Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre mektup 'Bilim ve fen'le yaratılan bir (!) bir sorun: 2B Herhangi bir orman için "Bilim ve fen bakımından orman vasfını tam olarak kaybetmiştir" saptaması sırasında göz öniinde bulundurulan ölçütlerin ormancılık "bilim ve fenninin" gerekleri ile uzakyakın hiçbir ilişkisiyok. Üstelik, bu saptamayı yapmaya çalışan "orman kadastro komisyonları" ile "kadastro ekiplerinin", bu gereği yerine getirebilecek üye bileşimine sahip değil. • I p v B 1 defterınm oncekı yıl kapandığını J sanıyorduk, kdpanmdmış Başbafe^kan'ın ve ılgılı bakanın ardından TOBB ve ATO Başkanlarının dçıklaraalarıyla konu bır kez daha gundeme getınldı Sonuç ne olur, en azından şımdılık belırsiz Kım bılır, tartışmalar belkı bu kez daha "bılımsel" bır temel uzerınde yurutulebılır Bu, gereklı Çunku, soruna yol açan uygulamalar da "bılımsel ve fennı" olduğu one surulen gerekçelere dayandırılıyor Anımsanacağı gıbı, sıyasal ıktıdar, oncekı yıl, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2 maddesının "B" bendı uyarınca artık "orman" sayılmayan yaklaşık beş mılyon donum Hazıne arazısını satabılmek ıçın anayasanın 170 maddesını değıştırmeye kalkışmıştı Ancak, başta Sayın Cumhurbaşkdnımız olmak uzere unıversıtelerın, meslek orgutlerının ve gonullu kuruluşların yoğun karşı çıkışı nedenıyle de bu gırışım Ddşarısız olmuştu Oysa gerek Anayasanın ve gerekse Orman Kanunu'nun soz konusu madielerıne gore yapılan bır uygulanıa soz konusu ;e bu uygulama 'bılıme ve fene1 dayandıgı one .urulen ışlemlerın bır sonucu "Bılım ve fen bakımından orman vasfını am olarak kaybetmek Bu soylem, 196()'lı yılların sonunda ana•asanın 131 maddesının 1970 yılındd degıştıılmesıyle gundeme geldı, 1973 yılındd 6831 ayılı Ormdn Kanunu'nun on maddesını değışıren ve uç yenı madde ekleyen 1744 sayılı yaayla da yaşama geçırılmeye başlandı 0 gun ugundur, ulkemızde, orman kadastrosu çalış laları sırasında yaklaşık 5 mılyon donum orıan, "Bılım ve fen bakımından orman vasfını ım olarak kaybetmiştir" gerekçesıyle ormanılık duzenı dışına çıkarıldı Ote yandan, ulkemızde orman kadastroj yapılacak yaklaşık 5060 mılyon donum or lan arazısı daha var ve ormanları "bılım ve fen akımından orman vasfını tam olardk kaybet nştır" sayılabılecek duruma getıren eylemler de suruyor Başka bır soyleyışle, soz konusu yaklaşım değıştırılmedığınde, ulkemızde, "2 B sorunu1 anayasa degışıklığınden sonra da gundemde olacak Bu nedenle, "Rılım ve fen bakımından orman vasfını tam olarak kaybetmiştir' saptamasının dayanaklarına açıklık getırılmesı gerekıyor Gerçekte, bu gerek, 6831 sayılı Orman Kanunu'na Gore Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesının Uygulanması Hakkında Yonetmelık ın 32 Mdddesınde yerine getırılıyor Maddeye gore, "Uzerınde ağaç ve ağaççık toplulukları bulunmayan, ormancılık faalıyetlerı ve ekonomısı yonunden orman kurulmasında yarar olmayan yerler, bılım ve fen bakımından orman nıtelığını tam olarak kaybetmış sayılır ' Goruldugu gıbı yonetmelık, bılım ve fen bdkımından orman nıtelığını tam oldrak kaybetme" durumu ıçın, deyış yerındeyse "olmuş bıtmıs," bır durumu nesnel olçutlerle tanımlamıyor Pekı, ne yapıyor, somut ve nesnel olçutlerı gelıştırılmemış değer yargılarıyla verılecek oznel kararları temel alıyor Oysa, soz konusu yakldşımın ılk gundeme getırıldığı yıllarda "bılım ve fen bakımından orman nıtelığını tam olarak kaybetme" durumunu saptamak ıçın, sozgelımı "su ve toprak rejımıne zarar vermeme" ile "orman butunlugunu bozmama" gıbı gorece olarak çok daha nesnel sayılabılecek olçutler temel alınabılıyordu nereden nereye Soz konusu saptamalartn yapılması sıra sında ormancılık "bılım ve fenninin" gerekleri ancak rastlantısal olarak yerine getırılebılıyor Gerçekte soz konusu sorunun da yanıtı hukuksal olarak verılmıştır 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 7 maddesıyle oluşturulan "orman kadastro komisyonları" ve gerektığınde de 3402 sayılı Kadastro Kanunu'yla oluşturulan "kadastro ekıplerı' Ne var kı, ne orman kadastro komisyonları ve ne de kadastro ekıplerı soz konusu saptamayı ormancılık 'bılım ve fenninin' gereklerıne yerine getirebilecek bır yapıya sahıp Bır kez, uye bıleşımlerı bu yonden uyEy saadet ısteyen dehkanh Şerefı bılgıde ara sen, değıl soyda. Babanın ılmı tutmaz bıç elinden Olmaymca nasıbın erdem ve bünerden Ilım oğren kı ol sen de bır azız Olmaymca ılım, ınsan ıkı kuruş değmez. Artar kadrın değerın ılımle Ilım getırır senı eşıkten baş köşeye. Kavga sevdasıyla oğrenme ılım oksa donersm yann çamura saplanmış eşeğe Sakın aman dedıkoducu nyakâr medre selıden' Tekbır getıren mezarlık muptelaların dan' Kıt fıkırlı sarıklardan' Edıplenne karşı ol edeplı Duşme rakıplenne ayrılık sevdasma gun degıl Çunku, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 7 maddesı 1986 yılındd oyle bır duzenlenmıştır kı orman kadastro komısyonlarının uye bıleşımınde ormancılık "bılımı ve fenninin" gereklerını gozetebılecek orman mühendisi üye sayısı ıkiye indirilmıştir. Boylece, yerel egemenlerın bır yerın orman sayılıp sayılmaması gıbı tumuyle teknık bır karar uzerınde belırleyıcı olabılmelerı sağlanmıştır Ote yandan, yasanın 1986 ve 1987 yıllarında 3302 ve 3373 sayılı yasalarla değıştırılen 11 maddesıyle, orman kadastro komısyonlarının kararlarına ıtıraz hakkı, yalnızca hak sahıbı gerçek ve tuzelkışıler ile Orman Bakanlığı'na tanınmış, buna karşılık devlet orman ışletmelerı bu olanaktan yoksun bırakılmıştır Boylece, uygulamalar sırasında ormanlara zarar verebılecek yanlışlıkların sonradan duzeltılmesı olanakları da ortadan kaldırılarak sıyasal baskıların "orman" belırleme ve sınırlandırma çahşmalarını etkılemeM kolaylaştırılmıştır Ote yandan, 3402 sayılı Kadastro Kanu hukumlerıne gore yurutu lemlerı de ıkmal edılmış sayılır" Ne var kı, kadastro ekıplerının bıleşımınde, bu ışlemlerı ormancılık "bılım ve fenninin gerekleri dogrultusunda yapabılecek bır tek uye bıle bulunmuyor SONUÇ OLARAK... "2 B sorunu" ile ılgılı tartışmalar sırasında, soz konusu arazılerın, "bılım ve fen bakımından orman vasfını tam olarak kaybetmış" yerler olduğu varsayılıyor Oyle kı, Çevre ve Or ~" man Bakanlığı, daha da ılerıye gıdıyor ve bu gıbı yerlerın, "bır daha gerı kazanılamayan ve ıs lah edılemeyen arazıler" olduğunu ve "bu ara zılenn yenıden ormana donuşturulmesının bılım ve fen açısından mumkun olmadığını" one surebılıyor Bunlar, tumuyle yanlış varsayım ve değerlendırmeler Oyle kı, doğa da yanlış olduğunu pek çok yerde kanıtlıyor Sozgelımı, Istanbul'dakı 26 belde ve koyun çevresınde bulunan 16 bın donum "2B arazısı", kendılığınden ormana donuşmuş ve bu nedenle de arazının % * 7O'ı Orman Genel Mudurluğu tarafından Hazıne'den gerı alınmıştır Kısacası, doğanın da pek çok yorede yanlışlayabıldığı gıbı, herhangi bır orman ıçın "Bılım ve fen bakımından orman vasfını tam olarak kaybetmiştir" saptaması sı rasında goz onunde bulundurulan ölçütlerin ormancılık "bılım ve fen nının" gerekleri ile uzak yakın hıçbır ılışkısı yok Ustelık, bu saptamayı yapmaya çalışan "orman ka dastro komisyonları" ile "kadastro ekıplerı", bu gereği yenne getirebilecek uye bıleşımıne sahıp değıl. Böyle ıken, geçerlılığı en azından ormancılık "bılım ve fennı" yonunden en azından tartışmalı kararların yol açbğı sonuçlar ıçın anayasa değışıklığı yapılmak ıstenıyor ve gorunuşe bakılırsa, bunun ıçın de halkoyuna gıdılmesı bıle goze alınabılıyor Boylece, "bılım ve fen" soylemıyle yapılan yanlışlıklar yenı yanlışlıklarla pekıştırılıyor Nereye değın, çok açık, yerleşık "bılım ve fen" anlayışlannın anlamlılığı yaşamın her alanında sorgulanıncaya değın Doç. Dr. Yücel Çağlar Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma DerneğıANKARA ünıversıtesıne kazandırılmasındakı koyun ileri gelenlerının rolu YOK gerçeğı mıdır? Yoksa bılımdekı etık tavrın standartlanndan nasıbını almamış, dergı ve seçım konuşmalarına Lıma Akademık Özgurlukler Bıldırğesı'nı koyarak, sonradan TAVIRSIZLIK gosteren akademık seçkınler mıdır? Aynı akademık seçkınlerın çağdaş unıversıte yaratma modellennde, 68 parantezı veya Hebert Marcuse, Noam Chomsky, Frankfurt Okulu entelektuellerı, Alan Touraın, Louıs Althusser, Nıcos Poulantzas, Jurgen Habermas ve Immanuel Wallersteın gıbı entelektuel gerçeklığın rollerı nedır? Bu soruların cevapları geleceğımızdır. Andre Malroux'un dedığı gıbı, "II y'a de L'espoır, ternble etprofond en /'/ıomme"(lnsanda muthış ve derın bır umut var) (*) Tıp doktoru. Araştırmacı&Yazar. nu'nun 4 maddesıne gore; "Kadastro çalışma alanı sınırında orman bulunduğu takdırde durum çalışmaya başlamadan ıkı ay once Orman Genel Mudurluğu'ne bıldırılır Bu yerlerın orman sınırlaması ve orman sınırlan dışına çıkarma ışlemlerı 6831 sayılı Orman Kanunu hukümlerıne gore orman kadastro komısyonlarınca tespıt ve hantasına ışaretlenerek tutanakları ile bırlıkte kadastro ekıplerınce teslım edılır. Bu yerlerın olçu ve harıta ışlemlen yukarıdakı sınırlar esas alınarak kadastro ekıplerınce ıkmal edılır Ikı ay ıçınde kadastro komısyonlannca orman sınırlarının belırlenmemesı halınde kadastro çalışma alanı sınırlan kadastro ekıplennce belırlenır ve çalışmalar bu kanun nın aşağıdakı satırlarındakı erdemı anlamaya ılışırlar mı? (Mehmet Kanar çevırı) "Ne mutlu o bılgılı oğretıcıye; Geçırmedı bır anını boş yere Gonul bahçesı aldı ılım suyunu ondan Konuşmadı yenı bır fıkrı olmadan Geçırmedı vaktını boş yere, etmedı zi yan Her koşeye bır yadıgâr bıraktı Gordu mu su ile toprağı bır tohum attı. Problemler onun kanunu ile çozülmüş. Cıhan zahense ondan yadıgar kalmış ne ders verırken aceleu olmuş Ne konuşmaktan bıkmış usanmış Olunca kafada bılım sevdası Ne hoştur duşunce ateşı, kandıl ısı. Ne hoş demıştır tatlı dıllı bılgm, \ Olmaymca ılım, kemal bulmaz kişı, Bılimde etık tavrın standartları olan durustluk, dıkkat, açıklık, ozgurluk, onur payı, yasallık, fırsat, karşılıklı saygı, verımlılık akademik hayatın felsefik alt yapısını oluşturur Oysa bugünku ünıversıter erk, felsefik alt yapıyı seçkincilık olarak belırleme eğılımındedır "Seçkincılik her gerıcı ıdeolojının tıpık yonlennden bındır, çünkü temel olarak arıstokratık bır tutumdur Tanh boyunca butun arıstokrabk ve mılıtarıst seçkıncilıkler zayıfların hor gorulmesı anlamına gelmıştır (Umberto Eco 1995) Bu seçkıncı tavır kendinı, YÖK Yasası'nda "Rektör ve etrafı ve koyun(?) ılerı gelenlerı (0 şeklınde gostermemış mıdır? Romatolojı bolumu olmayan tıp fakultesıne "Behçet Hastalığı konusunda uzman" notlu gazete ılanı ile alman, hayatında hıçbır romatolojı toplantısına katılmayan yardımcı doçent adayının pıyasa 944/21 23 Nısan 2005