25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTAMİNBESLENME KONGRELERDEN marka, Finlandiya, İrlanda, Polonya 420 sağlıklı kadın üzerinde yapılan bir araştırma, ergenlik dönemindeki kızların %92'sinde 25D düzeyinin 20ng/ml'nin altında, %37'sinde de bu düzeyin 10ng/ml'nin altında seyrettiğini ortaya çıkardı. Daha yaşlı kadınların %37'sinde D vitamininin yetersiz olduğu, %17'sinde ise yetersizliğin had safhada olduğu görüldü. D VİTAMİNİ KAYNAKLARI D3 vd D2 vitaminleri doğal olarak bazı yiyeceklerde bulunur ve D vitamininin bu iki versiyonu bazı yiyecek maddelerinin içine üretim sırasında ilave edilir. Gıda maddelerinin içerdiği D vitamini, cildin UVB ışığı altında ürettiği miktar ile karşılaştırıldığında görece olarak çok azdır. Balık yağı (1 yemek kaşığı) 1.360 IU D3 Pişirilmiş tonbalığı, sardalya, uskumru veya somon (yaklaşık 100 gr.) 200360 IU D3 Shiitake mantarları (Şitake mantarıJaponya'da yetişen koyu renkli bir mantar)(taze 100 gr) 100 IU D2, (Kurutulmuş 100gr) 1.600 IU D2 Yumurta sarısı 20 IU D3 veya D2 Güçlendirilmiş süt ürünleri, portakal suyu veya mısır gevreği (bir porsiyon) 60100IU D3 veya D2. Tüm vucudun güneş ışığına maruz kalması (yaz aylarında, gün ortasında, 1520 dakika, açık tenli kişiler için) 10.000 IU D3. TMMOB Sanayi Kongresi 2007 D VİTAMİNİ YETERSİZLİĞİNE YOL AÇAN DİĞER ETMENLER Enlemlerin dışında D vitamini yetersizliğine yol açan başka etmenler de vardır. Bu faktörlerin başında ırk farklılıkları gelir. Beyaz tenliler zencilere oranla D vitaminini altı misli daha hızlı sentezler, çünkü daha koyu tenlerdeki yüksek düzeydeki melanin UV alımını bloke eder. Buna bağlı olarak Afrika kökenli Amerikalılar, ortalama bir Amerikalı beyazın sahip olduğu 25D düzeyinin yarısı kadar 25D'ye sahiptir. Aşırı güneş ışınlarının cilt kanseri riskine yol açması da insanların güneşe çıkmamalarına, dolayısıyla D vitamini yetersizliğine neden olan bir diğer etmendir. Uygun bir şekilde uygulandığında güneş kremleri cildin ürettiği D vitaminini %98 oranında azaltır. Yeterli ve sağlıklı bir miktarda D vitamini almak için açık tenli insanların kuzey yarıkürede, yaz aylarında, sabah saat 10:00 ile öğleden sonra 3:00 arasında 515 dakika güneşlenmeleri yeterlidir. “Geçmişten Geleceğe Sanayileşme, Planlama ve Kalkınma İçin Model Önerileri” 1 D VİTAMİNİ HAPLARININ DOZU Ilıman bölgelerdeki insanlarda yaygın olarak görülen D vitamini eksikliğini haplarla gidermek mümkündür. Ancak bu hapların dozu hâlâ tartışma konusudur. Amerikan Pediatri Akademisi çocuklar için günde minimum (RDI) 200 uluslararası ünite (IU) öneriyor. Ancak pek çok uzman bunun yetersiz bir miktar olduğunu ve bu miktarın raşitizmi bile önleyemeyeceğini düşünüyor. Kuzey Amerika'da ve Avrupa'da yetişkinler için RDI'nin yaşa bağlı olarak 200 IU ile 600 IU arasında değişmesi gerektiği söyleniyor. Geçen yıl Harvard Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Fakültesi'nden bilim insanları yaptıkları bir taramanın sonucunda halihazırda alınan D vitamini miktarının yetersiz olduğu kanısına vardılar. Bunun üzerine önerilen miktar en az günde 1.000 IU düzeyine çıkarıldı. D vitamininde doz aşımı toksik etkilere yol aça D VİTAMİNİNİN ETKİLEDİĞİ DOKULAR VDR reseptör proteini vücudun çok sayıda dokusunda ve bağışıklık hücrelerinde bulunur. Bu da, bu bölgelerdeki gen faaliyetlerinin düzenlenmesinde D vitamininin aktif rol oynadığı anlamına gelir. Aşağıda 1.25D'nin etkin olduğu bazı doku ve hücreler yer alıyor: Kemik Beyin Göğüs Yağ Bağırsak Bağışıklık hücreleri Böbrekler Karaciğer SinirlerPankreasParatiroid bezi Prostat Cilt keratinositleri. bilir. Bunun için uzun bir dönem günde 40.000 IU'nun üzerinde D vitamini hapı kullanmak gerekir. Ayrıca güneş ışınlarına bağlı D vitamini zehirlenmesi vakalarına bugüne kadar rastlanmadı. Buna bir örnek vermek gerekirse, beyaz tenli yetişkin bir kadın, bikini ile güneşlendiği zaman 1520 dakikada 10.000IU D vitamini üretir. Daha uzun süre güneşlenirse daha yüksek miktarlarda D vitamini üretmez, çünkü UVB ışığı vitamini bozar ve bu şekilde ciltte çok fazla miktarda D vitamini birikmesini engeller. D vitamini yetersizliğinin neden olduğu olumsuzlukların ileri yaşlarda katlanarak çoğaldığına ilişkin bulgular giderek artıyor. Bu olumsuzluklar kemik kırığı, enfeksiyon, otoimmün hastalık vakalarında ve bazı kanser türlerinde görülme sıklığındaki artışlar şeklinde ortaya çıkıyor. Bu konuda yapılan araştırmalar, insanların D vitamininin yararları konusunda daha fazla bilinçlendirilmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor. Derleyen : Reyhan Oksay Kaynak: Scientific American, Kasım 2007 www.beyonddiscovery.org/content/view.article.asp?a=414 dınlara göre 5 misli artması. • Üç yıl boyunca günde 1.100 IU D3 vitamini kullanan, Nebraska'da yaşayan 55 yaşında ve üzerindeki kadınlarda, plasebo grubuna göre tüm kanser risklerinde %77 oranında düşüş. • Serum 25D düzeyinin 40 ng/ml olduğu durumlarda, 25 ng/ml düzeyine göre MS riskinde %62 düşüş • Yaşamlarının ilk yılında günde 2.000 IU D3 verilen Finli çocuklarda yaşamları boyunca 1.Tip diyabet (otoimmün diyabet) görülme riskinde %80 düşüş. D VİTAMİNİ ETKİLERİ Son yıllarda elde edilen bulgulara göre kronik olarak düşük düzeylerde seyreden D vitamini bazı hastalıklara yakalanma eğilimini arttırır. • Serum 25D düzeyinin 20ng/ml'nin altında syrettiği durumlarda meme, prostat ve kolon kanseri riskinde %3050 arasında artış. • Yüksek enlemlerde yaşayan kadınlarda (örneğin Norveç ve İrlanda) yumurtalık kanseri riskinin, ekvatoryal bölgelerde yaşayan ka CBT1082/14 14 Aralık 2007 4 15 Aralık 2007 tarihleri arasında Ankara İMO Teoman Öztürk Kongre Salonu’nda, Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da katılımıyla sanayi kongresi düzenlendi. Prof. Dr. Korkut Boratav'ın planlama olgusunu açılışta anlatacağı kongrede “Sanayideki Gelişmelerin Küresel Düzeyde Analizi oturumunda, Uluslararası Düzeyde Sanayileşme Olgusu; Ana Sanayiler ve Fason Üretim, Gelişmiş Ülkelerde Küresel Rekabetin Fason Üretime Yansıması, Sanayinin Küreselleşmesi ve Sanayileşmenin Sınırları konuları ele alınacak. Sanayideki Gelişmelerin Küresel Düzeyde Analizi başlıklı oturumda ise ele alınacak başlıklar: Türkiye'de Dış Girdi Ağırlıklı Sanayileşme ve İhracata Yönelik Sanayileşme; İmalat Sanayiinin Yeri ve AB'nin Konumu: 20002006; İhracata Yönelik Büyüme Modeli; Doğrudan Yabancı Sermaye ve Sanayi Yatırımlarına Yansıması; Gelişmekte Olan Ülkelerde ve Türkiye'de Doğrudan Yabancı Yatırım Hareketlerinde Kurumsal Değişkenlerin Rolü. Ayrıca, diğer oturumlarda, TMMOB Sanayi Kongrelerinde Önerilenler ve Sanayide Gerçekleşenler (Karşılaştırmalı Bir Yaklaşım); Planlama Olgusu ve Ülke Deneyimleri: Ülke Deneyimleri Neoliberal Politikalara Alternatif (Alan Araştırması); İrlanda ve Küreselleşme Sürecinde Kümelenme; Meksika; Arjantin; Çin; Güney Kore'nin “Planlama Başarısı”nın Arkasında Yatan Nedenler; Türkiye'nin Planlı Kalkınma Deneyimi ve Alternatifler: Sanayileşme Ve Kalkınma Planları: Dönemsel Uygulamalar; Türkiye'de Yatırım Teşvikleri ve Uygulama Sonuçları; Türkiye'nin Sanayileşme Politikasının Tarıma Etkisi; Kobi'ler İçin Stratejik İşbirliği Modeli Olarak Kümelenme Türkiye İçin Bir Model Olabilir Mi? Planlamanın Sonu: 9. Kalkınma Planı; Yüksek Teknoloji Kullanımı ve Teknoloji Politikaları; Teknoloji Politikalarını Etkileyen Yeni ve Kritik Gelişmeler; Kriptolojideki Gelişmeler; Teknoloji Politikalarını Etkileyen Yeni ve Kritik Gelişmeler: Enerji ve Çevre Politikaları; Kurumsal ÜniversiteSanayi İşbirliği ve Bir Örnek Uygulama: “Seramik Araştırma Merkezi; Türkiye'de Bilim ve Teknoloji Politikaları; Küresel Üretim Ağlarından Küresel İnovasyon Ağlarına Dönüşümün İçinde Olabilmek... Diğer oturum konuları: Kapitalist Küreselleşme, Kalkınma, Planlama: Günümüz Gerçeğinden Hareketle Geçmişe Bakmak (20061960): Kalkınma mı Sermaye Birikimi mi; Küreselleşme, Kalkınma ve Teknolojik Atılımlar; Kalkınma Stratejilerinde Kamu ve Planlama; Küresel Düzeyde Kalkınma ve Planlama.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle