Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bilim dünyasından Kısa Haberler ekip, elma ağaçlarının metabolizmasını genetik değişimden geçirdikten sonra elmalar tat verici madde Sorbitol ile büyümüş. Bildik yolla oluşan früktoza karşın Sorbitol yaklaşık olarak %45 oranında daha az kalori içermekte deniyor Chemistry & Industry dergisindeki yazıda. Bilim adamları meyve ağacının, tat, görünüş ve diğer özelliklerden sorumlu metabolizma süreçlerini incelerken, genetik girişimler sayesinde elmadaki doğal tatlandırıcı madde Sorbitol oranının değiştirilebileceğini görmüşler. Ağaç, fotosentez sayesinde yapraklarında Sorbitol üretmekte. Elmada ise Sorbitol früktoza dönüşmekte. İşte bu dönüşümün ge Afrika, kasırgalara karşı hazırlıksız El Nino kasırgasının daha şiddetli biçimleri güney Afrika’daki tarım ürünlerinde %2050’lik bir kayba yol açacak. Bu açıdan bakıldığında 20 milyon Afrikalı açlık tehdidi ile karşı karşıya. Sonuç, El Nino Southern Oscillation/ El Nino Güneyli Salınım (ENSO) ve North Atlantic Oscillation/ Kuzey Atlantik Salınımı (NAO) olarak bilinen iklim sürecinin Afrika’daki gıda üretimi üzerindeki etkisini hesaplayan Norveçli ve Amerikalı bilim adamlarına ait. Oslo Üniversitesi’nde Nils Stensetz yönetiminde çalışan ekip, 19822003 yılları arasındaki uydu verilerini analiz ederek, 19612003 yılları arasındaki tarım ve hayvancılıktan elde edilen ürünlerle karşılaştırmış. Bu incelemeye göre El Nino kasırgaları özellikle de darı, yerfıstığı ve mısır üzerinde etkili. Uzmanlar, küresel ısınma nedeniyle Afrika’nın El Nino kasırgalarından gitgide daha fazla etkileneceğini tahmin ediyorlar. Bu yüzden kıtadaki tarım ürünlerinde büyük sı Bypass ameliyatı geçiren kadınlarda ölüm riski neden daha yüksek? Amerikalı bilim adamları, bypass ameliyatı geçiren kadınlarda enfeksiyon vakalarının daha çok görüldüğünü saptadılar. Bu durum, kalp hastası kadınlar arasında ölümlerin neden daha çok meydana geldiğini açıklamakta. Endüstri ülkelerinde bypass ameliyatı en sık gerçekleştirilen cerrahi girişimdir. Bypass ameliyatı olan kadınlar arasındaki ölüm vakalarının daha çok olduğu uzun süredir biliniyordu aslında. Bilim adamları bunun damarlardaki boyut farkı veya kadınlara özgü hastalıklarla ilişkili olduğunu düşünüyorlardı. Michigan Üniversitesi’nde Mary Rogers yönetiminde çalışan ekip şimdi Archives of Internal Medicine dergisinde, bypass ameliyatlarındaki kadın ölümlerinin daha çok enfeksiyonlarla ilgili olduğundan söz ediyor. Araştırmacılar Michigan eyaletinde yaşayan ve 90’lı yılların sonunda bypass ameliyatı geçiren 5.740 erkek ve 3.469 kadın hastanın verilerini incelemişler. Sonuçlar, hangi yaş grubundan ve hangi etnik kökenden olursa olsun kadınlarda enfeksiyonların daha fazla ortaya çıktığını göstermekte. Araştırma süresince kadın hastaların %16’sında, erkeklerin ise sadece %10’un enfeksiyon gelişmiş. Enfeksiyonlar en çok solunum yollarında oluşuyor. Bunu idrar yolları ve sindirim sistemi takip etmekte. nuçlara göre ereksiyon ve orgazm gibi cinsel fonksiyonlar ilerleyen yaşla birlikte zayıflamakta ama buna rağmen cinsel yaşamdan hoşnut olma durumu uzun bir süre devam ediyor. Mesela elli yaşını aşkın erkeklerde ereksiyon problemleri artmakta, hatta bu yaşlarda cinsel ilişki sayısında da önemli bir düşüş söz konusu. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen erkekler ortalama olarak 60 yaşlarına kadar cinsel yaşamlarından memnunlar. Fossa, cinsel hoşnutluk konusunda demek ki yaş önemli bir faktör değilmiş diye konuştu. kıntı yaşanacağını hesaplayan araştırmacılar,tarım uzmanlarına, Afrika halkına hangi ürünlerin yetiştirilmesi ve hangilerinin en iyi şekilde saklanabileceği konusunda yardımcı olmalarını öneriyorlar. Mutasyon geçiren kuş gribi virüsü, daha dirençli hale geldi Kuş gribi virüsünün çok sayıda mutasyon geçirdiğini açıklayan Dünya Sağlık Organizasyonu netik yöntemlerle bloke edilmesi sonucunda elmanın içindeki Sorbitol kalıcı oluyor. Bir gram Sorbitol 2,6 kilokalori, bir gram früktoz ise 4 kilokalori içermekte. Ellili yaşlardaki erkek, cinsel yaşamından memnun Yeni bir araştırmaya göre yaşları elli ila 60 arasında değişen erkekler cinsel yaşamlarından kendilerinden çok daha genç erkeklere kıyasla daha memnunlar. Norveç’teki Rikshospitalet Üniversitesi Kliniği’nde Sophie Fossa tarafından yaşları 2079 arasında değişen 1200 erkekle yapılan ankette, cinsel ilişki sıklığı, ereksiyon bozukluğu ve orgazmla ilgili ve benzer sorular sorulmuş. So Washington Üniversitesi bilim adamlarına göre insan zekâsı avlanma stratejileriyle değil, vahşi hayvanlar arasında yaşamayı öğrenirken gelişmiş. İnsanı akıllılaştıran, tehlikeli yaşammış! Antropolog Robert Sussman, insanlık tarihinin farklı dönemlerine ait fosilleri inceleyerek, saldırgan avcı tanımlamasının sadece mitos olduğunu ve bunun insanlık tarihinin sadece son on bin yılları için geçerli olabileceği sonucuna vardı. Sussman’ın tezi özellikle de yaklaşık 52,5 milyon yıl önce yaşamış olan Australopithecus afarensis kalıntılarına dayanmakta. Bu türün en ünlü temsilcilerinden biri, kemik kalıntıları 1974 yılında Etiyopya’da bulunan Lucy’dir. Australopithecus insanın dişlerinin bol miktarda et yiyecek kadar gelişmediğini gören Sussman, bu ilkel insanların avlanmamış olabileceğini düşünüyor. Australopithecus insanının yaşamı vahşi hayvanlar yüzünden her zaman tehlike altındaydı. Afrika savanlarında o zamanlar ayı büyüklüğünde çakallar, testere dişli kaplanlar ve çok sayıda vahşi kedi yaşıyordu. İnsanlar alet ve silahlara sahip olmamalarına rağmen, zeka ve grup desteği sayesinde bu tehlikeli ortamda yaşamaya öğrenmişler. Bir arada yaşayan insanlar olası tehlikeyi daha önce fark ederek birbirlerini uyarıp kaçabilirlerdi. Zekâ, ortak çalışma yetisi ve ilkel insanın diğer birçok becerisi, vahşi hayvanlardan kaçarken/korunurken gelişmiştir diye açıklıyor Sussman. Alet üretimi ve ateşten yararlanmaya başlayan insanın yaşamı Sussman’ın tahminine göre 800.000 yıl önemli ölçüde değişmişti. İnsan yeni hazırlama yöntemleri sayesinde daha fazla et yiyebilecek duruma gelmişti. Ancak sistematik avlanma olsa olsa 60.000 yıl önce gelişmiştir diyor antropolog. 990/4 11 Mart 2006 Elmanın da “light”ı üretildi Amerikalı bilim adamları %50 daha az kalori içeren "light elma" yetiştirdiler. Kaliforniya Üniversitesi’nde Abhaya Dandekar yönetiminde çalışan