Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilim Tarihi Uygarlık pınarı İstanbul'dan damlalar Dahi padişah Fatih, Bizans'tan kalma kütüphanelerin önemini bilen ilk ve son Osmanlı padişahı olmuş, sonra da Topkapı Sarayı'ndaki entelektüel zenginlik harap olmuştu. A. M. C. Şengör eçenlerde, parçaları 1844 yılında Roma'da bir san'at mezatında bulunan Strabon'un meşhur coğrafyasının en önemli el yazmalarından olan ve bugün Vatikan kütüphanesinde korunan Vat. Gr. 2061A kodeksinin tarihi hakkında Wolf Aly'nin 1928 yılında yazdığı makaleyi okuyordum (Der StrabonPalimpsest Vat. Gr. 2061 A: Sitzungsberichte der Heidelberger Akademie der VVissenschaften, Philosophischhistorische klasse, yıl 1928/29. 1. Abhandlung, 42 ss.+3 levha) . Orada ilk kez farkettim ki, çok eksik olan bu kodeks dışında Strabon'un coğrafyasını içeren tüm el yazmalan, İmparator Jüstinyen zamanında İstanbul'da kopyalanmış bir kodeksten türemişler. Yani Strabon hakkındaki bilgilerimizin hemen tamamını Konstantinopolis'te yaşamış bir bilgine borçluyuz. Ya İslâm dünyasının Batlamyüs diye bildiği Ptolemaios? Onun eserinin tamamı da haritalarıyla beraber İstanbul'da korunmamış mıydı? 13. yü'zyıl başında Kariye'nin bilgin keşişi Maksimos Planudes (12551305) Ptolemaios'un atlasının haritalı bir nüshası ele geçince zevkten bir şiir yazarak bu önemli olayı ölümsüzleştirmemiş miydi? Bu önemli eserin daha önce Türkçe'ye çevrilmiş olduğunu hiçbir yerde görmediğimden, burada, üç ayrı el yazmasında (1) korunarak günümüze kadar gelebilmiş olan şiirin, muhterem dostum, Bern Üniversitesi klasik filoloji profesörü Alfred Stuckelberger tarafından Almanca'ya yapılmış tercümesinin Türkçesini sunuyorum (Museum Helveticum, 53. yıl, 1996, ss. 201202): G larıyla bütün dünyanın şekli, düzeni ve sınırları hakkında bir fıkir edinir; nehirlerin ağızlarına, şehirlerin ve dağların konumuna, oralarda yaşayan halklara ve adalarıyla beraber Amfıtrit'e (4) kadar. Ama şimdi sana bir şey diyeceğim ki ciddiye al: Eğer şiirlerde Okeanos'un (5) bitip tükenmeyen dalgalarıyla tüm dünyayı saran derin akıntılarını görürsen, şairlerin kullandığı asil isimlerin seni etkilemelerine sakın izin verme, zira şairler gerçeği yalan sözler ve garip masallarla gizlemeğe bayılırlar. İnan bana: Yalnızca güvenilir bir adam olan, insanların en ileri gelenlerinden, Ptolemaios'un araştırmalarına güven; ben onu asla Diyonisos (6) ile karşılaştırmam. "Fakat şimdilik bundan açtığımız söz yeter. Sayısız yıllardır saklı kalmış ve meraklısını bulamamış olan bu eski eser, ENFES VE BÜYÜK ESER «Birisinin tek bir şehri bir tablo halinde resmettiği gibi Ptolemaios'un bütün dünya çevresini sanat'sal bir şekilde gözler önüne sermesi enfes ve büyük bir eser. Buğüne kadar Athene'nin (2), elde edebilmeyi o kadar zamandır beklediğimiz ve herşeyi büyük bir maharetle, rengârenk ve güzel düzenlenmiş bir şekilde gösteren ve pek çok şehir gören kişilerin gözlemleri sayesinde onların karakterlerini doğru olarak betimleyen Geografia (Coğrafya) (3) kadar güzel bir esvabını görmemiştim. Birisi sabah sıcaklığında ilkbahar çiçekleriyle bezenmiş kırlara bakarak gözlerini ve yiireğini doyurur ve hayret ve mutluluk hisleriyle dolabilir; ama daha sonra bundan herhangi bir fayda çıkmaz. "Ama birisi merakın harekete geçirdiği aklının emriyle gözlerini bu Geografia üzerinde gezdirmeğe asla pişman olmaz. Çünkü az bir zahmetle, tüm detay Dönelim İstanbul'un eski zenginliklerine: Modern botaniğin ve eczacılığın doğmasına neden olan Dioskurides'in eserinin en önemli el yazması (Kodeks Vindobonensis medicus graecus 1) da Konstantinopolis'te yazılıp buradan Viyana'ya gitmemiş miydi? Geçenlerde, gene benim College de France'daki derslerim çerçevesinde bir seminer vermeğe gelen bilgin jeolog dostum Prof. Boris Natal'in Samatya'daki Studios manastırından söz açarak kendi ulusunun kullandığı Kiril alfabesinin İstanbul'da icat edildiğini ilk defa bu manastın ziyaret bahanesiyle öğrendiğini anlattı bana. Fatih Sultan Mehmet , Bizans'ı ele geçirdiğinde, daha önce bu canım şehri yakıp yıkan ve yağmalayan Haçlı ordularının verdiği büyük zarara ve 14. yüzyılda Osmanlı korkusuyla şehrin yaşadığı büyük beyin ve el yazması göçüne rağmen, çok kıymetli kütuphaneler ele geçirmişti. 21 yaşındaki dâ??• hi padişah, bu kütüpDÜnya haritasi: Ptolemaios'un (Batlamyüs) bugün Topkapı sarayı Miizesi Kütüphanesinde bulunan kitabının hanelerin kıymetini bı(Codex seragliensis 57) dünya haritası. Bu harita Ptolemaios'un "iiçüncü projeksiyonu" diye bilinen en zor projek ilk ve son Osmanlı len siyon yö'ntemiyle çizilmiş elimizdeki tek haritadır. Bu haritanın Kariye manastın bilgin keşişi Maksimos Planudes hükümdarı olmuştur. tarafından 13.yüzyılda çizildiği sanılmaktadır. Topkapı Sarayı'nda onun zamanında toplanan ve pek muhteharitanın neye benzeyeceğini, velev ki o san'at aşığı bir yürek tarafından gün yüşem olduğu düşünülen entelektüel zenharita daha önce bir başkası tarafından züne çıkarıldı. Tanrı tarafından taçlandıginliğin zaman içinde nasıl bir enkaza döyapılmış bir haritanın revizyonundan ibarılmış, Romalıların İmparatoru Sezar nüştüğü konusunda bilhassa Atatürk'ün ret olsa bile, merak etmemiş olamaz. Bu Andronikos, bir Allah adamını, Tanrıdan emriyle o zenginliğin Yunanca el yazmaancak Hugo Berger gibi, bilginliğin düşükorkar İskenderiye Psikoposunu, uzak ları kısmını elden geçirip belgelemesi ve nürlüğünü körelttiği kişilerin kafasında ülkeleri inceleyen o akıllı insanı (7) gödüzenlemesi için davet edilen Prof. Adolf mümkün olabilir. Ne yazık ki bilginliğine revlendirdi: Bu kişi, onun emri üzerine, Deissmann'm önemli eserine bakınız (De(kanımca pek yersiz olarak) saygı duyuasil niyetli bir Roma dostunun bir hüismann, D. A., 1933, Forschungen und lan Berger, yukarıda da dediğim gibi, kümdar resmi yaratması gibi, kitabı kopFunde im Serai: VValter de Gruyter & Co., kendisinden sonra bir çok ciddî kartoğyalama işini üzerine aldı. Anlayış ve bilBerlin, XI+144 ss). rafya ve coğrafya tarihçisini yanıltmıştır giyle bu işi bitirirken eski sezarların za(12). Kanımca Planudes'in şiiri, onu buBu eserinde Deissmann Topkapı manında olduğu gibi Roma'nın sınırlarını gün dahi başka türlü yorumlamağa kalSarayı kütüphanelerinin çeşitli zamanlargenişletmesi için de Tanrı'ya yakardı. Sekanlar olsa bile (13), çok açık bir dille hada yapılmış tasvirlerinin bulunduğu eser943/8 16 Nisan 2005 vin ki, Avsonyaların gücü (8), Karitlerin (9) parıltısı ve Müzlerin (10) dostluğu ile bizim çalışkanlığımız sayesinde böyle bir eser ortaya çıktı. Her zaman gelecek nesiller arasında şöhret ve kayrılma bu eser sayesinde senin olacaktır.» (11) Değerli bilgin Maksimos Planudes'in batı dünyasında altı yüzyıldır kayıp olan Ptolemaios atlasını ele geçirince ne kadar sevindiği bu heyecanlı ifadelerinden belli olmaktadır. Bu şiirin kanımca en önemli yanı, Planudes'in eline geçen kodeksin haritalar bulundurduğunun kesin bir dille ifâde edilmiş olmasıdır. Tâ Hugo Berger'den beri (bkz. Berger, H., 1903, Geschichte der VVissenschaftlichen Erdkunde der Griechen: Veit & Comp., Leipzig, 662 pp.) pek çok kartoğrafya ve coğrafya tarihi uzmanı Ptolemaios'un harita üretmediğini, yalnızca haritaları dijital olarak üretmeğe yarayacak koordinat listeleri yayınladığını iddia etmişlerdir. Ben bunun böyle olabileceğine asla inanamamışımdır. Bir insan, hele bir bilim adamı, bir dünya haritası üretecek koordinatlar listesini yayınladıktan sonra, bu listeye dayanarak üretilebilecek bir ritalı bir kodeksten bahsetmektedir. (Zaten son zamanlarda Bern Üniversitesinde bilhassa Dr. Florian Mittenhuber tarafından yapılan ve henüz yayımlanmamış olan çalışmalar, Ptolemaios'un coğrafyasının metninden ayrı bir de harita geleneğinin olduğunu ortaya koymuştur. Bu konuda Mittenhuber 8 Şubat 2005'te College de France'ta benim derslerim çerçevesindeki seminerlerin ikincisinde "Cartographie dans l'antiquite: comment representer le monde habite sur une carte?" {İlk Çağ'da kartoğrafya: yaşanan dünya bir harita üzerinde nasıl resmedilir?} başlıklı bir konferans vermiştir.) KİRİL ALFABESİ VE İSTANBUL