13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ıları davranışlara yol açan nedenlerin çok belirleyici olup, şıddetı kaçınılmaz kılıp kılmadığını sormamız gerekiyor. Psikolojik dengesinin yitirmiş bir kişi kendini kaçınılmaz olarak şiddet olaylarının ıçinde buluyorsa, bu kışıler davranışlarından sorumlu tululamaz. () zaman bu kişilerin ne yapacakları onceden tahmın edilebilir. Ancak Sheffield Üniversitesi'nden Mike Hunter ve Cemma Harpin. klinik kanıtların ve deııeysel hulguların bu fıkri desteklemedığıni ılerı süruyor. Gerçekten de Londra'daki Psikiyatri Enstitüsu'ııden Alec Buchanan ve Morven Leese'nın gerçekleşlirdığı bir metaanalize gore, matematiksel modeller. antisosyal davranış sergileyen kişilerin gelecekte neler yapacağı konusundaki tahminlerde yol ğösterici olmuyor. Bir diğer telıhke de bu konuda aşırı genelleme vapılması. Bazı bilım adamlarıııa gore toplu kıymıların rniın<<rlarmın pek çoğu, çocukken tacize uğramışlardır. Yoksa başka türlü hu kadar korkunç bir kıyımı nasıl gerçekleştirebilırler? Ancak şu andaki bulgulann hemen hemen hep.si bu iddiayı yalanlıyor. VVaslnngton'daki VVhitvvorth College'dan James VValler ve ekibı bu ra bu çocuklar 355 kişiden oluşan kontrol grubu ıle karşılaştırıldı. Bu çocukların 23 yaşına geldiklerinde daha az sayıda şiddet eylemlerine karıştıkları saptandı. Şu anda cezasını çekmekte olan suçluların bu tür zenginleştirilmış bir programdan yarar sağlayıp sağlamayacağı konusu henuz tartışmalı. Kaldı ki hapıshanelerde dengeli beslenmenin antisosyal davranışları azalttığı yönünde somut bulgular mevcut. İÇERDEKİLER VE DIŞARDAKİLER Hapishanelerde cezalarını çeken bu insanların desteğe gereksinımlen nldııgu kesın. Bu arada nörolojik ve psikolojik olarak içerde yatanlarla benzer bir kişiliğe sahip olup, suç işlememiş kişiler için ııeler yapılabilir? Bu kişiler de potansıyel bir tehlike oluşturdukları ıçm hapsedilmeli mi? Kendılerını ve potansıyel kurbanlarını kurumak için bunları toplumdan tecrit edip, psikiyatrik karantinaya almak gerekiyor mu? Sinirbilim bu kişilerin tespit edılmesini giderek olanaklı bir hale getiriyor. Hâlihâzırda İngiliz hüküıneti yenı Akıl Hastalıkları Yasa Tasarısı ile böyle bir olasılığı tartışmaya açarken, yasaya karşı çıkan muhalifler bu insanların kilit altıııda tutulması projesini "Onvellian Kabusu" olarak nıtelendıriyor. Ayrıca bazı p.sıkiyatristlere göre böyle bir tasarının yasalaştırılması durumunda çok tatsız olaylat yaşanabilir. Buchanan ve Leese, gerçek leştırdıklerı metaanalizde daha önce yapılnıış 21 araştırmayı inceleyerek, gelecekte olabilecek suçlar için potansiyel suçluları gözaltına alma konusıınu incelediler. Bulgularının sonuçlarını saygın bilim dergisi Lancet'te (vol 15, p 519) yayınladılar. Sonuçta, bir yıl süresince tek bir şiddet olayını engellemek için 6 potansıyel suçlunun gözaltına alınması gerektığı ortaya çıktı. Bu tarz bir yaklaşım, masunı kişilerin özgürlük hakkına kısıtlama getirmesinin yanısıra kamu kaynaklarının israfma da yol açar. Sheffield Üniversitesi'nden psikiyatrist Sean Spence söz konusu yasa tasarısının doğrucağı olumsuzlukları şöyle dile getiriyor: "Psikiyatrik karantina, sokakları potansiyel canilerden koruma hedefinı tutturamayacağı gibi, masum insanları canavar gibi gosterecek. Ayrıca nörolojik rahatsızlığı olanların tıbbı tedavi görmelerıni de engelleyecek. Bu bağlamda sinirbilim, canilerin beyinlerinde ne olup bittiğini anlamamıza yardımcı olurken, insanların yaptığı kötülüklerle mücadelede alınacak kararları iyice karmaşık hale getirecek." Reyhan Oksay kıyımları gerçekleştiren kişilerin psıkıyatrik açıdan son derece normal bir kişilik sergılediklerıni ıddia ediyor. VValler, suç eylemlerinin çoğuna hafifleticı gerekçelerın atfedilnıesi durumunda, insan doğasma ılışkin vanlış bilgilere sahıp olacağımızdan kayğı duvuyor. Blair ve ekibi, planlı şiddet olaylarına karışmış kişilerin, başkalannın korkularını algılamakta zorlandıklannı ve ceza sonucu davranışlarını değiştirmediklerini keşfetti. BİZİ BİZ YAPAN NEDİR? Aristo şöyle det:"İnsanlar, ev inşa ederek ınşaatçı. lır çalarak lir çalıcısı olur. Adil olmak içın adil davranırız; cesur olmak için cesur davranışlarda bulunuruz." Dolayısıyla bizı bız yapan eylemlerimizdir. Modern düşünceye göre kendimizi, kısınen, eylemlerimizle yaratırız. Avustralya, Victoria'dakı Monash Üniversitesi'nden psikiyatrist Paul Mullen kotülüğü seçmekle kendi kaderimizi baştan belirlediğimizi savunuyor. Mullen antisosyal kişiliği, kişiliğin gelişimi sırasında ortaya çıkmış bir gelişim bozukluğu olarak görüyor. Bir insan büyüme sürecinde, hareketlerinden sorumlu tutulmazsa veya bir ebeveyn bunu çocuk için yapmazsa o kışı antisosyal bir kişiliğe davetiye çıkartıyor demektir. Antisosyal davranışlar erken yaşta ortaya çıkan bir bozukluk ise, bu döngüyü kırmak için bazı müdahalelerde bulunmak olası. Raine ve ekibi bu konuda devrim yaratacak bir araştırma tasarladı. (American Journal of Psychiatry, vol 160, p 1627). Hint Okyanusu'ndaki Mauntus adalarındakı 83 çocuğa "zenginleştirilmış bir program " uygulandı. 3 ve 5 yaşlan arasındaki bu çocuklar. ekstra sportif faaliyetler, eğitim ve dengelı bir beslenme rejiminden büyük yarar sağladı. Daha son cldir; kontrokımuzun dışında geçekeıı birı karşısında bir duygu kapıldığımız zaınan o kişiyle ilkonulmaz bir yakıtılık dııyarız. ak şiddete eğimli kişilerın tepkır. Bu kışilerin yaşama empatiden larak başlamış olmalan mümkun sa bu duygu gelışım sürecinde uğramış olabilir ını? jka bir deyişle, süreklı suç ışleye[yguyu yitirmiş olabilirler mi? Hu işitli görüşler söz konusu. Raırıe Ieri yaşlarda şiddete yatkın hale uklarda avuçıçlerının terlemesi tepkilerinde anorınallikler saptave evlat edinilmiş çocuklar uzeütüler araştırmalar. antisosyal ırda kalıtsallığın önemli katkısı ortaya çıkarttı. îk genetik etki, durtüsel şiddet yakınlıkta daha belirgin bir şeımıza çıkıyor. Fakat yaşamın ilk nde karşılaşılan deneyımlerin yal davranışlara zeınin hazırlande azımsanmayacak ıniktarda konusu. YVashıngton DC'deki m Üniversitesi'nden nörolog Jo nathan Pincus. cinayetten hüküm giyen kişilerin çoğunun çocukken tacize uğradıklarını tespit etti ve pek çoğuna nörolojik bozukluk ve akıl hastalığı tanısı koydu. SİNİRBİLİM AÇISINDAN ŞİDDET Kuşkusuz şiddet içeren antisosyal davranışların sinirbilimsel yönü hakkında öğreneceğimiz çok şey var. Ancak şu anda bildiklerimiz dahi kotülük hakkındaki görüşlerimizi etkileyecek boyutta. Bilimsel deneyimlerimiz geliştikçe ahlakı kötülüğe ayrılan alan giderek daralıyor. İnsanların neden oldukları kötülükler konusu netlik kazanırken, özgür irade ile gerçekleştirilen ahlaki kötülüğiin yerine kontrolumuzun dışındaki doğal kotülüğü koyuyor olmuyor muyuz? Yanardağ ve vırüs gerekçesine şimdi bozuk bir amigdala ve anormal bir orbıtofrontal korteksi ilave ediyoruz. Bu yaklaşım doğruysa, şiddete başvuranlar yaptıklarından sorumlu tutulmayacaklar ve yasal sistemler cezadan çok tedavi öncelikli uygulamalara yer verecekler. Ancak bu noktada çok dikkatli olmamız gerekiyor. Öncelikle antisosyal Kaynak: New Scientıst, 20 Mart 2004 889/13 3 Nisan 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle