Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Beslenme Uygun beslenme ile kanser yüzde 30 önlenebilir Kanser tüm dünyada başta gelen ölü'm nedenlerinden birisi. Kanser vakalarının yarısını akciğer, bağırsak, meme ve prostat tümörleri oluşturuyor. Kalın bağırsak (kolon), meme ve prostat kanserlerinde diyetin %80 oranında etkili olduğu belirtiliyor. Mehmet Şeneş*, Doğan Yücel* nel önerilerde bulunmak mümkün. Bu öneriler yapılırken sadece kanser değil, diyet ile ilişkisi konulmuş kronik bazı hastalıklar da (örneğin iskemik kalp hastalıklan) göz önüne alınmalı, kuşkusuz. ÖNERİLER • Bol bol meyve ve sebze yeyin. • Bol bol tahıllardan hazırlanmış yiyecekler yiyin. Bunların işlem görmemiş tahıl ürünlerinden hazırlanması daha makbul. Böylece nişasta dışındaki polisakkaritler alınabilir çünkü. • Yağlı yiyeceklerden kaçının. • İdeal vücut ağırlığmızı, vücut kütle indeksiniz 2025 kg/m2 olacak şekilde koruyun (vücut kütle indeksi, kilogram olarak vücut ağırlığının metre olarak boyun karesine oranıdır). • Fazla kırmızı et yemeyin (günde 140 gramı geçmesin veya diyetle alınan toplam enerjinin %10'unu geçmesin). • İslenmiş ve salamurası yapılmış yiyecekleri sınırlayın. • Normal bir diyete ek olarak vitamin eklenmesi gereksizdir. Hatta aşırı doz vitamin alımından kaçınılmalıdır. • Aşırı alkolden kaçının. Alkol alınan toplam enerjinin erkeklerde %5'ini, kadınlarda %2.5'ini geçmeyecek düzeye indirilmeli. • Aşın tuzlu ve küflü yiyeceklerden kaçının. • Balık yağları, fitoöstrojenler ve kalsiyum alın. • Genetiği değiştirilmiş yiyeceklerden de şimdilik uzakta durmakta yarar var. Bunlara ek olarak: • Sigara içmeyin. • Düzenli egzersiz yapın. • Doğrudan güneş ışığına maruz kalmaktan kaçının. • Hepatit B ve C gibi virüs enfeksiyonlarına karşı korunun. * S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Biyokimya Bölümü Kaynaklar 1. Cillman MW. Enjoy your fruits and vegetables. BMJ 1996; 313 76S6. 2. Elliott R, Ong TJ. Science, raedicine, and the future: Nutritional genomics. BMJ 2002; 324 143842. 3. Cummings JH, Bıngham JA. Fortnightly rcvıew. Diet and the prevention of cancer. BMJ 1998; 317: 163640. 4. Austoker J. Cancer prevention in primary care. Diet and cancer. BMJ 1994; 308. 161014. 5. Go VLW vd. Diet and cancer prevention: Evidencebased medicine to genomic medicine. J Nutr 2004, 134: 3513S3516S. 6. Co VLW vd. Diet, nutrition, and cancer prevention: The postgenomic era. J Nutr 2003; 133: 3830S3836S. 7. Kushi LH vd. The macrobiotic diet in cancer. J Nutr 2001; 131: 3056S3064S. 8. Dwyer JT. Nutrition guidelines and education of the public. J Nutr 2001; 131: 3074S3077S. 9. Co VLW vd. Diet, nutrition and cancer prevention: Where are we going from here? J Nutr 2001; 131: 3121S3126S. prostat ve endometrium kanserlerini önleyici etkisi hakkındaki bilgilerse yetersiz. Fiziksel aktivite artışı ve şişmanlığın önlenmesinin, iskemik kalp hastalıklarını ve inme riskini azaltmasının yanı sıra endometrium ve meme kanseri riskini azalttığı belirtiliyor. Aşırı yağ tüketimi ile kanser arasındaki ilişki hakkında daha güçlü kanıtlar var. Aşırı yağ alınışı prostat, kolon ve rektum kanseri riskini arttırıyor. Özellikle aşırı doymuş yağ ya da et alınışının (veya her ikisi birlikte) kolorektal kanser riskini artırdığı iyi biliniyor. Bunların kısıtlanmasının, aynı zamanda, iskemik kalp damar hastalıklarını da azalttığını belirtelim. Buna karşılık, serum kolesterolünün düşüklüğü ile kanser görülme sıklığı arasında da bir bağıntı var. Bu bağıntıda, kanserin giderek serum kolesterolünü azaltması da rol oynuyor olabilir. Alkol ağız, yutak, gırtlak ve yemek borusu kanseri riskini arttınyor. Kadınlarda her gün ortalama bir kez içki alınışının, içki içme* yenlere göre meme kan4 seri riskini %10 artırdığı belirtiliyor. Bu riskin hormon tedavisi uygulanan kadınlarda veya ailesinde meme kanseri olanlardaçok daha yüksek olduğu ileri sürülüyor. Bu yüzden aşırı alkol alımından kaçınılması öneriliyor. A kciğer kanserinde en büyük etken sigara olmakla birlikte, diyetin de bir ölçüde etkisi var. Amerikan Kanser Araştırma Merkezi ve Dünya Kanser Araştırma Fonu, dünya çapında kanser olgularının uygun diyetle %3040 oranında önlenebileceğini savunuyor. Fazla miktarda sebze ve meyve yenmesinin kanseri önlediği konusunda çok miktarda kanıt var. Bu kanıtlar daha çok solunum ve sindirim yolu kanserleri alanında. Sebze ağırlıklı diyetin rahim kanseri riskini, meyve ağırlıklı diyetin ise mesa Ek olarak, bitkisel kaynaklı östrojen benzeri maddelerin (fitoöstrojenler), vücutta östrojen üretimini düşürerek meme kanseri riskini azalttığı belirtiliyor. Diyette lifin bulunması da kanser riskini, özellikle kolon kanseri riskini azaltıyor. Kolorektal kanser için tahıl kaynaklı değil de meyve ve sebze kaynaklı liflerin koruyucu etkisinin olduğu belirtiliyor. Diyet liflerinin koruyucu etkisi için rafine edilmemiş tahıl ürünleri ve yeşil sebze alınması öneriliyor. Diyet liflerinin kanser riskini azalttığına dair kanıtlar bugün için nispeten güçsüz. Ancak, diyette yağın azaltılarak boşluğun lif içeren yiye„ Kanser ve Diyet Arasındaki Olası Bağıntılar Risk faktörleri Kanserden koruyucu etkenler Et Meyve Toplam Yağ Sebze Doymuş yağ veya Lifli yiyecekler hayvansal yağ Antioksidan bileşikler Hazır yiyecekler Antioksidan bileşikler (Karoten, C ve Alkol E vit., selenyura) Tuz Balık yağları Bitkisel östrojen benzeri maddeler Kalsiyum ne kanseri riskini azalttığı ileri sürülüyor. Sigara veya alkol ile kötü beslenme, özellikle de az miktarda meyve ve sebze alımı bir araya geldiğinde kanser gelişimini kolaylaştırıyor. Aşırı alkol tüketenler genellikle az meyve ve sebze yediklerinden, bunlarda ağız, yutak ve yemek borusu kanserlerinin gelişme riski yüksek. Fazla sigara içenler eğer aynı zamanda kan karoten düzeyini %60 arttıracak kadar fazla sebze tüketirlerse, bunlarda akciğer kanseri gelişme riski %60 daha az. C, E vitaminleri ve karoten alınışı ağız, yutak, gırtlak, yemek borusu ve mide kanseri riskini azaltmaktadır. Bu ilişki, bu vitaminlerin antioksidan etkilerine dayandırılmaktadır. Selenyumun da antioksidan özelliği nedeniyle kanser gelişimini azalttığı ileri sürülüyor. ceklerle doldurulması doğru bulunuyor. "Y* *'j*^ '. FAZLA YAĞ VE ENERJİ ALINIŞI Aşırı enerji alınışı ve bunun aynı oranda yakılamayışının şişmanlık (obezite) ile sonuçlanması doğaldır. Obezitenin endometrium kanseri ve fnenopoz sonrasında meme kanseri gelişimi için risk oluşturduğu iyi biliniyor. Ek olarak, aşırı kilolardan korunma kolon, yemek borusu ve böbrek kanserlerinin görülme sıklığını azaltıyor. Ancak, bu kanserlerin doğrudan doğruya aşırı enerji alınışıyla ilgisi çok net konulabilmiş değil. Diğer bölgelerde kanser gelişimiyle şişmanlık arasında bir bağ henüz konulabilmiş değil. Fiziksel aktivite artışının kolon ve meme kanseri riskini azalttığı belirtiliyor; NASIL BİR DİYET? Kanser ve diyet arasındaki ilişkilere yönelik bugünkü bilgilerimiz daha çok epidemiyolojik çalışmalara dayanmaktadır. Eldeki bilgilerle diyet ile kanser riskini azaltma konusunda henüz ölçülebilir bilgiler yok. Belki yakın gelecekte genetik bilimi sayesinde diyetin kanser üzerindeki etkilerini ölçülebilir, kesinkes kanıtlanabilir şekilde ortaya koyan gelişmeler olacakür. Çünkü genetik bilimindeki gelişmeler biyomedikal araştırmalarda da bir sıçramaya yol açtı. Bu sayede diyetin kanser gelişimi, gen ifadesi, hücre fonksiyonları üzerindeki etkileri daha net konulabilecek, hatta kişinin genotip ve fenotipine özgü diyet önerilebilecektir. Bugün için yalnızca ge lar olabilir: Konfigürasyonlar çok ayrıntılı olarak belirlenmeli, serbest bırakılan opsiyonların sayısı asgari tutulmalı. Bilgisayarın özellikleri belirlenirken sadece işlevsel özellikler değil, dayanıklılık, güvenilirlik, garanti, servis, güvenlik, ergonomi gibi özellikler de belirlenmeli. Maliyete biraz etki yapması mümkün olsa da, en azından ekranlar icin TCO standartlarının kabul edilmesi yerinde olacaktır. Aşağıda belirtilen konfigürasyonlar sadece fıkir vermek amacı taşıyan örnekler olup, bunların herhangi bir amaca en uygun konfigürasyonlar olduğu veya tarafımızdan önerilmekte olduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Önerilecek konfigürasyonların titiz bir çalışma sonucunda belirlenmesi gerekecektir. Örnek A (yaklaşık 300 ABD doları + %18 KDV): Intel Celeron P4 2.26 Ghz veya AMD 2.2 GHz; 256 MB DDRAM: 60 GB sabit disk: 52X CDROM okuyucu; 1.44 MB disket sürücü; modem; 15 inç ekranlı monitör; hoparlör. Örnek B (monitörsüz yaklaşık 100 ABD doları): Pentium3 600 Mhz; 256 MB RAM; 6 GB sabit disk; CDROM okuyucu; 1.44 MB disket sürücü; modem. (*)Bilkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 977/9 10 Aralık 2005