Katalog

TartışmaEditöre mektup Ailelerde cinsel işlev bozukluğu ve mahkemeye rapor Cinsel işlev bozuklukları bağlamında evlilik devam etmeli mi, yoksa sonlanmalı mı sorusunun adli rapor açısından irdelenmesi. ile mahkemeleri'nin çalışmaya başlaması ile birlikte boşanma davalarında sıklıkla psikiyatrik değerlendirme isleıımeye başlandı. Bu isteklerin arasında cinsellikle ilgili sorunlar önemli bir yer tutuyor. Tarafların boşanmayı kolaylaştırmak, zorlaştırmak ya da kendi lehlerine durum oluşturmak için karşı larafi suçlamaya yönelik olarak cinsel sorunları ön plana getirdikleri vakalarla karbilaşılınakladır. Aşağıdaki örnek rapor isteği üzerinden, konuya açıklık getirmek istiyorum. "Ekli evrakta adı geçen ve sol kolu mühürlü olan .. in (erkekse) üroloji / (kadınsa) kadın doğum ve psikiyatri servislerînde ayrı ayrı muayenesiııiıı yapılarak (kadınsa) vajinismus / (erkekse) cinsel iktidarsızlık haslalığının bulunup bulunmadığını, bu hastalığın fiziksel mi yoksa psikolojik mi olduğu, davacı eşe yönelik olup olmadığının, erkeğin / kadının başka biri ile evlenmesi halinde bu durumun başka bir evliliğe engel teşkil edip etmeyeceğinin mahkememize bildirilmesi rica olunur." Bu tür psikiyatrik değerlendirme isteklerine, diğer klinikler hakkında bir şey söylemeyeceğim ama, son aylarda Kocaeli Üniversitesi Psikiyatri Kliniği'nde sıkça rastlanır oldu. Kişiler evlilik yapıyor, bir şekilde sorunlar yaşamaya başlıyor ve ayrılmaya karar veriyorlar. Ayrılık aşamasında mahkemeye eşinin cinsel yönden sorunlu olduğunu (erkekse iktidarsızlık, kadınsa vajinismus / kın kasılması), evlendiklerinden bu yana cinsel ilişki kuramadıklarını ve bu nedenle ayrılmak istediklerini beyan ediyorlar. Hâkimler de haklı olarak duruma açıklık getirmek için uzmanlardan (bilirkişilerden) 'Biyolojik ve Ruhsal Değerlendirme' istemek durumunda kalıyor. A RUHSAL ÇÖZÜMLEME VE TEDAVİ Ruhsal tedavi tıbbi ya da cerrahi tedavi gibi 'yapılan' bir tedavi değil, hastayla birlikte uygulanan bir tedavidir. Ruhsal çözümlemenin ya da tedavinin başarısı, hastanın katılımı ve özgür iradesiyle orantılı olacaktır. Cinsellik gibi iki kişi arasında yaşanan çok özel anlarm anlaşılması da elbette ki deneylere değil kişilerin anlatımına dayanacaktır. Dolayısıyla birbirlerini suçlayan ya da ayrılmak düşüncesinde olan bireylerin olayı değerlendirmesinde de daha baştan çelişkilerin olacağı beklenmelidir. Evliliğin genellikle ilk günlerinde ortaya çıkan cinsel sorunlar zamanla kendiliğinden geçebilir. Ancak beklentilerin karşılanmaması, ailelerin araya karışması, çe çıkıyor. İkinci gün daha çok heyecanlanıyor. Yine ilişki kuramıyor. Heyecan, başarı beklentisi ve başarısızlık kısır döngüsüyle günler böyle geçiyor. Büyükleri kişiyi başka bir kadına götürüyorlar ve başarı sağlanıyor, ama eşiyle yine olmuyor. Başkaları kıskanıp büyü yapmışlar düşüncesiyle meşhur medyumlara gidiliyor. Çeşitli ürolojik tedavi girişimleri de olumlu yanıt vermiyor. Ruhsal çözümleme sonucunda kalabalık aile ortamının, kanlı bez beklentisinin, heyecanlı kişilik yapısının ve büyüsel düşünce yapısının sorunun doğmasında etkili olduğu anlaşılıyor. Kadın da zaten kalabalık aile ortamına gelin gelmek istememiş. ÇÖZÜM NE OLABİLİR? Cinsel sorunların da diğer bedensel ve ruhsal sorunlar gibi algılanması gerektiği açıktır. Okullarda cinsellik eğitiminin yer alması ve ruhsaltoplumsalekinsel etkenlerin diğer ruhsal sorunlarda olduğu gibi cinsel sorunların da temelinde yer alabileceğinin 6'ğretilmesi sorunun çözümü için mutlaka uygulanması gereken bir yöntemdir. Ruhsal sorunların kökeninde büyü, cin gibi algı dışı etkenler yerine dirimseltoplumsalekinsel etkileşimlerin yattığının anlaşılabilir bir şekilde öğretilmesi gerekmektedir. Bireylerin kendi düşünce ve başetme yöntemleriyle başa çıkamadıkları durumlarda psikiyatriden yardım istemenin hiç de kötü, zor, ulaşılamaz ve kınanması gereken bir davranış olmadıgının anlaşılması gerekmektedir. Yukarıdaki temel çözüm önerileri eğilitn sislemi, görsel ve sözlü iletişim araçlarını kullanan medya ve genel olarak toplumsal ekinin konuyu bilimsel bir ele alışla halledebileceği çözümlerdir. UZMAN DEĞERLENDİRMESİ Kadın doğum ve üroloji uzmanlarınca yapılan değerlendirmelerde bireylerin cinsel soruna neden olacak biyolojik bir hastalıklarımn olmadığı saptanınca, iş ruhsal değerlendirmede düğümleniyor. Aslında eşlerin biyolojik sorunlar nedeniyle ortaya çıkan cinsel işlev bozulmaları için zaten kolayca ilgili uzmanlık dallarına müracaat ederek soruna çözüm bulmaya çalışmaları çok yüksek bir olasılıktır. Ancak evli ya da evli olmaksızın cinsel ilişkiye girmeye kalkışan ve de başarısızlık yaşayan bireylerin ö'ncelikle koştukları yerler ya kadın doğum ya da üroloji klinikleri olmaktadır. Oralarda uzunca bir uğraş sonunda hâlâ başarılı olamıyorlarsa genellikle karşılaştığımiz durum bu kişilerin hoca, büyücü ya da cinci gibi geleneksel arayışlara yönelmeleridir. Ancak uzun denemeler ve araştırmaların sonucunda sorunun ruh.sal kökenli olabileceği düşünülerek ya da önerilerek psikiyatriye başvurular olmaktadır. Ruhsal sorunlu olduğunu kabullenmek kişiler için zor gelmektedir. Bireylerin ruhsal sorunlarını kabullenmelerindeki, hele hele bederısel sorunların kökeııinde ruhsal dengesizliklerin yatabileceğini anlamalarmdaki zorluk, ancak ekinsel (kültürel) sorunlarla açıklanabilir. Cinsel işlevin gerçekleşememesinin altında kafa karışıklığının, bazı arkaplân düşüncelerinin, önkoşullanmaların, bazı inançların, olumsuz etkileşimlerin, sevgi sorunlarının, heyecanın, deneyimsizliğin, ailelerin kanlı bez beklentilerinin, kapıda haber bekleme durumlarınııı, geniş aile içerisiııde yaşamanın ve benzeri etkenlerin bulunıııa.sı yüksek olasılıktır. RAPOR tSTEĞÎNE YANIT Yazının girişinde yer alan rapor isteğine benim kendi deneyimlerimden yola çıkarak verebileceğim yanıt şu olacaktır: "Adı geçen kişinin yapılan ruhsal değerlendirmesi, tıbbi araştırmaların incelenmesi, aile ve eş görüşmeleri sonucunda kın kasılması (ya da cinsel iktidarsızlık) sorununun bulunup bulunmadığının tam olarak anlaşılamayacağı, eğer beyanlar dikkate alınarak karar verilecek olursa, cinsel sorunun var olduğu ve ruhsal kaynaklı olduğu, durumun davacı eşe yönelik olduğu, kişinin başka biri ile evlenmesi halinde bu durumun evliliğe engel teşkil etmeyeceğini bildirir tıbbi kanaat raporudur". Sanırım psikiyatri uzmanlarından gelecek raporiarın çoğu benzer şekilde olacaktır. O halde şunu önerebilirim: Aile mahkemelerinin cinsel sorunlu olduğu iddia edilen kişilerle ilgili olarak, önce tıbbi ve ruhsal tedavi önerisinde bulunması, eğer çiftler bunu yapmazlarsa ya da yapmalarına rağınen hâlâ boşanmayı duşunurlerse, (boruııa neden olabilecek tıbbi durumları anlamak açısından) tıbbi inceleme için uzman görüşünü aldıktan sonra (psikiyatrlardan görüş istemek yerine) davayı kısa sürede sonuçlandırmaları daha ekonomik ve uygun olur. Mustafa Yıldız Doç Dr. KOÜ Tıp Fakültesi Öğretim Uyesi. myildizGO&s uperonline. com şitli uygunsuz tedavi arayışlarının sonuçsuz kalması ve süreğenleşmeyle birlikte çiftler arasında ciddi sorunlar yaşanmaya başlanabilir. Sonuç ayrılmaya karar vermek olduğunda da mahkemeler doğru bir kararla uzman değerlendirmesine başvurmaktadır. Uzman değerlendirmelerinde çiftlerin ayrı ayrı ve birlikte yapılan ruhsal incelemeleri, ailelerden alınan bilgiler, soruna genellikle açıklık getirmektedir. Vereceğim iki örnekle sorunun çeşitli boyutları olabileceğine dikkat çekmek istiyorum. Birinci örnek; Yeni evli bayan. İlk günden itibaren ilişkiye girerken kendisini kasıyor. İlişki gerçekleşmiyor. Her gün aynı şekilde devam ediyor. Derken erkekte de iktidarsızlık sorunu başlıyor. Rulısal çözümleme sonunda kadının aslında kendisinin cinsel bir sorunu olmadığı, evlendiği erkekle evli kalmayı düşünmediği ve 'kızlıgmı bozdurmamak' için de bilerek kastığını öğreniyoruz. tkinci örnek: Üç aylık evli erkek. Kendi ailesinin yaşadığı evde bir odada kalıyorlar. İlk gün heyecanlanarak ilişki kuramıyor. Annenin kanlı bez beklentisi boşa 911/21 4 Eylül 2004