02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

karşı cınsten bır ba gışçıdan aldığı kemık üıgını bazı hdstaların karacıgerlerıne aktar dıktan sonra gelışmelerı aynntılı bır bıçımde ınceledı Kromo zomlar bagışçı hucrelerın teşhıs edrlmesınde etkılı olmuşlardı San Dıegodala Kalı fornıya Uruveısıtesı ve Londra'dakı Impenal Canser Reseaıch Fund kuruluşundakı bılım adarnlan, kan kok hucrelermın bobrek ya da kdTdcıgerın yemlenmesınde aktıf IOI alabılmelerı ıçın araştırmacılar organlardakı bozuklukları yetışkın kok hucrcleııyle tedavı etmeyı duşunuyorlar Bugııne degın yapılan araştırmaldra gore beyındekı kok huorplerının dc beklenmedık bıı bıçımde dpgışebıldıklerı anldşıldı Araştu macıldr sımrsel kok hucıelerını lare ya da ınsdnın kaslarına aktardıklarında, aktanlan kok hucrelerıyle aynı genetık ozellıklere sahıp kas lıflerı oluştu Nitelikle uğraşalım artık! "Bilim'de hızh yükseliş" (CBT.776) başlıklı, Türkiye kaynakh bilimseî makalelerin geçen yılki sayılannı ve bunlarm üniversiteler temelinde dağıhmmı anlatan Metin Balcı'nın yazısma, her zamanki gibi çeşitli tepkiler geldi. Bu tepkiler, genel ve üniversiteler temelinde rakam düzeltmelerini, özellikle sanatla uğraşan Mimar Sinan gibi bazı üniversitelerimizin "yayın sıralamasma" sokulmasmın haksız oldugu gibi görüşleri içeriyordu, Tabii, ufak tefek de olsa maddi hatalann düzeltilmesi önemli. Mimar Sinan Üniversitesi'nden gelen eleştiride de gerçekpayı bulabiliriz. Nihayet, bu üniversitemizde de yıl boyunca "sanat ürünleh", "projeler" üretiliyor. Ancakbunlar "yaym"a girmediği için de Mimar Sinan Üniversitesi üniversiteler sıralamasmda alt düzeylerde görülüyor. "Sanat ağırlıkh " üniversitelerimizin ürünleri, akredıte olamadıkları sürece (bunun yolu yöntemı nedir bilmiyorum) ürünlerinin ulusal veya uluslararası geçerliliğinin ne oldugu konusunda bir tikir ileri sürmek, sayı ve kalite temelinde bu ünıversitelerimizde "ölçüm"yapmak ve tikir edinmek de mümkün olmayacak demektir. Bu doğru mudur? Nihayet bu kuruluşlar üniversite veya fakülte adlannı taşıyorlar; onların da üniversitelerden beklentilere tabi olmaları doğal gibi görünüyor. Ama ortada bir sorun olduğu da bellı. Bir başka tepki daha var: ODTÜ'lü bir öğretim üyemiz, gönderdiği mesajda "Aynı derginin gündem köşesinde ortaya attığınız sorulara pek eğilen ve yanıt veren yok. Bu önemli ve tartışılması gereken ana sorunlara kimse değinmiyor. Aslında konuya bilimsel düşünce açısından bakınca, tartışılması gerekenlerin .bu sorular olması beklenırdi. Bu da bıhmsel hızh yüksehşimizin kalitesini gösteriyor" diyor. Yönelttiğimiz sorulara baktık: Ürettiğimiz "6393 makaleden kaç tanesi kamuoyuna duyuruîabilecek, haber nitehğı taşımaktadır, kaçı haber olabılmiştir?"... "Bu makalelerin kaçı, dergilerin etki ve önem derecelerine göre, A, B, C ve daha aşağıdaki dergilerde yayımlandı?"... "Araştırmalarkaçpatent doğurdu?"... Hazır sırası gelmişken, birkaç soru daha ekleyelim: Makalelerin, Türkiye'nin bılgi, bilim, teknoloji düzeyine bilim ve pratikte yaptıkları katkı nedir? Bu makalelerdeki yeni bilgılerden kaçı, örneğin üniversitelerımızde öğretime girmiştir? Veya hiç giren var mıdır? *** Rakamlar, sayılar önemlıdir tabii, ama hangi rakamlar, sayılar? Salt niceliğe yönelik rakamların artık bir doyurganhkyaptığını, bu rakamlara nıtelik, yarar, katkı vb açılarından bakma zamanınm çoktan geldiğini söylemek, yanlış mıdır? Türkiye'nm araştırma kaynakları, hele bilim ve teknolojiye ulusal ölçekte verdığimiz önemin boyutlarını düşünecek olursak, çok azdır. Göreceli olarak da mutlak olarak da çok azdır. Bu nedenle, Türkiye 'de, araştırmaların yaygınlığmın yanı sıra ve ondan daha önemlisi, Türkiye'de belirli bilimseî konularda mükemmeliyet merkezlerinin gelişitırilmesmi ve çoğalmalarını sağlayacak, buralarda niteliği, yararı, Türkiye'ye her yönden katkısı ust düzeyde olacak, yüksek katma değerlere ve buna bağlı olarak yeni iş alanlarma ve üretimlere yol açacak araştırmalara yönelmek gerekmektedir. Bir noktadan sonra, sıradan araştırmalara Türkiye açısından kayıp gözüyle bakılmaya başlanması çok doğaldır. Araştırmaların, ülkemizde bilimseî işbirliklerini, bilımsel ve araştırma yeteneğini ve üretimi uluslararası düzeyde geliştirmesini beklemek kamunun hakkıdır. Artık bunları tartışalım... *** Gelecek cumartesiyeniden bırlikte olmak umuduyla... Dinamiği henüz bilinmiyor Bununla bıılıkle kok hucrelcımın dınamıc/ı yınp de keşfedrlmış sayılmaz Çunku farklüaşmış hucreler de pekâlâ yenıden kok hurrpsı ne donuşebılırlpr Buna goıe ornpo/ın çok çekndeklı kas lıflennden ydridktıttekçekııdeklımıyoblastlaı oluşabılır Ve deney tuplermde de ızlendıgı gıbı bunlar mespla yag depolayan adıpozıtlere veya kıkırdak uıeten kondrozıtlere dogru gelışebılırleı Sonuçta gelışım surecıne gııdıkten sonra da farklı bır yone sapabrlıyorlar Uç ana dokuya katkı •• Pavuklarla yaprlan denpylerse tavuk embnyolanna (amrııyon boşluklaıına) dşılanan yetışkın noronal kok huneleıının de endo derm mezodeım ve ektoderm gıbı uç ana doku turunun oluşumunda kathda bulunduklarını gosterdı Bu deneyler kopya koyun Dolly'de oldugu gıbı dığer dokulaıda degışıme ugrayan hucrelerın de dc pekdla kok hucrelcı ıne donuşturu lebüdrgını gosterıyoı Kok hucrelermın tam olarak dokuldrın neresmdp bulundu gu henuz yeterıncp aıa^tııılmış degıl Oyle banrlıyor kı bunldi sınydl molekulle rı tarafindan beliı bolgelere suıuluyoı Konuyla ılgılı ıncelemeler Harvard Tıp OkulundaJa bılım adamlan tarafindan qerçekleştırıldı Bılım adamlaıı ın&an bpynınden elde ettıklerı kok hucrelerı nın bır maymun cenmı beynındpkı gelı şımını ızledıler lnsandan alman kok hucrelerı bcyın sıvısının bulundugu boşluk Her hücrenin potansiyel bir kök hücresi olabileceği ileri sürülürken, kök hücreleriyle slnirlerde ve çok temel dokularda yenilenmeler ve tamirler yapıldı lan kaplayan zarın uzerme yeıleştıler Insansı hucıeler maymun huc relenyle bırleşerek bır tur "kök hücre kaynağı" oluşturdular An cak bazı hucreler doöjudan dogıuya yetışkrn bpyın hucrelerırıe noronlara ve glıya hucrelerıne donuşrnuşlerdj Ve degışıme ugrayan bu hucıeler tum beyne yayılrp tıpkı maymunun beyın hucrelerı gıbı heı hucre turune uygun alanlara yeı leştılcr y sonuçlar Kok hucrelermın degışımlerınde ızlenen şaşırtıcı dmamıkten /ola çıkan H Blau sonuçta şu teze vardı Kan sırkulasyonu kok hucrele ını bır dokudan dıgenne ulaşürarak dokularm onarılmasma ıştırak et rıelerını sağlayan bu tur otoban olaıak açıklanabılır Bır organ zarara igradigında dıqer dokulardakı kok hucrelerı de ıyıleştırme surecıne catümak ıçın devreye gırıyorkr Acıl durumlaıdd degışıme ugrayan lucreleı de yenıden kok hucrelerme donuşuyorlar Bılım adamlannın duşuncelerıne gore kok hucrelerı başlı başı ıa bır hucre toplulugu decjıl de daha çok ozel bıyolojık fonksıyonlard ahıp hucrelerdu Dolayısıyla da bu ozel durum bır çok farklı hucre urlerınde de uretılebılır Kok hucrelerının oluşumundan dogrudan loğruya hucreierın ıçmde bulundugu çevre sorumludur Nılgun Ozbaşaran Dede Kaynak Faz, nuw QfJL obursalı@cumhurıyet com tr CBT Internet adresı wwwcumhuııyet com tr Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No'782 16 Mart 2002 tmtıyaz sahlbi: Yedı Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncüık A.Ş. adına llhan Selçuk . Yayın Daruşmanı: Orhan Buraalı • Sorumlu Mudür: Fikret İlkiz. Gorsel Yönetmen. Tüles Hasdemir • Baskı: Sabah Yayıncıhk A.Ş. ldare Merkezi ve Yazifma adresi: Turk Ocağı Cad. No. 39/41 Cağaloğlu, 34334 tstanbul Tel: (212) 512 05 0S • Faks: 0212513 85 95. Reklam: Publi M*dia 782/3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle