21 Haziran 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yalnız gezegen aşamın surdu rulebüdiğı, bızımkını dndııan gezegenler bulma arayışı uzun ve aınır bozu cu bır ugraş olabilır Dunyaya en yakıa yıldız oluşturan bolge olan, Orıon Tdkımyıidı21 ile ilgili yenı bir araş tırma yıldızların yaklaşık % 90'ının çevresınde yalnızca çıplak kayalıklar bulunduğunu ortaya koyuyor Zümrüt'ten akisler A. M. C. Şengör Y Son altı yıldır daha ustunkoru yontemlerle surdurulen ıncelemeler Guneş Sistemı'nin dışında yaklaşık 70 gezegenın varlığıru gozle ronune serdı Boyle olunca, uzaybüimcüer gokadanın yaşama elverışh ortamlarla dolu olabıleceğı mancına kapıldıldr Ne var kı, Oııon 7akımyıldızı'nı ınceleyen Colorado Uraversıtesı bıkn adamlarından Heıury Throop boylesı bir gezegen oluşumunun çok uzak bır olasüık olduguna dıkkat çekıyor Orıon Takımyddı zı'nda yaklaşık 20 bin yıldızın oluşruğu, bunlann buyuk bır bolumunun duşuk kutlelı yıldızlardan oluştugu, ancak çok azının da parlaklıgı guneşın 1000 katı kadar olanve morotesı fotonlar yayan, yuksek kutlelı yıldızlar olduğu belırtıhyor Throop yuksek kutlelı bu yıldızldrırı kozmık bııer kaynok lambası gıbı ışlev gorduklerıne, ısmıp yakınlanndakı malzemeyı parçaladıklarına, ozellıkle de duşuk kutieli yıldızların çevîesındekı gezegen oluşturan dısklen yok ettıklerıne dıkkat çekayor Guneşın dışında onlarca gezegen bulan Kalıfornıya Unıversıtesınden Geoff Marcy de yenı oluşan gezegenlerın zorlu bır sureçle kar şı karşıya kaldıklan goruşune katılıyor ve gezegen oncesı dısklerın katlanmak zorunda olduklan farklı ve genellıkle zor lu ortamların gezegen oluşumunu hsıtlayabılecegıne parmak basıyor Vanderbüt Unıversıte sı'nden Bob O'Dell onderlıgındekı bır grup uzaybılımcı, 1990'larda Hubble Uzay Teleskobu aracüıgıyla ılk kez buharlaşan bu dısklen ınceledüer O tarıhten sonra uzaybılimıler disklerin yaşam suresının gezegen oluşturmaya yetıp yetmedıgmı tartışmaya başladılar. 1999'da O'dell ve ekibinın yaptığı ikinci bır araştırma bu surenın yeterlı olmadığı sonucunu doğurdu O'Dell ekibinın dısklerın tayfmda belırledıgı buharlaşma oranı bunlann yaşam suresının yaklaşık 100 bin yıl olduğunu gosterıyor Bu surenın de, 1 ıle 10 mılyon yülık bır sureyı gerektıren, gezegen oluşumu içın yeterlı olmaktan çok uzak olduğu belırtüıyor Yıldızların buyuk bır çogunlugu buyuk bır olasüıkla, Orıon Takımyıldızı'nı andıran bolgelerde oluştuğundan, yıldızlann yaklaşık % 90'ının yakınında başka bır gezegen olmadığı anlaşılıyor Ne var kı, Throop durumun bu denlı umutsuz olmadıgına manıyor ve elde ettığı modele bakılırsa, dısklerın yakınındakı yerçekımının toz bırıkıntılerıru morotesı ışınlann etkısıne dayanacak bır hızda topladıgına, bu durumda dunyayı anduan gezegenlerın kolaylıkla oluşabıleceğıne dıkkat çekıyor Gelgelelım, bu durumda da gaz uçup gıttiğınden, gazdan oluşan Jupıter turu gezegenler oluşamıyor Prof. C.J. VVasserburg ile bir akşam yemeği Prof. Dr. Dr. h. c. mult. C. /. VVasserburg yasayan en buyuk jeokimyaalardandır. Crafoord Ödülünü Isveç Kralının elinden alalı pek çok yılgeçmiş olan Caltech'in bu meşhur hocası ve eski dostum geçenlerde beni bir akşam yemeğine davet etti. Eşi Amerika'nın obur ucuna torun ziyaretine gittiğinden yemekte dort kişiydik. jerry, burada adını vermeyeceğim Çinli bir öğrencisi, birlikte yıldızlar içinde çekirdek sentezini incelediği bir kozmolog meslekdaşı ve ben. jerry'nin bizi davet ettiği lokantada buluşunca davetin maksadı da belli oldu. Öğrencisi Amerika'nın iyice bir üniversitesinde bir is bulmuştu. jerry hem öğrencisinin mezuniyetini hem de is bulmuş olmasını dostlarıyla kutlamak istiyordu. Yemeklerimizi ısmarlayıp aperitiflerimizı yudumlarken, \erry, delikanlıya döndü ve kendisini canı gönulden tebrik ederek bizlere uzun uzun övdü. Sonra da bu övgünün altında mahcub olan öğrencisine hitaben: "Sana is verenler, sana neler temin edecekler, pazarlığını yaptın mı?" diye sordu. Delikanlı çekingen bir tavırla, henüz onu konuşmadığını söyledi. jerry'nin kaşları çatıldı: "Konuşmadın mı? Peki ne konuştun onlarla?" diye sordu. Cevap beklemeden de devam etti: "is bulmuş olman tabii çok güzel; ama sen burada edindiğin tecruben ve yayınlarınla şimdi de, bir yıl sonra da bu kalitede bir işi haydi haydi bulunun. Maksat is bulmak değil ki. O iste ne yapacağını bilmek. Bir üniversitede is bulmak demek profesor olmak demektir, Sadece profesör olmak da anlamsız bir şey. Halbuki esas olan, o profesör titriyle ne yapacağın. Hangi problemi çözeceksin? Arastırma programında hangi problem veya problemler var, duşündun mu? O problemleri çözebilmek için nasıl alet edevat gerekecek? Universite sana laboratuvarını kurmaya başlaman için ne kadar "tohum" parası verecek? Kaç öğrencini universite destekleyecek? Sana ne kadar öğretim yuku verecekler? Öğretimden arastırmaya ne kadar vaktin kalacak? Bunları konuşup bir sonuca bağlamadan iş kabul edilir mi? 'yi hatırlıyorsun değil mi? Dok Bilim insanın amacı: Bilimsel sorun çözmek ve torası yepyeni bir alanın kapılarını açtıydı. O ne muhtesem bir çalışmaydı. Sonbilimsel sorun çözebilecek ra? Gitti profesor oldu. Laboratuvarları çapta yaratıcı öğrenci ve imkânları olmayan bir yere böyle soryetiştirmek. gusuz sualsiz gittiği için de söndü gitti. Evet profesor şimdi. Ama profesör olmak bir b.. olmak demek değildir! Maksat yaratmak, insan bilgisine birşeyler katmaktır. Yaratmadıktan sonra ben ne yapayım senin profesorlüğunu! Bunu çok iyi düşun. Sıkı bir pazarlık yap. Unutma, sen işi her yerde bulursun, ama maksat yalnızca iş bulmak değildir." Genç adamve bizler dejerry'nin bu heyecanlı nutku karşısında şaşırıp kalmıştık. Delikanlı hocasına hitaben: "Kıt'a kabuğunun oluşumu ile ilgileniyorum" dedi. jerry "ne diye ilgileniyorsun, sorun ne?" diye sordu. Verilen cevaplar fazlaca genel olunca, ben lafa karışayım dedim, ama jerry beni susturdu: "Sen kapa çeneni, ben bunun ne düşündüğünü duymak istiyorum!" Delikanlı heyecanto biraz kemküm etti ama sonunda sadede geldi: "Granitik magma nasıl oluşuyor onu merak ediyorum?" "Hah, işte okkalı bir sorun" diye bastı kahkahayı jerry. Manto'nun ultramafitini silikonca nasıl zenginleştiriyoruz ki granit oluşsun? Bu hakikaten çok temel bir sorun." Sonra yemekte hep birlikte bu sorunu konuştuk. jerry sonunda öğrencisine dönerek "Sana aşırı bir ders yükü verirlerse, bu sorunu çözemezsin" dedi. "Ben bu yaşımda her ders saati için üç saat hazırlanıyorum. Bir yarıyılda uçer saatlik iki ders verseler, gitti 24 saat. Yani haftada tam uç günün sırf ders vermeye gitti demektir. Bunun idari gorevi var, öğrenci danışmanlığı var vs. Aman pazarlığını iyi yap. Amacı sakın gözden kaçırma: Bilimsel sorun çözmek ve bilimsel sorun çözebilecek çapta yaratıcı öğrenci yetiştirmek. Bu senin amaandır. Vasat bir universite ne yapar, ne eder sana temellı bır kadro verir, onu düşünme bile. Ama böyle verilmiş bir kadro sana yakışır mı? Onu ıster misin? Sonra kendinle yaşayabilir misin?" Yemekten sonra jerry beni otomobiliyle evıme bıraktı. Yolda öğrencisine gosterdiği ilgiden ve verdiği nasihatten ne kadar etkilendiğimi, bunu doktorasını alan her öğrencinin dinlemesi gerektiğini söyledim. "Böyle ziyan olup giden o kadar çok genç gördüm ki Celâl" dedi "profesör olmayı amaç sanıyorlarl Halbuki amaç bilim adamı olmaktır! Yaratmadan bilim adamı olabilir misin? Yaratmak için, yaratarak yaşamak, doğayı kafanda baştan oluşturmak, yaşamın en üstün, en lezzetli düzeyi değil mi? Başka türlü bilimsel yaşamın dertleri çekilir mi? Ilk defa iş bulmuş olmanın heyecanıyla bunları pazarlıkta konuşmayı unutuyorlar!" Ertesi gün universitedeki posta kutumda jerry'nin japonya'da Kobe Üniversitesi'nin 50. kuruluş yıldönümü için verdiği "Universite Toplumu; Oğretim ve Araştırma; Fırsatlar ve Büyüklüğe Ciden Yol" başlıklı ilginç konferans metnini buldum. Bunun bir kopyasını Türkçe'ye çevrilip yayınlanması teklifı ile Türkiye Bilimler Akademisi başkanlığına yolladım. bınde bır, ortalaması binde l'dir (Landgraf, Lomangıno, Med Guidelınes, Mercer) Hastalıgm asıl adı olan derın ven trombozu, uçak yolculuklannda sık gorulduğu ıçındır ki, "ekonomı sınıfı sendromu" adıyla populer olmuştur Ancak bacaklarda kan gollenmesine neden olan dıger durumlarda da dvt olasıdır. Yanı uçakta ekonomı sınıfında olduğu kadar, lüks sınıflarda da, otobtis, tren yolculnklannda, uzun sure araç kullanan suruculerde, hatta ofıs, kutuphane ve sinema gıbı yerlerde uzun sure hareketsiz ve kasılı oturanların bacaklannda, bazen de benzen pozisyonlarda kalan kollarda bıle gorulebılmektedır Derın ven trombozunun sadece rısk faktoru taşıyan kışılerın degıl, uzun uçak yolculugu yapan sağlıklı olımpıyat sporculannın bıle sonınu olabüecegı de vaka raporlanndan anlaşılmaktadır (Kesteven, Lomangıno) Son zamanlarda bazı yolcular ve sıgorta şırketleri davalar açarak, koltuk aralannın ve koridorlann genışleülmesıyle hastalıgın azalülabüeceginı one surmekte, havayolu şırketlerınm kazançlannın bır hsmından feragat ederek bu yönde değışıklıkler yapmalannı ıstemektedırler * Doç.Dr, Havacılık Tıbbı Derneğı Bşk (mcetınguc@hotmaıl.com) Kaynaklar. 1 Kesteven PJL Robuıson BJ Ckrııual ı ısk factors foı venous thrombosıs assocıated wıth aır travel Avıat SpaceEnvıran Med 2001 72 1258 2 Landgraf H Vanselovv B, el al Economy class sytıdrome rheology fluıd balance dnd lower leg edeniıi duı ıng a sımuldlt'd 12 houı long dıstdnce flıqhl Avıat Space Flnvıron Med 1994 65 930 5 3 Lomangıno N Vonous thıomboeıjıbolır dısease rısk foı pdssengers and diıcrew'> Federal Aır Surgeon's Medıcal Bulletın Spnng2001 1 7 4 Medıcdl Guıdelırıes for Aır TYavel Avıal Space Envıron Med 1996 67 10 Supplamenl B 67 5 Meıceı A Brown JD Venous thrnmbnpmholısm assocıatpri wılh dir Iravel a lepoı t of 33 patıents Avıal Space Envıron Med 1988 69 1547 6 Raymaıı RB Hrfstıngs |D Kıuyet WB Levy RA Clmıcal Avıatıon Medıcıne 3rd ed 2000 New York Castle ConnoUy Gtdduate Med Pub pp S7 7 Sahıar F Mohler SR Economy class syndrome Aviat Space Envıron Med 1994 65 957 BO 745/5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle