Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tonra patlıyor yonları sısmomet re kullanarak dın lıyorlar Bır yanaı dağın derınlıkle rınde mfrasound'u ureten olgu, aynı zarnanda volkaruk tıtreşımleı ı de uretıyor Bugune dek bu dalgalaıı olçerek sınyal al mayaçalışanjeofı zıkçıler, sarsuıtı lardakı degışıklık lerden yola çıkarak yanardagın yakuıda patlayıp patlamayacagına karar vorıyorlardı Kalıformya Menlo Park'takı ABD Jeolojık Araştırmalar Merkezı'nden sısmoloq Bruce Julian bu sarsıntılardan yararlanmanın pek çok sorunu da beıaberınde getırdıgını, genellıkle degışık şıddettekı sarsıntıların yanıltıcı uyarılara yol açtıgmı ılerı suruyor Aylak Bilgi M. Emin Ceylan Cem Yılmaz, Serdar Turgut manisi Cem Yılmaz ve Serdar Turgut'un çok fazla tutkunu olduğunu bilmeyen yoktur. Bazıları, birkaç gün bu ikisini seyredip, okumazlarsa; sinirlilik, tedirginlik ve öfke ile giden yoksunluk sendromuna girmekteler. Eskiden Kemal Sunal ya da ne bileyim Nejat Uygur tipinde adamların tutkunu değil, olsa olsa seveni olunurdu. Bunlar bir şekilde, guçlülere karşı halkın, kendi yontemlerince kendini galip getirmesini sağlayan orneklerdi. Kendine ozgu "salaklıkları"yla güçlüleri dize getirirler ve bu alemde kendilerine bir yer edinirler, hem de halkı yüceltirlerdi. Ama yerleri de, yaşamları da, hep bu alemin içiydi. Halbuki öteki ikisinin ki öyle mi? Düşününce buluyorsunuz. Her ikisinin de ortak özelliğı; bu hayatın yerleşik her turlu değeriyle, örneğin dürüstlükle, hatta karısı ve kendisiyle bilime toptan alay etmek. Yani bu dünyanın olduğu kadar, kendinin de varlığıyla alay etmek. Hadi eski Türk filmleriyle ya da ne bileyim politikaalarla alayı anlıyorum. Ama arabayı, evi, bir el sıkışmayı, sevgiliyi, ayakkabıyı, merhabayı, saçı, yakışıklılığı, çirkinliği ve de zaman zaman dostluğu "ti"ye alan tavrı nasıl anlamalıyım? Şimdi işte onu da şöyle anlıyorum. Bütün bir yaşamı boşlayan, bütun bir geleceği yoksayan ve bütün bir geçmişi kazıyan uslup diyorum ben buna. Kökleri derinde, onun için de yüze çıkana kadar neredeyse kendisi kalmamış ya da karakteri değişmiş bir gizli depresyon. Hayattan, sevdiğinden, can dostundan bu denli vazgeçebilmek için çok cesursa bir yandan da insana körü körüren cesaret veren de depresyonun kendisi olabilır mi. Niye olmasın ki. Öyle ya, en ağır intiharları depresyonda gormüyor muyuz ve de intihardan ote de daha kökten bir cesaret ne olabilir ki! Yanlış anlaşılmasın, Cem Yılmaz ve Serdar Turgut'un depresyona girdiğini söylemek istemiyorum. Hatta belki biraz yanlışını kabul ederek, onu bile söyleyebilirim. Ve bu oyle bugün oluşmuş bir depresyon da değildir. Çok daha önceleri, kendilerini bu toplumun dışında hissetmişlerdir. Örneğin Cem Yılmaz'la oturup şöyle bir esasından "al takke, ver külah" konuşma yapmak için mümkün değildir. Bir çocukla konuşuyor gibi olursunuz. Son derece basittir. Size sanki kendisinin ciddiye alınmasına hiç dayanamıyor gibi gelir. Ama yalnız başına hissettiğimde ve içindeki çocuğu konuşturduğunda, aniden ulaşamayacağınız bir düzleme kayar. Savrulur, bakakalırsınız. Evet depresif tavırdan belki ama, kişisel bir depresyondan bahsetmiyorum. Sadece toplumun, onların komik ve ironik söylemlerinin peşine takılmasından bahsediyorum. Toplum o davranışsal modele çok yakın ki, bu tarzı fena halde benimsiyor. Onlar da bunun tuttuğunu görunce, aynı üsluptan hızlanarak devam ediyorlar. Halk için bu tavır, bir yandan da, çaresizliğin belirtisi. Tepedekiler o kadar ketum ki ve o kadar ilgisiz yerlerde çok uzun zamanlardır dolaşıyorlar ki, halk onlara ulaşma umudunu çoktan yitirmiş, bir sorun karşısında önerilen her türlü çözümu başından alaya alıyor. Hatta çözüm lafının kendisini alaya alıyor. Bütün bunlara rağmen; biraz ciddi bir çaba gorduğünde, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal ya da ne bileyim bu, Calatasaray gibi bir futbol takımı bile olabilir, hemen onun peşine takılmak için soluklanıyor. Ama soluklanacak yer, kişi, kurum ya da olay o kadar az ki, hava yetmiyor ve nefes darlığı çekiyoruz. Nefesimiz daralıyor, umudumuz köreliyor, hayattan vazgeçiyor ve kendimizi Serdar Turgut'la, Cem Yılmaz'a vuruyoruz. Doğrusu ikisi de iyi ilaçl 624/9 Çatlaklar ve yarıklar Yeı sarsıntılarının yanıltıcı sonuçlaıa yol açması çeşıtlı nedenleıe bağlanıyor Garces, sorunun buyuk bır kısmının yanardagın altındakı yenn ozellıgınden kaynaklandıgına dık kat çekıyor Yenn sısmık dalgaları nasıl dagıttıgı veya bozdugu erken uyan olasılıgını buyuk olçude etküıyor "Bu dalgalar, katmanlar, yanklar ve çatlaklar ıçeren bır yoldan üerle mek zorunda" dıye konuşan Garces, "Oysa, yanardaga kulak venrsenız daha gerçekçı bır sonuç elde edersınız Sısmometrelerın yerıne rnıkrofon kullanarak daha dogru bılgılere ulaşmak mumkun Çunku hava daha yalın bır madde" dıyor Garces'e gore yanardagların karmaşık dılını deşıfre etmek ıçın onco dagın fızıksel yapısını matematıksel olarak formule ederek bır model oluşturmak gerekıyordu Bunun ıçın de magma bacasının boyutları, tabaka kayaçlaıının seıtlığı ve rnaymanın ıçerdıgı gaz mıktan gıbı paıametrelerden yararlanıldı Bu modelde oluşturulan ınfrasound spektrumu gerçegı ıle karşılaştırıldı Parametrelerı manıpule ederek ıkı spektra arasmda tam bır uyurn saglandı Bdım adarnlarına gore bu yontem ıle yanardagın ıçınde rıe olup bıthgını anlamak pek yakında mumkun olacaktı Bır numaralı model yalın fızık uzerıne kurgıılandı Her şpydpn onco aktıf haldekı bır yanardagın zırvesınde oldugu gıbı patlayıcılar yardımıyla kısa, keskın patlamalar meydana getırıldı Patlamanın ılk dakıkalarmda kuvvetlı bır şok dalgası 360 derecelık bır açıyla çevreye yayıldı Bunu duşuk, ınfrasonık bır gurultu ızledı Daha sonra bu gurultu de gıderek yok oldu Garces ve Buckıngham yanardagın ba casını, ıçı magma ıle dolu kayadan bır sılmdır olarak tasarladılar M patlamadan sonra ortak ya çıkan keskın ve şıddetlı guıultu, yuzeye yakın bır noktada patlayan gaz kdbarcıklarından kaynaklanıyoıdu Bunun sonucunda magmayı dalgalandıran akustık dalgalar meydana gel dı Dalgalar bacanın ıçınde duvarlara çarpa çarpa gıdeıek yavaşlayan, sonunda gıderek yok olan sesleıe donuştu Matematıksel olaıak bu model bır boıulu orga benzıyor Org borusunun ıçıne uflenen hava, borunun ıçınde çeperlere çar pıp zıplayan genış spektrumlu tıtreşımlore yol açar Bazı tıtreşırnler borunun boyuna eşıt uzunlukta dalgalar oluşturur Dalgalar, daha sonıa boıunun rezonansa geçmesıne neden olur Boıunun boyuna eşıt olmayan tıtıeşımleı yıtıp gıder Bu seslerı oluşturan spektıumu deşıfre ettıgınız zaman org borusuna ılışkın tunı bılgıleıı elde edebılırsınız 1994 yüında Carces ve Buckıngham bu modelı gerçegı ıle karşılastırmaya karar veıdıler Strombolı adasmdakı yanardaglar gıbı bılım adamlarmın uzerınde en fazla durduk lan yanardagları bu karşüastırma ıçın seçtıler Strombolı yanardagı 2000 yüdır aktıf durum da Uzerınde çok çalışıldıgı ıçın hakkmda pek çok bılgı bulunan yanardag, yapısal olarak tıpık yanardag ozellıklen taşıyor Garces, tasarladıkları sımulasyon ıle karşılaştırmak uzere Strombolı'de gerçek patlamaları kaydettı Napolı'de Vezuv Rasathanesı'nın yardımı ıle aktıf yanardag agzının 150 rrıetre kadar yakmına sokuldu 8 gun boyunca Garces bınlerce patlamanın yanı sıra ınfrasound mıkrofonu üe sarsıntüarm yol açtıgı gurultulerı kaydettı Laboratuvarda bu parametrelerı yerıne oturtan Garces ve Buckıngham, Strombolı'nın patlamalarmın "parmak ızını" en mce ayrın tılanna kadar çıkarttılar Yararlandıklan modelın bu kadar yalın olmasına karşm bu kadar ayrmtüı bılgı edınmelerı, büını adamlarınm dogru yolda olduklarına ılışkın ınançlarmı guçlendırdı Reyhan Oksay New Scıentıst 20 Şubat 1999