24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MİKROSKı Deniz kıyısındaki kumlar üzerinde yürüdüğünüzde ayaklarımızın altında mikroskobik ama olağanüstü bir yaşam olduğunun çoğumuz bilincinde değiliz. Yakın zamana kadar bilim de bu olayı bilmiyordu. Ta ki birkaç meraklı bilim adamı, kum tanelerini inceleyinceye kadar ve kum tanelerine yapışık yaşayan çok ilginç mikroskobik canlıların varlığını keşfedinceye kadar... Işte bu keşfin öyküsü Bir kum tanesinde olağanüstii minik pençeleriyle kum tanelerine sıkı sıkı tutunurlar. Bu minik yaratıkların bir kısmı yosunlarla beslenir. Otlananların bazıları mızrak gıbi tüplerini vücutlarına geçirerek onları emen yırtıcı hayvanların yemidir. Yeryüzündeki yaşamın büyük çeşitliliğinin bir kısmı kumsallarda, kum taneleri arasındadır. Bu saklı ekolojiyı araştıran dünya uzmanlarından biri olan Higgins kumsalın, sınıflandırma bilimının en genış ifadesiyle Amazon yağmur ormanlarından daha zengin olduğunu söylüyor. Onun sözünü ettiği en geniş ifade tüm hayvanların icine bölündüğü 40 belli başlı gruptur (biyolojidekı ifadesiyle "filum" kol). örneğin insanlar Chordata koluna aıttir, bu grup sırt kemiği olan tüm hayvanları, bu anlamda kuşları, sürüngenleri, balıkları ve yılanbalıklarını kapsar. Başka bir kola girmek için kökten farklı olmak gerekiyor. Yine de şımdiye kadar kumda yaşayan 22 koldan hayvana rastlanmıştır. Higgins, Grönland'ın soğuk kıyılarından, güney Şili'nin engebelı kıyılarına kadar birçok yerde bu tür yaşamı çok geniş şekilde araştırmıştır. Fakat bu defa Florida kıyısı başlıca avlanma alanıdır. Onun baktığı hayvanlara topluca "meiofauna" deniyor. Bu sözcük "daha az bulunan hayvanlar" anlamına geliyor. Aslında burada hayvanlar değil, onları toplamak için kullanılan araçlar söz konusudur. "Meiofauna" ıkı boy toplama ağı arasında kalan hayvanları tanımlar. Daha büyük olan ağlar 1 mılımetrelık hasır örgüyle yapılır ve bilim adamları bunları denızkestanelen gıbi büyük kum yaratıklarını toplamak için kullanırlar. Meiofauna bu tür kalburlardan kolayca geçer, fakat bilim adamları 42 mikrometrelik (.042 mm) ağlar ipek çoraptan daha ınce dokunmuş bir örgü kullanarak onları toplayabilırler. Küçüklüklerine karşın, meiofauna belirsız değildir; kum taneleri kadar yaygın ve boldurlar. Bir araştırmada bir avuç kumda bu hayvanlardan 10000 tane olduğu hesaplandı. Meiofauna denızın uzak yerlerindeki kumlar ve çakılların yanısıra her kumsalda yaşıyorsa da, genellikle tanınmaz ve az anlaşılırlar. Ancak geçen on yılda ekologlar deniz ekosısteminin sağlığında bunların oynadığı rolün önemini kavramışlardır. Kumlara giren molozlan ve kirlılık yaratan maddeleri tü R obert Higgins (62) ve Marie Wallace (42) Florida kıyılarında kumlarda bılimsel araştırmalar yapıyorlar. Plajlardaki dığer insanlar farkında olmasalar da, ayaklarının altında görünüşte sterıl olan kumda keşfedilmeyi bekleyen mikroskobik hayvanlar ormanı yatmaktadır. Bu ufacık omurgasızların bir kısmı yaşamlarını kum taneleri arasında dolaşarak geçirir, bazıları kafalarındaki saç gıbı çıkıntıları döndürerek sallanırlar, diğerlerı, dalgalar üzerlerine geldikçe, Meiofauna Bu kanndanbacaklılar kuyruklarındaki tüpler yardımıyla kendilerini kum tanelerine yapıştırıyorlar. En üstteki resim kuyruğundaki tüpleri, ortadaki resim hareket ederken aldığı şekli en alttaki resim ise ağzını gösteriyor. •»= •• ketirler ve karıdesler ve bazı balıklar için temel besin kaynağıdırlar. VVashington Smithsonian Institute'da bir araştırmacı ve üç North Carolina Üniversitesi'nde profesör olan Higgins, geçen 39 yılda meiofaunadan yeni türler ve familyalar keşfetmiştir. Kopenhag Üniversitesı'nden meslektaşı Reınhardt Kristensen ıle biriikte en son hayvanlar kolunun yaratılmasından sorumludur. Bu yüzyılda yalnızca iki başka yeni kol yaratılmıştır, çünkü mevcut olanlar çok geniştir ye her şeyi kapsamaktadır. Higgins ve Kristensen yeni kumda yaşayan hayvan kolunu isımlendirelı 12 yıl geçmiş olmasına karşın, bu sözcük LoriciferaVVebster sözlüğüne yeni girecektir. Yaygın olsalar da, bu hayvanları bulmak çaba ve uzmanlık istiyor. Higgins meıofaunanın çoğunluğunun yaşamda kalmak için yaşadıkları kum tanelerinin çevresinde en azından ince bir su tabakası bulunmasına gereksinim duyduklarını açıklıyor. Denizde okyanus tabanının üstteki birkaç inçlık kısmında çok miktarda meiofauna bulunabiliyor, ama kumda onları bulmak için altı ayak kadar kazı yapmak gerekiyor. Meiofaunanın çoğu kum tanelerine sıkı sıkı tutunuyor. Onları kumdan ayırmak için değişik teknikler kullanılıyor. En yaygın yöntem kum tanelerini mağnezyum klorürle yıkamak; böylece hayvanlar sersemleşıyor ve kuma tutunan uzuvlarını gevşetiyorlar. Taze su banyosu da aynı ışi görüyor, hayvanlar tuz dengelerını ve böylece vücut fonksiyonlarını kontrol edemez hale geliyorlar. Nadır de olsa 20 sanıye kadar taze su banyosunda kalmak onları öldürebıliyor. Bu şekilde yakalanan hayvanlar deniz suyu doldurulan bir şişeye aktarılıyorlar. Deniz kumlarında hayvan arama fik bu yüzyıla kadar biyologlann aklına ge medi. Higgins "Bilinradamları okyanu; larda nelerin yaşadığını bilmek istedıle deniz tabanın kazdılar, sonra 1 mm'll ağlarıyla çakılları yıkadılar. Böylece mal rofauna topladılar: Sümüklü böcek v denizyıldızları. Ağdan geçen ma\zeme hayvan aramayı düşünmediler" dıyo 1920'lerde zoolog Adolf Remane Almaı ya'nın Kuzey Denizi kıyılarını ıncelerke daha ince delikli bir ağ kullanmaya ba: ladı Remane daha önceleri bılimin tar madığı çok sayıda yaratık buldu. O zı mandan beri en azından bir düzine ye meiofauna türlerinin bulunmadığı bir \ geçmiyor. Higgins toplama ekipmanları ve meıı fauna şişelerini Florida Link Port'da Marine Station'a götürüyor, orada mil roskoplar yardımıyla bu minik dünya g( rünür hale geliyor. 50 defa büyütüldüklı rinde bile hayvanlar çok küçüktürle Ama o zaman yüzdüklerini, emeklediklı rini veya debelendıklerini görebilirsini Armut biçimli ağzının çevresindeki har< ketli kirpiklerle suyu içeri çeken rotato lar, kumlar arasında manevra yaparkc yağlı sosis vücutlarını ince iplik halir dönüştürebilen kurt tipli turbellaryanl. ve katı kutu gibi targidratlar vardır. Bu hayvanların çevresinde yine b dünyaya ait bitkiler bulunur. Yosun du leri, yıldız bıçımlı radyolaryanlar, altın f< raminiferler, oktagonal diyatomlar vard Higgins, mikroskobuyla incelemelerı s rasında tanımadığı bir yaratık olup olms dığına bakar. Higgıns'ın keşfettiklerinde biri olan "epsilonematid nematod" tanı Akla gelmedi 4418
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle