Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Aylak Bilgi M. Emin Ceylan Sanat tedavisi Sanat tedavisi bir psikoterapı metodudur. Hastalan, doktorları, psıkologları, sanatçılan ilgılendirdiğı kadar aılelen de ılgılendırebıleteğını duşunerek bu hafta sızlerle bu konuyu paylaşmak ıstedım. Tedavinin esası terapıst ıle hasta arasında soze değil, resme dayalı bir iletişım şeklinın olmasıdır. Bır grup hatfada, bu tedavi şekli söze dayalı psıkoterapıye gore daha doyurucu sonuçlar vermekteder. Sozel psikoterapıde odak noktasının kendisi olduğu,hastanın her an aklındadır. Buna bağlı olarak terapiste karşı zaman zaman dırenç gösterır, çunku sonuçta ikı kişi arasında habire aynı kişinin konuşulması sonuçta istenmeyen bir durumdur. Halbukı bır resım uzehnde yoğunlaşmak, hastanın kendisi uzerınde odaklanıldığı duşuncesınden uzaklaşmasına neden olur. Bu yöntemi hasta kendisi ıçin daha guvenlı ve daha aza tehdit edicı olarak algılar. Bır tedavi ilişkisinde tehdit edicilik de nereden çıktı denilebılır Bunun anlamı psikoterapi sırasında, kişinin her an kendı sınırları içinde dolaşıldığı ve hayatında ilk deta birısine, hatta kendi kendisine bu kadar açıldığını duşünmesı ve bunun doğal sonucu olarak da, guven ve tehdit duygularını yan yana taşımasından ibarettir. Tehdit, bu anlamda bir tehdittir. Sanat tedavisınde, hasta sozel ilişkinin kesilmesi nedeniyle kişi kendi uzerindeki tehdit duygusundan arınır, yaptığı resimlere kendi ıma/ı ve fantezileriyle ilgili figürler oturtur. Sözel olarak ortaya çıkartılamayan ofke, korku ve depresyon bu işlem sırasında tanınır. Yine resimler, ergenlik doneminin karakteristiği olan zıt duyguları bir arada bulundurma, ömeğin aynı anda aşk ve nefret duyma halinı de çarpıa bıçimde ele verır. Sanat tedavisinin bir ozelliği, hastanın kendi tedavisine aktif katkıda bulunmasıdır. Hastaya yardımsızlık ve çaresizlik duygularını çağrıştıran uzun sessizlikler yerine, seanslara hastanın aktif katılımı bazı olumsuzlukları yenebılir. J Su altındaki antik liman bulunduĞju Antırhodos Adası'nın harıtası çıkartıldı, aynca, uzerınde buyuk ıhtımalle Denız Tanrısı adına bır tapınak bulunan ve çok sayıda granıt ve mermer kalmtıları ortaya çıkaıtılan Poseıdıon yanm ada.sımn genel hatlaıı, Strabon'un anlattıklaı ıııa uyuyuı Teknık çalışmalardan sonra dalgıçlann yaptıgı çalışmalarla anv foralaı sutun paı çaları ve bazalt taşlarla kaplanmış, kum taşı ve çırnento sertlıgınde harçlarla orulmus saıay yapılarırn oıtaya çıkaıdılar Her bır parçanın yeıı tıtızlıkle ulçuleıek bügısa yarlara yuklendı Su geçırmez olçum aletlcııylc yapüan çalışmalarda, denız uzermdo yuzen antenler aracıhgıyla çeşıtlı yerlerden gelen bılgıler toplanarak, 50cm lıkdogruluklaherpaıçanın yerı belırlendı Kazmırı sponsoılugunu yapan ve yüda yaklaşık ıla mılyon dolar haıcayan Hıltı Gı ubu, sualtı antık kentının detaylı olaıak çızılecck sımılasyonunun basında olay yaratacagına manıyor Bugunku kıyı şendınden 50100 rnetıe daha onde yer alan eskı kıyı çızgısı boyunca yapılan çalışmalarda pek çok eserbulundu.bunlannarasındal S 2 Ve 3 Yuzyıllaıa taı ıhlerıen çok sayıda sutu nun yaru sııa, çok ıyı durumda ıkı tane sfenks ve 1,5 metıe yuksekhgınde bır Isıs heykelı de var Antırhodos Adası'nın bazı kısımları yapay olarak yukseltılmış, bazı kısımlan ıse duzleştırılıruş, buyuk bır bolumu kaldınm taşlaııyla kaplanmış Adanın dogu bolumunde basamaklı olarak one çıkan, buyuk ıhtımalle bır saray yapısını taşıyan egımlı bır yuzey ortaya çıkarıldı Bunların altında bulurıarı karaa^aç tahtdsından yapılmış ve I O 5 Yuzyüa tanhlenen bazı yapı kalıntılan, Buyuk Isk ender'm IO 331 yılında şehrı kur masından once de burada yerleşımm oldugunu gostermekte Adanm dogu kıyısmda bulurıan toplam altı Yunanca yazıtın hepsınde ım parator "Caracalla"nın adı geçıyor Su dltuıdakı yazıtlaı ın kopyalanmasmda ıse Fransızlar çok degışık bır yontem uygulamışlar Taşlan, elastık bır dokurna uzcrındekı yarı sıvı lateks maddesıyle kaplamışlar, kurşun plakalar ve kemer lerle saglamlaştıımışlar 16 saat sonra sertleşen lastık madde uzerınde yazıtların tum detaylan okunaklı bır şek üde elde edümış Yazıtbılımcı Bernard, antık taş ustalarının çok karmaşık yazdıklaı ını soyluy or ayrıra yeterlı yer kalmadıgı duıum larda bazı harflerı atlamış olmalaıı yazıların çozulmesınde bırçok zorluga neden oluyoı Herşeye ragmen sualtındak: bu yazıtlar bılım adamları ıçın buyuk anlam taşımakta Alev Kırım Psikiyatri ve sanat birbirinden çok uzak gibiler. Ancak, konu insan olunca birbirine yaklaşıyorlar. Kaynak Der Spıegel 44/97 Her kişinin kendine ozel bir boyama yöntemi, boyadıklannın da yine o kişıyı yansıtan bir anlamı vardır. Kişiye özgü bu farklılıklar; kişinin içsel çatışmaları, kimlik problemleri, takıntıları, bedeniyle ılgıli tutkuları, ozguveni, fantazileri ve korkularıyla ilgılidır. O nedenle hastanın yaptığı bir boyama işlemi, terapiste, belki onunla konuşup da alamayacağı derinlikte bilgiler sağlar. Boylece doktor hastasını, araya yanıltıa başka şeyleri sokmadan olduğu gibi tanır ve ona tanıtır. Boylece aynı şeyi beraberce tuttuklarını, birlikte aynı doğrunun üzerinde bulunduklannı hissedip, bırbirlerine güvenir, ortak doğruyu paylaşırlar. Boylece tedavinin yüruyeceği sağlam bir zemin oluşturulmuş olur. Boyama işlemi, yalnızca hastanın tanınması amacına yonelik değildir. Aynı zamanda bir boşalım aracıdır da. Boşalım ise çoğu zaman, tedaviye yardımcı bir islemdir. Orneğin aşırı zayıflık, adet bozukluğu ve diğer bazı belirtllerle giden yemek yememe hastalarının bir grubunda, kendi varlığının ortadan kalkması korkusuna kadar uzanabilen, kendi bedeni üzerinde kontrolü kaybetme tedirginliği vardır. Bu korkunun en yüksek noktasına çıktığı anda hasta boyamaya başlar ve o noktada bılınmeyene doğru bir adım atılır. Işte bu noktada hastayla belkı sozel olarak konuşmak mümkün değildir. O yüzden hastanın kendisiyle ılgilı bir içgorüye sozel olarak ulaşma yolu o noktada tıkanmıştır. Ama yaptığı resmi sonradan yorumlayarak bu yol açılabilır. Yapılan boyama işlemleri sırasında ortaya birkaç gruba ayrılmış figürler çıkar. En çok gorulenleri şoyle sıralayabiliriz: Dipsiz kuyular, su anaforları, kopek ve atlar, bitkilerden kaktus ve dev dikenler, adalar, kara parçaları ve bahçeler. Tedavi ılerledikçe, çizilen imajların bazen yukarıdaki sırayı takip ederek ortaya çıkacağını ifade edebiliriz. Zamanla çızılen ımajlar daha çarpıcı, daha ozlu ve daha ıfade edıcı olmaya başlar. Fıgurlerı yorumlamak /ordur. Orneğin, bır yememe hastasının, bıtkılerı itına ıle çizip boyaması, muhtemelen kendı beden gorunumune olan dikkatıyle ılgilidir. Orneğin hastanın bir gun diken çizmesi muhtemelen, kendıni butunuyle berbat hıssetmesi ve reddetmesıyle ilgilidir. Evet, psikiyatri ve sanat bırbırlerınden ne kadar uzak gibi duruyorlar değıl mı? Oysa konu ınsan olunca her disiplin ne kadar da çabuk yaklaşıverıyor birbınnel. 574/9 İskenderiye batıklannı çıkartan Coddio (soldan ikinci) ve arkadafları deniz sondajlannı inceliyor.