Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İçsel ritmin eşiğinde yaşam Beynimizdeki bir metronom zamana ayak uydurmamıza, yaşamsal faaliyetimizi düzenlememize, konuşmaları anlamamıza yardımcı oluyor ıçbır şey duşunmeden parmaklannızla hafif bır ntım tuttumn Sonra bırkaç dakika boyunca bu vuruşlan sayın Buyuk bır olasılıkla her 600 muısdmyeye bır vuruş duşrugunu qoreceksıruz Bu da yaklaşık her yanm sanıyeye bır vuruş anlamına gelmektedır Bu rıtmı beluleyen nedır? Bunu araştıran bazı bılım adamları herkesın ıçınde nabız gıbı atan bır metronomun bulundugunu buııun da rum yaşamsal fddlıyetlerın rıtmını ayar ladıgını üen suruyoı Bu ntım duygusu yalnızca muzık yapmamıza yaramıyor beyın ve vucut diasındakı koordınasyonu saglıyo: zamarid ayak uydurmamız ıçrn gereken alt yapıyı oluşturuyor bıkıınezlıklerle dolu dunyamızda bızlerı olumsuz yonde ettaleyen olay alaşını fütreden geçınyor İçsel bır ı ıtmın varhgına ınananların başında Parıs Rene Descartes Uruversıtesı nden Carolyn Drake gelıyor Insanlann parmaklanyla gelışıguzel tuttuklan ntmın dıkkatı çe kecek kadar bırbırıne benzedıgını fark eden Drake bu gozlemlerını şoyle ıfade edıyor Insaıüarın yurume hi7İanna kalp atışlarma ve bıı bebegın meme emış hızına bu goz atar sanız hepsının benzeı bır rıtmı tutturduguna tanık olursunuz Dışarıdan herhangı bır mudahale olmadıgı zaman butun bu faalıyetier uç aşagı beş yukan aynı tempoyu tutturuyor' Bu nu ılk kez 1940 üe 195O'lı yıllaıda büışsel psıkolog Paul Fraisse fark ettı Daha sonra 1970 lı yıllarda Ohıo State Unıveı sıty'den noropsıkolog Mari Reiss Jones fızıksel temponun içsel bır rıtme ayak uydurdugunu bunun da dıkkatımızı belırlı bır faalıyete odaklamamıza yardımcı olduguna dıkkat çektı Dıger sınırbüımcıleı bu fıkrı kabullenmeye ük başlarda pek yanaşmadılar ancak zaman ıçınde yavaş yavaş bu içsel ntım kavramı kabul gormeye başladı Bılım adamlaıının temel ntım fıkrrne sıcak bakmalarının bır nedenı de "mntlak tempo" adı veıden olgu Buna en guzel ornek yeteneklı orkestra şeflerının dakıkada 60 vuruşu veya notalarda yazan herhangı bır tempoyu şaşırücı bır hassasıyetle tutturmalan Montreal McGıll Unıversıtesı'nden Danial Levitin herkeste bu yetenegın olduguna ınanıyor Son yıllarda gerçekleştırdığı bır deneyde deneklerden po puler bır şarkıyı soylemelennı ısteyen Levıtın herkesın dogru tempoyu yakaladıgını keşfetti Levıtın'e gore bızı yonlendıren içsel bır metronom olmadan bunu açıklamak mumukun degü Şarkı soylemenın veya enstruman çalmanın dışında bu ntım ne ışe yarar 9 lUica Jones ve Drake'e gore ınsanlar dunyayı bır büınç akışı olarak degü tam tersı nabız gıbı atan bır tempoya ayak uyduran kesıntılı bır sureç olarak algılıyor Bu temponun hızını ıse içsel bır metronom belırhyor Gorme ve ışıtme gıbı duyular karşıthk (kontrast) fikrıne dayanır çunku dıkkatı nesnelerın degışıklık gosterdıgı noktalara omegın bır nesnenın kenan yoğunlaştırmak o nesne hakkında daha fazla bügı verır Drake aynı şeyın zaman ıçın de geçerlı oldugunu soyluyor Drake'e gore ınsanlar çevrelerını algılarken sanıyede ıkı kez aldıklan ornekten yararlanır Bunu yaparken de ses veya goruntunun degışıklık geçırıp geçırmedıgını kontrol eder Kaldı kı ınsanlar ıçın en ıdeal algılama aralıgı bu üa vuruş arasındakı zaman dılımıdır Bu aralıkta bılgı fıltreden geçırüır Fütreden geçırümeyen bügı akışı kışıyı ven bombardımanında boğar Drake kesmtüı algüama olgusunu şoyle açüdı yor içsel ntım olmadan olaylaıın bır dığennı ızledıgı gerçegını algüayamayız Veya bır notanın dığerınden daha uzun ya da kısa oldu gunu faık edemeyız Temel ntım olmadan her şeyın ay752/14 H evnmsel bır bakış açısıyla yaklaşüdıgında tek başına yaşayan bır hayvanın dıger hayvanlarla rıtım konusunda koordınasyonuna gıtmesı yaşamsal fayda saglayabüır Orneğm bır grup şempanze hep bır agızdan bagırmaya başlarsa çıkan sesın potansıyel bır eşe ulaşma şansı yuksehr Boceklerm bı le çevrelenndekı seslere ayak uydurdugu gozlenıyor Ornegın ateş boceklerı cırcırboceklerı çıftleşme donemlerınde hep bır agızdan bagınp çagırarak cınsel mesajlar gondenr Kitlesel iletişim Insanlar çıftleşmek ıçın eş ararken hep bır agızdan ba gırıp çagırmasa da dıskolar hanç kitlesel üetışımden yararlanır Indıana Notre Dame Unıversıtesı'nden üzücçı AlbertLaszlo Barabasi ve araştu ma ehbı opera veya dıger sahne performanslannda sanatçüan alkışlayan kalabalüdan ıncele dı Bdrabası'nın mcelemelennden şu sonuç çıktı Dmleyıcüer sanatçüan alkışlaıken ük baştakı hızın yaklaşık yarısına denk gelen bır tempoda senkronıze olurken alkışın çıkarttıgı sesın gucu artyor Şempanzelenn hep bır agızdan bagırmdları gıbı dınleyıcüer de senkronıze bır alkışın daha etküı oldugunu fark ederler Kurek çekme dans etme veya toplu yunıyuş gı bı faalıyetlerde ayru mekanızmadan yaıarlarulır Lısan ogrenırken de rıtım ıçgudusu devreye gırer Çocuklaı hsan ogıe nırken daha çok hsanın rıtmı uzennde yogunlaşır Once basıt kalıplan daha sonra daha kaımaşık kalıpları yanyana getırır Bu 600 müısanıyelüc vuruşun nereden kayndkldndıgına üışkın pek çok varsayım ortaya atüdı Reiss Jones un yülar once üerı surdugu içsel osüator' kavıamının bugun yalnızca basıt organızmalar ıçın geçerlı oldugu duşunuluyor Reiss ]ones'un ük onerüerı beyındekı bır grup noıonun oluşturdugu içsel osüatonn bu frekansı sağladıgı üe ügüıydı Ancak Drake gıbı bu konuda üerı deneylere ımza atarüar bunun ınsanlar ıçm geçerlı olamayacagına ınanıyor çunku tek bu osuatoıun yuzde 10'un uzeruıde frekans değışıklıgıne gıdemeyecegı artık büınıyor Kaldı kı tek bır muzık parçasında büe daha bu yuk orarüarda frekans degışıklıgı soz konusu Bugun Reiss Jones da ınsanlann beyınlerınde bırden fazla osüator üe dogdugunu duşunuyor Çocuklar ük başlarda bazı tempolar uze rınde yogunlaşırken bazüannı hıç kullanmayarak zaman ıçınde yok olmalanna yol açabüıyor nı anda oldugu bır dunyada yıtıp gıdebılınz' Kuşkusuz rum yaşamsal faahyetlen 600 müısenıyede bır"lık bır ntme uydurmak zorunda degüız Pek çok onerrüı olay bu zaman aralıgının altında veya uzennde cereyan edebıhr Dolayısıyla içsel tempo dışsal ntmın degışımıne ayak uyduımak zorundadır Reiss Jones, Organızma ve orga nızmanın çevresı arasında çok karmaşık bır dans soz konusudur" dıyor Işte bu nedenle ınsanlar dış rıtımlerıne ayak uydurmakta zorlanmazlar Florıda Atlantıc Unıversıtesı'nden Ed L u g e ınsanlann ntmın yalnızca muzıkte varoldugunu duşunmekle çok buyuk bır yanügı ıçınde oldugunu soyluyor ' Bır muzık parçasını dınlerken rıtmını de hıssedersınız" dıye konuşan Large ' Muzık çalarken notaların bırbın ardına sıralanışı ve aralardakı es'ler beyındekı bır osüatoru (salıngaç) harekete geçırır Yeterh mıktarda osüasyondan (salınım) sonra beyın rıtmı yakalaı Ve beyındekı baskın ntım muzıktekı devırlerden bırıne uyum saglar Bu olguya ayak uydurma' denır Bu olgu vucudu harekete geçırır eller veya ayaklar tempoya eşlık etmeye başlar' dıyor Stockholm Royal Unıversıty College of Musıc'ten Bjorn Merker'e gore karmaşık rıtımler vucudun surdurdugu basıt kadanslann (perdenın derece derece ınmesı) bır varyasyonudur Pek çok ınsan oldukça basıt rıtımlen tercüı eder çunku bunlara ayak uydurmak kolaydır Drake ın yuruttugu deneylerden çıkan sonuçlara gore 400 müısanıyede bır vuruş oldugu zaman beyın otomatık olarak bunun katlan olan dıger osüasyonlan 100 200 800 ve 1600 müısanıyeharekete geçırır 5/3 gıbı daha kaımaşık bır ntım soz konusu oldugu zaman, ortalama bır dınleyıcının yetenegının uzennde bır algılama gerekır Bu da ayak uydurmayı zorlaşünr İçsel metronomu yenıden ayar lama gereksınımı başka bır grubun vaıolaıı gıuba katılımıyla ortaya çıkabüu Konuya Beyindeki ritim merkezi Eğer rıtım beynımızın ıçıne bır yere veya yerlere kazındıysa bunun nerede olduguna üışkın herhangı bır ıpucuvarmı? Müwaukee VVısconsın Uruversıtesı TıpFakul tesı'nden Norolog Stephen IUO ve meslektaşlaıı msanlann ışıttüderı rırme üışkın karar venrken beyınlerının hangı bolgelerının faal duruma geçtıgıru saptamak ıçm ' ışlevsel man yeük rezonans" adı verüen bır teknıkten yararlanarak beynı taradılar Araştırmacüar bu amaçla once deneklere tek bır tempoda üa parça dırüettüer Daha sonra farklı bu tempoda üa parça daha çaldüar 17 denege bu üa tempodan hangısının daha hızlı oldugunu beurtmesını ıstedıler Denekler yanıtlannı venrken beyınlerınde üa bolgenın faaloldugu ortaya çıktı Bunlar bazal gangha hareketlerı koordıne eden ve beyın kaıdesınde bulunan gn hucreler ve çeper lobları konuşma ve uzamsal büıncı koordıne eden bolge ıdı Rao bu bulgularm ışıgmda rıtmı algüayan noronlann bu bolgelerde yer aldıgına karar verdı Aynı bolgelerm geçen zamanın kontrolunde de rol oynaması çok buyuk bır olasüık Bazal ganglıa bolgelerı agır şeküde hasar goren Parkınson hastalarında zaman kavramının ıyıden ıyıye dejenere olması bu savı guçlendıren bu etmen Dolayısıyla yaşh ınsarüdnn tempo tercüüermın de ya vaşlaması da bu etmenden kaynaklanıyor olabüır Drake yaşlanan kışüeruı daha karmaşık bugı yıgınını koordıne et mek zorunda kaldıklarını bu nedenle beynm heı bügı yuma ğvnı ışlemden geçıruken daha uzun zaman aralıgrna üıtıyaç duydugunu belırtıyor Ornegınarabd kulldnmak bale yap mak gıbı karmaşık eylemlerde üa ntmüt vuruş arasındakı zamanın daha uzun olması gerebyor Reyhan Oksay New Scıentıst 4 Agustos 2001