Katalog

Cönülden BHime oldugunu üeıı suıen Hansen buluşu üe ügüı sonuçldiı bu yüın sonuna doğı u yayımlaydCdgmı belu tıyoı Ne var kı bu açıklamalaı Haıley Stıcet dı^ ceı rahlaı ından Fddy Levın ı ıknaya yetmemış Ben kışı sel olaıak la/er kulldnmam Heı şoydon once cıhaz çok ama çok pahah Bu da hastanın cebınden fazla mıktarda paıa çıkması anlamına gelmektedır Aynca bu yontemın guvenılır olduğunu soyle mek ıçın aradan çok uzun sure geçmesı gerekır Oy sa Hansen bu yontemın soylenüdıgı kadar pahalı ol madıgını çunku kanal tedavısı ve kron gıbı ışlemlere gerek kalmadıgını soyluyor Hansen ın bıı başka ıddıası dd snadan dolguların hazıılık aşamasında matkabın tıtıeşım yoluyla sınırleıe zarar verdıgı ve üerı aşamalarda kanal tedavı sının kaçınılmdz oldugu üe ügüı Han.sen ve bırkaç dışçı daha Amerıkan Gıda ve Ilaç Ddiıesının 1997 yüında dış tedavısınde lazer kul lanımına ışık yaktıgından bu yana lazerı rutm olarak kullanıyor Bunlara gore lazeıleı matkaba gore daha sterıl ve daha az kanama ve agrıya yol açıyor New Saentıst, 21 Temmuz 2001 Ahmet Inam Ruhunuz iktisat biliyor mu? Fenomenoloji, yırmına yuzyılın başlarında kurucusu Edmund Husserl'ın buyuk olçude mantık ve matematıkten devşırdığı goruşlerı ıçınde hâlâ can alıa onemını yıtırmış değıl Brenteun'nun bır olçude psıkolo/ık sezgılerını de kuşatan çağımızın bu buyuk felsefe goruşu, Heıdegger, Sartre, Levınas, Dernda'nın duşuncelerının zeminini oluşturuyor Felsefeyı, bır anlayış çerçevesınde ozgurleştıren bu felsefî duruş, omeğın bılım felsefesınde, bızde pek bılınmeyen Mıchael Polanyı'ye farklı bılım yaklaşımı olanağı sağlamıştır Fenomenolojik tutumun teknık aynntıları ıçınde açıklamalarını bır yana bırakırsak (ılgılenen okur, Edmund Husserl'de Mantığın Yeri adlı çalışmama bakabılır Edmund Husserl'de Mantık adı ile yayımlandıi) bu yaklaşım, yasantılarımızdaki evrensel çlzgilerl arar Herkes "dunyayı" kendı oznel bakışı ıçınde yaşantılar Bu yaşantılarında, alışılmış anlamıyla, "oznel"dır Oznellık ıse, uzerınde araştırmayı basarabılırsek bır hazlnedir. Bız, bu evrenın ıçındeyız Evrenız Ozneliığımız evrende bır sureçtır, yalnız bıze özgu, bızle sınırlı, bıze aıt değıldır Oznellığımız, yıne alışılagelen anlamıyla, nesnellik(ler) taşır. Bır ınsan tekı, bıreyı olarak yaşantılarımdakı (tecrubelenmdekı) evrensellığı, tum insana ozgu olanı araştırabılır, bu yaşantılanmı boyle bır açıdan betımleyebılırım Boylesı betımleme çabaları, bu alanlarda eğıtım almış, deneyımlerı olan, kafa patlatmıs kışılere açık olduğu ıçın, ılk elde sanılabıleceğı gıbı, mlstlsislzmle hıç ılgısı yoktur1 Aydınımız oznellığı sevmez Oznel olamadığı ıçın Gorusu, bakışı, kendıne ozgu yorumları, kavramları olmadığı ıçın Sığlığına ve papağanlığına çoğu kez "nesnellık" kılıfını gıydırır Bır anlamıyla onun nesnel kılıklarla, bellı ıdeoloıılenn golgesıne sığınarak yaşadığı oznellığı, bu yuzden hastalıklıdır Dığer yandan, her sozunde boncuk olduğunu sanan, oznellığın yuzeyiel, basmakalıp, ozentı, ıçtensızlık, kaba bataklığına batmi} olanlarımızın sayısı hıç de az değıldır Bır ortuk şeyh edası ıle kendı yaşantılarından, anılarından yola çıkan, derınlıksız, yaygaracı duşunur taslaklarından, kultur adamlarından, yoşe yazarlarından, akademısyenlerden çok çekmekteyız Dunyası olan, ya}adıklannın şıırını duyup bunlan bılgısının, dunya goruşunun tezgâhında dokuyabılmış aydınlanmız, bu kulturun dınamığının guç kaynağıdırlar1 (Tanpınar, Kemal Tahır, Attılâ llhan gıbı Denır kı, Osmanlı Aydını yuzlerce yıl, dunyanın "maddı", toplumsal, ekonomık gerçeklerıne kapalı bır dunyada yaşadı Kendı kozası ıçınde oluşturdu sanatını Dıvân şıırı, tasavvuf çızgısınde arayışlar bunun omeklerıdır Bu sav da, elbette tartışılacak noktalar vardır Yıne de çarpıcı bır olguyu bır tokat gıbı vurur yuzumuze Ruh, ıktısat bılmelıdır1 Yalnızca edebıyat, mınyatur, kendı ıç dunyasına yonelık ıncelıklere yoğunlaşma ıle zengınleşemezl Buyuk çatısmalar, ustesınden zor gelınen bunalımlar, bunların sonucunda ortaya çıkan sarsıcı sanat ve dusun yapıtları çıkmaz ortaya Ney ufleyen bır ruh, yuzlerce yıldan ben atalarının yuruduğu yollarda, bahçelerde dolaşıyorsa, ney sesı onun ıçını oyar, derınleştırır ama ıçındekı zengın oznellığı, kenzi mahfi'yı (gızlı hazıneyı) evrenselleştırmede, dığer ınsanlara anlatmada, paylaşmada zorlanır. Ney Snay, Farsça), sankı bır Arapça sozcuk olan "ney' "e donuşur (Ney', çığ, pışmemış demekl) Dennlıklenmızde yok olup gıderız, eğer varsa1 Ruhun ıktısat bılmesı bu açıdan onemlıdır Cerçeğe açık olmak Ortmemek onu Ondan kaçmamak Yuzleşebılmek Gerçeğın ustune gıtmek Bılım gozumuzu hıç kapamamak Dunyayı, olup bıtenlen ızlemek Eleştırel bır ıhtıyatla1 Iktısattan ote bır sey yasamayan, ıktısatı çıkarlarımızı, kârlarımızı arttırmaya yarayan bır sılah olarak gorup bu yararı engelleyenlerı ortadan kaldırmaya, somurmeye yonelık çağdaş ınsanın ruhundan soz etmıyorum Sabah akşam ıktısatla yaşayan, ruhları iktisatla mâlul ınsanlar, bu ıktısadî zulmun yaşandığı dunyanın hazın urunlerıdır Iktısadî zulmun, bunalımın ustesınden gelebılmenın ıktısadî çarelerının yanında, ıktısat bılen, ruhsal zengınlıklerımızı harekete geçırebılmeyı başaramazsak, çâre, "yâre"ye donuşur Ruh dıye bır şey var Uyanık "mânevıatçılar", psıkologlar, psıkıyatrıstler, duşunurler bu konuda bızı somurup duruyorlar Sız onu hâlâ nane ruhu ya da tuz ruhu ıle mı kanştınyorsunuz7 750/9 Çin'de aile planlamasının yan etkileri Doğumların azalması, yaşlı nüfusoranının artması Çinli yetkillleri aile planlaması politikasını yeniden gözden geçirmeye zorluyor. ın ın sorı 20 yıldır surdurduğu katı nufus kont rolu polıtıkası meyvesını vermeye başladı Bu gun Çınlı kadınlar ortalama 2 çocuk sahıbı ohsRen bu sayı 30 yü once 6 çocuga kadar çıkıyordu Basınm yıkıcı çabalarına karşın Çm bır olanaksızı ba şardı dıye konuşan Bırleşmış Mılletler Nufus Fonu Pe km temsılcısı Sven Burmester Bana sorarsanız Çm nu fus sorununu çozmuş durumda dıyor Ancak bu çozum beraberınde bır dızı yenı sorunu getırıyor BM ıstatıstıkleı ıne gore Çm m nufusu 2042 yılmdan başlayarak azalacak Ulkenın hızla buyuyen kentlermde bır çocuk polıtıkası yerıru hızla çocuksuz aıle polıtrkasına terk edıyor Kırsal bolgelerde toprağın ekılıp bıçılmesı ıçın hala çocuklara gereksırum duyul makla bırhkte şehrrlerde yaşayanlar kı ulkenm ekono mık motorunu bunların oluşrurması beklenıyor çocuk sahıbı olmayı akıllarma dahı getırmıyorlar Pekın ve Şangay m nufusu eger kırsa] kesımden goç olmasaydı bugun buyuk olçude azalmış olacaktı Bu haberler karşısmda onlem alma geıegı duyan Çm yonetımı kentleıde yaşayan çıftlerm ıka çocuk sa hıbı olabümeleı ıne olanak tanıyan bır yasa taslagını go ruşmeye açtı Ayrıca her eyaletm çıkartacagı ozel ya salarla çocuk sayısmı kendı koşullarma gore ayarlama sı beklenıyor Çm kentleıınde aıle planldmdsı refoımunun acılen yaşama geçırümesı gerektıgıne dıkkat çeken sosyolog Lı Yınhe tek çocuk polıtıkası sonucu dunyaya ge len çocuklann bugun yetışkm yaşta olduklarını ve ço gunun aıle kavramma saygı duymagını ılerı suruyor Kentlerde yaşayan gençlen hedef alan bır kamuoyu araştırmasına goıe gençleı ın yuzde 29 u ne evlılığe ne de çocuk sahıbı olnıaya sıcak babyor Ayrıca pek çogunun yaşlüara bakmak gıbı bır nıyetlerınm olmaması yaşlılann bakımını rumuyle devletın yuklenmesı an lamına gelıyor Kaldı kı son yapılan tahmınlere gore 2040 yüında Çm de yaşlı nufus doruk noktaya ulasacak Halıhdzırda devletm yaşlı nufusun gereksmımlennı karşılayacak herhangı bır resmı mekanızması soz konusu büe degü Bu arada tek çocuk polıtıkasırun yol açtıgı kadın erkek sayısmdakı dengesızlık nedenıyle erkek çocuk larm ki7İara tercıh edılmesı sonucu cmsıyete dayalı kur tajların artması ve her 117 erkege 100 kız duşmesı ev lenme çagına gelen erkekler eş bulmakta zorlanıyor Bu pohtıkanın yol açtıgı olumsuzluklardan bır dıgerı de yolsuzluk Ozellıkle kırsal bolgelerde devlet memurları bırden fazla çocugu olanlardan keyfi para cezaları keserken kısırlaştu ma operasyonu yapan doktorların kazançlarma da zorla ortak oluyor Tıme, 30 Temmuz 2001 Derleyen Reyhan Oksay