Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
îağlık Kalıtsal böbrek hastalarına umut Dünya çapında en sık rastlanan kalıtsal rahatsızlıklardan biri olan polikistik böbrek hastalığına (PKD) karşı etkili bir ilaç tedavisi geliştirildi. llacın hayvanlar üzerindeki ilk denemeleri umut veriyor. KD, yaklaşık olarak her 500'de bir kişide kendini gösteriyor. Polikistin proteınlerine ait genlerdeki mutasyonlar, epitel hücrelerınin böbrekte çoğalmalarına ve burada içi sıvı dolu kistler oluşturmasına neden olur. Böbrekler aşamalı olarak genişjer ve sonuçta da birlikte işlevlerini yitirme tehlikesi taşırlar. Doktorlarsa yalnızca semptomları tedavi edebilirler. Gündem Almanya geleceğini arıyor Kalkınma, alışılageldik "eski yöntem"lerle gerçekleştirilecek bir olay olmaktan çoktan çıktı. Bu, özellikle de Türkiye (vc benzeri ülkcler) için geçerli. "Serbest piyasa koşullarım yarat; oyuncular faaliyetleri, etkinliklcri, yatınmlan ile ülkeyi kalkındmr", biçiminde özetleyebileccğimiz yö~ netim felsefesinin (veya felsefesizliğin), bu hükümeti de biçimlendiren esas düşünce olduğu görülüyor. Halbuki gelişmiş dünya, kalkınma sorununu bizim dışımızda çok farklı perspektifler ile tartışrnaktadır. Ana sorunlarımızdan biri, politik düzeyde hiçbir zaman bu tartışmaların içine niifuz edememektir. Politikaamız, dünyaya ve kalkınma sorunlarına her zaman yabanadır. Meselâ bir yıldır Almanya'da hükümet ve kamuoyu, teknoloji ve yaratıcüık perspektifiyle kalkınma sorununu tartışıyor. Üniversitelerini ve bütün eğitim sistemini "yeni gerçeklerin ışığında" ele alıyor. "Bilim toplumu" olgusunun ülkelere yeni hangi yükümlülükler getirdiğini ve politikanın bu noktada sorumluluklarının neler olacağını saptamaya çahşıyor. P Ekonomik aklın emri Başbakan Schröder "Yenilikçi Almanya" kavramını ortaya attı ve Almanya'nın rekabetçi ekonomisini geliştirebilmesini ve yeni iş alanlarınm yaratılmasını buna bağladı. "İnovation "lar için yeni bir politik çerçeve çizilmesinin şart olduğu görüşünü dile getirdi. DieZeit gazetesinde yayımlanan bir söyleşide ilginç sözleri var. Diyor ki, "Almanya'nın kaderi, bilgi toplumu yaratıp yaratamayacağına ve eğitim potansiyelini bu amaçla kullanıp kullanamayacağına bağhdır. Her bir yeteneği desteklemek ve geliştirmeliyîz". Bu bağlamda tabii ki "elit" veya "seçkinler" kavramı gündeme geliyor. Schröder özetle diyor ki: Elit sözcüğü ne yazık ki olumsuzluklarla yüklü, fakat ben bu kavramı şöyle yorumlamak istiyorum: Kendisinden bir şeyler yapan ve yapabilen insan, seçkinler arasındadır. Bu kimse, toplumun durumıımla sorumluluğu olduğunu bilir. Bu bakış, herkese bir gelişme olanağını dayatır. Eskiden 'herkes için eğitim' isteğinin temelinde, adil olma argümam yatardı. Bugün, bilgi, bilgi toplumunda, bütün halk tabakaları için ekonomik aklın emridir. Schröder yenilikçi bir toplum için politikanın, 1) uygun bir çerçeve yaratabileceğini; 2) bu fikri maddi olarak destckleyebileceğini ve 3) bütün toplumun yenilikçiliği esas dileği veya yönelişi olarak kabul etmesine yardıma olabileceğini söylüyor. Bu bağlamda, yenilikçilik, şansları olduğu kadar riskleri de göze almayı gerektirir, görüşünde: "Örneğin herkes biyoteknolojinin geleceğin en büyük büyüme alanlarından bir olduğunu görüyor, ancak tartışmalarda riskler öne çıkartılıyor. Yenilikçiliğin, yeni bir ürünün, riskler kadar büyük şansları da beraberinde getirdiğini gözden kaçmyoruz..." PKD, kıstık fibroz gibi diğer genetik hastalıklara kıyasla çok daha yaygın olmasına karşın bugüne kadar hakkında çok fazla araştırma yapılmadı. Son birkaç yıldaysa bilim adamları. moleküler mekanizmasını anlamaya başladılar. Yakın dönem araştırmalarına göre, hiicre büyümesi, hücrelerdeki sınyal gönderen molekül olan siklik AMP'nin .seviyesindeki artışla tetikleniyor. Durum böyleyse, siklik AMP'ye tepki veren vazopresin reseptörünü (V2) bloke etmek hastalığın seyrini yavaşlatabilir. Minnesota'daki Mayo Klinik Tıp Merkezi'nden Vicente Torres ve ekibı, ()PC312(i(> adlı bir ilacın, hastalığın ileri PKD'ye yakalanmış bir böbrek taraması lereceli halinc sahip sıçanlarda kist oluşumunu yavaşlattı<ını gosterdı. Torres, önceki çalışmalarındaysa ilacın sıçanarı hastalığın ender gorülen resesıt haline karşı koruduguıu ortaya koymuştu. Cambridge IJniversitesı'nden Richard Sandford, ba^angıç deneylerinın hastalığın farklı aşamalarında oluııılu .onuçlar vermesının iyı bir gelişme oldıığıına dikkat çekı>or. Hayvanlarda belırlı bir hastalık düzeninde ışe yarayan laçlar genellıkle dığerlerınde de aynı sonucıı vermez. Torres, insanlar üzerindeki denemelerin onemli olduJunu söylerken gelinen ııoktaya da işaret ediyor, "Hastalığı inemsızleştırecek derecede yavaşlatmayı umuyoruz.1' Ayrıa, V2 reseptöru istisnaı olarak yalnızca böbrek epitel doiularında bulundıığundan, OPC31260 gıbi ılaçların yan etkileri de çok az olacaktır. İlacın değiştirilmiş hali olan OP41061 çoktan guvenik testlerini geçti ve insanlarda siroz tedavisine ilişkin testerınde de hüvük ılerleme kavdedildi. Eger ilaç bu tür has alıklar ıçın onaylanırsa PKD tedavilerinde kullanılması da ıızlanabılır. Geçınişte PKD hastalığına çare arayan araştırnıacıları ahatsız eden nokta, hastalığın yıllar içinde çok yavaş iler;mesiydi. Sandtord, "Hastalıkta bir şey degiştirip değiştir ıiedığınızı anlamak gerçekte çok zordu" dıyor Bıına karşık olarak AHD'de 5 yıldır sürdurulen bir çalışma sayesınde, öbrek hacmindekı genişlemeyı olçen taranıalar, hastalığın L'yrini gosterebiliyor. Boylece, ilacın 2 ya da 3 yıl ıçıııde etili olup olmadıgı da söylenebilir. Bilge Eser New Scientist, 6 M;>rt 2004 Altın rezevleri ArGe'ye mi? Schröder, ortadan kaldınlmasını zorunlu gördüğü "inovation açtkları" arasmda, kamunun araştırma ve geliştirmeye yapttğı yatırımlann azalmasını sayıyor. Üniversiteler arasmda rekabetçi bir yarışmayı zorunlu görüyor. Ancak bu rekabetçi düşüncenin bütün sistem için geçerli olması gerektiğinin altını çiziyor. Almanya'da bir süredir "elit üniversite" tartışılıyor. Bu tip üniversitelerin nasıl yaratılacağı konusunda farklı görüşler var. Schröder, üniversitelerin özerkliğini, sanayi projelerine de yönelrnelerini, bazı üniversitelerin kendi öğrencilerini seçme hakkına bile kavuşabileceğini vc akademisyenlerin ücretlerini de üniversitelerin belirleyebileceğini söylüyor. Öğrenci ücretleri ise ayrı bir tartışma konusu. Schröder'in diğer saptaması da şu: "Küreselleşme bizi açık olmaya zorluyor. Bu, dışardan göç almaya haztr olmayı gerektirir. Yoksa geriye düşeriz. Fakat bizde yabanalara karşı tutuculuk, ekonomik zararlara yol açıyor". Başbakan, özetle, sosyal devleti yeniden inşa etmeyi ve kamu kaynaklarını yenilikçilik için serbest bırakmayı, gündemin başına oturtuyor. Almanya'da tasarruf politikalarının bu açıdan yeniden gözden geçirilmesini, Federal Merkez Bankası 'daki altın rezervlerinin bir kısmının bir vakıf tarafından işleülmesinin ve bunun getirilerinin de Ar Ge'ye aktarılmasımn düşünülebileceğini belirtiyor. Özetle, gelecek için büyük bir arayış içinde Almanya! Haftaya cumartesi yeniden buluşmak umuduyla obursalı@cumhunyet com tı CB'J' Internet adresı www cıunhurıyet com tr Cumhuriyet BÎLÎMTEKNİK • No 890 10 Nısan 2004 Imtıyaz sahıbı:Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. adına tlhan Selçuk . GenelYayın Muduru: tbrahimYıldız YayınDanışmaıu: Orhan Bursalı • Sorumlu Mudvır Mehmet Sucu Gorsel Yonetmeıv Tüles Hasdemir • Baskı: Basın Yatınm Sanayıı ve Tıcaret A.Ş. Esenboğa Yolu Akşam Tesıslen Ankara tdare Merkezi ve Yazifma adresi: Turk Ocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlu, 34334 tslanbul. Tel: (212) S12 05 05 • Faks: 0212513 85 95 Merkez Reklam 890/310 Nisan 2004