24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zümrüt'ten akisler lerde gozledıklerı hıpnoz durumunun gerçek mı yoksa duzmece mı oldugunu araştınyor Harvard ekıhrnın yuruttugu bır araştırma da, hıpnotıze edılen denekler PET'e baglandı ve bılgısayar ekranındakı goruntulerı renk açı sından degerlendırmplerı ıstendı Bılım adam ldrının anıacı, ıddıa edıldıgı gıbı hıpnoz altında kı kaşilenn renk koru olup olmadıklannı araştırmaktı. Araştırma sonuçlarından çıkartılan on bılgılere gore, renk koru olduklarını ıddıa edprı gruptakılerm beyınlerınde, korteks tabakasmın uzerındekı renk merkezınde, kan dolaşırrımdd gozle gorulur degışıklıkler meydana geldı Spıegel bu sonuçtan hareketle, renklerı oldugu gıbı algıladıgı halde, her şeyı sıyah beyaz gordu gunu ıddıa eden bır kışının beynınde bu degı şıklıklerın meydana gelmesının olanaksız olduguna dıkkat çekıyor nucunda fılm çekımlerını mceleyen Kirsch, hıp noz altınddkı kışılerın, hıpnoz altındaymış gorurıtusu verenlerden kolayr.a ayrıldıgını ılerı su ruyor Ne var kı bazı kışılerın gerçekten hıpnotize edılebüecegını kabul etmek, trans durumunu kabul etmekle aynı şey degü Gerçek hıpnotık durum ıle trans durumu arasında fark olup olmadıgı da ayrı bır tartışma konusu Kirsch ve ekıbı arada bır fark olmadıgıru soylerken resmı teorısyenler fark oldugunu ılerı suruyor Bu ıkı grubun uyuşamadıgı en onemlı konu trans durumunun tanımı Bılım adamları transm tanımında zoılaruyor Pek çogu hıpnoz sırasmda beynın "ıçıne dorıdugu"nu ve dış dunya ile tum baglantüaıın koptugunu ılerı suruyor. Beyın bu durumda hayal urunü olan nesneleri gerçek olarak algüıyabüıyor Rainville trans hakkında şunları soyluyor "Bılınç, hıpnoz sırasında dış dunyaya ılışkm duygularm denetımınden çıkarak tumuyle tel kınlerın gudumu altına gırer" Londra Imperıal College Scholl'un Tıp Fa kultesı'nden noropsıkolog John Gruzelier ve çalışma arkadaşları elektrotlar ve psıkolojık testler yardımıyla trans durumuna açıklık getır meye çalışıyor Gruzelıer'ın elde ettıgı sonuçlar zıhınsel odaklamanın onemını dogruluyor Hıpnoz seansının başında nakarat bolumunde ın sanların kendılerını dış dunyadan soyutlayıp tu muyle hıpnotızmacının sesıne küıtlenmelerı gerekıyor Kolay ıpnotıze olan ınsanlar, kendılerını şartlayarak rahatsız edıcı seslerı duymayabılıyorlar A. M. C. Şengör "Insan Merkezli Düşünceler" ve Sokrates Cumhuriyet gazetesi, HasanÂli Yücel'in Türk okuyucularına kazandırdığı klâsikler serisini tekrar basmakla dev bir hizmetin altına imza atmış olmaktadır. Bir insana verilebilecek en büyük zenginlik düşüce becerisi ve bilgi zenginliğidir. Insan uygarlığının üzerinde yükseldiği düşünce anıtlannı bir gazete fiyatına okuyuculanna sunan Cumhuriyet, 1946 yılında cehalet ve aptallığın ortak saldınlan sonucu o zaman Atatürk'ün koruyuculuğundan artık mahrum kalmış olduğundan yıkılan Türk Aydınlanmasını tekrar ayağa kaldırmak için güçlü bir el uzatmıştır. Ülkemizi Insan Uygarlığının bir parçası yapmak, insanlarımıza bu uygarlığın nimetlerinden faydalanma imkânını vermek ve onları da bu uygarlığın saygın yapıcıları arasına katmak isteyen herkes bu eserleri okumalı ve okutmalıdır. Ümidim, serinin HasanÂli Yücel'in listesini de aşıp doğa bilimlerinin büyük klösiklerini de, lyonya'lı "fizikçilerin" yazılannın eldeki kınntılarını da, Islâm Dünyasının, Çin'ın ve Hint'in büyük doğa bilimi ve coğrafya eserlerini de kucaklamasıdır. Tabiî okumak demek, her okunulana inanmak, her okunulanı beğenmek demek değildir. Bazan okuduğunu beğenmemesi insanı yeni düsüncelere sevkeder, yeni buluşlara yöneltir. Ben de bu hafta, başlatılan klâsikler serisinin ilk eseri olan Sokrates'in Savunması'nın kahramanı Atina'lı filozof Sokrates'in genelde sanıldığı gibi gençliği elestirel ve bağımsız düşünmeye teşvik eden ve bilginin tek fazilet olduğunu söylediği halde kendisinin bildiği tek şeyin hiçbir şey bilmediği oldugunu vurgulayan alçakgönüllü bir bilge oldugu tezinin doğru olmadığını savunacağım. Sokratesöğrencisi Platon'un diyaloglarından bildiğimiz kadarıylaetrafındakilere insanın doğru ve iyiyi kendi içindeki özel bir hasletle mutlaka bulabileceğini, ölümsüz olduğuna inandığı ruhun zaten bu doğru ve iyi bilgilerle teçhiz edilmiş oldugunu, insanın tek yapması gerekenin dünyaya geliş sonucu bildiklerinin çoğunu "unutan" ruha bildiklerini hatırlatmaktan ibaret oldugunu empoze etmeğe çalışıyordu. Bunun için geliştirdiği tekniğe Platon Theaitetos adlı diyalogunda maiotike tehne, yani ebelik tekniği demişti. Bu teknik Sokrates'in karşısındakini sorgulamasından ibaretti. Sokrates sorularını öyle seçiyordu ki, sonunda karşısındaki ruhunun "unutmuş" oldugu bilgileri "kendiliğinden" hatırlıyordu (Platon'un anamnesisi). Meselâ Meno adlı diyalogda Sokrates genç bir köleye geometrinin bazı temel kabullerini bu şekilde "hatırlatır" (yani "öğretmez" çünkü herşeyi zaten bilen ruhun öğrenmeğe ihtiyacı yoktur; sadece ebelik tekniğini kullanarak ona "hatırlatmak" yetecektir). Bu yontem, Descartes'ın şüpheciliği ile esasta aynıdır ve her ikisinin de temel varsayımı Tann'nın insanı aldatmayacağı fikridir. Descartes da gerçeği bulabilmek için işe herşeyi sorgulaması gerektiğinden başlamış, sonra düşündüğünü bilmenin varlığını isbat ettiğini ("düşünüyorum, öyleyse varım!"), bunun da Tann'nın varlığını isbat ettiğini, Tann da blzi aldatmayacağına gore, sezgilerimizin gerçeğin tek kaynağı oldugunu düşünmüştu. Bu tür düşüncelerin Sokrates'ten sonra öğrencisi Platon'un totaliter devlet modeline, oradan da Hristiyanlık kanalıyla Engizisyon mahkemelerine, Descartes ve Tann'nın otoritesinin yerine duyuların otoritesini koymaya çalışan Bacon üzerinden 18. yüzyıl pozitivizmine, oradan da 20. yüzyılın milyonlarca insanın acı içinde olmesine neden olan faşist, komünist ve köktendinci totaliter devlet modellerine yol açtığı artık her bilim ve felsefe tarihçisinin bildikleri arasındadır. Sokrates bu fikirlerine, düşüncelerinin merkezine insan yerine tüm doğayı alan Batı Anadolu'lu "fizikçileri", Tales'i, Anaksimander'i, Anakslmenes'i, Heraklltos'u, Anaksagoras'ı ve diğerlerini eleştirerek varmıstı. Halbuki guya insanı duşunmedikleri için eleştirilen o doğa filozofları, açık veya gizli hiçbir otoriteyi tanımayan; insanın içinde mutlaka doğruyu bulacak gizli güçlerin varlığına inanmayan; gözleyerek, düşünerek ve eleştirerek belki yanlışlardan arınabileceğimizi, ancak doğruyu bulmak için hiç kimsenin elinde sihirli değnek olmadığını insanlığa ilk defa öğreterek ona doğanın yalnızca lâlettayin bir parçası oldugunu, özgürlüğü ve mutluluğu bu mutevâzı ama realist görüş içinde aramasını söyleyen gerçek bilgeler, elestirel akla dayalı insan uygarlığının hakikî kurucularıydı. Sokrates ise onların büyük ideallerini anlayamayan, insanı Tann gölgesinde guya yücelten bir doğu özentisinden ibaretti. Teknik, algıyı değiştfriyor Benzer bır çalışma Kanada'da Montreal Unıversıtesı'nde yapıldı Pierre Rainville, Catherine Busnell ve çalışma arkadaşlarının gerçekleştırdıgı çalışmada, PET yardımıyla hıpnoz ıle agrı kontrolu arasmdakı ılışkı araştıııldı Sonuçları geçon yıl Science dergısınde yayın lanan araştırma hıpnoza duyarlı 8 kışı uzerınde yumtuldu Hıpnoz altındakı gonullulerden can yakacak kadar sıcak bır suya ellerını daldırmaları ıstendı Daha sonra deneklere, suyun oldu gundan daha sıcak ya da daha soguk oldugu yolunda telkmlerde bulunuldu Tum denekler hıpnotızmacırun telkınlerı ıle aynı dogrultuda algılarının gerçekien degıştıgını ıfade eltıler PET tdrarnalarını degerlerdıren araştırmacılar, deneklerın rol yapmalarının mumkun olmadığını, çunku beynırı arıterıor cıngulate adı verılen kısmında onemlı degışıklıklerın meydana geldıgını kaydettüer Hıpnotızmacırun su sıcaklıgının acı veıecek dereceye çıktıgını soylemesi, soz konusu bolgedekı kan dolaşımını hızlandırıyordu Anterior cıngulate'ın başlıca gorevlerınden bırı beynın algılama ve duşunmeye baglı olarak urettıgı duygusal kayıtlaıın dozunu ayarlamaktır Bılım adamları hrpnoz altmdaki kışılerın anterıor cıngulate bolgelerindekı kan dolaşımındakı degışıklıklerın PET taramalannda açıkça goruldugunu belırttüer Hepsi yanılgı mı? Ancak Gruzelier ıçm bu yeterlı degü Aynı zamanda ınsanlarm kendılerını rahat bırakabılme yetenegıne da sahıp olmaları gerekıyor Gruzelıer'e gore hıpnotızmacı yorgunluk ve agır gozkapaklarından soz etmeye başlar baş lamaz denek frontal loptakı devrelerı gevşetebılmelı Gruzelıer'ın çalışmaları bır başka gerçegı daha su yuzune çıkartıyor Hıpnoz, frontal loptakı sozel yetenek merkezını de bozuyor Başta Wagstaff olmak uzere hıpnoza ınarımayanlar butun bu degerlendırrnelerı yanılgı olarak gorup, tum ıddıaları çurutebüeceklerını soyluyor VVagstaffa gore beyın taramalannda gozlencn farklüüdar, trans duıuınundan degü, yogun konsantrasyon ve gevşemeye baglı sıradan zıhınsel ve fızıksel degışıklüderden kaynaklanıyor Bu durumda kralın gerçekten çıplak olup olmadığı konusunda kımse kesın bır yargıya varamıyor 1840'da hıpnoz sozcugunun ıcadm dan bu yana tartışmalann ardı arkasının kesılmemesı bunun an açık kanıtı Goruntuleme teknıklerı ve kafatası kayıtları da bu dugumu çozrneye yetmıyor, çunku goruntuler de riog ruyu yansıtmıyabüıyor Bu cıhazlardan alınan goruntuler yalnızca kan dolaşımını ve elektrık sel taalıyetlerı gosterırken, ınsanların ne du şundugu konusunda en ufak bır ıpucu vermıyor Kısaca, beynın gunluk bılıncı bıle nasıl uıettıgı bümemezken, hıpnoz konusunda bılım adamlarının bugunlerde goruş bırlıgıne varacdklarını urnmak aşırı ıyımserlık olur Reyhan Oksay New Scıentıst 4 Temmuz 1998 Gerçeği arama Beyın goı untuleme teknıklerı, hıpnoz altındakı kışıleıın gerçegı yansıtıp yansıtmadıklarını ortaya çıkartan tek yontem degü Hıpnotize edılmelerı mumkun olmayan kışıleı ın hıpnoz al tındaymış gıbı duzmece davranışlaı seıgıledık lerını ortaya çıkartan Conncctıcut Unıversıte sı'nden Irving Kirsch ve arkadaşları, "gerçek" ıle ' sımulator" arasmdakı faıta ortaya çı kartan bır yontem gelıştırdıler. Deneyde, bır hıpnotızmacımn teybe alınan sesı deneklere ıkı kez dınletıldı Ilkınde denek, teyptekı sesı araş tırmacıyla beraber dmlerken, ıkıncısınde yalnız bırakıldı Bu ıkı sureç de gızlıce fılme alındı Sımulatorler, araştırmacı ıle bırlıkte ıken hıpnotızmacımn buyruklarına normalın uzerm de bır uyum gosterırken, yalnız olduklarını sandıkları durumda buyrukları "geçıştırdüer" Oysa gerçek hıpnoz altmdakılerın tepkısı ıkı durumda da bırbırının aynısı ıdı Deneyın so
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle