24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GüncelTıp /•. Mustafa Çetiner ' ABD'de ilaç Maliyetleri... Doktor Zeyneb Belbez'in "alternatif tıp, nereden nereye" isimli yazıma bir anlamda yanıt niteliği (aşıyan ve 23 Ekim 2004 tarihinde CBT'de yayımlanan "alternatif tıp değişiminin sağlık alanındaki yansıması" isimli yazısını büyük bir dikkatle okudum. Doktor Belbez, benim meslek yaşantımın ilk yıllarından beriyakın tanıdığım, düşüncelerine büyük değer verdiğim, kendisinden çok şey öğrendiğim bir dostumdur. CBTsaytalan, daha önce de "alternatif tıp" konusunda birbirimizden tamamen farklı olan düşüncelerimize tanıklık etmişti. Sayın Belbez'in sonyazısında vurguladığı noktalara ayrıca yanıt vermek isterim. Ancak burada ilaç firmaları konusunda yazdıklarına bazı eklemeler yapmak istiyorum. Dr. Belbez yazısında "ilaç ve tıbbi teknoloji sanayiinin bugün neredeyse silah ve uyuşturucu piyasası çapında bir mali güce sahip olduğu göz önüne alındığında...." diye söze başlıyor. Ben söze öyle başlamayacağım. Elbette, ilaç sektörü, bana silah veya uyuşturucu piyasasını hiç anımsatmıyor. Nitekim bu sektör, insanları öldürmeye değil, yaşatmaya çalışıyor Ancak yine de üzerinde durulması gerekli önemli noktalar olduğu konusunda Dr. Belbez ile aynı düşünceleri taşıyorum. ABD'de birlikte çalıştığım hekimlerin hemen tümü, bu ülkedeki ilaç fiyatlarının inanılmaz yüksek olmasından yakınıyorlar. Onlardan birinden dinlediğim kadarıyla, daha önce bu sayfaya da konu olan ve gıderek kullanım sıklığı artan talidomid isimli ilacın ABD'de satış fiyatı kutu başına 30 dolar iken, Brezilya'da sadece 7 cent imiş. Hekim arkadaşım bunun büyük bir haksızlık olduğundan yakınıyor. Hatta FDA başkanı Marc Mc Clellan, ilaç fiyatlarını düşük tutmaya çalışan Kanada ve Avrupa ülkelerini ciddi biçimde bilimsel gelişmelere köstek olmakla suçlayacak kadar ileri gidiyor. Gerçekten de, ABD'de ilaç fiyatlarının yüksek oluşu büyük ölçüde ilaç araştırma maliyetlerine bağlanıyor Bir çok Amerika'lı bu anlamda cezalandırıldıklannı ve ınsanlığın kullandığı bu ilaçların tüm maliyükünün kendilerineyüklendiğini düşünüyor. Bu konu, son başkanlık seçımlerinde de tartışılmış ve bazı hastaların intemet yoluyla Kanada 'dan ucuz ilaç sağlamaya çalışmaları adaylar arasında polemik konusu olmuştu. Aslında sıradan bir ilaç için üçyüz milyon dolar civarında olan araştırma maliyetinin son yıllarda milyar dolar sınırına ulaşlığı bir gerçek. Ancak ilaç fiyatlarındaki yüksekliğin nedeni sadece araştırma maliyetleri mP Sanırım bir biçimde bu sektöreyakın olan hiç kimse bu soruya kolayca "evet"yaıııtı veremez. Nitekim, tıp dünyasının en saygın dergilerinden birı olan The New England Journal of Medicine dergisinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan David Blumenthal imzalı makale, yukarıda anılan soruya kolayca "evef'yanıtı vermenin ne kadar zor olduğunu açıkça ortaya koyuyordu (Blumenthal D. Doctors and Drug Companies. N Engl J Med, 351;18,2004). Buyazıda, ilaç firmalarının 2002yılı içindeki gelirlerinin %33'ünün satış ve idarı harcamalar için kullanıldığı belirtiliyor ve bu oranın aslında heryıl benzer olduğu vurgulanıyordu. Bu bir anlamda harcamaların neredeyse 1/3'ünün satış amaçlı harcandığı anlamına geliyor. ABD'deki ilaç firmalarının, ilaç satışı için promosyona harcadığı miktar yıllık 12 ile 15 milyar dolar arasında değişiyor. Bu yıllık olarak, hekim başına 8.00015.000 dolarlıkpromosyon harcaması demektır. ABD'de, sektörün ilaçlarının hekımlere tanıtılması amacıyla çalıştırdığı ürün tanıtım elemanlarının sayısı 90 OOO'dir. Yani bu ülkede her 4.7hekime bir ilaç tanıtım sorumlusu düşüyor. Yine bu yazıdan, araştırma görevlilerinin bile eğıtimleri sırasında yılda ortalama 6 kez hatırı sayılırpromosyonlaraldıklarını da anlıyoruz. Liste ve örnekler uzayıp gidiyor. Hele bir de TV ekranlarında bisküvi, gofret satar gibi kanser tedavısinde de kullanılan ilaçların reklamlarını ve hatta kimilerinde "doktorunuzu zorlayın" anlamına gelebilecek mesajlar verildiğini görünce "giderlerin sadece araştırma için olmadığı" kolayca anlaşılıyor. Bu yazdıklanm, Dr. Belbez'in ilaç sektörü için yazdıklarını tam olarak haklı göstermiyor. Tam tersine ABD'de "alternatif tıp" olarak adlandırılan sektörde durum ne yazık ki, çok daha vahim ve kontrol dışı bir durumda Üstelik o alanda FDA gibi denetleyici mekanizmalar da hiç işlemiyor. Kanımca sorunun kaynağında, "sosyal bir devlet" olamayan ABD'de, yaşamın her alanında olduğu gibi sağlık alanında da temel belirleyicinin "insan" değil "daha faıla para" olması yatıyor. cetiner.m@supefonline.com ÖLDÜRMEK DEĞİL YAŞATMAK bir paket sigaranın tıimunu ıçti. Bütün bu süreç içinde korku içinde miydiniz? Duygularımı lıiçbir zaman belli etmedim. İlk başta korkmuyordum. Eğer korktuğunıızu belli ederseniz kontrolü ele geçirirler. Gittikçe güçlendim. Sanki karşjmda hayvan oturuyormuş gibı davranıyordum. Onun bir insan olabileceğine inanmıyordum. Kendı kendime eğer bu badireyi kazasız belâsız atlatırsam bu insanlarm bir hiç olduğunu anlayacağım diyordum. Bu insanlar bu yaptıklarmm sonucunda sizin korkacağınızı ve ülkenizi daha az seveceğinizi düşünüyorlar. Oysa hapiste pek çok şey öğreniyorsunuz. Her zaman yurdumu sevdim. Hapisten çıktıklan sonra bu duygularım daha da ğüçlendi. İsrailliler sizin hakkınızda bu kadar çok şeyi nasıl öğrenmiş olabilirler? Daha sonra öğrendiğime göre Koubi benim yaşadığım köye gidip belediye reisinden benimle ilgili bilgi toplamış. Relediye reisinin benim tutııklandığımdan haberi olmadığı için benim hakkımda ne bılıyorsa söylemiş. Serbest bırakıldığınızda ne oldu? Serbest bırakılacagım günden bir gün önce Koubi beni erkeklerle dolu bir hücreye atmakla tehdit etti. Bana hakaretler yağdırdı. Dolayısıyla bir gün sonda serbest bırakılacağıma hiç ihtimal vermiyordum. Ertesi sabah beni hücremden alıp bekleme salonuna götürdüler. Benimle birlikte odada iki kadın daha vardı. Tecrit edilmış hücremde o saate kadar hiç ağlamamıştım. 0 kadınları görünce boşandım. Onlarla konuştıığum za man Kudüs'te oldugumu anladım. Eve dönmek sizi nasıl etkiledi? Annenizi nasıl buldunuz? Bir taksi sürücüsü beni evime götürdü. Anneme tııtuklandiğım daha o gün söylenmişti. Kadıncağız benim yurtdışma erkek kardeşimin yanına gittiğimi sanıyormuş. O zaman Koubi'nin annemle ilgili olarak söylediklerinin hepsinin yalan olduğunu anladım. Bütün bu olaylar sizi nasıl etkiledi? Tüm gücümle bu yaşadıklarınıı unutmaya çalıştım. Bu konııda kimseye bir şey sö'ylemedim. Dolayısıyla yaşadıklarımı kimseyle paylaşamadım. Unutmak için çok büyük çaba harcadım. Unutmayı başardınız mı? Bütün bunları ğeçmişe gdmmeyi başardım. Son günlerde Ramallah'taki İşkence Kurbanları için Rehabilitasyon Merkezi'ne devam ediyorum. Bu konuda konuşmayı ancak son günlerde becerebildim. Koubi'yi yeniden görseniz kendisine ne söylerdiniz? Büyük bir olasılıkla yuzüne tükürürdüm. Kendisine saygı duymuyorum. Ondan nefret ediyorum. (îörünüşte iyi bir adama benziyor, hattâ yakışıklı bile denebilir. Ancak bana söyledığı yalanlardan sonra onun hakkında olumlu konuşmam olanaksız. Çeviri: Reyhan Oksay Kaynak: Nevv Scientist, 20 Kasıın 20041202 Ramallah 'taki İşkence Kurbanlan için Rehabilitasyon Merkezi hakkında ddha tazla bilgi edinmek için: www.trcpal.oril PR0M0SY0NA 15 MİLYAR 925/15 11 Aralık 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle