Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Değişen sanayinin motorgücü: İNSAN Sabancı Üniversitesi'nde başlayan, küresel iş yönetiminin gereklercesı/sonrası müşteri hizmetlerini içeren bübirı üe bagımlı faalıyetler dızisinin bir butunu olaıak tanınüanır, Yukaııda Akio Morita'nın uretım ıçm verdigı güncelleştiine yanıt verecek, hem mühendislik hem de yönetim bilimleri alanrümıs tanımada uyan bu tanım, yazüımı da bir üretim faalıyeü lorında yüksek lisans programı ve gerekleri üzerine olarak ıçerır. Görüldügü gibi, bu tanımı üe uretım surecinde Prof. Dr. Gündüz Ulusoy S on donemde ozellıkle ABD ekonomisinde gözlenen degısıklıkler, bunlan ızah etme Myacındaki ekonomıstler tarafindan diğer'bazı ısımler yanında "yenı ekonomı" olarak adlandınldı; yenı kuıallar ve yeni yapısal üisküerin geçeıiı oldugu bır ekonomı. Adı ve tanımı ne oluısa olsun, bu yenı durumun ızahında genellıkle öne çıkan bir husus da sanayinm genel ekonomı ıçindekı onemınin azalmakta oldugudur. Böyle bir kanıya ulaşünken kullamlan verüer, sanayı sektorunde çalısan kışüerin toplam ışgucu ıçindekı yüzdesı ve sanayı sektoru katma değerının GSMH ıçindekı yüzdesidir. Sanayı sektorunün bu üd yüzdede de hızmet sektörü karşısında genledıgı ıfade ediüyor ve sanayi sektörünün cazıbesıni yıtirdıgı gibi bir sonuca ulaşıkyor. ilginç bır ornek DulPont Başkan Yardımcısı Paul Tebo tarafindan ış alanlaıını degerlendıımede kullanılmak uzere önerdıgı "Şırket tarafindan uretılmekte olan bır malzemenın küogram tüketımı başma yarattıgı hissedar katma değeri" olarak ıfade ettıgı olçüttur (3). (Şekil 1.) Buna gore, "ayak izi küçük" urünler, tuketılen kg mamul başma hissedar katma degeri yüksek olan photopolymer, elektronık gereçler, az mıktarlarda kullanılan zıraı kımyasallar, zırai bıyoteknoloji. Lyera, Tyvek, Corlaıı gıbı ürünlerdir. Buna karşın, "büyük ayak izi"ne sahıp olan ve petrol alanında faalıyet gosteıen Conoco ise terkedılmek ustenen bır \ş alanını temsıl etrnektedır. "Yatınmbuyume", "gelı^meyenıden konumlanma" ve "çeküme" olarak tanımlanan stratejüer bu klasmana göre şekülenmektedır. Şekil 1. DuPonfun çevre uzerındekı ayak ızlerıni kuçlütme yaklaşımı Bugunkü anlayışa gore uretımı şoyle taramlayabüiyoruz: Uretım: tasarım, malzeme seçımı. planlama, imalat süreci, kalıte sagiama, ürünun yönetımı, pazarlanması ve saüş ön bilgi üretimi ve bilgi yonetimi one çıkmaktadır. Sanayı sektoru bügi uretımine ekonominın dığer sektorlerınden daha çok kaynak ayıragelmistir, Nıtekım, sanayı sekotrü fırmalannın ArGe'ye ayırdıgı pay hızmet sektörü frrmalannınkinden çok daha fazladır. Türk Sanayiinin dönüşüm Gereği Türk sanayıi eriştigi duzeydc çoşitli ulkelerderı gelen buyük bir rekabet baskısı altındadu. Bu gelısmıslik duzeyınde kalaıak surdurecegı rekabetın başarüı olma şansı yoktur Kendisıni bır ust gelısmıslik duzeyıne çıkaracak ve burada başanlı küacak degısıme ıhtıyacı vardır. Ürun gamında ve pazarlarında globalleşerek, üretımin ve urun gamının daha bügi yogun kesımlerıne yönelebümek zorundadır, Dunyada rekabetçı ortam ve fıı ma yapılarmda son dönemin en radikal degışüdıgı olarak bügınm merkezi rolünün ve entellektuel sermayenın öneminın yönetımde bir paradıgma degişimı olarak ortaya çıkışı gösterilmektedir (4), "Problem çözen Bu dusünce zincırı ülkemızde de taraftar buluyor. Çalışanlara ılişkin yüzdenın azalmasının nedenı sanayi sektöründekı büyük verımlılık arüşlandır. Benzer bir gelişme zıraat sektöründe yaşanmıs ve yasanmaktadır. Sanayinin GSMH ıçindekı payının azalınası ise yanıltıcı olmamalı. Büyuyen pasta ıçınde yaratılan katma deger sureklı artmaya devam etmektedır. Ayrıca genellıkle gozardı edüen bır husus sanayinin hızmet sektörunden taleplerıdır Örnegın, sanayı faalıyetlerı ıle ügüı taşımacılık, sıgorta. fınansman hızmetlen bu sektorun yaratügı degerler degüdu. ABD ekonomısı ıçın yapılan bır çalıs.mada sanayı sektorünun GSMH ıçınde % 24 olarak belırlenen payının bu açıdan baküdıgında yaklaşık % 47 oldugunu gosterdı (1). Burada amaçladıgımız sanayı ve hizmet sektorlerını yanstırmak degil, bu turlu degerlendırmelerın yanlıs stratejı ve politıkalara yol açmasını onleyebümek, taşlann yerlı yerıne oturmasma yardımcı olmaktır. Aksı takdırde kaybeden ülke olarak yıne bız olacagımız ıçın! Bır ülkede güçlü bır imalat sanayinin varlıgının gereklüıgıni en lyi ortaya koyan ıfadelerden birisi Sony kuı ucu ve genel müdürlerinden Akio Morita'nındır (2). Belkı de benım buturı bır omur boyu süren "nesneler yapma" deneyırnımm de etkısı üe şekıllenen göruşüm, bır ekonomının ancak sanayı temelı ne denli güçlü ise o denli guçlü olabüecegıdir. Duzgun bir uretime sahıp olmayan bu ekoonmi gerekli olçüde yem yatırım yapamaz. Buyumesı salt hızmet sektorune bağh bu ekonomı kumdan yapürruş şatolar gıbidır. Hızmet sektoru elbette hem önemlı hem de büyüyen bır sektördür. Ama kendi içinde hamburger satarak ve parayı bır yerden bır yere transfer ederek büyüyemez. Üerı bır hizmet ekonomisi, üzerınde büyüyup gelışebilecegi bir ileri sanayı bazına ilıtıyaç duyar." organizasyonlar", "öğrenen organizasyonlar" gundemde olan ve amaçlanan oıganızasyon bıçimlendır ve bunlann hepsinin merkezinde ınsan vardır. Tablo 1. Rekabetçı avantajlar karşısında rakiplerin reaksiyon süresi Faktör Rakiplerin Reaksiyon Suresi Duşukfıyat , 2 ay •• '.\i Reklam kampanyası 1 yıl Yenı ürun 2 yıl Yeni üretim süreci 3 yıl Dagıtım agı 4 yıl Insan kaynaklan 7 yıl Yenüik yonetiminde insan kaynagınm ne denli buyuk bır avantaj oldugunu, bir üınıanın sahıp oldugu bır rekabetçı avantaja rakiplerinin reaksiyon suresi açü<ça gostermektedır (Tablo 1, (5). Bu urmanın yaratabüecegı degısık rekabet avantajlan arasında iyı yetişmış ınsangücü en uzun sure koruyabüdigi bu rekabet avantajı; diger bir deyişle de en uzun sürede saglanabüen rekabet avantajı olarak gozukuyor. Devamı 23. sayfada YatınmBüyüme Zuaı uıunleı Elektronık malzemeler Corian Lycra Tyvek Gelişme Yeniden Konumlanma Şekil 1 Ulusal Gereksinimler ve Akademisyenler nn Prof. Dr. Hamit Serbest 14 Temmuz 2001 tarihli .CBT'deki (sayı 747) yazısında CBT'nin 744. sayısında 'yazdığım "ulusal gereksinimler ve Türkiye'de akademisyenler" başlıklı yazıma atfen elestiriler getirmis. Adı geçen yazımda sayın Serbest'in daha önceki bir yazısından ve samimi itirafından yola çıkarak, genelde katıldığım görüşlerine iki noktada karsı çıktığımı belirtmiştim: mühendislik fakültelerini dolduran akademisyenlerin mühendis deneyimine ve bihkimine sahip olmayı hedeflemesi ve bu uğurda çaba harcamasıdır. Türkiye'de genelde "teorik" ya da "uygulamalı" çalışma biçimleri akademisyenlerin kendi seçimleridir. Ve ne yazık ki, çoğumuz odalanmızda, masa basında yapabileceğimiz, kimseye hesap vermek zorunda olmadığımız, zaman ve bütçe tasası olmayan "teorik" çalısmaları seçmekteyiz. Bugün, mühendislik fakültelerinde, yaşamı boyunca eline 1. SCI'e giren dergilerde 20 civannda makale yayınlaölçü aleti almamış, bir sistem tasarlamamış, bir aksaklıkla bomasına karşın bu yayınların ülke sanayisinin sorunlanyla hiçğuşmamış, bir cihaz bozmamış, ama birçok makalesi olan etbir ilgisi olmadığı şeklindeki açıklamasınm ardından gelen tüm kin bir kitle var. Bu kadrolaria yüksek öğrenimi sürdürebilirsiniz, meslektaslarının da yayınlannm aynı kapsamda oldugu tahteorik temeli sağlam mezunlar verebilirsiniz, ama bu kadro ile mini doğru değildir, sistem kuran, sanayinin problemini çözen, ve üretime dönük 2. Celişmis ulkelerde akademisyenlerin sanayinin so ARCE yapabilen gençler yetiştirmeniz hayalden öte gidemez. runlarına çözüm üretirken yayın da yapabilmelerine karşın Zirveye tırmanmadan dağcı, uçmadan pilot, kesmeden Türkiye'de sanayinin teknolojik düzeyinin buna uygun olmaoperatör olabilir misiniz? Hiç mühendislik yapmamış kisilerin ması nedeniyle ikisinin bir arada mümkün olamayacağı şeklinmühendislik fakültelerinin ufkunu açmaları, üniversitesanayi deki savı temelsizdir. Aksine, teknolojik düzeyi duşuk ulkelerde işbirliğinin sorunlarına sağlıklı yaklaşımlar getirmeleri olası deakademisyenlerin el atması gereken ve orijinal/tıilimsel bir çok ğildir. Üniversitelerimizde (mühendislik fakültelerinde) temel yayın çıkabilecek problemler hiç te az değildir, kuskusuz nitlesorun bırakın zirveye hiç çıkmamışları, hiç denemek arzusu, likleri farklı olacaktır. gereği duymamısların zirveye çıkma konusunda uzman kesilSayın Serbest son yazısında (CBT sayı 747) "sanayinin meleridir. Bunu kırmak zorundayız. Umanm Sayın Serbest'in teknolojik düzeyini küçümsediğini" sandığımı ve bu nedenle çe de emek ve zaman harcayarak hazırladığı yazılarında topluliskiye düştüğümü belirtmekte. Oysa yazımda böyle bir küçüm ma vermeye çalıştığı ana mesaj budur! seme söz konusu değil. Sadece vurgulanan sudur: sanayinin Doç. Dr. Levent Sevgi sorunlanyla ilgili bilimsel yayınlar yapabilmenin belirleyici koşuİTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Savunma Teknolojileri lu gelişmişlik ya da teknolojik düzey değildir. Belirleyici koşul Sanayinin Dönüşümü Sanayı dünyada buyuk bır dönüşümden geçıyor ve yenı bır global yapı ve ıs bölümü olusuyor. Üetışım ve bügisayar teknolojüenndeki gelısmeler; sanayıdeki is yapma biçımlerinde, mamullerde ve imalat usullerinde buyuk degi^iklikler yenüıkler meydana getirdi. Üretim kapasıtelerinde ve seçeneklerdekı aruş, müşterilerın gudumunde bır pazar yen yarattı. Uluslararası tıcaretın önündekı kısıtlayıcı polıtık ve yasal engellerin teker teker ortadan kalkışı üe pazar yerınin cografı sınırlan ve buna paralel olarak mal ve hızmet talebı daha once gorulmerrüş boyutlara ulaşü. Ancak, benzer şeküde mal ve hızmet arzında da buyuk boyutlarda artıslar meydana geldı. Bunun sonucu olarak, yogun bır rekabet ortamınm oluştugunu görüyoruz. Gerçekten üretim faalıyetleri daha bilgı yogun alanlanna yönelerek katma değerlerını arttırmaya çanşıyoı ve bu amaçlı bügi yogun urunlere yonelıyor. GeİLşmış sanayı ulkelennde kamuoyunun da baskısı üe sanayinin çevre üzerine etküeri sürekli denetım altında rutulma ya ve nimımuna ındırilmeye çalısüıyoı. Bu ulkelerde sanayinin önde gelen firmalan "çevre uzerındekı ayak ızlerıni" küçultmekten bahsetmektedır. Bunun bır boyutu uretım surecının ve urunun çevre kırlıligı uzerıne etkısını mınımuma indırmekse. bır dıgerı de birim agırlıgı bazında katma degeri yuksek. üretimınde doğal kaynaklann kuUanımının çok dus.uk duzeylere çeküdıgi bilgı tabanlı urunlere yonelme stratejısıdır. Bu konudd 750/17