Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Biyoloji Dünya büyük bir yok oluşun eşiğinde ngiltere'nin doğusundaki kırsal bölge bir zamanlar koyun sürülerinin, çobanların, tarlakuşlarının ve rengarenk çiçeklerin süslediği bir masal ülkesi gibiydi. Ancak 1925 yılında o bölgede doğan insanlar çocukluklarındaki bitki ve hayvan çeşitliliğini bugün göremediklerini söylüyor. Çiftçiler eskideıı dönüm başına 2 ton buğday elde ederken, şimdi 8 ton ürün kaldırıyorlar. Bu arada zararlı böcekleri öldüren kimyasal ilaçlar tarlakuşlarının besin kaynağı olan böcekleri de öldurdü. Ayrıca tarımsal faaliyetler yıl boyunca kesintisiz devam ettiği için kuşlar kışlık yuvalarından oldular. Tarlakuşları artık nadiren görülüyor. Yerel halk bu gidişatı şoyle açıklıyor:" Çiftçiler üretimi olunısuz yönde etkileyebilecek her şeyi öldürdüler. Tanm artık her şeyin önüne geçti." İnsanların bu yakınması artık bilim tarafından da onaylaıııyor. İngiltere'de Jeremy Thomas ve Carly Stevens adında iki çevrebılımci, yerel türlerin yüzde 30'unun son 40 yılda yok olduğunu ileri sürüyor. Türleri en hızlı yok olan canlıların başında kelebekler geliyor. İngiltere'deki 58 çeşit kelebeğin yüzde 71'i yok olmuş durumda. I 600 milyon yıl boyunca tam 5 kez Dünya'daki yaratıklann pek çoğu yaşamını yitirdi. Şimdi aynı felaketin yeniden yaşanabileceği düşünülüyor. • Kadın: Doğuma yeni bakış Son yapılan araştırmalar, kadınların çocuk doğurma yaşlarımn uzatılabileceğini gösteriyor. Yeni bir dönem başlıyor. aııser tanısı konmuş pek çok kadın hastaııın ustesınden gelmekte zorlandığı en büyük sorun, bır daha çocuk sahıbı olamayacakları gerçeği ile yaşamak zorunda kalmalandır. Kemoterapi buyuyen hücreleri öldürür. Oysa büyüme, üremenin olmazsa olmaz koşuludur. İki bilim adaınmın "Nature"isimli say^ın bilim dergısindc yayınladıkları bir makale, tuııı kadınların ileri yaşlarda bazı teknıklerden yararlanarak, çocuk doğurabileceklerını ortaya koyuyor. Bir çalışma Oregon Amerikan Primat Araştırma Merkezı'nde yaşamını sürdüren Saralı adındaki rhesus ınaymunu uzerinde gerçekleştirildi. Bılim adamları maymunun yumurtalıklarından bırini çıkarttılar ve bunu dılimlere ayırarak parçalardan birini maymunun karın derisinin altına enjekte ettiler. Doku burada işlevini sürdürmeye devam ederck hormon salgılamaya başladı. Hormon, folikül içi sıvı dolu minik kapsüller üretimini tetikledi. Kısa bir süre sonra folikiillerin içiııde yumurta hücreleri olgunlaşnıaya başladı. Bilim adamları folıkülün içindeki yumurtalardan bazılarını çıkartarak dışarıda dölleııdirdiler ve birini bir başka maymuna yerleştirdiler. Maymun sonunda sağlıklı bir bebek doğurdu. K mek zorunda kalmış, buluğa ermemiş bır kız çocuk bile bu yöntem ıle ilerde çocuk sahibi olabılir. Aynı şekilde 45 yaşındaki bir kadın da 20 yaşındayken alınıp doııdurulmuş dokusundan elde edilen yumurtalarla hamile kalabilir. YUMURTA BİTMİYOR Ikinci çalışma ıse bugüne dek doğru olarak kabul edilmiş tıbbi bir olguyu yalanlıyor. Kadmların tüm yaşamları boyunca yumurtladıkları yumurtalara doğdukları gunden berı sahip oldukları ve yeni yumurta ütetmedıklerı savı artık doğru olarak kabul edilmiyor. Harvard Tıp Fakültesi ve Massachıısetts C.eneral Hospıtal'dan biyolog Jonathan Tilly ve ekibi kanser tedavisi sırasında yumurta hücrelerinin nasıl öldüğünü araştırdı. Buluğa ermemiş dışi farelere, spesifık olarak erkeklerdeki kök hucreleri sperm üreten hücreler öldüren kemoterapi ilaçları verildi. Burada, kuramsal olarak ilacın benzer şekilde yumurtalıklardakı yumurta üreten hücreleri öldüreceği düşünülüyordu. Fareler yetişkin hale geldiklerinde gerçekten de çok düşük sayıda yumurtaya sahip oldukları görüldü. Dolayısıyla dişilerde de kök hücresi olduğu kuramı doğrulanmış oldu. Bu keşıf kadın saglığı açısından bııyük bir önem taşıyor. Eğer kızlar yetişkin evreye gelinceye kadar yumurta üretebiliyorlarsa. kadınların ,'ÎO'lu ya da 4O'Iı yaşlara gelince üretkenlıklerınin azalması, yumurta hücrelerinin yaşlannıasıyla açıklanamaz. Üretkenlikte düşüş, daha çok kök hücrelerin yaşanı yeteneğınin azalmasıyla açıklanabilir. Bilim adamları kök hücreleri koruyarak çocuk doğurma yaşını uzatabilirler. Tilly, ayrıca, bir gün birkaç yıl ıçınde bu gerçekleşebilır genç bir kadından alınan kok hücrelerinin çocuk doğurmaya hazır hale gelınce yeniden kendisine enjekte edileceğine manıyor. Anneliğin zamanlaması bu şekilde daha az streslı bir hale getirilebılır. Bundan böyle kadınlar 30'lu 40'lı yaşlara gelınce anne olamama korkusunu yaşamayacaklar. Newsweek, 22 Mart 2004 889/10 3 Nisan 2004 SADECE İNGİLTERE DEĞİL Ne yazık kı bu yalnızca İngıltere'nin sorunu değil. Ingiltere'nin ılıman ekolojisi dünyadakı pek çok bölgeyle ortak özellikler taşıdığından bilim adamları için mükemmel bir mikrokozmos oluşturuyor. Bugüne dek bilim adamları türlerin yok oluşu ile ilgili kaygılarını dile getirirken, bulgularmı genellikle bir hayvanla 1980'lerde balınalarveya spesifik bir bölgeyle 1990'larda yağmur ormanları sınırlı tutuyordtı. Artık türlerin yok olması daha geniş kapsamlı bir şekilde ele alınıyor. Science dergisinin son sayısında yer alan bir makale dunyanın büyük bir yok oluşun sancılarını çektığini iddia ediyor. Thomas ve Stevens'a göre dünyadaki türlerin yüzde 65'i ile yüzde 95'i yok olmak üzere. Bu yok oluşun boyutu 65 milyon yıl önce dinazorların yeryüzünden silen meteorit çarpışması veya buzul çağı ile eşdeğerde. Eğer bu iddia doğruysa, yeryüzündeki turler son 600 milyon yıl boyunca 6. kez yok olacak. Diğer 5 tanesi buzul çağı, volkanik patlamalar veya meteor çarpması gibi felaketlerle aynı döneme denk gel mişti. Bu kez, ekosistemler binlerce ölümü aynı anda yaşıyor. Balıkçılıkta aşırı avlanma, yağmur ormanlarının yağmalanması ve ileri tarımsal teknikler bu yok oluşun belli başlı nedenleri. Kaldı ki bazı zararsız gıbı görünen uygulamalar dahi çevreye büyuk hasar verebilir. Sözgelimi İngiliz çiftçiler atları ve sığırları samanla beslemeye son verip, kısa boylu bir ottan oluşan hayvan yemine geçince bıldırcın nüfusu son 20 yılda yüzde 76 oranında azaldı. Çünkü bu uygulama kuşların yumurtladıkları bölgeyi bozdu. Newsweek, 29 Mart 2004 ZAMAN MESELESİ Maymunlarda işe yarayan bu yöntem insanlarda da işe yarayabilir. Gerçekten de, adı gizli tutulan kanserlı bir hastadan alınmış dondurulmuş dokudan embriyo elde edildi. Gerçi hasta hamile kalamadı ama işlemin son derece önemli bulguları su yuzürıe çıkarttığı söylenebilir. Hastanm jinekoloğu Cornell Universitesi'nin Weıl Tıp Okıılu'ndan Kutluk Oktay bu konuda şu açıklamayı yapıyor:"Bu bır zaman meselcsi. Bu yontem ıle bir gün hastalardan biri hamile kalacak." Bu yöntem, embriyoyu veya döllenmiş yumurtayı dollenmemiş yumurtalar buzda uzun süre dayanmıyor dondurmak zorunda kalmadan kadınların çocuk sahibi olmalarını sağlayabılır Oyle ki kemoterapı gör