Katalog

doğabitki likeli erozyon ülkelerinin başında geliyor. Büvük kentlerde, büyük değer taşıyan alanlarda yapılaşma ile ormanlar, yeşil alanlar yok ediliyor. Orman köylerinde açmalarla ormanlar yok ediliyor, hükümetler aflarla, orman dışına çıkarmalarla bu yok edilişe yardımcı oluyor. Otuzotuz beş yıl once Orman Bolge Şefı iken IspartaSütçüler Kesme Koyü'nde bir şikayeti incelemeye gitmiştim. Şefik Hoca'nın öyküsü Şefık Hoca adında bir adam komşusunun adını kullanarak kendisini şikayet etmişti. Açma yapılan yere gittik, komşusu 12 donüm açma yapmış, bir dönüm de kendisi açmış. Şikayeti yapanın, mektubu komşusunun adıyla yazanın kendisi olduğunu anlayınca soruyoruz, niçin böyle bir şikayet yaptığını. Hem kendisine hem komşusuna tutanak tutup mahkemeye veriyoruz. "Bakın" diyor, "şu gördüğünüz yüz dönüm tarlayı ben 20 yılda açtım. Hapiste yattım, afla çıktım. Para cezası aldım, zaman aşımına uğrattım. Şimdi komşum ile aramızda 510 dönümlük çalılık, ormanlık yer var. Orasını da açıp tarlama katmak istiyorum. Komşum, tutanaktan, mahkemeden korkar, açmayı bırakır. Ben onun sınırına kadar açar, tarlamı genişletirim. Orman dairesi benim açtığım yer için bana tutanak tutar, sizin yaptığınız gibi, hapse girerim. Komşularım bilir ki Şefık Hoca, bu cezalandırmalarla açma tarlalarının tapusun almıştır, artık bu tarlalar ona aittir." Hoca'nın açıklamasına şaştım, kaldım, ama ğerçek bu idi. Çünkü her onon beş yılda bir orman affı ile ormanlar böyle yok ediliyor, böyle insanlar teşvik ediliyor. Şimdilerde oldugu gibi. Hükümetin bir bakanı İstanbul'daki 50 dönüm ormandan çıkmış arsa için, Şefık Hoca'nın açıklaması gibi açıklama getiriyor. Cocciferalara kıymayın beyler! otanik kitaplarında, Kermes Meşesi ne denli bir alanı kaplıyor, bulamadım. Gözlemlerime göre, herhalde onlardan daha geniş bir alan kaplayan, Türkiye'de başka bir ağaç ve ağaççık topluluğu oltnasa gerek. Yanlışlıkla bu maki elemanına pırnal meşesi de deniyor. üysa pırnal meşesinin Latince adı Quercus ilex. Kermes meşesininki Quercus coccifera. Benim doğduğum, büyüdüğüm yerlerde adı, çalı. Halk dilinde tüm maki elemanlarına çalı, çalılık deniyor, maki veya makilik yerine. Akdeniz kıyı şeridinde sıfırdan altı yüz metrelere değin çok çeşitli maki elemanları var. Bin metreler ve daha yukarılar saf kermes meşeleri ile kaplı. EğirdirIsparta arası dağlar, KeçiborluUluborlu dağları. Ege'de, İç Anadolu'da boylu orman ağaçları yok olurken, yerlerini kermes meşelerine terk ediyor. Keçiler, uç sürgünleri, dikenli yaprakları daha sertleşmeden zevkle yiyor. Onu için boyları bir metre dolayında. Koruma altına alınırsa boylanıyor bu çalılar. Termessos'un korunan milli park alanı ve korunmayan karşı dağlardaki kermes meşelerini karşılaştırırsak, son otuz, otuz beş yılda bu boylanmaları hemen fark ederiz. B Geçen yıl 2002'de yapılaşma ile, hızla cocciferaları yok edilen Kuşadası dağlarından gelen sel, Kuşadası'nı öyle bir çamur içinde bıraktı ki, rastlantı olarak oradaydım, ana yol, ara yollar on beş günde temizlenemedi. Şimdilerde orman özelliğini kaybetmiş 2/B alanları, böyle makilik alanlar, yeşil örtülü yerler satılmak, yok edilmek için hükümet eliyle tezgahlanıyor. Makilik alanlar orman dışına çıkarılıyor, satılıyor. Orman dışına çıkarılınca, Anayasaya göre sahiplenilme kapısı açılıyor. Çünkü anayasa maddesi 169'a göre orman sayılan yerler halihazırda özel mülk edinilemiyor. Orman dışına çıkarılırsa mülk edinilme kapıları aralanıyor. Şimdiki Neden yok edici yasa Erozyona karşı ve yağmur sularının akışına karşı herhalde bu bitkiden daha önemli, daha dayanıklı yeşil bir örtüyü Anadolu'da gözlemek olası değil. Keçilerin yemesi ile çobanların, insanların kesmesi ile kolay kolay yok edilemiyor, ama kökünden sökülürse işte o zaman felaket başlıyor. İzmir'de, Bodrum'da; Marmaris'te, Alanya'da, Kuşadası'nda son yıllarda turizm yerleşmeleri ile seller oluştu. Gözlemlerime ğöre önce buralarda çalılıklar, daha doğrusu cocciferalar vardı. Yapılaşma ile bu ağaççıklar köklendi. Toprağı tutan, yagmur suyunu tutan kökler kalmadı. Artık seller basıyor Çocuklugumda Keçiborlu çevresinde coccifera alanları, açma tarlalara dönüşmüştü. Kagnılar dolusu kök getirilir, evlerin önüne stok yapılırdı. O yıllarda biz çocuklar, dereye sel gelmiş, sel geliyormuş, diye Dere Mahallesi'ne koşar, seli seyrederdik. .Bu seller o yıllarda bizim için en korkulu doga olayı idi. Erozyonun ne olduğunu bilmezdik. 2000 yıl önce yine cocciferalar kökleniyor, Roma hamamlarında yakılıyordu. Belki o zamanlarda oralarda da yeşil alanlarda yapılaşmalar oluyordu. Önce boylu orman ağaçları, gemiler, evler yapımında yok ediliyor, bu aradaki ağaçlar ve ağaççıklar Roma hamamlarında yakılıyordu. Efes'in, Milet'in doldu. BaMilletln vekillerinin bu taklıklar, limanları çamurlagibi hastalıksıtma gibi, veba ların nedeni oldu. O büyük uygarlıklar orman Iann, orman yok oldu gitti. alanlannın dışına 20. Yüzyıl, 21. Yüzyıl Batı Anadoçıkanlması yerine, tez elden ormanlaşması, lu, Güney, Kuzey Anadolu buğun kısağaçlama yapılması için yasa yapmalan gerekir. men yeşil görünüyor, ama seller tehlikeyi haber veriyor. Milletin vekillerinin Meden acaba yok olması için yasa çıkanrlar? bu ormanların, orman alanlannın dışına çıkanlması yerine, tez elden ormanlaşması, ağaçlama yapılması için yasa yapmaları geAnayasa değişikliği isteği işgalcileri nasıl ödüllendirekir. ririz savaşımına girişti. Gaspçıları, yağmacıları ödülNeden acaba yok olması için yasa çıkanrlar? lendiren yasa çıktı. Ama anayasa değişikliği ile bunu Milletin vekillerinin vicdansız olduklarını sankesinleştirebilecekler mi? mıyorum. Ama herhalde, orman, toprak, erozyon, tarih yönüyle bilgisizler. Eğer vatandaşlık duygusu En tehyikeli erozyon bölgesi taşıyan kimse, Türkiye'de bir kez TEMA'nın, HayretOysa Türkiye'de sorun ve yapılması gereken, tin Karaca'nın slayt gösterisini izlemiş olsa herhalde orman sınırlarını daraltmak, ormanmış da orman dıorman alanlarının daraltılmasında vicdanı sızlar, açşına çıkmış yerleri yitirmek, şahıslara satmak değil, ma yapanı önler; milletvekili ise hemen buraları lıeın bu yerleri ormana katmak hem de daha boş ağaçlandıralım, orman dışına çıkan 2/B alanlarını olan alanları ormanlaştırmaktır. Asıl sorun bu. Heormanlara katalım diye çaba gösterir. Bu işler için nüz buralar ağaçlama bakımından yitirilmemiş, büyük büyük bütçeler yapar, ödenekler ayırır. 2/B ağaçlama için uygun topraklara sahip alanlardır. alanlarının, orman dışına çıkmış alanların satışından Türkiye'nin %20'si 25'inde orman kalmış, fe25 milyar dolar gelecek aldatmacasına inanmaz. laketin eşiğindeyiz. Salt yüzde olarak değil, enğebeSüleyman Dingil li bir ülke olduğumuz için, ülkemiz dünyanın en tehOrman Yuksek Muhendisı 8B3/16 21 Şubat 2004