Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Beyin i ılım, kotulugun ızle Kötülük nedir sorusuna yanıt arayan bilim adamlan, sinirbilim dalındaki gelişmelerden yararlanarak antisosyal kişiliğin beyindeki izini araştırıyor. En kötüsü, planlı, kasıtlı, kontrollü suçlar... ötülük nedir? Cünümüzün laik Batı toplumları bu kavramı tanımlamakta zorlanıyor. Eskiden kötülük daha çok dınsel bağlamda ele alınıyordu. Hıristiyan geleneğinde Aziz Agustin iki türlü kötülük olduğunu savunuyordu. Biri, "ahlaki kötülük"olarak tanımlanan, insanların ne yaptığını bilerek gerçekleştirdiği kötülük. Diğeri ise fırtına, sel, yanardağ patlamaları gibi kendiliğinden olan kötülükler ki. bunlar "doğal kötülük" olarak nitelendiriliyordu. Tanrı konusundakı görüşlerden bağımsız olarak, bu ayırım pratik açıdan da uygulanabilır gibi duruyor. Suçlulann cezalandıııldığı laik dunyamızda. ışkence, tecavüz ve cinayet gibı şiddet veya fizıksel zıılüm içeren eylemlerde bulunmuş kişilerin, bütün bunları ozgür iradesiyle işlemiş olduğuna inanmak ısteriz. Bu arada akıl hastalığı veya sorumluluk duygusu taşımanıa gibi hafıfleticı sebepleri de dikkate alınz. Bize göre eıı koıkunç, suçlar planlantııış. kontrol ıınsuru taşıyan suçlardır. Quentin Tarantinonıın "Kill Bill' isimli filıııinde. Uma Thurmanın canlandırdığı karaktetin ışlediği sucjara benzer eylemlerde bulunanlar, geııellikle alılakı açıdan kötu olarak nıtelendirilir. Thurman'ın ka K rakteri şöyle konuşur:"Bende mcrhamet. şefkat ve affetnıek gibı duygular hulunmaz, ama akılsız olduğum söylenemez." Thurman. aslında "Celin" kışılığınde, bugün psikiyatristlerin "antisosyal kişilik" olanak tanımladıklan bir tipi canlar dırıyor. Bu kışiler klınık olarak akıl hastası değildir ve pek çoğu ne zaman yanlış yaptıklarının farkındadırlar. Fakat buniar gerçekten kötü insanlar mıdır? Sinirbilim, ciddi ölçüde antisosyal bir ki^ilik sergileyeıı bu kışılfrın, planlamayla ılgıli beyin bolgelerindu bir anormallik görmemekle birlikte. diğer nöral merkezlerınde anormallik olduğunu ileri suruyor. Sinirbilırnm ortaya <,ıkarttığı bu bulgu, beraberinde yaıııtlanması zor sorııları da getirıyor. Böyle bir durumda mahkemeler ağır suçlarda antisosyal kişiliği hafıfletici bir sebep olarak degerlendırmeli mi? Cezanm yerını tıbhi tedavi yontemle ri mi alnıalı? Psikiyatristlerin bu tur zıhııısel anormallıkler taşıvan insanları tcspit edip. toplunıun ıyıl'Ai K'in tecrıt etmeleri doğru nıu? Ayrıca Azız Agustın'ın tanımlamasına göre ahlaki kötülük diye bir şey var ını? Yoksa tüm kötülükler doğal mı? KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ Nasıl işlendiğine bakılmaksızın durtulerın etkisiyle veya planlı bir şekilde, bilım adamlan ınsanların niçin suç işlediğiııi araştırıyor. Bu noktada bilım. teolojinin özgür irade tanımının ötesine geciyor. 1990'larda başlayarak Los Angeles'teki Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden İngiliz psikolog Adrian Raine, antisosyal kışilik özelliği sergileyen insanları ıncelemek içın heyin görüntülerinden yararlanma yolunu seçerek bir yenilik başlattı. Raine'nin bu çalışmasında, dürtülerının etkisiyle cinayet işleyen katillerin beyin taramaları çok önemli hır farklılığı ortaya çıkarttı: "orbıtofrontal korteks" denilen frontal korteks bölgelerinde düşük faaliyet ızleniyordu. Bu bölge, tehdit altında kaldığımız zaman faal duruma geçen. hipotalamus, aııııgdala ve "perıaqueductal grey" gibi birbirine bağlı bolgelerm oluşturduğu zıncirin başlangiı,' noktasında yer alır. Bu bölgenın zarar görmesi durumunda kontrol kaybı ortaya çıkıyor. Bu tür kişiler bir engelle karşılaştıkları zaman tepkilerini aşırı sinirlilik ve saldırganlık şeklınde gfisterirler; ayrıca koşullar değiştiği zaman davranışlarını değiştirmekte zorlanırlar. KONTROL YİTİRİLMEZ Dolayısıyla dürtülerinin etkisiyle adam öldüren katillerin beyınlerındeki frontal korteks bölgesinde faaliyetin duşük olması normaldir. Ancak tüm katiller cinayet ışlerken kontrolünü yitırmez. Kaldı kı Raine, seri katillerin frontal bölgelerinde bir faaliyet yetersizliği tespit etmedi. Bunların planlama sıstemleri son derece sağlıklı ve kontrol yetenekleri de yerindeydi. Öyleyse önceden planlayarak cinayet işleyenlerde 889/12 3 Nısan 2004 bozuk veya eksik olan neydı? Maryland'deki Amerikan Akıl Sa ğı Enstitüsü'nde çalışan James Blair de alandakı oncü çalışmalarıyla dıkkati ken bir diğer bılım adamı. Blair'e göre zukluk, bu kişiler amıgdalalarında gi Alın lobundaki bu bolge duygu.sal ver rin işlemden geçirilmesınden sorumlu. sanlar, başkalarında korku veya muts> luk gibı olumsuz duvguları tespit ettiğı nıarı amıgdalaları faal duruma geçer. A; ca bu bölge, cezalandırılma sonucu ort? çıkan davranış değişıkliğı ıle de ılgilıdıt Blair ve ekibi, planlı şiddet olayl; na karışmış kişilerin, başkalarının korl larııu algılamakta zorlandıklarını ve a sonucu davranışlarını değıştırmedikler keşfetti. Amigdala ayrıca, kalp atışını h landıran, avuçiçlerinin terleınesine ; açan "savaş veya kaç" tepkisini de ba$ tır. Benzer şekilde, planlı katiller, p çok insanı geren durumlar karşışında tc ki vermezler. Bu kişilerde eksık olan ı surun empati olduğu sanılıyor. Londra'da bulunan Nöroloji Ensti sü'nden Ray Dolan'a göre empati oton