25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cönülden Bilime Ahmet Inam İçimizdeki pil ve kitaplar Nietzsche, Ecco Homo'nun bir yerinde, kitap karıştırmadan düşünemeyenleri eleştirir. (X. bolüm!) Kitaplann içine gomülmüş, kitaplarla beslenen, kitaplann egemenliğinde yaşayanlar... Çok büyük çoğunluğunun gazete bile okuyamadığı bizim gibi ülkelerde, kitap okumanın erdeminden söz edilir, sürekli olarak, "Okuyan, ileri gider, insan olur. Okumayan gelişemez, cahil kalır" denir. Okumayı bu denli abartışımızın ardında, "okumak"tan beklediğimiz mucize vardır. "Okuyup okuyup, kuş çıkartalım kitaplardan!" Bilmezler ki kuş, kitaplardan değil, bizden, duygu ve düşüncelerimizle geliştirdiğimiz dünyadan gelir. Felsefe öğreticilerinin karşılaştığı durumdur: Cenç, "parlak" düşüncelerle dolu, bir yazı koyar önünüze. (Son zamanlarda emekliler de felsefe teorileri üretiyorlar, bol bol!) Düşünmüş, çözülmesi gerekli tüm soruları çozmüştür. Düşünmenin, düşünebilmenin zorluğundan söz eder, okuması için kitaplar onerirsiniz. Ateşlidir, heyecanlıdır. Gider, okur. Okur. Okur... Yazamaz olur artık. Okuyan yazamıyor, yazabilen okuyamıyor mu? Bu uçları yaşayanlar var. Hayatımın bir döneminde okumaya kilitlendiğimi anımsıyorum. Odamdan dışan fırlardı, kitaplar, dosyalar; yazmakta zorlanırdım. Sesimi, sozümü bulmak ister, bulamazdım. Kitaplarla aramda garip bir bağ olurdu, göbek bağımın onlara bağlandığını, onlardan beslendiğimi, onlarsız yapamayacağımı düşünürdüm. Okudukça, geliştiğimi, ufkumun açıldığını, zenginlestiğimi duyardım (ya da vehmederdim!) ya, ben neredeyim bu okuduklarımın arasında, bunu bilemezdim. Ben ne söyleyebilirim diye merak edip yazmaya kalkınca, kitaplann basına altında kımıldayamadığımı, elimin kolumun bağlandığını duyardım. "Kitaplann mühürlediği kalp" derdim, kalbime. Kitaplann cenderesinde beynim. Belki daha olgunlaşmadığım için, Kitaplar bİZİ, bİZ kitaplan iyi sindiremediğimden, Semen kadınlan mutlu ediyor Son yapılan bir araştırmaya gb're, semenin içerdiği hormonlar vagina tarafından emiliyor ve kadında depresyonu önlüyor şlen kondom kullanan kadınlarla, eşleri kondom kullanmayan kadınlan karşılaştı ıan bir çdlışrrıa, semenin kadınlan mutlu ettıgını oıtaya koydu Sonuçları sert tartışmalara yol açan bu çalışma dogrudan semene maıuz kalaıı kadınldim daha az depresıf olduklarını gosterıyor Bılım adamlan bu sonucu vajına taıafındarı ermlerı semenin ıçındekı hormonlara ba<Jlıyor "Bu sonuçlaıdan kondom kullamlmanıası gerektıgı gıbı bir anlam çıkartılmasın" diye konuşan State Unıveısıty of New Yoık'tan fızyolog Gordon Gallup "Semerun neden olduğu psıkolojık avantaj lar, ıstenmeyen hamüelıkleı veya cınsel temas yoluyla geçen hastalıklarla karşılaşıırddığında devede kulak kalır Semenin verecegı mutluluŞun bedelı bu kadar ağır olmamalı" dıyor Arastırmayı yoneten Gordon Gallup, 293 kadın denegı eşlerının kondom kullanma sıklıgma gore gruplara ayırdı Daha sonıa heı grubu "Beck Depresyon Envanterı ' adı veı ılen duyguduıuın olçen bir teste tabı tuttu Bu testleı de 17'nın uzerınde puan alan ların orta derecede ruhsal çokuntu ıçınde olduk Ian varsayüdı E m a p ı a n OKUdüşünme maliyiZ. > ' COŞkumUZlin kitanlan nkuYaşama, yazamıyorum diye düşünürdüm. Sonra kjtaplarla olan jljşkjmjn Kitap ba kondom kullanan kadın grubuna oranla daha depre sıf oldugunu ortaya koyuyoı Bu aşamadan sonra semende bu etkıyı yaıata run ne oldugu araştuüdı Dogum kontrol hapı kullanma, cınsel ılışkının sıklıgı, kişıler aıasmdaki duygusal bağların nıtelıgı, çıftlerırı kışüık yapıları gıbı etmenle rın bu bağlamda anlamlı bir etkısı olmadığına karar verüdı Aslında bu sonuç bılım adamlarını çok da şaşırtmadı, çunku semenin ıçındekı bazı hormonlann duygudurumu etkıledıgı eskıden ben büınıyordu Bu hormonlann başında testosteron, ostrojen folıkul uyarıcı hormon luteojenık hormon, prolaktm ve degışüc prostaglandınleı gelıyor Bu hormonları, semenin vajınaya geçmesınden birkaç saat sonıa kadının kanında tespıt etrrıek mumkun Oral scksın de benzeı etkıyı yapıp yapmadıgı sorusuna Gallup'un verdıgı yanıt şoyle "Dogum kontrol haplarındakı steroıdler sındırım sıstemınde sorunlar taşıdığını anladım. duyup, duşünememe, kitap diktatörlüğünde bir köle olmak. Bu S"aUlS1' kita slz P doğurduğu İÇİmİZdekİ gÜÇ zusu. "Okumasam da haberli olmalıyım hiç değihe larmı " kay9'sı Ki~ önce, kitaplarla.. meme. luş çabalan: Kitaplarla düşünme. ^itap olmadan, onlann sozlerinı, "seslerini" duymadan düşüne Sanki bir elektronik aygıtmışım da, ç'alışmam için elektrik fişine bağlanmam gerekirmiş gibi, bağlanma kitaplara. Kitap fişine takılmadan çalışamaz, düşünme makinam. Fişi çekerseniz donakalınm, benim buyudüğum toprak kitaplardır. Onlar söyleyecek ki, ben yanıt vereyim, onlann söylediklerini toparlayayım, yorumlayayım, eleştireyim. Kendi başıma, fişe takılmadan duşünemem; kimim ki ben, düşüneyim? Hem "bilimsel", "ciddi" çalışmalar kitaplann bağrında yeşerir. Kitaplar duşünme kaynağını nereden alırl Diğer kitaplardan. Yaşamak kocaman bir kitapdır. "Kitabın yaşamayı, yaşantıya değdiği yer" diye bir yer yok, kitaplar yazmıyorsa eğer, "Sevgilim, hayatında ne arıyorsun? Kitaplar seni yazmıyor ki?" Çekelim fişi. Kitaplar orada. Saygıdeğer. Okunası (Hepsi değil!) Bakalım içimizdeki pil çalışıyor mu? İçimizdeki pilin çalışması için fişe mi takmalıyız kendimizi? Belli bir süre sonra da içimizdeki pii bitince, yeniden fişe mi takmak gerek, kendimizi? Kitaplar yaşantı bırikimleri (hepsi değill). Onlann fişine orada, seçerek, eleyerek bağlanmak. Ama içimizdeki pili hiç tüketmeden. Tükenmeli içimizdeki pil. Düşünme gücümüzü, kendi yaşantılarımızdan, birikimlerimizden, eleme, eleştirme, tezler ileri sürme çabamızdan almak. Kendimizi piller, jeneratörler denetmek. (Aslında var böyle gücümüz, fişe takıla takıla kalmıyor ya da yanlış fişler, fişsizli de alıp gotürüyor enerjimizi. Yoruluyor, yok oluyoruz) okumamalı. Kitaplar bizi bız kitaplan okumalıyız. Yaşama, düşünme, coşkumuzun doğurduğu içimizdeki güç kaynaklarını okumalıyız, kitaplardan önce, kitaplarla, kitaplardan sonra. 799/2 Aıaştırrnayı yuruten ekıp, eşlen hıçbır zaman kondom kullanmayan kadınlaıın ortalama 8 puan, arada sırada laıllananlarm 10 5 puan, sıklıkla kullananlaım 15 puan heı zaman kullaridnlarm 11 3 puan aldıklannı tespıt ettıler Hiç cınsel ılışkıde bulunmayaıı kadınların ortalama puanı 13 5 olarak olçuldu Aynca, üa üıskı arasında geçen sure ne kadar uzunsa hiç kondom kullanmayan veya arada sırada kullanan kadınlaıda depresyorıun derecpsının de o denlı artıgı tespıt edıldı Ancak üa üışla arasındakı sure, sıklıkla veya her zaman kondom kullanan kadınlar ıçm faık yaratmıyoıdu Araştırmaya gore aynca, depresıf semptomların ve mtıhar gırışımlennm duzenlı olarak kondom kullanan kadmlarda, hiç kullanmayanlara oranla daha fazla oldugu ızlendı Butun bu sonuçlar "Archıves of Sexual Behavıor" ısımlı dergıde yayımlandı Gallup bu aıaştırmadan sonra 700 kadmı kapsayan daha genış kapsamlı bir araştırma daha yurut tu Sonuçlan daha yayıulaıırnamakld bırlıkte bu araştırma kondom kullanmayan kadın grubunun, südüda degışıklıge ugramadıgına gore semenin ıçındeki kımyasal maddelerın de benzer şekılde degışmeyecegmı varsayıyoruz Ancak heteroseksuel ve homoseksuel ılışkılerde oral vpya anal seks sonrasında se menın msarıın duygudurumunu etkıleyıp etkılemedığmı ortaya çıkartmak için daha kapsamlı araştırmalara gerek duyulmaktadır." Semenin boyle bu etkı yaratmasının atdmda nasıl bir gerekçe yatıyor olabılıı9 Pennsylvanıa'da In dıana Unıveısıtesı'nden evrım psıkolojısı uzmana Satoşi Kanazawa, semenin mutluluk yaıatmasını evrımsel açıdan anlamlı bulmuyor Oysa Gallup'a gore burada anlamlı bu ılışh soz korıusu "Bir erkek semenının uzun surelı mutluluk yarattıgrnı fark ede: se, o erkegın cınsel ılıskıye daha duşkun olma şansı daha yuksektır" Bundan oncekı çalışmalaıda semenın vajınal veya oral kadınlann bagışıklık sıs temini hamüelik donemine hazırladıgı duşunuluyordu Reyhan Oksay New Scıentıst, 29 Hazuan 2002
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle