Katalog

KısaHaberler Sigara yaşlıları aptallaştmyor Amenkalı bilim adamları oladanüstü bir işlem gücüyle, 2003 yazında Texas'ta meydana gelen bir hortumu tasarladılar. Geliştirilmiş bilgisayar modelleriyle fırtınaların daha iyi öncelenebileceği sanılıyor. Geçen yılın temmuz ayında Amerika'nın Soııth Dakota eyaletinde meydana gelen yaklaşık 800 m. genişliğinde bir hortum, Manchester bölgesini kasıp kavurmuştu. Ulusal Fırtına Laboratuvarı (NSSL) bilim adamları, bilgisayar uzmanlarıyla birlikte saatte 420 km. hızla esen dev hortumun üç boyutlu animasyonunu ürettiler. Yeni model bu özel fırtına türünün kesin ayrıntılarını gösteriyor diyor Lou VVickler. Hortumun bilgisayarda canlandırılabilmesi için bılgisayarlarda 4 mılyar ışlem yapıldı. Meteorologlar şimdi bu tür gelişkin modeller sayesinde gelecekte yıkıcı hortumları daha iyı önceleyebilmeyi umuyorlar. bilim dünyasından Danimarkalı, Fransız, Hollandalı ve ingiliz bilim adamlarından oluşan bir araştırma ekibi, 65 yaş üzerindeki erkeklerin ve kadınlann (toplam 9.209 kişi) sigara içme alışkanlıkları hakkında bilgi edindikten sonra iki buçuk yıl kadar basit zeka testleri yaparak, deneklerin zekâ durumlarını takip etmiş. Araştırma sonucu şöyle: Sigara içmeyen deneklerin zihinsel yetileri bir yılda 0,03 puan kadar düşerken, sigara içenlerin zihinsel yetileri 0,16 puan yani beş misli hızlı gerilemiş. Rotterdam'daki Erasmus Tıp Merkezi'nden Alewijin Ott'un Neurology dergisindeki açıklamasına göre zekâ gerilemesi sigara sayısıyla orantılı olarak gelişmekte. Bilim adamları zihinsel yetinin zayıtlamasında çok sayıda mekanizmanın etkili olduğunu sanıyorlar. Buna göre tütün tüketimi sadece damar sertliği ve yüksek kan basıncı gibı bıldik risk faktörlerı dışında, beyinde sınırlı dolaşım bozukluktarına da yol açmakta. Bu bozukluklar genelde kötü sonuçlar doğurmasa da tüm beyinde ortaya çıkabilir diyor bilim adamları. Soğuk kristaller pilleri güçlendiriyor iyonların, içinde bulunan kanallarından serbestçe geçmesine olanak tanıyan egzotik ve içi boş kristaller, daha etkili ve güvenli pillerin üretilmesini sağlayabilir. Gözeneklı sültid ile selenoid kristalleri, cep telelonlarında ve bılgisayarlarda kultanılan lityum, lityum lyon ve sodyum süllid pillerinin verimini çok biiyiik oranda arttırabilir. Ayrıca elektrolitin katı olmasından dolayı, pillerin akması da olanaksızdır. Bu yeni, 3 boyutlu, gözenekli sülfıd veya selenit yapılar, Kalilorniya Üniversitesi'nden Pingyun Feng ve ekibince üretildi. Ekip, sodyum ya da lityum iyonları içeren sulu bir solüsyonla karıştırdıkları sültid veya selenıti 7 gün boyunca ısıttı. Araştırmacılar, soğutulan karışımda uzun, dört yüzlü kristaller ve bu kristallerin içinde de, arasında sodyum veya lityum iyonları bulunan uzun oyuklar olduğunu gördüler (IMature, sayı 426). Bu oyuklara elektrik alan uygulandığında, iyonların madde içinde beklenmedik şekilde kolay hareket et tikleri görüldü. Ekipten David Cleary, "Bu yapıların iletkenlikleri, piyasada bulunan lityum pillerinden 30 kat daha fazla" diyor. Bu etki daha önce de saptanmıştı, ancak sadece 100 santigrat derecenin üstündeki sıcaklıklarda. Bu yeni kristallerdeyse aynı etki oda sıcaklığında olabiliyor. öte yandan bu kristallerden, kullanışlı bir pil üretilmesi hâlâ pek yakın değil. Kristal yapının iyonları iletebilmesi için yüzde 30 veya daha fazla neme ihtiyacı var, ancak sodyum sülfid pil içindeki nem ile element düzeyindeki sodyum, hidrojen gazını oluşturmak için birbirleriyle reaksiyona girerler. Lityum iyon pillerinin, suya hassas maddeler içerdiğini söyleyen Cleary, "Lityum pillerin neme hassasiyetleri tehlikelidir" uyarısında bulunuyor. Feng, bu yeni maddenin, daha hassas elektrokimyasal sensörlerin üretilmesini sağlamasını umuyor. B. Eser New Scientist, 29 Kasım 2003 lıdır Bazı sekanslar birkaç kez tekrarlanırken, bazı gen parçalarının ise hiçbir ışlevı yoktur. Ne var ki genlerin deşitre edilmesi gitgide umutsuz bir girişim haline gelmekte. Çünkü bilgisayar çipindeki gelışmeler, genetik ham veriierin ço ğalmasıyla eşit hızda ilerlemiyor. Bra unschweig Biyoteknolojik Araştırmalar Birliği'nden Helmut Blöckner, dünya genelinde ulaşılabilen gen bilgilerinin altı ayda bir ikiye katlandığını tahmin etmesine karşın bilgisayar iştemcilerın Dişi pandaya seks filmi Güney Çin'dekı dişi bir panda video filmleriyle eğitiliyor. Veterinerler, Hua Mei adındaki dişi pandayı çiftleşen panda görüntüleri izleterek gebeliğe İnsan genomuna hızlı analiz tekniği Genlerimizde saklı olan insan kalıtımı, dev bir yapboz oyununa benziyor. Bilim adamları kalıtım şitresini çözebilmek için pahalı işlemcilerle çalışıyorlar. Gen sekanslannın dalgatonksiyonunadönOştuıDlmesi sayesinde motlfler ve beruerllkler daha kolay saptanabiliyor. deki çipler sadece 18 ayda bir iki misli arttyor. Blöckner ve çalışma arkadaşı Gertıard Kauer şimdi bu veri karmaşasını çözecek yeni analiz tekniklerini "Bıoıntormatics" dergisinde sundu. Yeni yöntem bildik yoğun ışlemli istatistik yerine dil tanıma ve göriintü işleme tekniklerine dayanıyor. Bu amaçta DNA yapı taşlarının sırası "Forıer ve VVavelet Transtormasyonları" olarak adlandırılan bir yöntemle dalga fonksiyonuna dönüştürülmekte. Transtormasyona bildik analiz lerde görünmeyen yapı bilgilerı de akıyor. Bu şekilde bilim adamları yepyenı bilgıler edınmeyı umuyorlar Çünkü insan genomu son derece karmaşık. Yaklaşık olarak, genlerimizin yapı taşları olan 3 milyar kadar C, T, G ve A nükleo bazları, birbiri ardına sıra Dev hortum bilgisayarda tasarlandı Ûstte, bilgisayarda hortum animasyonu \ hazırlamak istiyorlar. Amerika'daki bir hayvanat bahçesinde dünyaya gelen dört yaşındaki panda, hemcinslerini doğal ortamda izleme fırsatını bulamamış. "Mart ayının sonuna kadar gebe kalmasını umuyoruz" diyor VVolong Araştırma Merkezi Yöneticisi Wei Rongping. Bilim adamları daha önce de panda pornosuna başvururak VVolong araştırma merkezindeki ayıları çiftleştirmeye başarmışlardı. Dişi panda Hua Mei için Araştırma Merkezi'nde yaşları 1015 arasında değışen damat adayları hazırda bekliyor. Hua Mei 1999 yılında San Diego hayvanat bahçesinde doğmuştu. Anne babası Çin'den kiralanan dev pandalardı. Dişi panda normalde üç yaşına geldiğinde Çin'e geri verilmesi gerekiyordu. Fakat Sars salgını nedenıyle yolculuk ertelenmişti. Etkili yeni antibiyotik arayışı Dirençli bakteri tehlıkesinin iyice artmasından sonra bilim adamları etkisini yitirmemiş antibiyotik arayışını girdiler. McGill Üniversitesi'nden Michael DuBow şimdi Montreal ve Ville Saint'deki meslektaşlarıyla birlıkte başarılı bir strateji geliştirdi: Araştırmacılar, akterilerin doğal düşmanlarını yani baktenyofajlan taklit ediyorlar. Tıpkı insanların nezle veya gribe yakalandıkları gibi bakterilere de bakteriyofajlar bulaşabiliyor. Çok özel bir stratejiye sahip bu mikroorganizmalar, bakterilerin metabolizma ve büyüme süreçlerini tamamen değiştirerek durdurabiliyorlar. DuBow bu stratejilerden birıni çözerek, virüslerin bakteri metabolizmasındaki hangi proteinlere saldırdıklarını buldu. Yeni bulgu ışığında şimdi benzer etkileri göstererek bakteri hücrelerindeki aynı süreçleri engelleyen etki maddeleri geliştirmeye çalışıyor. Bılım adamları bu şekilde direnç kazanmış stafilokok bakteri köklerinin büyümelerini engelleyen bazı etki maddelerini saptayabildiler. DuBow ve arkadaşları yöntemin kolay uygulanabilir olduğunu ve çok yönlü olduğunu söylüyorlar. Araştırmacılar bundan sonra diğer 890/6 1 0 Nisan 2004 Parçalanma Olgunlaşma »Çoğalma serbesl la| Uzmanlaşmış leseptör Bakleıı DNA'sı (şenidtık) Yüzeytabaka belırımı lizoıen bakterı oncii fa| kaybı bakteri türlerini inceleyerek yeni bakteriyofajlar bulup etkili antibiyotikler üretmeye çalışacaklar,