20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A MARS’TA İKLİM DEĞİŞİMİ Son araştırmalarla Mars’ta da iklim değişiminin yaşandığı anlaşıldı. Kızıl Gezegen’deki ortalama sıcaklık 1970’li yılardan bu yana yaklaşık olarak 0.6 santigrat derece artmış. Amerikalı astronomlara göre sıcaklık artışı, Mars’taki toz fırtınalarıyla ilişkili. Araştırmacıların sonuçları 1970’li yıllarda Viking misyonları ve 1999 yılındaki GlobalSurveyor Mars sondasının verilerine dayanıyor. Çekimlerin yardımıyla son otuz yıl içinde Mars’ın üzerindeki değişimler tasarlanmış. Mars’ın bazı bölgeleri koyulaşırken diğer bölgeleri aydınlanmış. Ama genel olarak bir kararma söz konusu, bu da yüzeyin daha fazla ısınmasına dolayısıyla da ortalama sıcaklığın artışına yol açmış. Araştırma sırasında gösterge olarak Albedo’dan yararlanılmış. Albedo, bir gökcisminin, üzerine düşen ışığı geri yansıtma yetisi H A B E R L E R ANİ YOK OLUŞ, MEMELİLERİN EVRİMİNİ TETİKLEMİŞ Dinozorlar dünyamızda yüz yılı aşkın bir süre yaşadılar. Halihazırdaki bilgilere göre yaklaşık olarak 65 milyon yıl önce dünyamıza düşen dev bir asteroit dinozorların kökünü kuruttu. Bilim insanları bu yok oluş sayesinde memelilerdeki tür çeşitliliğinin daha hızlı geliştiğini ve zenginleştiğini sanıyorlardı. Jena Üniversiulaştı. Bu soyağacı günümüzde yaşayan yaklaşık 4500 memelinin evrimini göstermekte ve böylece 160 milyon yıl öncesinden günümüze kadarki evrim sürecinin bir tablosunu oluşturmakta. Aralarında paleontologların, ekologların ve biyobilişimcilerin de bulunduğu araştırma ekibi, bu soyağacı üzerinde on yılı aşkın bir süre çalıştıktan sonra günümüzde yaşayan memelilerin, dinozorların ani yok oluşuna bağlı olarak çoğalmadıkları sonucuna vardı. Memelilerin geçmişi çok daha eskilere uzanmakta. Tahminlere göre ilk tür çeşitliliği evresi 93 milyon yıl önce başlamış. O tarihlerde en önemli türler ve sınıflar ortaya çıkmıştı diyor araştırmacılar. Bundan sonraki 40 milyon yılda, bir durgunluk evresi yaşanıyor ve dinozorların yok oluşundan 1015 yıl sonra ise yeni bir çeşitlenme evresi başlamakta. Soyağacı öte yandan diğer türlerin ani yok oluşunu da göstermekte. Ancak bu türlerin günümüzde yaşayan memelilerle birinci derecede akrabalıkları bulunmuyordu. Son evrede yaşanan tür çeşitliliğini, bilim insanları, besin kaynakları olarak değerlendirilebilen yeni bitkilerin gelişimini de tetikleyen küresel ısınmaya bağlıyor. olarak bilinmekte. Veriler, Albedo’nun bazı bölgelerde yüzde 10’dan fazla değiştiğini göstermekte. İklim değişiminden, ayrıntıları bir model üzerinde incelenen toz fırtınaları sorumlu tutulmakta. “Dust Devils” olarak isimlendirilen bu bölgesel fırtınalar, yoğun miktarda toz taşıyarak, Mars’ın yüzey yapısını yeniden biçimlendiriyorlar. Koyu bölgelerdeki rüzgar hızı aydınlık bölgelere göre daha hızlı. Ve her fırtınanın toz taşıması nedeniyle fırtına hızının artması bekleniyor. Sıcaklık artışının öte yandan gezegenin güney kutbundaki buzun erimesine de yol açtığı düşünülmekte. bu büyüme freni, kalıtıma bitişik bir genin etkinliğini çalıştıran bir ayar sekansı. Ayar sekansı IGF1 büyüme hormonunun yanında yer almakta. Araştırmacılara göre söz konusu hormon insanların, farelerin ve diğer organizmaların büyümelerinde de rol oynuyor. Sen Bernar ve İrlanda kurt köpeği gibi büyük köpek ırklarının genomunda gerçi IGF1 hormonu bulunuyor ama bu köpekler IGF1 etkinliğini sınırlayan komşu DNA sekansına sahip değil. “On kilodan az gelen tüm köpekler bu sekansa sahip” diye açıklıyor Utah Üniversitesi’nden Gordon Lark. Bununla birlikte büyük bir köpek olan Rottweiler’in kalıtımında da büyüme freni bulunmakta. Bu da büyüme üzerinde diğer faktörlerin de etkili olduğunu akla getirmekte. Tüm köpeklerin soyu yaklaşık olarak 15.000 yıl önce evcilleştirilen kurda uzanır. Lark’ın verdiği bilgilere göre küçük köpekler 12.000 yıl önce ortaya çıkmış. Bunların küçük bir kurt soyuna mı uzandığı yoksa özel olarak mı küçük yetiştirdikleri bilinemiyor henüz. tesi yönetiminde çalışan araştırmacılar, şimdi bu olayın memelilerin evriminde hiç de sanıldığı kadar önemli bir rol oynamadığı sonucuna ulaştı. Gerçi fosil kanıtlar, dinozorların ani yok oluşu ve memelilerin çoğalması arasında bir bağlantıyı gösteriyordu, fakat veriler eksik olduğu için sadece yaklaşık bir tarihlendirme yapılabiliyordu. Moleküler verilerle yapılan karşılaştırma da farklı sonuçlar verdiği için bilimadamları şimdi iki veri kaynağını ayrıntılı bir analiz modelinde birleştirerek bir “süper soyağacına” GÜNEY KORELİ ARAŞTIRMACILAR KURT KOPYALAMIŞ Seoul Üniversitesi bilim insanları on iki tane kurt kopyaladıklarını bildirdiler. Ellerindeki örneklerin dünyadaki ilk kurt klonları olduğunu açıklayan araştırmacılar, kopya kurtların bir buçuk yaşında olduğunu söylediler. Gelişmenin geç açıklanmasının sebebi Güney Kore’de daha önce yaşanan Türiklim araştırmaları İLAÇLARA KARŞI DİRENÇLİ YENİ GRİP VİRÜSLERİ Japon bilimadamları, halihazırdaki ilaçlara karşı dirençli olan yeni grip virüsleri saptadılar. Bugüne kadar A tipi grip virüslerinin bazı durumlarda halen kullanılmakta olan ilaçlara karşı dirençli oldukları zaten biliniyordu. Son araştırmada B tipi grip virüslerinin yüzde 12’sinin de az veya çok, dirençli hale geldikleri anlaşılmış. Bilim adamları bu gelişmenin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini söylüyorlar. JAMA dergisinde. Tokyo Üniversitesi’nden Shuji Hatakeyama ile çalışan ekip, Tamiflu (Oseltamivir etki maddesi) ile tedavi edilen 74 çocuğu incelemiş. Çocuklardan biri dirençli virüsler taşıyordu. Araştırmacılar ayrıcı tedavi edilmemiş grip hastalarından 422 virüs örneği ayrıştırmışlar. Bu örneklerden yüzde 1.7’sinin Tamiflu, Relenza (Zanamivir etki maddesi) veya her iki ilaca karşı dirençli olduğu görülmüş. Gerçi Japonya’da grip ilaçları diğer ülkelere göre daha fazla kullanılmakta ama yine de virüslerin ne şekilde direnç kazandıkları bilinmiyor henüz. 2005 yılında Vietnam’da kuş gribine yakalanan iki kişi Tamiflu ile tedavi edilmesine rağmen yaşamını yitirmişti. Kuş gribi virüsü H5N1, bu yılki grip salgınlarına yol açan birçok virüs gibi A tipine dahildir. KÖPEKLERDE GENETİK BÜYÜME FRENİ CBT1048/4 20 Nisan 2007 En büyük boy farklılıkları köpeklerde görülür. Uluslararası bir araştırma ekibi şimdi 143 farklı köpek cinsinden 3221 köpeğin kalıtımını inceleyerek genetik bir büyüme freni saptadı. Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü’nde (NHGR) Elaine Ostrander ile çalışan bilim insanlarının Science dergisindeki yazılarına göre sahtekârlık olaylarıyla ilgili. Embriyonik kök hücreleriyle ilgili verilerde sahtekârlık yapan Güney Koreli araştırmacı Hwang Woo, geçen yıl üniversiteden istifa etmek zorunda kalmıştı. Son araştırmayı yöneten Lee Byung Chun, araştırmanın yayımlanabilmesi için DNA kontrol belgesi vermek zorunda kaldık diyor. Cloning and Stem Cells dergisinde yayımlanan sonuçlar ülkedeki kurtların korunmasında yararlı olabilecek. Güney Ko
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle