02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP Şiddetin arka planı: "Mutlak bilgi" Evrensel doğruyu, hdkikati bıldiğıne mananIdr.bu hakıkatın başkdlan tarafmdan da paylaşılmasmı arzularlar. Tum totalıtanzmlenn ve dei>potızmleıın kaynağı budur. Karl Popper u yazıda değıneceğım noktaları belırtebılmek ıçın sıkça sorulan bazı soruları dnımsatacağım Gerçeklık hakkında ne bılıyoruz? Bılgımız, nesnelerın ozellığıyle ılgılı ayna goruntusundekı bılgıler mıdır? Gerçeklık, gorelı ve mutlak olarak ıkıye mı ay 1 rılır Mutlak gerçek(bılgı)," tam, eksıksız ve kanıtlana bılır bılgı" demekse boyle bır bılgı var mıdır? Nevvton fizığı, Eınsteın fizığınden once mutlak gerçek mıydı? Bugun artık bır gorelı gerçek halıne mı gelmıştır? Mutlak gerçek gorelı gerçeklerden mı dogar? Mutlak gerçek, "tam, eksıksız ve kanıtlanabılır bılgı" eşlemebi, bılımsel bılgıler ıçın geçerlı değıldır Çunku bılımsel bılgıler, "tam, ke.sm" bılgıler değıldır ama "kanıtlanabılır" bılgılerdır "Tam, eksıksız" bılgıye ("mutlak bılgı" Tanrı bılgısı") ulaşılmasının olaııaksız oldugunu, matemalık ve doğa bılımlerı açısından gostermeye çalışacağım Evren, sadece bılebıldiğımızden buyuk değil, ğelecekte herhangi bır zamanda hılebıleceğınuzden de daha buyuktur John D. Barrow geometrıyı dızgeleştırırken (sıstemleştırırken) kullandığı paralellerle ılgılı olan onermeydı Oklıt'ın oner mesı şuydu Bır doğruya dışındakı bır noktadan bır ve 1 yalnız bır paralel doğru çızılebılır Bu aksıyom (ıspatsız kabul edılen teorem), eskı zamanlarda apaçık, ıspatlanabılır bır onerme gıbı gorundu Yıne de eskıler, bunu otekı onermelerden çıkarmayı yanı ıspatlamayı başaramadılar Johann C.Friedrich Gauss (17771855), FarkasVV Bolyaı (1775 185b) Nikolai I.Lobatchevsky (1792 1856) ve Bernhard Rıemann ın (1826 1866) çalışmaları, paralel aksıyomunu otekılerden çıkarmanın olanaksız oldugunu gosterdıler Bu matematıkçılerın tartışmaları, Oklıt geometrı sınm bırkaç olabilıktan yalnızca bırısı oldugunu ortaya koydu. Oklıt geometrısının dunya hakkındakı 'bırıcık, kaçınılmaz ve mutlak doğru olmadığının keşfedılmesı, çok sarsıcı bır darbe oldu. Oklıtçı olmayan geometrı, yalnız matematıkte değıl. polıtık duşuntede, ahlakta hukukta ve bosyolojıde de etkibinı gosterdı Nesnelere bakmanın bır değıl.değışık 1 yolları vardı Aklın yolu bır dır yargısının değıl, akıl, akıldan ustundur yargısının gerçeğı daha çok dıle getırdığı anlaşıldı1 B Newton cu paradıgmanın yaklaşık uç yuz yıl "mutlak gerçek" sanıldığı dogrııdur Ona gore uzay ve zdmdiı bırbırmden ayrı ıkı mutlak gerçeklıktı Bugun ıse onun kısmen doğru (du^uk hızlar ve buyuk kutleIer dunyasında doğru) oldugunu soyluyoruz Newton'un hareket yasaları, nebneler ıçın hıçbır hız sınırı getırmez, yanı bır nesnevı kuramsal olarak ibtedığımız 1 hıza dek hızlandırabılırız Hızı gıderek artırmak ıçın gıderek artan enerjı gereklıdır' Bu yasalar, ışık hızına yaklaşan hızlardakı parçacıklara uygulanınca yanlış ongorulere yolaçar Hareket, yalnızca kendısını gozleyen kışıye veya araca gore vardır Bır referanb sibtemı olmaksızın hareket kavramının anlamı yoklur Hare ket, gozlendığı. olçulduğu surece anlamlıdır Eınsteın, hızda bır ust sınır bulunduğunu, hıçbır parçacığın ışık hızından daha hızlı ıletılemeyeceğını keşfettı Işık huının sonlu olmasının bırçok sonucu vardır. Işık hızından daha hızlı olarak bılgı ıletımı olanaksızdır Işığın neden boyle sonlu bır hıza sahıp oldugunu bılmıyoruz Bu sınır, her turden bılgımn ayırımını ve organıze edılmesını olanaklı kılar Doğa yasalarının bırbırıyle tutar lı olmasını saglar Eııısteın'ın kuramları ve kuantum kuramı, klasık anlamdakı bılgımn, guvenılır bılgının, kesınlığın olanaksız oldugunu gobtermıştır Doğa bılımlerının tarıhı, olanaksızlıkların evrımını gosterır En başında bugun olağanustu kesınmış gıbı gorduğumuz doğa yasaları var Şımdı ınsan bılgısının en evrenbel ve kalıcı bır bıleşenı olan doğa yasalarını kavrayı şımıza bakalım Matematikteki Olanaksızlıklar Matematıkle başlayalım Matematığı kulturel bır yaratı olarak goreceksek, o zaman onun değışen bır varlık oldugunu da goz onune almamız gerekır Çunku hıçbır kultur degışmez bır şey değıldır Matematık de hep yenı keşıflerle zengınleşıp durmuştur Ote yandan matematığın mantıkta ve doğa bılım lerınde oynadığı rol, eskı çağlardakınden çok farklı bır nıtelık kazanmıştır Matematık, Aristo zamaııından be rı suregelen ıkı değerlı mantığın yetersız oldugunu gostermış, ayrıca dogaya bakmanın bır aracı olmuştur Yanı doğayı, matematıksel terımler olmadan anlayamı yoruz Matematığın doğa bılımlerınde oynadığı rol çok ılgınç ve ayrı bır konudur Es>kı Yunanlılar, temel geometrıde uç problem one surmuşlerdı Bır açıyı cetvel ve pergelle uçe bolmek, verılen bır kupuıı haunının ıkı katına eşıt bır kup çızmek ve verılen bır çemberın alanına eşıt bır kare çızmek. Neredeybe 2000 yıl bu problemler uzerıne kafa yoruldu Fakat bu problemlerın mantıksal olarak çozumlerının olanaksız olduğu ancak 19,yy'da anlaşıldı Bırıncı ve ıkıncı dertce denklemlerının çozumu bınler ce yıldır bılınınekteydı Uç ve dordııncu derete denkle melerının çozumlerını Ronesan.s donemı nıatematıkçı lerı Scipio del Ferro(14h51526)1515'te. Ludovico Ferran(1522 1%5) ıse 1545'tt vermıslerdı Beşıncı ve daha yuksek derecelı denklemlerın çozumunun bır olanaksızlık surunu oldugunu Niels Henrik Abel (18021829) gobterdı Kısacası, kesııılıgın tartışmasız orneğı sanılan matematık bıle keMiı olma ıddıasında değıldı Euklıdes (Oklıt.IO 300 yıllarında yaşadı) geomet rısı dıızlem ğeometrıdır. Bu geometrı, yerel olarak lyı bır yakldştırmadır Dunva o denlı buyuktur kı kuçuk uzaklıkları olçerken egırılık goze çarpmaz Oklıt geometrısı, titız ve kesındı. Onun ıçın bızım bugunku ya kınsak olçeklerdekı uçgenler. dortgenler geometrı mız dogruya yakın bonuçlar verır Oklıt geometrı M.uzun sure kusursuz bır geometrı sanıldı. ama 19yvda onun kımı prohlemlerı çozmedc yetersız kal dıgı ğoruldu En azından mutlak ğerçeğe bır ornek oluşturma statusu degışmıştı Eskı çağlardan kalan bır başka sorun Oklıt ııı Bir başka düşün sonu Davıd Hılbert (18b2 1943), Alfred N.Whıtehead Doğa yazalannın şaşırtıcı özellikleri Doga yasası dedığımız vargılar, tekıl gerçeklığı aşan genellemelerdır Yasaların dılbel anlatımı onların kebin olduğu ızlenımım verır Hıç bır doga yabası kesın mutlak değıldır Yasanın ' dır" lı "dır"lı sozlerle bıtmesı ya da soylemın bır matematık formulle anlatımı(dunyanm en unlu denklemını duşunun Emc2), dıle getırılen bılgının onarıma, duzeltıme ve yenıden ele alınmasına tıkalı olduğu anlamına gelmez Doğa yasalarının uç onemlı ozellıgı, (1) matematıksel olmaları, (2) tamdoğru olmamaları, (3) evrensel olmalarıdır Doğa yasalarının tam doğru olmaması, mutlak bılgı olmamasının bır ıfadesıdır Doga, doga yabalarına uymaktd ve bıze oylece kendını tanıtmaktadır. Bılımsel bılgı nesne hakkında, gozlemle tutarlı olan bılgı demektır Bılımsel bılgı, nıutlaklığın bılgısı demek değıldır Mutlak bılgı. dogmatıktır, eleştırıle mez ve degıştırılemez Yanlışlığı kanıtlanamasa da doğruluğu da kanıtlanamaz Oysa bılgı alanımızın tumunde en yuksek otorıte, eleştırıdır Bılımı dogmacılıktan avıran ozellık, eleştırının otorıte kabul edılmesıdır Bılım eleştırel bır uğraştır Hayal gucunu bağlamayan.ama onu dızgınle yen eleştırıdır Bılımsel nesnellıgm altıııda yatan tek şey, eleştırme geleneğıdır Bır doğa yasasını ya da doğa yasalarının kesınbizlığını, felsefı nedenlerle sevmemek hır hastalıktır Bu hastalıgı onlenıenın tek yolu egıtımdır Doganın zengınlığı, tek bır bakış açısı ıle kavranamaz Farklı kuramların varlığı bunu gostermektedır Richard Feynman (1918 1988 19b5 Nobtl Fızık) bu dunımu (18611947) ve Bertrand Russell (1872 1970) gıbı buyuk matematıkçıler, 20 yy'ın başlarında mate matığı, her şeyı doğuran bır dtıa aksıyom uzerıne oturtmayı denedıler VVhıtehead ve Russel 1910 yılında PrıiKipıa Mathematıca adlı dev bır eser yazmışlar. bununla da matematığın mantığa dayandırılabıleceğını savunmuşlardı Kurt Godel'm (1906 1978) 19.51 dekı makalesı, çelişkı.sız vt doğruluğu kanıtlanabıleıı bır matematık sel çatının olanaksız oldugunu ğosterınce bu duşler de sona erdı Gödel ın ortaya kovduğu gerçeklerden bırı, Prıncıpıa Mathematn.a ve sayılar kuramınm eksık olduğuydu Godel kanıtlaması arıtmetıgın bazı onem lı onermderınm kanıtlanahılmelerınııı olanaksızlığı uzerınedır Hem Abel lıem de Godel, herkesın çozule bılır oldugunu duşundugu problemlere el attılar, her ıkısı de dıkkate deger bır perspektıf değışımı gostererek bır olanaksulık teoremı ıspatladılar Bunlar, ııiban aklının 'kaçınılmaz sınırları" bu lundugu anlamına gelmıyor ın.sanoglunun yaratıcı aklıııııı yenı kanıtlama bıçımlerı bulması gerektığının altını çızıyor Bır ^ey daha Euclıdes geometrı.sı, kibmı dı teransıyel denklemler (James Clerk Maxwell'ın elektro manyetık alan denklemlerı) ve ğrup teorısı (parçacıklar kuramınm oluşmasında kullanılan matematık)bırbırlerıııden oylesıne farklı kı, her bııının değışık bır nıakmatık dunyasına aıtmı^ gıbı gorunduğu soylenebılır Oysa, fızıksel evrenı anlamada her uçu de sal değerdedır Uçu de doğaya hakma araudır 883/12 21 Şubat 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle