29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN HABERLER öü Kelliğe yeni çözüm: Gen şampuanı S açsız kalmaktan ya da saçlarının ağarmasından kaygılananlar artık, derin bir soluk alabilirler. Kaliforniyalı bilim adamları lüle lüle saçlara sahip olmanın bir yolunun gen sağaltımından geçtiğini savunuyor. San Diego'daki bir biyoteknoloji laboratuvarının uzmanlarından Ligna Li ve Robert Hoffman saç foliküllerine DNA aktarımını içeren bir yöntem geliştirdi. Hoffman'a göre, hangi türde olursa olsun, gen sağaltımının en can alıcı noktası genetik maddenin doğru gözelere aktarılması. Şimdi Hoffman ve ekibi saçın uzamasına olanak verecek ve aklanmanın önüne geçece genleri saptamaya çalışıyor. Yeni sistem başka gen sağaltım yöntemlerinde kullanılan sistemleri andırıyor. Li ve Hoffman belirli genleri plasmid adı verilen bakteriyel DNA ilmekleriyle bir araya getiriyor. Bunlar da lipozom adı verilen mikroskobik yağ damlacıklarına dönüşüyor. Söz konusu yöntemi daha önce fareler üzerinde deneyen Hoffman olumlu sonuçlar aldığını , ancak Insanda hangi genin saç uzamasına neden olduğunun henüz bilinmediğini dile getiriyor. Hoffman yaşlılığa bağlı saç dökülmesının büyük bir olasılıkla farklı bir genden kaynaklandığını, saç gelişiminin saç bezlerindeki gözelerin sürekli bölünebilme yeteneğine bağlı olduğunu ileri sürüyor. Birçok erkekte kellik testosteron ve öteki eşeyli hormonların etkisiyle ivme kazanıyor. Bu nedenle, erkeklerdeki kelliğe eşeylıhormonu alan moleküllerde bir mozukluk olup olmadığının saptanması suretiyle çözüm getirilebileceğine inanılıyor. Saçlardaki aklanmaya gelince, bilim adamları saç renginin melanin adı verilen pigmentler tarafından belirlendiğini, bu pigmentlerin de tyrosinase adında bir enzime bağlı olduğunu ileri sürüyor. Hoffman ve ekibinin bundan sonraki adımı, tyrosinase şifreli ge T akma dişlerinizi bulamıyor musunuz? O halde, son yıllık deniz temizleme operasyonu sırasında akıl almaz eşyalara rastlayan VVashington'daki Deniz Koruma merkezi'ne başvurun. Merkezin temizlik sırasında ele geçirdiği eşyalar arasında üç takma diş takımı da yer alıyor. 140.000 gönüllünün katılımıyla gerçekleşen temizleme operasyonu sırasında yaklaşık 56 milyon parça eşya ele geçirildi. Bu eşyalar arasında 13 milyon sigara izmariti, yaklaşık 196.000 cam şişe ve 4.400 plastik şırınga bulunuyor. Amerikan kıyıları pislikten geçilmiyor ni alıp lipozom arasına yerleştirerek gen sağaltımı yoluyla saç renginde herhangi bir değişiklik sağlanıp sağlanmadığını belırlemekten oluşuyor. (ru, ns. 1.7.95). SahMeri kirteten 12 tamei aUk vemktan 1 Sigara izmaritleri 2 Plastik şişeler 3 Köpük plastik eşyalar 4 Nylon torbalar 5 Kağıtatıklar 6 Cam parçaları 7 Plastik kapaklar 8 Cam şişeler 9 Teneke kutular 10 Plastik kamışlar 11 Plastik şişeler 12 Metal şişe kapakları 1283 718 354 689 301793 259143 244 468 242 256 215822 195 503 182 878 179 986 140 971 125 826 AIDS VİPUSU 1985 yılında ABD'de AIDS'Iİ kadın sayısı 534 iken 1994 yılında 14.081 olarak kayda geçmiş. Başka bir deyişle bundan 10 yıl önce AIDS'Iİ kadınlar, bütün AIDS vakalarının yüzde 7'sini oluştururken, günümüzdeyüzde 18'ini oluşturuyor. Bulaşmanın yüzde 38 oranında heteroseksüel ilişki, yüzde 41 oranında ise damar yoluyla uyuşturucu kullanma sonucu olduğu belirtiliyor. Vakaların yüzde 77'sinin siyah ve Latin kökenli olduğu belirtilen uzmanlar kadınlardaki AIDS sıklığının erkeklerden daha hızlı arttığı günümüzde 2544 yaş arası kadınlarda dördüncü sıradaki ölüm nedeninin AIDs olduğunu vurguluyorlar. AIDS virüsü HlV'ın vücuda girdikten sonra yarattığı hastalık tablosu kadınlar ile erkeklerde oldukça farklı, bu farklılık yüzünden kadınlarda erken dönemde hastalığın gözden kaçması olasılığı yüksek. Virüsün doğum sırasında anneden bebeğine bulaşması da ayrı bir sorun. Yapılan araştırmalar virüse karşı kullanılan zidovudine adlı ilacın anneye verilmesiyle virüsün bebeğe bulaşma oranının azaldığını ortaya koymuş. Şimdi ABD'de gündemde olan bir konu da gebe kadınlara AIDS ile ilişkili testin zorunlu kılınıp kılınmayacağı konusu. (Llteratür Tıp) taşıyan kadınlar artıyor Musluklardan sızan kurşun S u şirketleri Avrupa Topluluğu'nun yayımladığı yeni yönergedeki bir boşluk kayesinde musluk suyuna karışan kurşunun temizlenmesi için milyariarca lira ödemekten kurtuldu. Sonuçta milyonlarca çocuk beyin hastalıklarına yakalanma riskiyle karşı karşıya kalabılir. Ingiltere'de su denetimiyle sorumlu organın geçenlerde yayımladığı bir rapora göre her be.ş evden bir tanesinde akan suyun kirlilik oranı AT'nin yeni belirlediği güvenlik sınırını aşabılır. Eski ölçütlere göre litre başına 50 mikrogram kurşun olarak belirlenen güvenlik sınırı şimdi 10 mikrograma düşürüldü. Kurşun zehirlenmesi konusunda yeni kanıtlar öne süren Dünya Sağlık örgütü (WH0) "uzun süre kullanılan kurşunun" özellikle küçük çocuk ve hamilelerde nörolojik bozukluklara yol açtığını ileri sürüyor. Ancak devlet yetkilileri yeni sağlık ölçütlerinin yüksek maliyeti karşısında dehşete kapılmış durumda. Musluk suyundaki kurşunun büyük bir bölümü evlerdeki su borularından kaynaklanıyor. Yeni WHO standardının benimsenmesine çalışan Ingiliz Su Araştırma Merkezi, AT'nin son dakikada evlerdeki kurşun boruları yönerge kapsamına almaktan vazgeçtiğini, bunun da yönergenin amacına ters düştüğünü bildiriyor. Yeni uygulamaya göre su şirketleri kurşunun borulardan geldiğini kanıtlayabildikleri şürece, sudaki aşırı kurşun miktarını azaltmakla yükümlü olacak. Ancak kurşun borulann sökülmesi konusunda hiçbir yükümlülük getirilmediğinden bu durumda okul, hastane, lokanta vb. kuruluşlar bile güvenli olmayacak. Çevre Bakanlığı yeni yönergeyle önerilen sağlık koşullarının karşılanması için ne hükümet ne de su şirketlerinin evlerdeki kurşun borulann kaldırılmasından sorumlu tutulacağı konusunda anlaşmaya vardı. (ru, ns., 15.7) Bu eşyalar dışında, postaya atılmak üzere hazırlanmış bir torba, iki mutfak lavabosu, bir Rolex saat, bir de Pontiac Fiore marka araba bulundu. Temizleme koordinatörü Seba Sheavly insanların kıyıları bir kül tablasıymışçasına sommsuzca kullandıklarını dile getiriyor. Denizde bulunan atıklar arasında son beş yıldır en başta gelen sigara izmaritleri 64.000 paket sigaranın denize atıldığını gösteriyor. Izmaritler filtrede bulunan plastik nedeniyle çözünemiyor. Kuş, kaplumbağa ve başka hayvanlar bu izmaritlerle beslendiğinden ölümcül zararlara neden oluyor. Temizleme operasyonundan alınan sonuçlar, 1993 yılından bu yana plastik torba sayısında da bir artış olduğunu gösteriyor. Bu plastik torbalara takılıp kalan hayvanlar açlıktan ölürken torbaları yemeye kalkanlar da aynı yazgıyı paylaşıyor. Merkezin raporunda yer alan sevindirici bir haber ise, yolcu gemilerinin artık eskisi gibi denizleri kirletmedikleri yolunda. (ru) 4475
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle