Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
biyolojikoku Koku: Yaşamı yöneten temel etkenlerden biri ayvanlar koku algısını genellıkle yıyccck aramak, avlanmak, haberleşmek, yön bultnak, eşlerinin yavrularının ycrlerinı bclırlemcn için kullanırlar. Ba/ı koku uzmanı köpeklerin koku duyarlılığı insanın bir mılyon katıdır. Balıkların, sivrisineklerin, anlann ve güvelerin koku duyarlılığı diğcr canlı türlcrine göre belirgın oranda fazladır. Kısaca insanda koku dııyusunun nasıl bir yol izlcdiğini hatırlatmak, daha sonra söyleyeceklerimi hayallcrinizde canlandırmak adına gerekli diyc düşünüyorum. Burun mukozası içindeki periferik koku rcscptörlcri, en ilkel duyu reseptörlcridir. Alınan impulslar lıflerı myelınsİ7 olan N. Olfactorius yoluyla beync taşınırlar. Lamina cribriformis yoluyla beyne girdikten sonra bulbul olfactorıusların içine girerlcr. Bu yolla beynin rhinensefalon bölümlerine dağılırlar. Beyındc gyrııs subcallosum, ııncus, gyrus parahippocaınpalis, ve amıgdaloid komplckstc sonlanırlar. Kokunun bundan sonraki bağlantıları son derece karmaşıktır. Bu aşamadan sonra geniş çapta limbik sistem bağlantılarına karışmaktadır. Diğer bir bağlantı yoluda fasikulus longitüdinalis dorsalis yoluyla beyin sapında bazı kafa çiftlerinin otonom ve diğcr çekırdekleriyle bağlantı kurarlar. Böylece kokunun otonomik belirtilen, yani, koku U V d l yüzün buruşturulması, ağzın sulanması oluşur. H duğunu Ayrıca Doğada yaratılmış en önemli ve en eski duyulardan biri olan östrojen gösteriyordu. düşüşü düzenli seks düzeyındeki gecıktırıyor koku, pek çok canlıda yaşamı koruma, besienme ve üreme ve kadınları daha fertıl hale getirıyordu. içgüdülerinin çalışması ile ilişkilidir. Aynı ortamın etkisi Bıılikte aynı ortamı uzun siire payKoku duyusu ilkel bir duyudur. İnsanoğlu koku duyusuyla yalaşan kadınların bir süre sonra aynı döşam ortamında bilgi toplama konusunda diğer memeliler ka nemlerdc adet görmeye başlaması, tek dar başarılı değil. Feromonlar bazı tıbbi uygulamalarda b'rne başına yaşayan erkeklerın sakal ve saçlarının geç çıkması, birlikte yaşayan insanğin; döllenme, kısırlaştırma, cinsiyet tayini gibi araştırma ların birbirlerine benzer davranışlar göstermelerinin feromonlar sayesınde oldularda yerini alacağa benziyor. ğu düşünülüyor. Benzer özellıkleri taşıyan çok sayıda kadın ve erkeğın arasından neden bırısıne ilgi duyuyor ve aşık oluyoruz?. Bazen neden o kişi olduğunu açıklamakta zorluk çekıyoruz. Şüphesiz beynımızın bıze sıınduğu tam olarak açıklanamayan türlü oyunlar yanında feromonların böylesi ıçgüdüsel davranışlarda önemli rol oynadığı kabul ediliyor. Belkı de aşkın tcmcli feromonların gizemınde yatıyor. Yani artık çoğu araştırmacı ilişkilcrin feromon adı verilen moleküller tarafından kontrol edildiğini düşünüyor. Ben de atalarımızın 'huyu huyuna suyu suyuna uygun' diye yaptıkları tespiti feromonlar bulunmadan yıllarca önce hissetmiş olmalarını saygıyla karşılıyorum. Sağaltma beklentileri ll.ll IVİ.l Tek duyu Koku duyusu bizim en gelişmiş yanıınız olan serebral kortekse ulaşmayan tek duyudur. Bağlantıları rhinensefalon, yani altı tabakalı korteks yerine içgüdülcrimizi emosyonlarırnızı yöneten Limbik korteks ile olur. Böylece koku dııyusunun insanda yarattığı tcpkımeler serebral korteks düzcyınde çözümlenmeden ilkel korteks bağlantıları yoluyla sağlanır. Yani insanın koku impulsları nedeniyle oluşturduğu davranışlar bilinçli değildir. Limbik sistem oluşumları beynin en eski kısımlarıdır. Korteksı iiç tabakalıdır. Emosyon, subkortıkal nıotor ve duysal diirtüler, içgüdüler, ceza ve ödül durumundaki duygulann ve belkide öğrenmenin düzenlenmesi limbik sistemin görevıdir. Limbik sistemin koku duyusu bağlantıları, koku duyusunun ıçgiidülerin düzenlenmesınde ne kadarönemi olduğunu gösterır. Yaşamı koruma, besienme ve üreme içgüdülcrinde koku duyusu dominanttır. Bu temel bılgilerin üzerine eklenen araştırmalar insanın en gizlı duygu ve davranışlannı açıklamaya çalışıyor. Hu maddeler, bir çok hayvanın cinscl ve toplumsal cla\ ranışı ile üreme fizyolojisi üzerinde çok önemli rol oynar. Bir dişi hayvanın yumurtlama zamanını erkek hayvanlara bildirerek çiftleşmeye çağıran, karıncaların sosyal hayatlarını düzenleyen, kraliçe an hariç tüm dişi anlann üremelerini engelleyerek işçi olarak çalışmaIarını sağlıyan, hep fcromonlardır. Fare, sıçan, sığır ve domuz gibi türlcrde, ostrus sıklusunu başlatıp püberte yaşını belirleyebilir, döllenmiş cmbriyoların implantasyonuna engel olabilir ve dişilerin çiftleşmeye hazır olduğu mesajını ıletebılır. Davranışları etkiliyor Insanlar dahil diğer memelılerde de feromonlar çesıtlı davranışları ve fizyolojık olaylan etkilemektedir. Dişilerden salgılanan feromonların erkeklerı cezbettiğı, erkeklerden salgılanan feromonların ise östrusun başlamasını ve ovülasyonu düzenlediği ileri sürülür. Örneğin, erkek hayvanın bulunmadığı sürülerde dişi koyun ve keçılerin östrus sikluslarının bozulduğu gösterilmiştır. İnsanda, aslında bir hormon olan feromon, erkekte ter ve idrarda, kadında vajinal salgı, koltuk altı teri, tükriik ve çapakta bulunuyor. Memelilerde feromonlan burun tabanına, çift taraflı yerleşmiş olan vomeronasal organ algılar. Feromanlardan gelen haberlerı beyine göndererek davranış ve üreme ile ilgili fonksiyonlan etkiler. Chicago üniversitcsinde yapılan çalışmada, adct dönemındeki kadınların koltuk altindan alınan ter ve koku örneğı iki ay süreyle günde bir kez adet günü aynı güne denk gelmeyen kadmlara koklatılmış. Ve bu kadınlar iki ay sonra diğer kadmlarla aynı günde adet görmeye başlamışlar. Dr. C'utler'ın 1970'lerdeki çalışmaları, düzenli seks hayatı olan kadınların, seyrek seks yapan kadınlara göre daha düzenli menstriiel siklusları ol Bunun yanında eskilcıin telepati dcdıği olayın, diğer bir çok canlıda olduğu gibi (örneğin an ve güvelerde) insanlarda da kilometrelerce uzaktan salgıladıkları feromonlar yoluyla olduğu ıleri sürülüyor. Araştırmalar henü/. başlangıç safhasında, insan feromonlannm bilimsel olarak tanımlanması ve etkilerinin anlaşılması yani gizeminin çözülmcsi hayatımıza renk katacak. Vc büyiik olasılıkla bazı hastalıkların tedavisinde yarar sağlıyacaktır Bılınmeyenler azaldıkça feromonlar bazı tıbbi uygulamalarda örneğin; döllenme, kısırlaştırma, cinsiyet tayini gibi araştırmalarda yerini alacağa benziyor. Cinsel problemlerı olan çıftlerin, geleneksel tedavilerın yani sıra cinsel isteği artırmak için feromon kullanabılecekleri öne sürülüyor. Feromonların bir duygudurumu yüselticisi olduğu, depresyon ve stresi iyileştirebileceğı de varsayımlar arasında. Hatta kimıne göre bu maddeler erkeklerde prostat aktivitesini kontrol ederek, kanser riskinı azaltabileceği düşünülüyor. Dr.Nurhan Şahinkaya Akman Onkoloji Hastancsi, Nömlo/ı uzmanı; Bursa nurhansahinkayaitxlhotmail.com INaturc,392,l 7779, IW8, 2Bılım ve Teknık Dergısı, TUBITAK, Ocak IW2, cılt 25, sayı 290, s. 49 ve Bılıııı ve leknık, Nısan 1993, cılt 26. sayı 305, s 281, 1Frıncıples of Neuroscıence KOKl) veTAD Kımyasııl Duyular Lında B Buck, 4 Bılım ve Teknık Dergısı, Zuhal özcr, "reroıııuıılar", I'ÜBİTAK, Ağustos 199(>, s.45; 5 Bilim ve Tekrıık Dergısı, Zuhal O/er, "heromonlar", I'ÜBİTAK., Ağustos 1996, s 45, (. Roberl Degabnalc vcT J Oavscın, "Metab»lısm and lıeal balance ın arboreal ınarsııpıal, Ihe Koala (Phascolarctos cinerus)", Jmıınal uf C'omparatıvc Physıology, 1979, sayı H4, ss.293301; 7 Dcnıs Dreves, Crealıon, Ha/ıranAgustos 1996, 18:3, ss.2628, 8 Bılım ve leknrk Dergısı, Zuhal O/.er, "Kcroıııonlar", TÜBİTAK. Ağustos 1996, s 46, 9 Hılırn ve l'cknik Dergısı, Zuhal Özer, "Feromonlar", rÜBl'IAK, Ağustos 1996, s.47, 10 Natıonal üeographıc, Eylül 1986, IlNatınııal fieographıc, Hazıratı 1979, s.871878 Önce hayvanlarda Son zamanlarda üzerınde sıkça durulan, insanların feromon adı verilen bir hormon yoluyla ceşitli yekıllerde bırbırlerıni etkilediklerini gösterıyor. Üstelik araştırmalar AÜU de Harvard, Massachussets ve Chıcago gibi seçkin üniversıtelerde yapılan genis, gurııpları kapsıyor. Feromonlar ilk kez insanda değil diğer canlılarda farkediliyor ve kendi türlerınden diğer bireylerin davranış ve fizyolojisini etkilemek iizere çevreye salgılanan kimyasal maddeler olarak tanımlanır. .Feromon (Phremone) kelimesi kökünü eski yunancadan alır. Phero (heyecan)+hormone (taşıyıcı) kelimelerindcn oluşur. 883/1121 Şubal 2004