Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilime destek Türkiye'den 6 genç bilim kadınına destek Bu yıl üçüncüsü düzenlenen L Oreal Türkiye Genç Bilim Kadınlarına Destek Bursları kapsamında 6 genç bilim kadını Yaşam bilimi ve Malzeme bilimi dalında destek almaya hak kazandı. enç Bilim Kadınlarına Destek Burs,lan"dan fizik dalında Hacettepe Üniversitesi Fizik mühendisliği Bölümü'nden Handan Arkın "İstatistik fizikte biyolojik kökenli sistemlerin modellenmesi" konulu araştırması ile, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fen Fakültesi Kimya Bölümü'nden Mehtap Eanes "Yeni katı hal malzemelerinin ve yapısı aydınlatılmamış maddelerin tek kristal Xışını yapı tayini adlı çalışmasıyla, Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü'nden Doç Dr. Canan Baysal "Kat Giindem «rv lanmış proteinlerde durulrna zamanlarının dağılımı ve etkileşimi" araştırmasıyla kazandı. "Yaşam" dalında ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi HistolojiEnbriyoloji Ana Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Feriha Ercan "Mesane hasarı modellerinde bir lökotrien reseptör antagonisti olan montelukastın rolü: Morfolojik ve biyokimyasal inceleme" adlı çalışmasıyla, Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya ABD Bölümü'nden Zerrin tncesu, "Kanserde ras sinyal yoluintegrin etkileşim yolaklarınm mRNA düzeyinde araştırılması" konu başlıklı araştırmasıyla ve son olarak Akdeniz Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuvarı Bölümü'nden Nuray Eriş "Stresin hastalıkla bağlantısı: sinir sistemi ve bağışıklık sistemi arasındaki yakın ilişkiden kanser tedavisinde yararlanılması" konu başlıklı araştırmasıyla kazandı. "Genç Bilim Kadınlarına Destek Bursları"na uzun vadeli bakan L'Oreal Türkiye, bilime evrensel düzeyde katkıda bulunacak, iyi planlanmış, bilime yenilik getirecek çalışmalara burs vererek, genç bilim kadınlarını akademik çalışmalarda destekliyor. Basında bir süredir, Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçer"m "işletme Yönetimi" isimli kitabında, Prof. Tamer Koçel'in "İşletme Yöneticiliği" kitabından bol miktarda alıntı yaptığı halde, bunların bir kısmına referans vermediğine ilişkin belgeler ortaya döküldü. Üniversite etik kurullarının intihalle ilgili YÖK'e bildirimlerinin olduğu anlaşıldı. Gazetemiz Ankara bürosundan Fırat Kozok arkadaşımızın haberine göre (6 Nisan), Dinçer ve Fidan, Koçel'in kitabının 40 sayfasından alıntı yapmış ve bunları kendi kitaplarının 23 sayfasında kullanmışlar. Bazılarına gönderme var, bazılarına yok. Ömer Dinçer 'intihalyoktur' diyor ve kitabında Koçei'e atıfta bulunulmasını, ihtihal niyeti olmadığına kanıt olarak gösteriyor. Mantık yanlış. intihal, zaten, atıfta bulunulmamış aktarmalara deniyor. Bulunduklarınızın, bulunmadıklarınızı mazur göstereceği konusunda, bilim etiğinin tartışıldığı ve kararlara bağlandığı bir ülke, bir ilke var mı, varsa nerede var? Ama, Dinçer'inki bir ilk öneri olarak kabul edilebilir ve etik komiteler bunu tartışabilirler! Çok sayıda alıntının kaynağının belirtilmemiş olması, bir iyi niyet sayılır mı? Yani şöyle mi demek istiyorlar: "İşte kitaba bir kaç gönderme yaptık, yetmiyor mu?" (Buna da şükür mü dense acaba?) Tam tersine, bazı alıntıların kaynağını belirtip bazılarını belirtmemek, bir kötü niyet bile sayılabilir. 40 yerden alıntının tümüne kaynak vermek, belki de bazılarında doğabilecek, "0 kadar çok alıntı yapmışlar ki, acaba bu kitabı niye yazdılar?!) biçimindeki düşünceleri önlemek amacını da taşıyabilir.. İntihal'in Ömer Dinçer de farkında ki, Prof. Koçer kendisini arayıp durumu bildirdiğinde "başımdan kaynar sular döküldü sanki" diye duygularını belirtiyor ve hemen kitabı piyasadan toplattırdığını dile getiriyor.. İntihal yoksa neden kaynar sular dökülsün ve neden kitap piyasadan toplatılsın? Ayrıca intihal olup olmadığına karar verecek olan intihal zannı altında olanlar değil, bilimsel kamuoyu ve etik kurullardır. Nitekim buradan çıkan sonuç da, intihale işaret etmektedir! *** Dergimiz, İÜ eski Rektörü Sayın Alemdaroğlu'nun da karıştığı intihal kitap olayını kamuya ilk açıklayan yayın organıdır. Zamanla anlaşılmıştır ki, aslında Alemdaroğlu'nun isminden başka kitapla ilişkisi yoktur. İsmini de yard. doç. ve doçentlere kıyak olsun diye koydurttuğu anlaşılmaktadır. Cumhuriyet'teki köşemde yazdım. Sanırım Dinçer de Alemdaroğlu'na benzer bir durumdadır. Ya, işletme Yönetimi kitabının yazılmasında hiç bir "dahli" yoktur, isminin konmasından başka... ya da intihallerin yaygın olduğu bölümler kendisine ait değildir.. Tabii bu iyi niyetii bir yaklaşımdır. Ve, "duyduğumda başımdan kaynar sular döküldü" gibi, samimi görülebilecek ifadesine dayanıyor. Tabii, kapakta ismi varolduğuna göre, böyle iyi niyetli yoruma ne gerek var, da denebilir. Var, çünkü, eğer bu yorum doğruysa, Alemdaroğlu olayında da gördüğümüz gibi, ülkemizde yaygın çarpık "bilim" faaliyetinin, "kitap' ve "makale'veyayıncılığının deşifre edilmesinisağlayacaktır. (Bilinen bir olay!) Ve bir ders çıkartılacaktır: Katkın olmadığın, içinde bulunmadığın, kontrol de edemediğin bir "yazım işine" bulaşma! Ortak olmal Başın belaya girer! Böylece belki alttan "hızlı, kolay ve emeksiz yükselme" meraklılan kendi başlarına bırakılır ve bilimsel faaliyetlerinin "yukarıdakiler" tarafından ciddi olarak kontrol edilme dönemi başlar! Bu nedenle Alemdaroğlu ve Dinçer olaylarını, bin nasihate bedel musibetler olarak görebiliriz.. (İnşallah!) Ayrıca, demek ki üniversitelerin etik kurullarının istenirse düzgün bir şekilde işletilebildiği de anlaşılmıştır. İntihal ve ona benzer onlarca bilimsel saptırmacılığın önünü alacak ve ülkemizde bilimin yükselmesine katkıda bulunacak olan, üniversitelerimizin etik kurullarının tavizsiz çalıştırılmasıdır.. Tabii, intihallerin söylenen yaygınlığının kaynaklandığı esas mesele ise, özgünlük yoksunluğudur.. Çok mu abarttım? 0 halde: Özgünlüğün en ait düzeylerde seyretmesidir! Özgün bilimsel çalışmaya hasret yerlerde bilim ahlakının ve etiğinin de zayıf olmasını normal karşılamak gerekmez mi? Gelecek Cumartesi yeniden buluşmak umuduyla.. obursalı@cumhurıyet com tr CBT İnternet adresi: wwwcumhuriyet.com tr Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No: 943 16 Nisan 2005 tmtiyaz sahibı: Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. adına tlhan j Selçuk . GenelYayın Mudüru: îbrahimYıldız Yayın Daruşmanı: Orhan Bursalı • Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu GörselYönetmen: ' Tüles Hasdemir • Baskı: thlas Gazetecılık A.Ş. 29 Ekım Cad. No:23 Yenibosnatst. Idare Merkezi ve Yazışma adresi: Turk Ocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu, 34334 istanbul.Tel: (212) 512 05 05 • Faks:0212513 85 95. Cumhuriyet ReklamYerel SüreliYayın:Tel: 0212 512 47 78 943/316 Nisan 2005 Sorun Özgünlük'te