20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilgi ekonomisinde insan kaynakları Bilgi Çalışanı bir anlamda emeğin yeni yüzüdür. Analojik düşünce yerine analitik düşünceye sahiptir. Araştırma ve inceleme yönü güçlüdür. Bilgi düzeyi yüksektir ve becerileri deneyime değil bilgiye dayalıdır. Arı kovanı mı? Dünyanın çevresinde 9000 uydu dolaşıyor... P eter Drucker sanayi toplumlarının ücretli çalışanlar kesiminde Bilgi Çalışanı adını verdiği bir tabakadan söz eder (1). Bu tabaka, klasik anlamı ile beyaz yakalılar ile özdeş değil, onların bir kısmını kapsıyor. Çoğunun lisans veya yüksek lisans dereceleri var. Bilgisayar ile çalışıyorlar, daha doğrusu bilgisayarsız çalışamıyorlar; ama esas olan bilgisayar kullanım becerileri değil; bağımsız çalışabilmek ve çözüm üretmek gibi yetkinlikleri. Drucker “Bilgi Çalışanı” kavramını 80’ler öncesinde ortaya atmıştı. Daha sonraları ABD’de Çalışma Bakanlığı yapmış olan Robert Reich’ın “Sembolik Analist” kavramında da benzer bir tabakayı görebiliriz (2). Sembolik–Analitik Hizmetler ekonominin her kesiminde analiz, tasarım, çözüm oluşturmak, karar üretmek gibi katma değeri yüksek hizmetleri içeriyor. Reich’ın Sembolik Analisti veya Drucker’ın Bilgi Çalışanı bir anlamda emeğin yeni yüzüdür. Analojik düşünce yerine analitik düşünceye sahiptir. Araştırma ve inceleme yönü güçlüdür. Bilgi düzeyi yüksektir ve becerileri deneyime değil bilgiye dayalıdır. Emeğin bu yeni yüzü yalnız yönetici veya uzmanları kapsmıyor; üretim sürecindeki işçinin niteliği de değişti; günümüzün programlanabilir, çok amaçlı makinelerini kullananlar artık Ford ve Taylor’un dönemindeki işçiler değil. Taylor’un sisteminde düşünen yöneticiler, çalışan işçiler ve üretim hattındaki makineler vardı. Beyin gücü yöneticiler demekti; işçinin düşünmesine gerek yoktu. Oysa bugünkü üretim sürecinde sanayi işçisinden daha çok beceri; ustalığa değil, bilgiye dayalı beceri bekleniyor. lebilir. Bu, açık (explicit) bilgi; makalelerde, kitaplarda, ansiklopedilerde veya bir kuruluşun iç dokümantasyonunda bulunur. Bilginin diğer bölümü ise bireyseldir ve öyle kalır. Bireyin davranışında, çalışmasında görülür; çalıştığı kuruluşun ürünlerine, süreçlerine ve uygulamalarına yansıyabilir, ama çoğu kez belgelenemez. Davenport ve Prusak bu bölüme zımni (tacit) bilgi adını veriyorlar (Working Knowledge, Harvard Business School Press, 1998). Zımni bilgi kişiye bağımlıdır, çalıştığı kuruluştan ayrılan kişiler zımni bilgilerini de bereberlerinde götürürler. Şekil 1 EMEĞİN ROLÜ FARKLI Nanoka ve Takeuchi, bir kuruluşun bilgi üretme sürecinde bireylerin zımni bilgisi ile kuruluşun açık bilgisi arasındaki dönüşümü irdelerler. (The Knowledge Creating Company, Oxford Unv Press, 1995). Bu modelde zımni bilgi önce bireyler arası iletişimle paylaşılıyor. İkinci aşamada kuruluşa açık hale getiriliyor. Son aşamada açık bilgi “yaparak öğrenme” yolu ile kuruluşun çalışanlarına dönüyor, ama sahipliği kuruluşta kalıyor. Bu model tümü ile bir takım çalışması örneği ve yazarlara göre de Japon kültürüne dayalı. Ancak ister batı ister doğu kültüründe olsun, zımnikişisel bilgi ile açıkifade edilmiş bilgi arasındaki dönüşüm süreci paylaşmadan çok sahiplenmeyi ilgilendiriyor. Amaç bireylerin bilgi birikimini tüm çalışanların kişiliğinde kuruluşa kazandırmak. “Bilgi Ekonomisi” adını verdiğimiz bu yapıda emeğin rolü Ford ve Taylor’un dünyasından çok farklı. Bu rolü üstlenecek insan kaynaklarının yetiştirilmesi için Üniversitelere ve eğitim sistemininin geneline görev düşüyor. Ama işverenin, özellikle büyük ölçekli olanların rolünü de unutmamak lazım. Temel bilimsel veya mesleki öğretimin yanı sıra; bireyin araştırma, öğrenme, bilgiçözüm üretme yetkinliklerini geliştirmek eğitim sisteminin işi; bu kişilere endüstri deneyimi kazandırmak ise ancak işverenin yapacağı yatırımla mümkün olacaktır. Bir çok işveren bu yatırımı yapmaktan kaçınır veya vakti yoktur. Deneyime dayalı becerileri bilgiye tercih edenler, araştırmasorgulama, bağımsız düşünceyi önemsemeyenler günümüz ekonomisinde ancak sınırlı hedeflere ulaşabileceklerdir. BİLGİNİN ÖZELLİĞİ Bilgiye dayalı emeğin üretim araçlarına bağımlılığı fiziksel emeğe oranla çok zayıfdır. Düşünce ürünleri için temel üretim aracı insanın kendisidir. Diğer üretim araçlarına yapılması gereken yatırım için, gelişmiş sanayi toplumlarında geniş kapsamlı finansman olanakları var. Bir çok alanda karmaşık laboratuvarların kurulması, prototiplerin geliştirilmesi gerekebilir, ama bunlara yapılacak yatırımı hayata geçirecek olan belirleyici unsur, nitelikli fikri emekdir. Bilginin temel ekonomik kaynak olduğu bir ekonomide, fikri emeğin kritik unsur olması doğal, çünkü bu yeni temel kaynak fikri emek ile üretilebilir. Üretilen bilginin bir bölümü belgelenebilir ve erişilebilir, anlaşılabilir hale getiri Şekil 1’de, dünyanın çevresindeki uydular görülüyor. Bunlar kataloglarda yeralan yaklaşık 9000 uydudur. Sol: LEO (Low Earth Orbiter – Yere yakın yörüngeler) uyduları; Sağ: Yer’e 15 Yer yarıçapı uzaklıktan bakan bir gözlemcinin gördüğü yüksek yörüngelerde dolanan uydular (ESA–European Space Agency). Sağdaki şekilde uydu ve uydu kalıntılarının (debris) kümelendiği bölge bir halka biçiminde görülüyor. Buraya “geostationary” halka denir. Burada yeralan uydular, dünyayla birlikte döner ve daima yeryüzünün aynı bölgesini görür. Günümüzde, bu insan yapımı 9000 uydu ve kalıntısından en az biri Yer’e düşüyor. Toplam kütlesi 5 tondan az olan uydu ve roketlerin üst parçaları, Yer’e düşerken atmosferde çoğu zaman tamamen yanar. Ancak yanmaŞekil 3 dan düşenler de olur. 1997 yılında Delta II roketinin üst parçası, paslanmaz çelikten yapılmış ve 250 kg olan yakıt tankı, atmosferde yanmadan Texas’a düştü. Benzer bir tank da Ocak 2000 tarihinde Güney Afrika’ya düştü (Şekil 2). Beş tondan daha ağır olan uydu kalıntılarının yörüngeleri değiştirilip okyanuslara emin bir biçimde indiriliyor. 2000 yılında 14 ton ağırlığındaki astronomi uydusu GRO ve bir yıl sonra da Rusların uzay istasyonu MIR Pasifik Okyanusu’na indirildi. Bu uydu parçalarındaki radyoaktif elementlerin atmosferde yarattığı risk ise oldukça büyük. (Şekil 3) Kaynak: Thomas Schildknecht, Astron Astrophys Rev (2007) 14: 41111. Şekil 2 CBT 1048/15 20 Nisan 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle