Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\ lerınde, meteorlar gıbı dış etkenler nederuyle, sıcdklıgm yer yer artmış olabılecegını ve bunun bır sonucu olarak dd çok deruı olmayan nehır ve gol gıbı su kay naklarının kuruyabüecegını, bunun da bu sularda bulunan bıyo organık molekulle rın yogunlugunu arttırmış olabüecegını one suruyorlar Gerçekten de, laboratuvarda yapılan denemelerde peptıd, karbonhıdrdt ve nukleık asıt gıbı bıyoorganık bıleşıklerın, su üe ısıtüınca, bır araya gelerek 'coacervate" dedıgımız kumele rı oluşturdukları gosterıldı Hayatın uzaydan geldiği göriişü de var... Yanıt: Evet, bügınlerden bır bolumu de sozunu ettıgımız basıt kımyasal molekullenn yeıkureye kuyrukluyıldızlar aracüıgı üe otekı gezegenlerden taşınmış oldugu tezını savunuyor ve bu konuda araştırma yapıyorlar Interstellar medıum1 dedıgımız yıldızlar arası ortamda, yıldızlarm oluşması sırasında ortaya çıkan toz tanecıklerı ve çeşıth gazlar bu lunmaktadır Yerkuremızın de bır uyesı oldugu Samanyolu dedıgımız yıldızlar kumesmm spektroskopık analızı bu or tamda, çogu organık olmak uzere, halka yapısındakı polı aromatık hıdrokarbonlar da dahıl en az yüz çeşit molekül bulundugımu gostermıştıı Profcsor Mayo Greenberg yıldız lar arası ortamda buJunan bu organık mo lekullerın çevrelerındekı toz tanecıklerı uzerınde yognuldşabıleceklerını ve ultravıolet (rnorotesı) gıbı yuksek enerjı taşıyan ışınların etkısıyle redksıyona gırerek dahd kompleks bıleşıklerı meydana getı rebüeceklerıne ınaruyor Benım de katümak firsatını buldu gum bır ortak çalışmada laboratuvarda yıldızlar arasınddkme benzer koşullar altında gerçekleştırüen denemelenmızde karbonmonoksıt su ve amonyak gazları kanşımmın çok yuksek vakum (çok du şuk baskı) ve çok duşuk sıcaklık derece lerınde ultravıolot ışınlannın etkısıyle lak tık asıt glıkolık asıt, ure, glıserın gıbı or ganık ve bıyoorganık bıleşıklerı meydana getırdıgını gosterdık Bu çdlışma 1992 yılında, Origins of Life and Evolution of Biosphere adlı dergıde yayımlanmıstı Mars'tan gelen ve bılım dunyasında ALH84001 adıyla arulan meteorla ılgılı analız sonuçlarının genış yankısını duyrndyanımı/ kdlmamıştır Bu meteorda gorulen ve "karbonat globulu" denilen kuresel "cısımcıkler", karbonat oksıt ve sulfur mınerallerının bır kanşımıdır Bu kanşımda PAH üe gosterüen halka yapüı Polı Aromatık Hıdrokarbonldr da bulun rnuş ve bu sonuç çok heyecan yaratmıştır Çunku PAH'lar organık kokenlı bdeşıkler dır Meteorda bulunmaları, kanşımddkı oranlar rnıryonda bırden daha da az olmakla bırlıkte, Mars yuzeyınde, bır za.Z81/12 amın laboratuvarl manlar "canlı" bulunmus olabılecegıne ışaret edebılır Bu karbonat globullerının jeokımyasal, mıneralojık ve moıfolojık ozellıklerı, yeryuzunde bulunan ve bıyol jık kokenlı bılınen globullere benzedıgı ıçın Mars ın yuzeyınde bır zamanlar 'bı yolojık etkınlıklerın surmuş olabılecegını gosterdıgı one surulmektedır Bızım çalışmalarımızı anlatırken, bugun büdıgımız RNA'nın ıskeletını teşkıl eden rıboz'un beş uyelı halka yapısında bır bıleşık bız kımyacıların deyışıyle bır pentoz oldugunu ogrenecegız Unlu Isvıçreh bılgın Albert Eschenmoser ın grubu ıse beş uyelı rıboz yerıne altı uyelı bır hdlkd olan heksoz u soktukldrı bır polırner zıncırının sentezı uzerınde çalışıyorlar Ayrıntüı çalışmalar p RNA dıye adlandınlan bu zıncırın uyelerı arasmda kurulan hıdrojen bağlarını RNA ve DNA zmcırlprındekıne oranla daha dayanıklı ve selektıf oldugunu gostermıştır Profesor Eschenmoser bu konudakı araştırmalarmı Isvıçre'de ve Amerıka Bırleşık Dev letlen'nde, NASA nın destekledıgı uç ayn laboratuvarda surduruyor Biyolojik evrim konusundaki aıaştırmalan anlatır mısmız? Yanıt: Bu drdştırrridldrın dmacı, hucre yapısı ve ışlevı en basıt olan organızmayı bulmak, ortaya çıkaımaktır Karl Stetter ve grubu "Hyperthermophüıc Procaryotes"lann bılınen en basıt organızmalar oldugunu ılerı surayor ' llyperthermophılıc', Grekce'de "yuksek sıcaklık derecesını seven", 'Procaryote de "nukleus'tan once ' anlamına gelıyoı Procaryote'lar, tek hucrelı organızmalardır ve hucrelerınde henuz bır çekırdek oluşmamıştır 'Nukleustan once dıye nıtelendırümeleıı, procaryote ları, eucaryote denilen ve hucrelerınde gerçek bır çekırdek bulunan, daha gelışmış organizmalardan ayırdetmek ıçındır Adından da anlaşılacagı gıbı, Hyperthermophüıc Procaryote'lar sıcakhgın 80 113°C oldugu volkanık su kaynaklarındd ve bu suların geçtıgı kayalıkldrda bulunuyorlar Bu orgaruzmalar yaşdmldrını" surdurebümek ıçın, çevrelerınde bulunan hıdrojen ve ındırgenmıs kukurt büeşüderı île karbondıoksıt oksıt lenmıs kukurt ve azot büeşüderı arasında yuruyen reaksıyonlarda açıga çıkan enerjıyı kullanıyorlar, demek kı guneş enerjısıne gereksınımlerı yok Bu nedenle de bu organızmaldrın, başka gezegenler de dahıl, sıcak suyun ve adını ettıgımız bıleşıklerın bulundugu her yerde var olabüeceklerıne ınanılıyor Canlı bir sistemin taşıdığı, "genetik informasyon " denilen ozellikler nasü korunuyor ve kalıtım dediğimiz bir olayla, nasü bir sonraki kuşağa geçiriliyor? Yanıt: Gunumuzde büınen orga BIYOLOJIDEKI BUYUK OLAYLAR Dunyuckı yafam mikroorgcınizmalar olarak bafladı ve bu organizmaların uğradığı değişimler muazzam ionuçlar yarattı. Bizim varolufumuzu sağlayan bu değişimler ilkel RNA nın olufumuyla başladı. 12 Milyar Yıl Once KARMAŞIK YAŞAM BİÇİMLE RİNİN HIZLA ÇOCALMASI Okaryot (Eukaryotes) hücre çekir deği ve nrganelleri bulunan hucre evrimi haflurda gunumuz bakterileri gibi iudece ikiye bolunerek çogaldıklarından çok yava}tı. Sonra ları, okaryotlar eheveynin genetik •^,malzemelerini birleştirerek üremeye başladılar. Bu lekıuel ureme gen havuzundaki çeşitliligi arttırdı, ve evrimin hızlanmasını sagladı. > 2 Milyar Yıl Once i, : KARMAŞIK HÜCRELER Zumanla bazı bucreler, buyuk bir ibtimalle serbest dolaşan prokaryotları (prokar yoteı) hucre çekirdeği ve diger organelleri olmayan huc reler içlerine alarak daha karmaşık ve ozelle^mii bolumleri olan bucreler haline yeldiler. (Endosymbiant The ory) Orneğin. oksijenli solu mım yapan bakteri, bu yeni hucrelerin mitokondrisi dur muna geldi. Aynı fekilde fo~ tosentez gerçekleştirebilen bakteriler de bu yeni hurm lcrin kloroplastlan durtı na geldiler. Hucrenin genlerini tasıyan cekirdegi ile birlikte bu Okaryot hucreler kuften insana kadar tum diger yaşum şekillerini oluşturdular. Lm BASİT HUCRELER RNA nın nasıl meydana geldİğftiala cevaplanamamif bir sır. İlk gerçek hucreler buyük bir olasılıkla modern prokaryotlara (bakteri) benziyordu. İlkel ve modern pro .karyotlarda hucre çekirdeği bıılı^ maz ve genetik malzemesi ribo ,' zomlarla protein sentezini gerçek leftiren organel birlikte jelimsi sitoplazmanın içinde bıılunur. 4 Milyar Yıl Once İLKEL RNA '• Organık malekuller karmaşık yapılar haline geldiler ve RNA moiel oluşturdular. Bilimadamları bu ilkel RNA molekullerinin kendisin \ınt uretebildiklerine inanıyor, Modern hucrelerdı RNA asıl rolıı D devretmiştir. Bunun yanında RNA lıâlâ genetik kıullan ribozomlaı mak ve protein uretimini sağlamak (jiUyafonnal bir göreve sahif, İ.9 Milyar Yıl Once