24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TartışmaEditöre Mektup çokparçalı, dinsel iktidarın merkezî ve güçlü, siyasal ve dinsel iktidarların ayrı odaklar oluşturduğu bir dönemde serpilmiştir. Sanayi öncesi bazı Avrupa şehirleri bana İyonya şehirlerini hatırlatıyor. Siyasal iktidarlar merkezîleştikçe bilimi ve dini kendilerine tâbi kılmışlardır. Bilim ve teknolojinin oluşma süreçleri ile, bir kere oluştuktan sonra varlığını sürdürme süreçleri farklı görünüyor. Oluşma sürecinde gerçeğin peşindeki "şövalye" olan bilim, daha sonra iktidarın hizmetinde ve onun ortağı bir "bezirgân" olmuştur. Osmanlı’da ise siyasal iktidar merkezî ve hâkimi mutlak, dinsel iktidar tümüyle ona tâbi idi ve Osmanlı bir aristokrasinin oluşmasına asla izin vermedi. İstanbul’da hoşa gitmeyenin sığınabileceği başka şehir ya da şato yoktu. Meraka dayalı "şövalye" bir bilimin oluşma koşulları bulunmayınca, Sahnı Seman müderrisleri iktidara dinsel meşruiyet desteği veren uslu, küçük ortaklar olmayı kabul ettiler ve gerçeğin peşinde koşmak yerine ikbal peşinde koşmayı tercih ettiler. Aşağıdaki beyit herhalde böyle müderrisler için söylenmiş olmalıdır: Malumdur ki fısk ile olmaz cihan harap Eyler anı müdahanei âliman harap Termodinamiğin üç aşaması Entropi kavramı, bu kavram üzerine kafa yoran, onu kuramının en önemli bileşeni yapan bir bilim insanının, Boltzmann’ın yaşamını ona zehir etmiş, girdiği çıkmazdan kurtulmasını "engelleyerek" canına kıymasına neden olmuştur. ayın Celal Şengör’ün 691 sayılı Cumhuriyet Bilim ve Teknik dergisindeki "Bilgi edinme ve eğitim türleri üzerine..." başlıklı yazısındaki saptamalarına biraz gecikmiş de olsa, görüş belirtmek istiyorum. Önce Sayın Şengör’ün yazısından uzunca bir alıntı: "Eğitimi en genel şekilde bilgi edinme/edindirme olarak tanımlayalım. Hayvan davranışı incelemeleriyle Nobel ödülüne layık görülen büyük biyolog Konrad Lo renz, yaşamın evriminin bile bir beceri edinme mekanizması olduğunu söyler ve evrimin Otto Rössler’in ilk defa farkettiği gibi her adımda keyfi olmadığını, önceden canlının edindiği ‘bilginin’ ona başka bilgileri de aynı bilgiyi edinememişlere nazaran daha kolay edindirerek, onu daha hızlı evrime uğratacağını anlatır (bu da tabii, evrim teorisinin, olasılık hesaplarıyla ve termodinamiğin ikinci yasası ile çeliştiği gibi iddiaların ne denli zırvalık olduğunu gösterir!)". Benim eleştirim bu alıntıdaki parantez içi saptamalara yönelik olacak. Bir süre önce Levi’s bluejean firması reklamlarında "blujean"li ve mongol tipli bir çocuk çıkıyor, üçgen/çokgen prizmatik, kübik, silindirik takozlar ve onlara uygun deliklerin bulunduğu oyuncak havuzunda çokgen prizmatik takozu alıyor silindirik deliğe çakıyor ve maço bir tavırla sahneyi terkediyor! S destek verdiğinin sergilenmesidir. Aslında yasayı bu amaçla kullanan bu yazgıcı ve kötümser varoluşçular bana hep reklamdaki çocuğu anımsatıyorlar. Denge durumu termodinamiği 19. yüzyılın utkusuydu; denge durumunda olmayan dizgelerin termodinamiği 20. yüzyılda geliştirildi ve Onsager eşitlikleri, ilginin denge durumundan denge dışı duruma kaydığını simgeliyor. termodinamik yasalara uymayan dizgelerin bulunduğunu, bu yasaya Boltzmann’ın getirdiği yorumun geçersiz olduğunun Von Weizsacker (1939) Bronstein & Landau (1933) ve Büchel (1960) tarafından gösterildiğini göreceksiniz. Aslında Boltzmann daha çağcılları olan Loschmidt (1876), Zermelo (1896) ve Poincare tarafından çürütülmüştü! Bu saldırılar karşısında Boltzmann’ın ikinci yasaya getirdiği "yeni" yorumun ikinci yasayı totolojiye çevirdiğini de Sir Karl Popper’dan okuyun (Karl Popper, Unending Quest, La Salle: Open Court Publishing Co. 1976, s. 161 – 162). İKİNCİ YASA TARTIŞMASI Bir de evrim teorisinin olasılık hesaplarıyla çelişip çelişmediği konusuna değinelim. Önce Prigogine, a priori olasılıklara ilişkin ne yazmış, bakalım: "...Görüldüğü gibi, her bir moleküler duruma önceden eşit olasılıklar biçen hipotezi kullanarak complexion sayısını hesaplamak bizi yanlış sonuçlara götürür... Eğer Boltzmann’ın düzen ilkesini Benard kararsızlığına uygularsak, küçük ölçekli konveksiyon hücreleri biçiminde ortaya çıkan çalkantılar giderek sönmelidir. Gerçekte ise bunun tam tersi gözleniyor: genlikleri giderek büyüyen hücreler tüm dizgeyi sarıyor! Dizgeye dışarıdan dayatılan gradyentin kritik değerinin ötesinde yeni bir moleküler düzen kendiliğinden ortaya çıkıyor" (Ilya Prigogine & Isabelle Stengers, Order out of Chaos, Flamin"Öz örgütlenme gösteren dizgeler, termodinamiğin ikinci go, London, s. 1423, 1984). a priori olasılık örnek yasasının evrensel bir yasa olmadığını gösteriyor" (Tüm uzayındaki eleman sayısı bifizikçiler) linen olasılık hesaplaması munda sıfırdır. Denge durumuna yakın koiçin kullanılır. Örneğin, yazıtuğra deneyinşullarda termodinamik kuvvetler "zayıf"tır de örnek uzaydaki eleman sayısı 2; zar atve akı oranları kuvvetlerin doğrusal işlevima deneyinde, 6, vb. a priori olasılık kavdir. Üçüncü alan, doğrusal olmayan bölge ramının önemi amino asit kombinasyonlaadını alır. Bu bölgede oranlar karmaşık rının oluşma olasılığının oldukça küçük ol(matematiksel anlamda kompleks) kuvvet duğundan yola çıkılarak evrenin bir ilahi işlevlerince belirlenir güç tarafından "tasarlandığı" savında görüYukarıda yazılanlar artık batı toplulür. munun üniversitelerinde okutulan kitaplaDenge durumundan uzak koşullarda, ra ders programlarına girdi. Bunun için PaBoltzmann’ın düzen ilkesinin temelini oluşul Davies’in editörlüğünü yaptığı, Cambridturan değerleri önceden belirlenmiş olasıge University Press tarafından 1989 yılında lık kavramı (a priori probability) geçerli deilk basımı yapılan New Physics adlı kitaba ğildir. Kararsız dizgenin alabileceği durumbaşvurabilirsiniz. lara önceden eşit olasılılıklar biçen hipoteÖzellikle bu kitaptaki Şekil 12.14’e zi kullanarak complexion sayısını hesapladikkat edin. Termodinamiğin kurucuları mak "yaradılışçılar"ı saçma sapan savlara olan Clausius, Carnot ve Kelvin’e karşı gügötürüyor. nümüz bilimcileri Kolmogorov, Arnold ve RİCHARD DAWKİNS Moser boks maçına çıkmışlar! Şekil alt yaRichard Dawkins "Universal Darwizısı şöyle: İkinci Yasa on raund dayanabile cek mi? nism" adlı makalesinde evrim bağlamında a Kitabın metin kısmında da ikinci yaYazının devamı 22. sayfada sanın evrensel bir yasa olmadığını, evrende Fizik ve kimyada ortaya çıkan süreçleri dikkate alan Prigogine termodinamiği üç alanda inceliyor. Entropi üretimi, akılar (fluxes) ve kuvvetler (forces) denge duru EVRİM VE OLASILIK KENDİSİ İÇİN VAROLMAK Bu çerçevede Sayın Şengör’e geri dönecek olursak; bilimin, bazı iktidar odaklarıyla, başka bazı iktidar odaklarına karşı koalisyon arayışlarına girmeden önce, kendisinin çok önemli bir iktidar odağı ve aracı ve ortağı olduğunun farkına varması gerekiyor. Bunun ülkemiz için olduğu kadar, gelişmiş büyük sanayi ülkeleri için de geçerli olduğuna inanıyorum. Uyuyan bir devin uyanması gerekiyor. Ben aşağıyukarı böyle düşünüyordum. Sayın Orhan Bursalı’nın 11 Şubat 2006 tarihli BilimTeknik yazısını okuyana kadar. Bu sarsıcı yazı bana yeni bir manifesto gibi göründü. Hem bilimi, hem ülkesini çok ciddiye alan bir bilim gazetecisi, uyuyan devi uyandırmaya çalışıyordu. "Başkası için varolan sınıftan, kendisi için varolan sınıfa..." Bugünün devrimci sınıfı... Esas değiştirici güç... İktidar aracı ve ortağının, iktidar alternatifi olmaya başladığı an gelmiş miydi? Gerçek bilim toplumu bu yeni sınıfın önderliğinde mi kurulacaktı? Tarım toplumu ve sanayi toplumundan sonra yeni sınıfları ve iktidar yapılarıyla bilim toplumu mu geliyordu? Bunu öngörmek benim kavrayış gücümü aşıyor. Ancak Sayın Bursalı’nın başlattığı tartışmanın, öngörülemeyecek sonuçlara gebe olduğunu hissediyorum. Şahin Koçak Anadolu Üniv., Matematik Bölümü BOLTZMANN VE PRİGOGİNE Aslında bu reklam, hemen hemen hepimizin, zaman zaman yaptığı yanlışları betimlemede kullanılabilecek iyi bir reklam. Entropi kavramı, bu kavram üzerine kafa yoran, onu kuramının en önemli bileşeni yapan bir bilim insanının, Boltzmann’ın yaşamını ona zehir etmiş, girdiği çıkmazdan kurtulmasını "engelleyerek" canına kıymasına neden olmuştur. Entropi adlı çokgen prizmatik takozun yanlış deliklere sokulmasını engellemek amacıyla İlya Prigogine, denge dışı dizgelerin (dissipative structures) termodinamiği üzerine çalışmalar yapmıştır. Termodinamiğin yeniden kavramsallaştırılması çalışmaları sonucunda sunduğu yeni kavramlar nedeniyle 1977 yılında Nobel ödülü almıştır. Bilim dünyasına getirdiği yenilikleri kamuya duyurmak amacıyla Order Out of Chaos adlı bir popüler bilim kitabı yayımlatmıştır. Bu kitabın, termodinamiğin üç aşamasıyla ilgili bölümünün çevirisini Bilim ve Gelecek dergisinde sunmayı düşünüyorum. Buradaki amacım, termodinamiğin ikinci yasasının geçmiş ve günümüz yazgıcılarına ve kötümser varoluşçularına nasıl 988/19 25 Şubat 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle