Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Arkeoloji Van Gölü, 2 bin metre yüksekliği ve açık gökyiizü ile tanrısal güçlerle ilişki kurmaya uygun bir alanl ancak İO. 700 yıllarından sofira ortaya çıkmaya başlamıştı. ASURLULARI KOPYA ETTİ Büyük bürokratik devlet yapıları göksel olaylara dayanan bir takvim sistemini gerekli kılıyordu. Tarımsal ağırlıklı takvim kimi konularda yetersiz olabilirdi. Bayramlar, önemli günler, kült merkezlerine yapılacak ziyaretler vb. sağlıklı bir takvim olmadan belirlenemezdi. Eski Yakın Doğu'da hilalin ilk görüldüğü yeni ay başlangıcıyla ilgili kamerî takvim kullanılıyordu. Asurlular bir yılın 12 ay çektiğini biliyorlardı ve ay onar günlük üç bölüme aynlıyordu. Ay adları bu takvimin astronomik kökenli olduğunu gösteriyor. Örneğin Tanmarta, gök kubbenin en parlak yıldızı Sirius'un görünüşü ile ilgili bir aydı. Günümüzden 2 bin 8 yüz yıl kadar önce Doğu Anadolu'da büyük bir krallık kurmuş olan Urartular, devletlerinin biçimlenişi sırasında, yazı dahil pek çok konuda Asur örneklerini kopya etmişlerdi. Asurlular, aynı zamanda bir tür gözlem evi olarak kullandıkları zigguratları yapar ve gökyüzüne ait ince hesaplarda bulunurken komşuları Urartular bu konuyla hiç ilgilenmemiş olabilirler mi ? VANKALECIKURARTULAR VE ASTRONOMI 2400 dikilitaştan oluşan geometrik bir alan bulundu Yerel kireç taşlarından binlerce taş, yerlerine doğubatı ve kuzeygiiney yönlerine doğru büyük bir ö'zen, hesap ve geometri ile dizilmiş; boylan 130 santimetre ile 80 santimetre arasmda değişiyor. Zamanı bu hareketlere dayanarak hesaplama konusunda bir girişjmleri olmuş muydu? İyi bilinmez bu konular. Bilgisizliğin temel nedeni yazılı belgelerin yokluğudur. Sözgelimi dünyanın ilk büyük imparatorluklanndan birini kurmuş Hititler'den günümüze on binlerce çivi yazılı tablet gelmiş olmakla birlikte, kimi kehanetler dışında gökyüzü gözlemleri ve bununla ilgili sonuçlara değinilmiş değildir. Onlan izleyen Urartu, Phryg, Lydia ve Geç Hitit krallıklarının, birer büyük devlet sistemi oluşturma başarısını göstermelerine, günümüze değin ulaşan kaleler, kentler, sanat eserleri, yazıtlar vb. kalıntılar bırakmalanna karşın, bunlara bakıp astronomiye ne denli ilgi duyduklarını söyleyebilmek de mümkün değil ne yazık ki. Ancak dönemsel döngülerdeki kusursuzluk ve hatta bunlann fıziki dünya ü'zerindeki etkilerinin insanoğlunu başlangıçtan itibaren düşünmeye sevk etmiş olması da gayet olanaklı. Gerçekten de Mezopo tamya'da, İÖ. 2. bin yıldan ve belki de İÖ. 3. binyıldan beri göksel olaylara ilişkin gözlemler yapılmaktaydı. Uzmanlaşmış müneccimler göksel cisimlerin hareketlerini astrolojik olarak yorumlayarak gelecekten haber veriyorlardı. Kehanetler daha çok kralı ve ülkeyi ilgilendiren, savaş, barış, hasat kalitesi ve hava durumu gibi olaylar, özellikle de tutulmalara yönelikti. Ancak bu astrolojik yorumların yanında takvimi kontrol edebilme isteği de önemli bir rol oynamıştı. Horoskopi ve matematıksel astronomi henüz söz konusu değildi. Bunlar Van'ın Kalecik Köyü'nde Urartu Krallığı Dönemi'nden kalma benzersiz kalıntılar bulundu. 1600 metrekarelik düz bir alan üzerine dizilmiş 2400'ü aşkın kaba görünümlü dikilitaş, çaplan 30 metreyi bulan görülebilir durumda üç taş halka ve bunlara bitişik kiiçük bir mezarlık. BENZERSİZ KALINTILAR Böyle bir olgunun varlığına ilk işaret, Urartu Devleti'nin başkenti Tuşpa (Van Kalesi)'dan birkaç kilometre uzaklıkta ve çıplak gözle rahatlıkla görülebilen mesafedeki Kalecik'ten geliyor. Bugün Van'ın bir varoşu durumundaki Kalecik Köyü kentin hemen kuzeyinde, küçük bir Urartu kalesinin eteklerinde kurulu. Köyün 1.5 kilometre kuzeyinde Urartu Krallığı Dönemi'nden kalma Prof. Dr. Veli Sevin* ski Anadolu insanları gökyüzü cisimleriyle ne denli ilgiliydi? Yıldızların hareketleri, ay ve güneşin periyodik olarak doğup batışı neyi ifade ediyordu? Onların hareketlerıne gore oluşturdukları bir inanç ya da takvitn sistemleri var mıvdı' E Definecilerce yağmalanan açık alan son derece çarpıcı Van Universitesi'nden arkeologlar durum tespiti yapıyor 947/6 14 Mayıs 2005