22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kozmoloji ZümrüttenAkisler Zamanın başlangıcı Ktırmlk lnıih WMAf' tiPİınk rvtrmır ı$ığın ilk nlııştıığıı ?arn,inı ıjfı/lrıtı ftıı ışık "{lig ftano'tlpn .IBfl 000 yıl nntıta nlıifthı Hıı ışıkripn*»nlpılfüg Rjinfj tlfi/ı sftniypnin çok kiıçıık tıiı yiı/rhn rjnçtiktpn nnnınki ktışııllatı Obîfnıiycıt Rıı ıhunnlpı flırj RanQritrnrrtilyaıl,iır.* yıl snıua Qh: hıliğimi/ gaİAİmtletin Inhıımhıııln AM Celal Şengör YÖK'ü çileden çıkaran Amerikan Petrol Jeologları Demeği'nin (AmeriAssociation of Petroleum Geologists) "Mümta? Konferansçı" (DisiıoguishedLecturer)programı dahiiinde yedi konferans vermek üzere on günlüğüne yurt dışında altı ulkeyi ziyaret ettim Döndüğümde YÖK'ün Miltî Eğitim Bakanı ile konuşmalan kestiğini duydum. Bunun nedenleri arasında, Millî Eğitim Bakanı'nın üniversite yasası konusunu istişare etmek üzere kendi başına bir danışma kurulu kurmuş olması varmış. Yani YÛK ve Üniversitelerarası Kurul yetmemiş, Sayın Bakan ayrıca bir de danışma kurulu kurmuş Bu, ortada çalışmalar belli bir olgunluğa varana kadar tutulması gereken bir gizlilik sözü olmasa, esasında yadırganacak birşey olmayabiiirdi: Sayın Bakan olgunlaşmış çalışmayı, yasayla bilim konularında hükumete danışmanlık etmesi için kurulmuş olan Türkiye BilimlerAkademisi'nin (ve başka ilgili kurumların) eleştirisine sunabilirdi. Ozaman da ne YÛKne de Üniversitelerarası Kurul bir şey derdi Fakat hayır, Sayın Bakan yapılan bir antlaşmayı bozarak, nereden esinlendiği meçhul, kendi başına bir danışma kurulu kuruyor. Danışacağı konu ne? Üniversiteler, yani bilim üretimi ve öğretimi. Bu konuda Sayın Bakanın ülkesinin en seçkin bilim adamlarına baş vuımasını beklemez misiniz? Aşağıda isim vermeden bu kurul üyelerinın uluslararası atıf endekselerine giren dergilerdeki yayınlarının ve bu endekslerin taradığı dergilerde aldıkları atıfların sayılannı veriyorum: can Saniyeninküçuk L * irbölümü 397 ml, yıl önce leme nelde evrenbilimin büyük bir başansı. Ne var ki baryon yoğunluğunu çok daha hassas olarak olçmeye yarayan büuıniiyle yeni bir yöntem ortaya çıktı; böylece "BBN" sonuçlarını sınamak ve işleri bir üst aşamaya taşımak olanaklı oldu: Kozmik Mikrodalga Zemin Radyasyonu'na (Cosmic Microvvave Background Radiation [CMBj) ya da kısaca "CMB"ye göz atmak... Nasıl ki "BBN" nükleer süreçlerin proton ve nötronları çekirdekler içinde birleştirdiği "nukleer çağ"ı temsil ediyorsa, "CMB" de elektron ve çekırdeklerin kaynaşarak atomlara donüştüğü "atom çağına" karşılık geliyor. OLAĞANÜSTÜ HASSAS SONUÇLAR "CMB", nötronların ılk kez oluştuğu'Big Baııg"den 400.000 yıl sonraki dönemin portresini sunuyor. Dalga tayfı üzerinde farklı konumlardaki mikrodalgalar, kozmik sıcaklıkları ölçmeye yarıyor ve bu da ınadde yoğunluklarına ilişkin bilgi veriyor. Kozmik Mikrodalga Zemin Radyasyonu'ndakı kuçıık dalgalanmalar, ilk kez 10 yıl önce NASA'nın COBE uydusu tarafından keşfedildi. Ceçen yıl şubat ayında ıse VVilkinson Mik1 rodalga Anizotropisi Sondası (VVMAF) tarafından çok hassas olarak ölçüldü. Bu rilçümleri kullanarak "Big Bang" dönemiııdekı tt'pkımelerın oldııgu dakikalara doncbiliriz. Meslektaşlarım, "WMAP" ölçümlerinin, baryon yoğunluğunun Kvren'in gelecekte kendı kütleçekimı altında çokınesını onleyen alt sııııı olan krıtık baryon yogunluk degerıyle (yuzde İ.7) neredevse eşit değerde. yuzde 4.7 ulduğunu gosterdı. Bu, kesıne yakııı bir sonuç. kin ve özellikle de "BBN" açısından oneınlı sonuçlar doğurur. Meslektaşlarımla "esir" modellerinin ne kadar oranda lıafif element uretmesı gerektirdiğini "hesapladığınıızda", "CMB"nın "esir" kuramlarına önemli ölçüde kısıtlanıalar getırdiğını görduk. "Physical Revievv D" dergısıııe kabul edilen makalemızde, karanlık enerjinin, Big Bang sonrasıııdaki ılk sanıyelerde, türn kozmik enerjinin ancak çok kuçuk bir holumunu temsil ettiğini öne sürdük. Nükleer tepkimeler öylesine kısıtlaıımıştır ki, Evren'in çok daha fazla hafif elemeııtle dolu olması gerekır. Bu da BBN sırasında karanlık enerjiyi bir şekilde "devre dışı bırakmayı" bulamadıkları sürece esir kuramlarının bir çogunu saf dışı bırakıyor. Kuraıncılar karanlık enerjinin doğasını açıklamak için "esır"den ba^ka kaynaklara bakmalılar. EGZOTİK PARÇACIKLAR Yıldız ftkinlığine ılışkın daha fazla bilgi edinmek için. bugün yıldızlarda bulunan "ilksel" lityumların oranlarını kar^ılaştırabılırız. Bu, bizi ciddi bir problemle karşı karşıya bırakır. Samanyolu'ndaki en yaşlı ve ılkel yıldızlar "Big Bang"den hemeıı sonra oluşan lıtyumun ancak yarısı ile üçte biri oranlarını içerıyor. Lıtyumun büyük çoğıınluğu ortada yok! Bu uyumsuzlugun birçok alternatif ııederıi olabılir. Örneğın, gizemli egzotik parçacıklar Evren'in genişlfine.sıni durdurmuş ve lityumun üretimini engelİLiniş olamaz m\! Oyleyse bunun neden doteryunı miktarını etkılemedigini insan merak ediyor. Tüm bu alterııatıfler uzennde yoğun bir araştırma sürdürülüyor. Big Bang NükleoSentezi'yle (BBN) ilgili kuıamıınızı zenıın mıkrodalgası bulgularıyla birleştirnıek, sıradaıı nıaddeyı ayrıntılı ve kesin olarak kavranıamızı sağladı. Bunun .sonuçLırından laydalannıak için BBN kuıaıııuıı daha once gorulmeıııış olçude hassas hale getıtıneıni/ ve daha hassas gozlemler yapmamız gerekiyor, eger lityunı probleını yıne de çozülmezse yeni fikırlere de gereksiniıiıııniz olabılir. Ancak çabalarımızın mcyvesini toplayacağımızdan kıış.kuınuz yok. (NASA nın WMAP bulguldtı ıçııı lıLLp: nmp.ffsfc.nasa.gov mor.html adresini y.ıya ret cJcbılıı siniz) Kısalülmış metın: Turgut Gürer 890/5 10 Nisan 2004 ilk rakamlar uluslararası endekse giren toplam yayın sayısıdır, ikinci rakam ise endekst egörülen toplam atıf sayısıdır. 1 yayına 35 atıf; O'a 1; 4'e 19; O'a 0; O'a 0; 6'ya 7, Ve 35, O'a 0, 23'a 4; O'a 0; 2'ye 4; 7'ye 54; 5'e 1; O'a 0; 36'ya 93 Burada biraz göz dolduran sonuncu. Otuzaltı yayın yapıp bunlara 93 atıf almış. Diğerleri? Söylemeye dilim varmıyor! Ben bir kendi atıf sayımı, bir de geçtiğimiz yıl TÜBİTAK Teşvık ödülü alan, doktorasını da geçen Şubat almış bir öğrencimizin atıf sayılannı söyleyeyim de karşılaştınn: Benimki, 4785; öğrencimizinki 147 Yani onbeş kişilik danışma kurulunun tamamı iki doktora öğrencisi etmiyor! Bu listede temsil edilen kişilerin hepsi profesör, aralarında ; önemli üniversitelerin rektö'rlüklerini yapmış olanlar var! Bu listeyi gören deneyimli bir gazete muhabiri dayanamadı, "Bu ne hocam? Sportoto mu?" dedi. Sayın bakan üçte biri yaşamı boyu uluslarası bilimsel varlığı TAMAMEN SIFIR olan "bilim adamlarından" (!) oluşan bir kurula danışarak mı Türkiye'nin üniversiteleri hakkında karar üretecek? (Gerçi hükumetinin sayın başkanı böylelehne "değerli bilim adamı" sıfatını pek cömertce ve cesurca yapıştırıveriyor.) Peki kurulunun geri kalanları? SIFIRYAYINLARBOL ALAY Ml EDİLİYOR? 5. KUVVET VAR MI? 1998 yılındd uzak .sııpcrtıovalar üzerınde yapılan gözlemler. Evren'ııı artan bir hızla geııiijlcıiK'kte oldugumı göstmli. Bazı evmıbılımcileı bunun ^ıddellı (yegin). zavıf, elektıoınan yetik ve kütleçekııııınden oluşan 4 temel kııvve tin dışında, !">. yeııı bir kuvvclm marıletı oldııgu rıu düşündü. Bu "be^ınci oz" ya da "e.sır", yenı bir kozmık enerıı alanmın eylemi ı^ııı ıçıııe kalılarak ıvnıelenerek genışleven Evıeıı açıklayabilır. Ancak "esır" modellen Evren'in bugünku davranış biçimini açıklaınak ıçııı ta.sarlandı; oysa bu modeller geııel olarak Evren'ııı ılk zamanlarına iliş Uygar bir ülkenin saygın bir üniversitesinde bu kurulun son üyesi hariç hiçbir üyesi, bırakın profesör olmayı, doçent bile olamazdı Sayın Bakan, YÖK'le, Üniversitelerarası Kurul'la ve çocuklarını modern bilimi ve teknolojiyi öğrensinler diye binbir ledakârlıkla üniversiteye göndeıen vatandaşlanyla alay mı etmektedir? Bu kurulun üyelerinin kendilerine, üniversiteye ve ülkelerine bir nebze saygılan varsa, bir an bile beklemeden istifa etmelidirler. Bilim adamlığı ne ünvanla edinilir, ne de oy alarak kazanılır. 59 hükuınet aldığı büyük oy oranlarına dayanarak pek çok konuda icraat yapabilir. Bilimde yapamaı Bilimde hiçbir hükumet, hiçbir devlet, hiçbir oıganizasyon parmak hesabıyla karar aldıramaz, icraat yaptıramaz. Bilim, yasama veyürütme organlarının ne işleri, ne de hadleridir. Bu organlar yalnızca halk tarafından kendilerine verilen yetkiler çerçevesinde bilimden neler beklediklerini dile getirebiliıler. Gerisi bilim insanlannın işidir. Buna doğrudan müdahaleye kalkmak tarihteki pek çok ömeğinden bildiğimiz gibi genellikle pek hazin, bazaıı da pek korkunç sonuçlaı doğurur. Sayın Millî Eğitim Bakanı ve 59. hükumet bunları dikkatle incelemeli ve ders almalı, YÖK'ün neden çileden çıktığmı anlamamazlığa gelmemelidir. Not: Endeksleri tarayarak burada sunulan veıileri elde eden öğrencim Sayın Dr. Cenk Yaltırak'a teşekkür borçluyum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle