, Elginkan Vakfı ana sponsorluğunda gerçekleştirdiği Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması 2008 döneminin sonuna yaklaşıyor. Teknoloji tabanlı bir iş fikrine sahip girişimci öğrenciler, YFYİ 2008 kapsamında 75.000YTL değerindeki ‘Elginkan Vakfı Teknoloji Ödülü’ için yarışıyorlar. Ayrıca bu sene bir de 50.000YTL değerinde ‘Savunma Sanayii Özel Ödülü’ verilecek. Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından sahiplenilen Özel Ödül, tüm üniversite öğrencilerine yönelik. Her iki kategoride de yarışan ve birinci olmaya hak kazanan öğrencileri, para ödülünden daha fazlası bekliyor. Yaz boyunca ücretsiz olarak İş Planı ve Girişimcilik Kursları alan öğrenciler arasından genel ve savunma kategorisinde kazanan grup, ODTÜ Teknokent’te 3 yıl süreyle ücretsiz ofis alanı, uluslararası fuar katılımları, hukuki ve teknolojik danışmanlık hizmetleri gibi pek çok fırsat elde edecek. YFYİ 2009 ise yaklaşmakta. Yarışmayı planlayan öğrenciler şimdiden proje hazırlamaya başlıyor. YFYİ 2009 için başvuru yolunda ilk adımı için gereken, www.yfyi.info adresinden Ocak 2009’da online kayıt yaptırmak. YFYİ 2008’in final sunumları ve kazananın açıklanacağı tören, 15 Kasım 2008’de ODTÜ Kültür Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Aynı gün finali ve YFYİ 2009’un tanıtımı gerçekleştirilecek. TEKNOLOJİ TABANLI BİR İŞ FİKRİNİZ Mİ VAR? CBT 1130/ 6 14 Kasım 2008 Girişimci ruha sahipsiniz ve öğrencisiniz. Belki çok uzun zamandır düşündüğünüz, belki de dün aklınıza gelmiş olan teknolojik bir iş fikriniz var. Ancak bu fikri teknolojik olanaklarla hayata geçirmek ve sonrasında da bir ‘iş’e dönüştürmek için nasıl bir yol izlemeniz gerektiğiniz bilmiyorsunuz. Belki yeterli finansmanınız yok, belki de bu fikri hayata geçirmek için yeterli bilgi ve deneyiminiz yok… Ya da hepsi var ama çıkacağınız uzun yolda karşılaşavağınız engellerden korkuyorsunuz. Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması ‘belki’ dediklerinizi gerçekleştirebilecek, teknolojik iş fikrinizi başarılı bir işe dönüştürebilecek bir fırsat sunuyor! Danışmanlık: Teknolojik iş fikirleriyle yarışmaya katılan ve bu süreç içerisinde çeşitli alanlarda bilgi ve deneyime ihtiyaç duyan yarışmacılar ihtiyaç duydukları alanda destek alabilecekleri kurum ve kişilere yönlendirilirler. Ofis: Yarışmada birinciliği kazanan grup, iş fikrini hayata geçirmek amacıyla ODTÜ Teknokent’te 3 yıllık ücretsiz ofis alanına sahip olur. Finansal Destek: Yarışmada birinciliği kazanan grup, 75.000YTL’lik Elginkan Vakfı Teknoloji ödülünü almaya hak kazanır. Ayrıca yarışma kapsamında her sene değişken olabilecek “Tematik Alan” ödülleri bulunmaktadır. Bu ödüllerin amacı genç girişimcileri özel alanlarda proje yapmaya teşvik etmektir. Eğitim: Yarışma süresince gruplar ‘inovasyon ve Girişimcilik’, ‘İş Planı Yazma’, ‘Fikri Mülkiyet Hakları’, ‘Finansal Modelleme’, ‘Yeni Ürün Geliştirme’, ‘Başarılı Takım Olmak’ gibi pek çok konuda eğitim alır. Çok Yönlü Destek: Yarışmanın finalistleri yatırımcı iş adamları ile tanışma, yurt içi ve yurt dışı etkinliklerde projelerini tanıtma imkanına sahip olur. ODTÜ ve ODTÜ Teknokent’in himayesinde deneyimli iş adamlarının bilgilerinden faydalanma ve uluslararası alanda teknoloji transferi gerçekleştirme fırsatlarını elde eder. Kişisel Gelişim: Yarışmacılar, bir yıl boyunca yaşadıkları deneyimlerle kendilerini geliştirirler. Rekabet koşulları altında eğlenebilmek ve bir grup olarak hareket ederek başarı